İstanbul'un su stratejisi - Bekir S. Kocazeybek

İstanbul kenti, 2025 yılı itibarıyla 16 milyon nüfusu ile 5 bin 313 kilometrekare (yüzde 60'ından fazlası Avrupa tarafında) yüzölçümü büyüklüğüne sahip bir şehirdir. Geleceğe dönük nüfus analizleri yapan devletin resmi birimlerine göre, İstanbul nüfusunun 2050 yılında Avrupa Yakası'nda 14 milyondan fazla (2025 yılında 10,5 milyon), Asya Yakası'nda ise 6 milyondan fazla insan olacağı (2025 yılında 5.6 milyon) ve toplamda 21.5 milyon nüfusa ulaşacağı öngörülmektedir.

Olaylar Ve Görüşler

Ümmetçi çakma 'sosyalistler'!

1923 Cumhuriyet Devrimi'ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı. Üstelik bu kez Öcalan açılımı için kurulan komisyonda iktidarla birlikte muhalefet de oturduğundan işleri daha da kolaydı. Örneğin Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eşbaşkanı PKK'li Cemil Bayık, Fırat Haber Ajansı'na

Zülal Kalkandelen

Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyareti

Vatikan, Papa 14. Leo'nun, İznik Konsili'nin 1700. yılı olan bu yıl 27-30 Kasım tarihlerinde Türkiye'yi ziyaret edeceğini duyurdu. Papa İznik Konsili'nden söz ederken "Günümüz kilise hayatındaki en derin yaralardan biri, Hıristiyanlar olarak bölünmüş olmamızdır" demiş ve İznik Konsili'ni, evrensel bağları yenilemek için örnek göstererek, toplantıya yalnız ev sahibi Fener Rum Patriği

Ahmet Süha Umar

Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz. Pazarlık çarşıda, pazarda olağan bir yöntemdir ama bu başka türlü bir pazarlık! Her şeyin alınıp satılmaya açık olduğu, değer ölçüsünün o anki çıkara dayalı değiştiği bir dönem. Bütün bunların sonunda elbet hukuk da pazarlığa tabi! Selahattin Demirtaş'ın

Mustafa Balbay

Yeni Şafak'ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay... Sosyal medya paylaşımlarında, savcıların isimlerini yazmış. Aynı paylaşımlarda savcıların fotoğraflarını da yayımlamış. Böylece o savcıları toplum içerisinde teşhir etmiş ve terör örgütlerine hedef göstermiş. 6 aydır cezaevinde olan Furkan'ın "suçu" böyle özetleniyor iddianamede.

Barış Pehlivan

Emekçi babası Karaoğlan... - Şükrü Karaman

Emekçi babası, Türk siyasetinin "Karaoğlan"ı Bülent Ecevit 19 yıl önce, 5 Kasım 2006'da yaşamını yitirdi. Hoşgörülü ama ulusal çıkarlar konusunda katı duruşa sahip; mütevazı yaşayan, emekçiye çok yakın olan ve onların hakkı için çalışan bir liderdi Türk siyasetinin Karaoğlan'ı. Köylüyü, çiftçiyi, mazlumu önceleyen politikaları ile siyasete damga vurdu. Gerek başbakanlığı

Olaylar Ve Görüşler

Hukuka uymayan savcı ve yargıçlar... - Erol Ertuğrul

Hukuk fakültesi öğrencilik yıllarımda ceza yargılama hukuk sınavında Prof. Dr. Eralp Özgen, "Tutuklamanın zorunlu olduğu durumları yazınız" diye bir soru sormuştu. Oysa bizim hukukumuzda tutuklamanın zorunlu olduğu bir durum yoktur. Tutuklama bir ceza değil, bir önlemdir ve kaçma kuşkusu, kanıtların yok edilme kuşkusu olduğu durumlarda uygulanır. Ceza Yargılama Yasamızın 100. maddesinde

Olaylar Ve Görüşler

Eda Saraç'ın adalet çağrısı

Günlerden pazar... Harbiye'desiniz. "Bugün ne yapayım" diye düşünürken tiyatroya gitmek istiyorsunuz. Hazırlanıp yola koyuluyorsunuz. Koştur koştur, geç kalmadan tiyatronun yolunu tutuyorsunuz. E malum, İstanbul trafiği! 10 dakikalık yola 1 saatte gidiyorsunuz. Ama bir sorun var. Her yerde polisler, bariyerler, siren sesleri... Tiyatro binası hemen karşınızda ama "Geçemezsiniz" diyorlar.

Murat Ağırel

Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ "Casusluk" suçlamasıyla göz altına alındı. Benim 8 yıl boyunca, her iş günü akşamı, birlikte "18 Dakika" adıyla 45-55 dakikalık canlı yayın yaptığım Merdan Yanardağ için, başta bana olmak kaydıyla, bütün canlı yayın yapanlar için söylenebilecek her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz ama "Casus" diyemezsiniz!

Emre Kongar

Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi. Uzun açıklamasının özünde, terör komisyonundan bir heyetin İmralı'ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan

Orhan Bursalı

Rezillik, utanmazlık, alçaklık (2)

29 Ekim 2025! Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. yıldönümü! Anıtkabir'de "saygı töreni" yapıldı. Birkaç yıldır, Aslanlıyol'un duvarına tüneyip, protokol geçerken "Reeeceppp Tayyyiiippp Eeerdoğan!" diye bağıran bir edepsiz sürüsü gene aynı herzeyi havlamış. Bu rezillik, bu utanmazlık, bu alçaklık ve bu hainlik üzerine 12 Eylül 2025 günü bir kınama

Özdemir İnce

CHP ile uğraşmayı bırakın!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk genel başkanı olduğu CHP, Cumhuriyetin kurucu ve ülkemizin birinci partisi. Aynı zamanda, dünyanın halen yaşayan en köklü partilerinden. Cumhuriyetin 102. yaşını kutladığımız ve sonsuzluğa uğurlanışının 87. yılında Mustafa Kemal'i saygıyla andığımız bugünlerde, CHP'nin bu özelliklerini bir kez daha hatırlatmak istedik.

Mehmet Şakir Örs

Demirtaş'tan fazlası!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündem belirleyen -değiştiren- açıklamalar yaptı dün. Grup toplantısında Cumhur İttifakı'nda çatlak olmadığını söyledikten sonra Meclis koridorlarında bir gazetecinin kendisine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş'la ilgili aldığı kararı sormasına da "Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır" yanıtını verdi.

Arif Kızılyalın

'10'un adı Duran

Beşiktaş derbiye hızlı girdi, bir anda 2-0'ı buldu. Fenerbahçe son dönemdeki temposundan uzaktı. Yenen iki gol savunmanın yerleşim hatasından. Beşiktaş, Orkun'un çok doğru bir kararla kırmızı kart gördüğü ana kadar sezonun en iyi oyununu sergiledi. Ancak Orkun seviyesindeki bir oyuncunun takımı 2-0 öndeyken rakibine böyle girmesi kabul edilemez.

Hilmi Türkay

VAR kararıyla

Beşiktaş baskılı ve enerjik başlıyor ve 2 golle öne geçiyor. Ama VAR'ın işgüzarlığıyla, hakemin sarı kartı kırmızıya dönüyor, Orkun gereksiz hareketi yüzünden atılıyor ve Kartal 10 kişi kalıyor. Oysa ki darbenin hızını en iyi sahadaki hakem görür. Sonra itirazdan Sergen Hoca da atılıyor. Zaten Beşiktaş maçı olur da hele hele derbi

Gülengül Altınsay

Hakeme yazılır

Dört büyüklerin kendi arasında derbi oynadıkları hafta zirveden uzaklaşan Fenerbahçe ve Beşiktaş için adeta yarışa dönüş şansıydı. Beşiktaş, seyircisinin desteğiyle maça önde başladı ve bu özgüvenle farkı ikiye çıkardı. Ancak Orkun'un görmüş olduğu kırmızı kartla durum tersine döndü ve Fenerbahçe ilk yarı bitmeden beraberliği yakaladı. Beşiktaş'ın Sergen Yalçın döneminde birçok maça

Adnan Dinçer

Ben de varım...

Süper Ligin zirvesindeki iki takımın mücadelesinde Galatasaray, hem oyuncu kalitesi ve derinliği hem de saha-seyirci açısından avantajlıydı. İki teknik adamın da taktik savaşı verdiği maçta Fatih Tekke, dersine iyi çalışmış. Galatasaray'ın baskısını kıran Trabzonspor; önce oyuna ortak oldu, sonra geliştirdiği ataklarla zirve yarışında "Ben de varım"

Hayri Güner

Arı kovanı!

Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır... Her iki taraf da hızlı olmaya, rakibinin oyununu bozmaya, sahaya hâkim olmaya çalışıyor. Hem ikisi de başarıyor hem ikisi de başaramıyor! Fatih Tekke, takımına iyi çalıştırdığı taktikle Galatasaray'ın oyun akışını orta sahada tıkıyor, top geçirtmiyor, pas hatasına zorluyor. G.Saray'da Okan Buruk'un pres ve pas üzerine kurduğu; artık

Ebru Kılıçoğlu

Kış uykusu

Bu kez yazıma bir anekdotla başlıyorum. 2011 yılında Cholet ile Euroleague oynuyoruz. 1.5 milyon Avro oyuncu paramız vardı. Yanılmıyorsam kasım ayıydı. İçeride oynayacağımız maçta rakip Fenerbahçe'ydi. ok kuvvetli ve bize nazaran 10 misli bir bütçesi olan Fenerbahçe, Euroleague'de ve milli ligde namağlup yoluna devam ediyordu. Tam anlamıyla bir büyük armadaydı. Maç öncesi bazı istekleri

Erman Kunter

Kızılelma

1-2 şey yazmak farz oldu.Milli takım ilk maçını 1923'te oynadı.102 yaşında.Cumhuriyet'le aynı yaşta. Euro 2024'te Avusturya'yı yendik.MSÜ rektörü Erhan Afyoncu hocamızın aklına 'Kızılelma' geldi.

Bilgin Gökberk

Ekonomi

Birileri bizi kandırıyor

Başlık Halkın Haberi renkli sunucusu Ekrem Açıkel'den esinleme; ama fikir Montaigne "Halk doğru olan çok şeyi bilmemeli; yanlış olan çok şeye inanmalıdır". Bireyin, rasyonel, ussal akıllıca davranması, karar alabilmesi için yeterli, doğru bilgileri alması gerekir. İktisat, tam rekabet piyasası bireyin

Öztin Akgüç

Busan'da 'büyük resim'

Busan'daki Trump-Şi zirvesi, yalnızca iki ülke arasındaki ticaret savaşında geçici bir ateşkes anlamına gelmiyor; aynı zamanda, 21. yüzyılın jeopolitik dengelerinde güç, liderlik gibi kavramların yeniden tanımlandığı bir döneme işaret ediyor. Zirvenin sonunda Trump'ın "12 üzerinden 10'luk bir görüşme" sözleri, Şi'nin ise "Dev gemiyi

Ergin Yıldızoğlu

Yapısal değişim ve ithal ikamesi: Açık ama korumacı bir model

Türkiye'de kendini sadece öğretici değil, aynı zamanda topluma karşı sorumlu hisseden ekonomistler uzun zamandan beri yapısal değişimin gerekliliğini vurguluyor. Ekonomik yapının iyileştirilmesi, değişen dışsal koşullara uyumu ve teknolojik gelişmelerin toplumsal refahı yukarılara taşıması için bir altyapı niteliğindeki yapısal değişimin zorunluluğunu tartışıyorlar çoktan beri...

Veysel Ulusoy

Meclis'e sunulan torba kanunda hizmet borçlanması prim oranları...

Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan 17/10/2025 tarihli ve 101 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılan değişiklikler madde bazında değerlendirilmiştir. HİZMET BORLANMASINDA PRİM ORANLARI YÜKSELTİLMEKTEDİR

Nergis Şimşek

Balda tehlike büyüyor

Pestisit, kalıntı, tağşiş... Türkiye, gıda güvenliği açısından belki de en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Zehir soframıza kadar sızmış durumda. Denetim mi Kâğıt üzerinde var ama kovanın, tarlanın, sofranın gerçekliği bambaşka. Bal, sahtekârlığın en yoğun yaşandığı ürünlerden biri. Sektörün en büyük markalarından Balparmak'ın yönetim kurulu başkanı Özen Altıparmak'ın sözleri, aslında hem balın hem de gıda güvenliğinin geldiği noktayı özetliyor:

Jale Özgentürk

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840). İkinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; elektrik enerjisi, seri üretim, kimya sanayi, montaj hatlarıydı (1870-1914). Üçüncü sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; bilgisayarlar, internet, mikro çipler, robot teknolojisi, otomasyon oldu (1970'e kadar). Günümüzde

İrfan Hüseyin Yıldız

Bu iktisat bize nerelerden geldi (8)

Mevsimin son yazısı ile bu diziyi noktalayalım. Yazdıklarımı yinelemeyeyim. İleride satırbaşı olacaklar varsa onlara dikkat çekeyim. Kapitalizmdeyiz ve onu konuşuyoruz. Onu kavramalıyız. KISA BİLGİ İki yüzyılı aşkın süredir gelişip kurumlarını oluşturmuş kapitalizm, 1970'lerde, sermaye sınıfının "servet"e doğru yol alacağı bir rotaya yöneliyor. İnsana değil,

Bilsay Kuruç

Kültür-Sanat

Türkiye'de Opera ve Vals

"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." (M. Kemal Atatürk) Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü ulusça çok büyük bir coşkuyla kutladık. Köylerden kentlere taşan Cumhuriyet coşkusu Cumhuriyetimize yaraşır çeşitli etkinliklerle renklendi. Bu etkinlikler arasında bazı dans gösterileri de vardı. Cumhuriyet

Sinan Meydan

Erdal İnönü ve Zehra Yıldız

Erdal İnönü geçen hafta ölümünün 18. yıldönümünde mezarı başında anıldı. Artık günümüzde Erdal İnönü benzeri, kültürlü ve nazik politikacılar kalmadı. Babası İsmet İnönü de dünya tarihine imza atmış aydın bir siyasetçiydi. İsmet İnönü, Ankara'da eşi Mevhibe Hanım ile CSO'nun neredeyse tüm konserlerini izlermiş. Kendisi de 50 yaşındayken

Evin İlyasoğlu

Seraf Özer'in konuşması

Esenyurt'un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer'in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer'in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı'ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim: "30 Ekim 2024. Bundan tam 1 yıl önce ben, tam

Ataol Behramoğlu

Meraklıları için tiyatro bilimi

Tiyatro tarihi ve oyun inceleme/ dramaturji derslerini verdiğim uzun yıllar boyunca, "tiyatro" konusunu zorunlu ya da seçmeli ders olarak alan çeşitli bölümlerden üniversite öğrencileriyle doğru iletişim kurabilmek için, ders verdiğim grubun konumuna göre yerli ve yabancı kaynaklardan seçtiğim bilgileri kendi birikimimle harmanlayarak onlarca kez ders notu hazırlamıştım. Harcadığım

Ayşegül Yüksel

Ay biz neden aşk yaşayamıyoruz

Son yıllarda kendinizi; "ülkede ve dünyada yanlış giden şeylere yeterince ses çıkaramıyorum" diyen bir suçluluk duygusu içinde yakalıyor musunuz O kadar meşgulüz ki, hiçbir şeye geri dönüp tepki bile veremiyoruz. Ya da belki bu kadarını bile düşünmeye vaktiniz kalmıyordur. ünkü kapitalist sistem sadece cebimizdeki paramızı, tasarrufumuzu ya da emeğimizi çalmakla kalmıyor tüm bunlarla beraber vaktimizi de çalıyor.

Yiğit Güralp

Susmak onaylamaktır

"Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum..." Saraçhane Parkı. Cuma sabahı. 19 Mart "sivil darbe"nin mağdur yakınları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı'nın (ADA), 11. buluşmasındayım. Her cuma olduğu gibi yine kalabalık. oğunluk kadınlar. Anneler, çocuklar, eşler... Eski ve yeni tüfekler. Yürekler,

Zeynep Oral

'Yine bir mektubun izinde'

1950 senesinde İstanbul'daki dergi yazıhanelerinin birine bir mektup ulaşır. Mektubu yazan gencin amacı öyküsünün yayınlanmasıdır. Derginin sahibi öyküyü beğenmez ve genç yazar adayına olumsuz yanıt verir. Günler geçer, mektubun muhatabı olan genç yanıt verir: "Göndermek lütfunda bulunduğunuz mektubunuzu aldım. İlginize, bizler gibi gençlere karşı daima gösterdiğiniz ilginize çok memnun oldum, teşekkür ederim".

Tolga Aydoğan

Otel odalarında...

Geçtiğimiz yıl Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda sahneleyeceği oyun için uzun süre yaşadığı kent dışında kalan yönetmen arkadaşım Murat Atak'ı boy boy valizleriyle görünce düşünmüştüm uzun süren otel yaşamını. Hepimizin tatil ya da iş gezileri için kısa süreli konakladığı yerlerdir oteller. Son zamanlarda sık katıldığım festivaller ya da edebiyat söyleşileri için

Eren Aysan

Diyabet hakkında güncel bilgiler

Diyabet, tüm dünyada giderek artan bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre diyabetli birey sayısı 500 milyonu aşmış durumda ve bu sayının 2030'a kadar %25 oranında artması bekleniyor. Değişen yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve obezite oranlarındaki yükseliş, bu artışın temel nedenleri arasında gösteriliyor.

Güneş Aksüs

Babaların rolü

Genel kanı, çocukların fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimlerinde annenin daha etkin olduğu yolundadır. Bu kanı gerek toplumda gerekse konuyla ilgili bilim insanları arasında yaygındır. Bu bakış tarzının tamamen doğru olmadığı, çocukların gelişimlerinde anneler kadar babaların da etkili olduğu artık daha sık telaffuz ediliyor. GELENEKSEL BABA ROLÜ Geleneksel baba rolü

Üstün Dökmen

Panik atak mı, panik aşk mı

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir. Hatta rastgide bir yaş da olmayıp insanı göz açıp kapayıncaya kadar elliye dayanan bir merdivenin başına taşır. Zaten kadın olsun, erkek olsun tüm insanların ortak korkusu, elliye dayanan merdivenlerdir. Aslında merdiven, ister istemez tırmanacağımız ve kaç katlı olduğunu boşluğa düşen son adımda anlayacağımız ömür binasına, doğduğumuz gün dayanır. Ama ilk basamaklarda bir merdiven çıkıldığı fark edilmez!

Mine G. Kırıkkanat

Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir. Bunlar çocukluk travmalarının intikamını almak, kişisel kıskançlıklarını (aslında sınıfsal kinlerini) göstermek için can atarlar. Külçe altınları kucaklamayı özlemle beklerler. Herhangi bir mevkiye gelmek (bu tuvalet bekçiliği de olabilir, bir holdingin CEO'su da) onlar için

Işıl Özgentürk

Cumhuriyetin aynasında bugün

Türkiye'de uzun zamandır yeni bir fikir doğmuyor. Aslında yalnızca fikir değil, düşünmenin kendisi tükendi sanki. Bilhassa 80'lerden sonra zihinsel üretim neredeyse tamamen dondu. Bugün hâlâ 20'lerin, 30'ların fikirleriyle konuşuyoruz çünkü yenilerini kuracak iklim kalmadı. Cumhuriyetin ilk 50 yılına dönüp dönüp bakmamız nostalji değil, düşünsel kuraklığın itirafıdır.

Sadık Çelik

Zamanın parçalanmış belleği

Zamanı artık yalnızca gündelik yaşantımızı düzenleyen bir ölçü birimi olarak ele almak olanaksız. Günümüzde, geçmişte "değişmez" olarak görülen her kavram gibi zaman da sorgulanır hâle geldi. Bunu en iyi yaratıcı içeriklerde gözlemleyebiliriz. Sinema, edebiyat ve çağdaş sanat üretimleri, zamanı sorgulayan, baştan sona giden kronolojik anlatıyı tersyüz eden içeriklerle dolu.

Deniz Ülkütekin

'Labirent' neyi anlatır

Amin Maalouf, bir dünya romancısı. "Evrensel yazar" da diyebiliriz. Her ne kadar romanları, doğduğu coğrafyanın kültürel dokusundan beslense de; onun bu çizgiye gelmesinin, günümüz dünyasını okumadaki başarısından kaynaklandığını söylemek isterim. Bu anlamda Arapların Gözünden Haçlı Seferleri (*) adeta bir işaret fişeğidir. Bunu izleyen

Feridun Andaç

'Sarı yaz'ın izinde

Yaz kalabalıkları çekilmiş, plaj şezlonglarının sesi kesilmiş ama deniz hâlâ davetkâr... Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında eylül ve ekim aylarında yaşanan "sarı yaz", hem doğanın hem de insanın nefes aldığı en dingin mevsim. Güneş ışığının altın tonlara döndüğü bu dönemde, deniz suyu hâlâ ılık, rüzgâr yumuşak, zaman ise sanki ağırdan akar.

Nilay Küçük