Transfer dönemi yaklaşıyor ve "Büyük takım büyük transfer yapar", "İyi futbolcu pahalı olur" gibi bildik laflar yine havada uçuşuyor. Yani ne yaşarsak yaşayalım kafalarda değişen bir şey yok ne yazık ki. O zaman bir hatırlatma; Oğuzhan on yıl önce "Feda" döneminde Beşiktaş'a geldiğinde onu kimse tanımıyordu. Daha da önemlisi o dönemdeki transfer ra
Mesleğe ilk başladığım yıllarda, hani şu unutulmaz Metin-Ali-Feyyaz'lı dönemde Beşiktaş hiç yıldız futbolcu transferi yapmamıştı. Zaten Beşiktaş'ın kültüründe öyle yıldız futbolculara çuvalla para dökmek diye de bir şeyi yoktu.ÖZKAYNAK DEVRİMİAslında süreç 1 960'ların başında Şenol ve Birol'un yüksek paralarla Fenerbahçe tarafından Beşiktaş'tan kop
Anneler Günü'nde kadınları aşağılayıcı küfürlerle rakibe tepki koymak Beşiktaş tribünlerine hiç yakışmadı. Sahaya atılan yabancı maddeler de. Ama İrfan'ın taraftara çanak tutması da Fenerbahçe'nin golünden sonraki tribünlere hareketi de hiç hoş olmadı. Zaten sezonun son büyük derbisinde maç başlar başlamaz anladık ki bu maç bir başka olacak. Bir ke
Doğduğum şehrin takımı Düzcespor bir türlü sonuçlandıramadığı TFF 2. Lig'e çıkma mücadelesinde nihayet başarılı oldu. Yumra deplasmanında aldığı 2-1'lik galibiyetle şampiyonluğunu ilan etti. Yolu bundan sonra da açık olsun. Bir sevinçli haber de Londra'dan geldi. 1995-2001 yılları arasında sezonluk biletine sahip olduğum Fulham, Luton Town'ı 7-0 ye
"Başın öne eğilmesin, aldırma Kartal aldırma, en büyük sen değil misin, aldırma Kartal aldırma, Kartal aldırma...". Sabahattin Ali'nin benzersiz 'umut' dizelerine Kerem Güney'in müzik kattığı şarkının Beşiktaş tribünlerine uyarlanmış hali bu. Beşiktaşlı taraftarlar Kasımpaşa maçı 3-0 aleyhlerine bitince işte bu şarkıyı söylemeye başladı. Hem de bir
Geldiğimiz noktaya bakın bir. O kadar yaz, çiz, eleştir boşuna. Sistem kendisini öyle bir koruyor ki Sabri Çelik'li, Muhittin Boşat'lı MHK yeniden başımıza gelebiliyor. Dön dolaş aynı yerdeyiz yani. Bu eski hakemlerin hakemlikleri de MHK'deki geçmiş başarıları da neydi ki yeniden hakemlerin başına gelebiliyor Yeteneksizlikten daha da vahimi, hakeml
Giresun'da tempolu ama bol pas hatalarıyla başlıyor oyun. Her iki takım da alan daraltıyor, pres yapıyor, hızlı hücuma kalkıyor. Karşılıklı baskı olunca ve hızla gol peşinde koşunca, kalitesi tartışılır olsa da heyecanlı bir oyun çıkıyor ortaya. Bu dakikalarda Beşiktaş'ın dönen topları çokça kaptırması sonuca gitmesini engelliyor. Ayrıca çabuk oyna
Nihat Özdemir istifa edince çoğu kimse rahatladı. Çünkü futbolun giderek daha da dibe batan halinin sorumlusu olarak görülüyordu. Öyle ya futbolun en tepesindeki kişiydi o. Yani başkan değişecek sorunlar da bitecekti. Oysa ki Türkiye'de işler hiç de böyle yürümüyor. Bir kurumun başındaki kişinin özgürce karar alabildiğini mi sanıyorsunuz Hele söz k
Sanki şampiyonluk maçına çıkıyormuş gibi Trabzon müthiş hazırlanmış Beşiktaş karşılaşmasına. Belli ki şov peşinde ev sahibi. Ne var ki oyuna şovla başlayan Trabzon değil Beşiktaş oluyor. İleride basıyor, göğüs göğüse mücadele ediyor, ceza alanına giriyor, şut atıyor, fakat son hareketlerde becerili olamıyor. Ya da saniyelik geç kalmalar pozisyon ka
Gençliğimizde pragmatizmle dogmatizm arasında sıkışıp kalmıştık. İlk öğrendiğimiz şeylerin mutlak doğru olduğunu sanır, her konuşmamıza bunlarla başlardık. Ve bu da ülkeye dair somut fikirler geliştirmemizi engellemişti çoğu kez. Bugün futbol dünyası da benzer bir halde. Bir yandan tek başına anlamı olmayan lafları mutlak doğrular gibi tekrarlıyoru
© 2016