
Mobilya sektöründe rakipsiz.Denizi yok, dünyaya yavru balık ihraç ediyor.Asurlular'dan, Hititler'e, Roma'dan Bizans'a,Selçuklu'dan Osmanlı'ya kadar uzanan kadim tarihi olan,1067'de Türk hâkimiyetine giren,6 bin yıllık geçmişe sahip.Âlimler yuvası, sultanlar beşiği.Mevlâna'nın hocası Seyyid Burhanettin,Osmanlı eğitim sistemini kuran Davud-el Kayseri,Mimar Sinan, Kadı
Büyük hesaplaşma yaklaşıyor. Tarih bilenler için sürpriz değil. Küresel hâkimiyet mücadelesinde süratle son dönemece giriyoruz. Beş asırdır -aşağı yukarı yüzer yıllık aralarla- Batı ülkeleri arasında el değiştiren dünya liderliği tahtına bu kez "Doğu'dan" çok ciddi bir meydan okuma var. Birinci Dünya Savaşı öncesindekine benzer bloklaşmalar ve bölgesel sürtüşmeler hız kazandı.
İsrail'e 7 Ekim saldırısı Filistin'i yutmak için tezgâh mıydıBence öyle.Adında "İslam" geçen ülkelerin parmağıyla hem de...Nitekim İran "ödülünü" aldı; üç ülkede bloke edilmiş olan 23 milyar doları serbest bırakıldı!Şahsî fikrim bu yönde.Lakin asıl mevzumuz bu değil...
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana sivil yerleşim yerleri, ibadethaneler, hastaneler ve okulları hedef alan saldırılarında katliamların yaşandığı Gazze'de akan kanı durdurmak için verilen dört günlük "insani ara" dün sabah 07.00'de başladı.Ateşkesin adı var. "Savaşı bitirmiyoruz, insani aranın ardından saldırılara tekrar başlayacağız
Dört yıl önce bir grup meslektaşımızla Kudüs'e gitmiştik. Kaldığımız otele Filistinlilerin kanaat önderlerinden biri gelmişti. Sohbet ederken "Türkiye'de yapılan gösteriler gerçekten İsrail üzerinde etkili oluyor mu" diye sorduk."Olmaz mı" diye cevapladı; "İsrail hem
Gün geçmiyor ki Gazze'de zulüm gören, perişanlık içerisinde bulunan bir insanın videosu önümüze düşmesin. Onları gördüğümüzde savaşın başka bir boyutuna rastlıyoruz. Gazze'de nice destanların yazıldığını anlıyoruz. Bazen bir çocuk, bazen bir doktor ve bazen bütün yakınlarını kaybetmiş bir ana bir babanın vakur duruşuna şahitlik ediyoruz...Önceki gün de bir yaşlı teyzenin videosuna rast geldim. Ne müthiş dersler vardı.
Doç. Dr. Ali Murat KırıkMarmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Gazze'de yaşanan insanlık dramı, pek çok şeyle birlikte basın özgürlüğü mefhumunu bir defa daha tartışmaya açmış, Gazze'de öldürülen 40'a yakın gazetecinin yanında Batı medyasında sansür artmıştır. Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi esnasında emeklilere verilen yük refah artışı ve seyyanen zammın ifa edilmemesine binaen emeklilerde memnuniyetsizlikler oluşmuştur.Ayrıca yapılan zamların da düşük kalmasıyla birlikte geçim sıkıntısı çeken emekliler de serzenişler artmıştır. Bu muvacehede Cumhurbaşkanımızın emeklilere iyileştirme yapılması talimatı üzerine ilgili bakanlıklarda uzun
Merkez Bankası politika faizini 40'a neden çıkardı Kurların düşmesi, maliyetlerin azalması için mi Yoksa KKM'den çıkan paranın TL mevduata dönüşmesini sağlamak için mi Ya da tasarrufları kısarak parayı bankada bloke edip enflasyondaki yükselişi frenlemek için miSırasıyla gidelim... Faiz yükselince para değer kazanır, dolayısıyla döviz kurları düşüşe geçer... Düştü
Türkiye fındıkta dünya lideri... En kalite kayısı Türkiye'de yetişiyor. Fıstık konusunda da tartışılmaz bir üstünlüğümüz var. Badem ve cevizde önemli gelişmeler oluyor. Mesela son olarak İstanbul Ticaret Borsası'nın düzenlediği ve açılışını Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap'ın yaptığı 'Borsa Meydanı'nda Sektörler Konuşuyor' toplantısında bu konu enine boyuna konuşuldu.
Türkiye, dünyanın dört bir yanına on binlerce ürün satıyor. Portakaldan, oyun yazılımına kadar çok geniş bir yelpazeden bahsediyorum. Birçok üründe satışta dünya birinciliklerimiz var. Müteahhitlerimiz altyapıda da üstyapıda da müthiş. Henüz zirveye çıkamadılar ama mutlaka ilk 3 arasındalar. Üstelik yaptıkları o ülkeye değer katan, belki yüzlerce yıl kalacak olan eserler... Onlar, birçok ülkede iş alırken, gittikleri ülkeye yatırım da götürüyor ayrıca...
Geçen hafta politika faiz oranının yüzde 40'a yükselmesinden daha da önemli olan unsur, TCMB tarafından yapılan şu açıklamalarda saklı:"Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır."
Aboubakar'ın kulübeye, Colley'in sahaya dönmesi önemliydi. Tamam, Beşiktaş'ın bir on biri sakat ve cezalı... Ama bir büyük takım bu kadar mı kanat organizasyonundan yoksun olur İlk yarıda, Samsun ceza sahası içinde serseri mayın gibi dolaşan, önce topu kendi ağlarına gönderen, sonra Rosier'e gereksiz faul yapıp penaltıya sebep olan Soner olmasaydı, ne olurdu
Millî maç araları bazı takımlar için ilaç gibi olur. Düşüş yaşayan, sakatlıkları çok olan takımlar bu arada yara sarma şansı yakalar. Öyle görünüyor ki, son ara da takımdan çok Okan Buruk'a yaramış. Alanyaspor karşısında sahaya sürdüğü on bir ve yaptığı hamleler oldukça başarılıydı. 22 maçın tamamında oynayan Abdülkerim'i dinlendiren Okan Hoca, iki aydır inat ve ısrarla 10 numarada
Futbol ortamı öylesine gerildi ki; hiç birimiz futboldan keyif alamaz hale geldik. Maalesef maç öncesi tablo böyleydi.Dakika 28: F.Bahçeli İsmail kontrolsuz hareketinden rakibinin ayağına bilerek bastığı için sarı kart görmeliydi.Dakika 31: Samet rakibini rakip yarı sahada tuttuğu için sportmenlik dışı hareketten sarı kart gördü. Bu kart çıkmayabilirdi. Umut vadeden bir atak yoktu, hareket rakip yarı sahada yapılmıştı.
Dünya futbolu artık, 'altın bölge' dediğimiz (kendi on sekiz önüyle orta saha çizgisi arası) parselden çok çeşitli 'çizili oyun şablonuyla' sonuca giden bir yapıya büründü. 2-2-6 bile diyebileceğimiz stoper ve kanat beklerin de içinde olduğu çoklu hücum planları olan takımlar istediği sonuçları alıyor. İki yönlü orta sahalar ve gol atmaktan çok öne çıkıp istasyon görevi gören forvetler,
Tarihte her zaman her yerde muayyen bir mevkiye gelen kişilerden gayrimeşru bir şekilde servet sahibi olanlar çıkmıştır. Her ne kadar para ile imanın kimde olduğu bilinmez dense de bu servet meraklı gözlerden gizli kalamaz. Halkın, hicivci şairlerin ve tarihçilerin dillerine düşer. Şayet bu işe, büyüğünden küçüğüne, halk da iştirak etmişse, tabii bile karşılanır. "Bal tutan parmağını yalar"
© 2023