Yeni Asya'nın yazarlarının ve okuyucu-sahiplenicilerinin önemli hedeflerinden biri "cemaat" kavramının hukukunu korumaktır. On Beş ve Yirmi Temmuz'a da bu gözle bakılmalı.Cemaat kavramının sivilliğini ve şeffaflığını bozarak gözden düşürmeyi ve dine böylece dolaylı biçimde zarar vermeyi hedefleyen uzun vadeli planlar, 17-25 Aralık süreci sonrasında yaşananlar da gösteriyor ki -maalesef- başarılı oldu.
Boşverin siyaseti, PKK'yı, gelin bugün dedikodu yapalım.Söylemesi ayıptır birkaç gündür Bodrum'da deniz kenarındayım. Önceki gün bir ara kafamı kaldırdım, gökyüzünü siyah bir duman kaplamış. Önce orman yangını mı acaba diye düşündüm ama dumanın renginden anlaşılıyordu, yine bir tekne yanıyordu.Sonra haberlerde gördüm, önceki gün Türkiye kıyılarında biri benim de dumanını gördüğüm olmak üzere iki motoryat birden yanmıştı.
Gelecek Partisi lideri ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile uzunca bir telefon konuşması yaptım.Ben aradım, sürece ilişkin değerlendirmelerini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumartesi günü yaptığı konuşmayı nasıl gördüğünü öğrenmek istedim.Süreci olumlu karşıladığını daha önce seslendirmiş, hatta Devlet Bahçeli
Gazeteci-yazar Mine G. Kırıkkanat, kendi hayatını yazdığı "Barut; Her Şeyin Bedeli Var" adlı son kitabını "Her yaşamın bir bedeli, bazen bin bedeli vardır" notuyla birlikte imzalayıp gönderdi. Neden böyle bir not düştüğünü merak ettim; kitabı hemen okumaya başladım, bitirene kadar da elimden bırakamadım.
İhanet kalkışmasının üzerinden tam dokuz yıl geçti… Geçen dokuz sene zarfında neler oldu En önemlisi, Türkiye'yi darbe yoluyla ele geçirip, bölüp parçalamaya çalışan FETÖ mensupları, hangi faaliyet içinde..15 Temmuz 2016… Cumhuriyet tarihinin en büyük, en kapsamlı ihanet kalkışması… Daha önceki darbe teşebbüslerinde rastlanmayan
11 Temmuz Cuma günü başlayan silah bırakma süreci devam ederse ve olumlu gelişmeler olursa, elbette ekonomik istikrar da olumlu etkilenir.1. Türkiye terör ile mücadeleye ve güvenliğe oldukça yüksek kaynak ayırıyor. Terör kalkarsa, bütçe yükü ve bütçe açıkları azalır.2. Türkiye Savunma Sanayi'ne
Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ali Ağıralioğlu'nun ilginç bir konuşmasını izledim.*Konu malum:Terörsüz Türkiye (!)Ağıralioğlu'nun, satır aralarındaki tespitleri ise düşündürücü!'Terörsüz Türkiye' konusuna itiraz etmediklerini, esas itirazlarının:
Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihinde bir Kurtuluş Savaşı destanı verdi. * 15 Temmuz darbe ve işgal gecesinde , "#DarbeyeHayır Bütün TÜRKİYE bir oldu. Adeta kurtuluş savaşı gibi bir mücadele veriliyor. Herkesi tebrik ediyoruz." (02:41 - 16 Temmuz 2016), https://x.com/Galipilhaner/status/754098573642522624 , diyerek, yapılan direnişi kurtuluş
Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer eş başkanı ise Fethullah Gülen idi.FETO'cular, AKP'liler Amerikan Projesinin bekası için devlet yapısına ek "Paralel Yapı" kurarak Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpaslar kurdular.Ergenekon davası,
41 yıl sonra terör örgütü PKK'nın Süleymaniye'de "sembolik silâh bırakma"nın iç ve dış dinamikleri tartışılıyor.Daha düne kadar "PKK uzantısı HDP/DEM kapatılmalı" diyen hatta kapatmadığı için "Anayasa Mahkemesi de kapatılmalı" çağrısında bulunan Bahçeli'nin bir zamanlar "idam edilsin" diye ip atıp "bebek katili" dediği terörist
HAİN CIA-FETÖ darbe girişiminin yıldönümünde, bütün şehitlerimize rahmet diliyorum Rabbim'den. Gazilerimiz için de bol bol dua ediyorum. Allah hepsine şifa versin. Bugün… Geçmişi asla unutmadan yarınlara bakma günü. Türkiye, bunu yapmaya çalışıyor. "Terörsüz Türkiye" arayışı böyle bir çabanın ürünü.
CHP ile DEM'in yerel seçim işbirliği için neler demiştiniz oysa...Sözüm ona Kent Uzlaşısı'yla İstanbul'a terörist taşıyor, belediyelere dolduruyorlardı.Hani 9 aydır tutuklu yargılandığı davada dün tahliye kararı verilen Ahmet Özer var ya...İlk şafak baskınına o uğramıştı. Esenyurt Belediye Başkanı'yken terör örgütü PKK/
Orkun'a verilen parayı dillerine dolayanlara... EMRAH SAVCI Benfica'nın teknik direktörü Bruno Lage ile Kulüpler Dünya Kupası esnasında yaşadığı tartışmayla gündeme gelen Orkun'un Beşiktaş'a transferi bazılarını yine derinden sarsmışa benziyor. Özellikle sosyal medyada dolaşan zıpırlardan tutun
Transfer dönemlerinde kulüplerimizin ve özellikle üç büyüklerin hesapsız, kitapsız harcama yaptıkları bilinen ve kabullendiğimiz bir şeydi bu seneye kadar. Fakat bu sene her seneden daha farklı bir yoğunlukta başladı milyon avroların, dolarların havada uçuşmaya başlaması.Ligimizin ekonomisi, takımlarımızın gelir-gider rakamları ve transfer limitleri ortadayken böylesi bir
Türk futbolu yıllardır mali krizde; bu kafayla da kriz bitmez. Batılı ülkelerde olsak çoktan iflas bayrağını çekerdi büyük camialar, ama her zaman bir can simidi geliyor. Kimi zaman vergi affı oluyor bu simit, kimi zaman bazı ayrıcalıklar. İktidar yıllardır futbol ailesini bir şekilde mutlu ediyor. Futbol ekonomisti akademisyen Tuğrul Akşar geçenlerde yazdı kulüplerin Takım Harcama Limiti
Victor Osimhen transferinde Galatasaray'a sürekli zorluk çıkaran Napoli Başkanı kimdir İşte yanıtı...İtalya futbolunun en renkli ve ikonik figürlerinden biri olan Aurelio De Laurentiis, sadece Napoli Kulübü Başkanı değil aynı zamanda tanınmış bir film yapımcısı. Son dönemde Galatasaray'ın Victor Osimhen transferi için yaptığı görüşmelerle Aurelio De Laurentiis'in ismi bir kez daha gündeme geldi.
Orkun'u karşılamaya giden kalabalığı görünce, bu işin başındaki zihniyet şunu düşünmelidir: "Ben eğer kabul gören, akıllı ve toplumuma hitap eden işler yaparsam mutlaka karşılığını alırım..." Hem maddi hem manevi... Bak, stattaki imza törenine kalabalık neye gelmiş Niye gelmişDemek ki kalbi duygularla ve isteyerek yaparsan oluyor,
Srebrenitsa, Gazze soykırımı ve 15 Temmuz hain darbe girişimi Ahmet Gülümseyen Modern zamanın soykırımları sürüyor. Ortaya çıkış şekliyle birine çok benzeyen soykırımları, bir daha yaşanmaması için hafızalara kazımak gerekiyor. İsrail'in Filistin'de vicdanları yaralayan insanlık dışı soykırım ve katliamı devam
Bugün 15 Temmuz... Tam 9 yıl önce FETÖ'nün"sürüleri"tarafından girişilen darbe Erdoğan'ın halkı sokağa davet etmesiyle bir gecede bertaraf edildi. 252 şehit verdik Allahım onlara rahmet eylesin. Düşünebiliyor musunuz Bu çağrı olmasaydı ne olurdu Halk 1980'deki gibi evlerine kapanır, vatan hainleri ülkeyi ele geçirir, sokaklar kan gölüne dönerdi...
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam... 30 YIL ÖNCE BOSNA SREBRENİTSA - 30 YIL SONRA FİLİSTİN GAZZE Gazze'de Siyonist Yahudi soykırımı iki yıldan beri her gün "sözde medeni" çağımızın dünyasının gözleri önünde sürdürülürken hem "Gazze soykırımı" hem de 11 Temmuz 1995 tarihli
Kader anı yaklaşıyor. Yeni bir dünyanın arifesindeyiz.Onca aklımız ancak şimdi karşılık bulmaya başladı. Hep bugünün geleceğini biliyorduk. Bugüne hazırlanıyorduk. Ama kapasitemiz ve kabiliyetlerimiz içeride ve dışarıda kavranama-yacak kadar çok yüksek geldi hep.Hani derler ya bilenler için en zoru cahiller arasında kalmaktır diye, işte öyle bir haldeydik.
Gazetemiz Yeni Şafak'ın 15 Temmuz Özel Ekinde günün anlam ve önemine binaen duygu ve düşüncelerimi paylaştım. O yüzden bu yazıda farklı bir konuyu ele alacağım.Biraz örtük, biraz komplo, gerçekten teyit edilemeyen ve fakat emareleri epeyce belirip amaç, kapsam ve araçları şekillenen bir uzlaşıdan bahsedeceğim. Bu uzlaşının yeni dünya düzeninin ekonomik strüktürünü biraz da olsa tarif edebilmek için ehemmiyeti var.
Soru: 16 Temmuz 1978 doğumluyum. Nisan 2007'de isteğe bağlı Bağkur'lu oldum. 10 yıl prim ödedim. Daha sonra 5 yıl dondurdum. Ocak 2024'te tekrar aktif hale getirdim. Emeklilik için kaç yıl prim ödemem gerekiyor Banu ATAŞ Cevap: 15 yıl daha prim ödeyerek priminizi 9000 güne tamamlayacağınız tarihte Bağkur'dan emekli olabilirsiniz (9000 gün prim ödeme ve 58
Futbol, Türkiye'de sadece bir spor dalı olmanın ötesinde, toplumsal, ekonomik ve politik boyutlara sahip bir olgudur.Dört büyük olarak anılan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor, sadece saha içindeki performanslarıyla değil; ekonomik faaliyetleri, sermaye piyasalarıyla olan ilişkileri ve finansal büyüklükleriyle de kamuoyunun ve yatırımcıların yakın takibindedir.
En son Gaziantep'e gittiğimizde İhlas Medya Grubu üst yöneticilerinden Tuba Gençay ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile kısa bir sohbet etme şansını yakalamıştık.Başkan Fatma Şahin kısaca Gaziantep'teki gelişmeleri anlatmıştı. Sohbeti, "Ekonomi dergimiz Türkiye'de İş Dünyası'nın önderliğinde bu kentte mutlaka bir ekonomi etkinliği yapmalıyız" kararı ile sonlandırdık.
Yıllardır insan kaynakları stratejisinin öneminden bahsederekbıkmadan ve tekrardan usanmadan yapılması gerekenleri sıralıyoruz. Bölgemizde yaşananlar bir kez daha etkin insan kaynakları yönetiminin ve stratejisinin önemini hatırlattı.7 Ekim sonrasında başlayan İsrail vahşeti ve dünyanın seyirci kalması kurulan düzenin koordinatlarınıanlamayan zihinlere adeta kazıdı. Hukukun gücü yerine güçlünün
Dinlenme hakkı, anayasal bir hak olup işçilerin hem fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması hem de verimli ve sürdürülebilir bir çalışma yaşamının temini açısından temel bir ihtiyaçtır. İş ilişkisinde dinlenme hakkının yansımalarından birisi de hafta tatilidir.Hafta tatili hakkı, özellikle yıl boyunca yoğun ve kesintisiz tempoyla çalışan turizm sektörü emekçileri için
Rüzgârın yenilenebilir enerjiden yana sert estiği dönemlerde, petrolün küresel enerji sahnesindeki hakimiyetinin bu yüzyılın ortasında sona ereceğine inanır gibi olmuştuk. Ancak son gelişmeler, bu geçişin sanılandan daha yavaş ve daha karmaşık olacağını gösteriyor.Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne (OPEC) göre, yenilenebilir enerji kapasitesindeki güçlü artışa
Pazar günkü gazetemizde dikkatleri çekmeden geçemeyeceğim bir haber vardı. İstanbul Marmaray seferini yapan vagonun makinisti, raylar üzerinde bir kedi yavrusu fark eder, hemen vagonu durdurur iner, yavru kediyi raylardan alır, durakta bekleyenlere teslim eder ve yoluna devam eder. İşte insanlık budur, topluma lazım olan insan budur. Son günlerde meydana gelen yangınlarda kurtarılan kediye
Dünyanın içinden geçtiği akıl almaz sürecin yansımalarını haber akışında her gün daha fazla hayret ederek izliyoruz. Özellikle Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada olan bitenlerin Türkiye'yi nasıl bir risk seti ile karşı karşıya bıraktığıaşikâr. Bölgemizde bizden başka istikrarlı ya da savaşa karışmamış ülke kalmadı. Hızlıda bir Ortadoğu haritası gözünüzün önüne getirirseniz tam olarak ne ifade etmek istediğimi anlatmak daha kolay olur.
Görünen, tutulan, taşınan, tartılan nice yükün altına girer insan. Hepsini taşır, hepsinin de altından kalkar. Dağlar yük olsa onun bile altına girer insan. Ne var ki gam başka… "Kaygı, tasa, keder, iç darlığı…" gibi anlamları ihtiva eder gam. Kimin içindir gam Kim çeker bu yükü Dağlar mı, taşlar mı; ovalar mı, gökler mi; ırmaklar mı, göller mi, denizler mi
Ülkemizde ekonominin epey zor şartlar altında olduğu uzun bir süreçten geçtik. İnsanlar buldukları işi yapmaya ve ailelerinin geçimini sağlamaya çalıştılar. Neyse ki son yıllarda ekonominin oldukça iyiye gittiğine dair önemli işaretler mevcut…Aslında ekonominin düzelmesi ve iş imkânlarının çoğalması ile herkes sevdiği işi yapabilmeli ki hem hayatlarının her alanında mutlu olsunlar hem de verimlilikleri ve başarıları daim olsun…
Millete, Devlete, Vatana İhanet HÜSEYİN ÖZTÜRK Darbecilerin ve darbe zihniyetlilerin inkâr ettiği ve inkârları üzerine kurguladıkları kimlik ve kişiliklerinin temelinde yatan temel husus şudur: Üzerinde yaşadığımız toprakların nasıl vatan edildiği, nasıl devletler kurulduğu, milli birliğimizin hangi inançla teminat altına alındığı değerleri yok etmek ve yıkmak vardır.
Okuduğunuz başlığı bir başka yazımda da kullanmıştım. Ölümünün üstünden 20 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, Memet Baydur'un bizlere diyecekleri sürüyor. İki ay önce gün yüzüne çıkmamış birçok şiiri kitaplaştırıldı ve Sözcükler Dergisi yayını olarak Ahmet Turgay Tüfekçi tarafından okurlara sunuldu. Baydur çeşitli dönemlerde yazıp bir dosyada biriktirdiği bu şiirlerde doğaya ve
Ölüm sadece eski dünyada değil modern zamanlarda da hep yüceltildi. Halife, Kral,Hükümdar, Komutan, Führer, Mareşal vasıtasıyla yüzbinlerce insan vatan uğruna savaşmaya çağırıldı. Haritalar kadar duygularla da bölüşülmüştü böylece yeryüzü. Din ve dil sınırları belirleyiciydi. Moğollar benzeri bir felaket silgisi gibi çalışan ölüm akınları da yaşandı sınırlar arasında. Onları korumak ve yeri
Bu esasta söyleyeceklerimiz var ancak onları dile getirmeden önce, Ramazan Dikmen'in Mavera dergisinin 1981 yılı Aralık sayılarında yer alan "Niçin Yazı" adlı makalesinden - güncelliğini halen koruduğu için- ilk birkaç paragrafı nakletmek istiyoruz: "İnancı ve öğretisi ne olursa olsun, belli bir okuyucu kitlesince izlenmek durumunda olan her yazar, yazdıklarıyla
Artık yeryüzünde bütün kötülükler doğal afet gibi karşılanır. Uzaklarda bir yerlerde birilerini mağdur eder ve yakındakiler onu görüp üzülür, sinirlenir, ibret alır. Yakınlarda cereyan eden hiçbir kötülük, civarında hayata devam edenleri hiç ilgilendirmez! Mazlumları, mağdurları, birinci dereceden yakınları bile ırgalamaz. Hatta tanımlar, nitelemeler, karşılıklar değişir; o zulüm sayılmaz, kötülük değildir, haksızlık hukuksuzluk zaten coğrafyaya uğramaz!
TRT tarafından bu yıl 7'ncisi düzenlenen senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu "12 Punto 2025" günleri başladı.35 farklı ülkeden ödüllü yönetmen, yapımcı ve film endüstrisi profesyonellerinin yer aldığı etkinlik, dünya sinemasının önde gelen isimlerini bir araya getiriyor.20 Temmuz'a kadar sürecek etkinlikte, projeler destekleniyor,
Dönüşümlü olarak Bakü, Kuba, Sumgayt ve Gence'de gösterime girecek şekilde planlamıştık. Her şehirde de bir gala düzenliyorduk.Kasiyere dedim ki:- İltifatlarınız için teşekkür ederim. Gördüğün bu ekip o filmleri çekenlerden bir grup.- Aaa! Çok memnun oldum. İsminiz- Ragıp…
Bildiğimiz şeyleri hatırlamanın sevinci olur yüreğimizde. Verilen nefese şükür gibi. Hayatı anlamlı yaşamayı hatırda tutmak da böyledir. Hayat, her nefesle kendini yenileyen bir şiirdir. ne kadar yıpratıcı olursa olsun, içinde saklı bir ışık vardır. Bu ışığı görmek, her anı aydınlatmak ve zorlukların karanlığında kaybolmadan yürümek, insanın en büyük zaferidir. Hakikat olan, bu ömrü yalnızca yaşamak değil, onu kendimize layık kılmaktır.
Allahü teâlâ, her insanınsaidveyaşakiolacağını ezelde biliyordu. Bu bilgisinekaderdenir.Sual: Herhangi bir kimse, kendisinin daha hayatta iken said mi, şaki mi olduğunu bilme, öğrenme şansı var mıdırCevap:Bu konuda Ahmet bin Yahya Münîrî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Müslümanları ilgilendiren birlik vurgusu ve Türklerin, Arapların, Kürtlerin kardeşliğinden bahsetmesi büyük önem taşıyor. Ancak Özgür Özel, bu birlikteliği "ümmetçi" diyerek tahrip etme çabasında. PKK'nın bitmesinin ardından, adeta mezhepçilik ve ümmetçilik tartışmaları üzerinden bu birliği bozma gayreti gözlemleniyor. Cumhurbaşkanı
Dünyada sekiz milyar insan yaşıyor, peki ya yalnızlık O da her yerde, her birimizin içini kemiriyor. Bu belki de insan olmanın kaçınılmaz parçası. Büyük şehirler, özellikle İstanbul, bu hissi iliklerimize kadar işleten bir sahne gibi. İstanbul'un kalabalığında Boğaz'ın serin rüzgarı yüzünüzü okşarken,
Resûl-i ekrem Efendimiz, Hazreti Hasan ve Hüseyin'iziyârete gider. İkisi de hastalanmıştı...Ali bin Hibetullah Cümmeyzî hazretleri kıraat, tefsîr, fıkıh ve hadîs âlimidir. 559 (m. 1164) senesinde Mısır'da doğdu. Burada ilk tahsilinden sonra ilim öğrenmek için Şam ve Bağdad'a gitti. Kâhire'ye dönerek Câmi-ül-Ezher'in
Balkan Yarımadasında; Arnavutlar, Türkler, Yunanlılar, Bulgarlar ve Güney Slavları olmak üzere beş etnik grup yer alır...Bölgeyi kaplayan,"sık ormanlarla kaplı sıradağlar"manâsına, yarımadaya"Balkan"ismi verilmiştir. Yarımadanın en önemli düzlüğü,
Stockholm'de İsveç Parlamento binasını Rehber eşliğinde bütün bölümlerini gezdik. Yabancı olmamıza rağmen hiçbir engel olmadı.Rehber ve görevli polis eşliğinde -oturum platformu hariç.- Parlamentonun bütün bölümleri gezdirildi. Adalet, hukuk, hürriyetin tatbikî sistemini gördük. Sonra Uppsala şehrindeydik. Rehberimizin evinde ikramdan sonra Fahrenhayt -Dereceyi bulan
Geçtiğimiz hafta sonu Silivri'de yaşadığım bir olay, uzun zamandır içimde biriken bir rahatsızlığı bu köşeye taşımama neden oldu. Küçük bir çocuk, marketten aldığı dondurmayı heyecanla açtı ama yüzü bir anda asıldı. Dondurma, daha önce erimiş ve tekrar dondurulmuştu. Şekli bozulmuş, dokusu değişmişti. Market çalışanıysa durumu önemsemeden "Bir şey olmaz" deyip ürünü çocuğa geri
Bundan tam 4 yıl önceydi... O dönem Fatih Tekeci'nin gazetemizde kaleme aldığı Okur Köşesi'ne ilginç bir ileti gelmişti. İncek'te müstakil bir evde ikamet eden Niyazi Gürel, evinin hemen yanına açılan "hayvanat bahçesi"nden şikâyetçiydi. Gürel, "Yanı başımızda aslan kükrüyor, bahçemde huzur içinde oturamıyorum" diyordu."Aslan Park"
2025-2026 televizyon dizi sezonunun açılmasına yaklaşık 1.5 ay gibi bir süre kaldı. Haliyle yapım şirketleri de ona göre hazırlıklarını sürdürüyor.Yeni sezonda ekrana gelecek dizilerin birçoğunun çekimleri Ağustos ayı ortaları gibi başlayacak. Geçen sezondan devam eden 14 dizi var. Elbette bunlara yenileri de eklenecek. Ancak benim dikkat çekmek istediğim
12 Haziran'da 260 kişinin ölümüne yol açan Air India'ya ait Boeing 787-8 Dreamliner tipi uçağın düşmesinin ardından henüz kara kutuları bile bulunmadan Türkiye'yi suçlayanlar vardı Hindistan'da...Pakistan'la Hindistan arasındaki savaşta dost ülkeye yardım eli uzattığımız için Türkiye'ye ve Türklere düşman kesilen bazı Hintlilerin o günlerde neler söyledikleri arşivlerde...
Jennifer Lopez, Up All Night Live 2025 turnesi kapsamında kelimenin tek anlamıyla bizim buralara çıkartma yapmaya hazırlanıyor.Ünlü yıldızı izlemek için 3 seçenek var.Her birinin konsepti, tadı ve havası farklı.Günlerdir 23 Temmuz'da Antalya'da Regnum Carya'da vereceği konser öncesi kalacağı Mağara odayı konuştuk.
Futbolcular Paralarını Gayrimenkule yatırdı. İlk sırada ise Bodrum vardı. Muhammed Salah'tan sonra Galatasaray'ın orta sahadaki savaşçısı Torreira da Bodrum'da 100 milyonluk malikane aldı! Türkiye'de futbol yalnızca yeşil sahalarda oynanan bir oyun olmaktan çıktı. Artık transfer haberleri yalnızca kulüpler arası değil, Bodrum tapu
1989 ilkbaharında dönemin CTP Genel Başkanı Özker Özgür, Lefkoşa'da düzenlenen mitingde konuştu:"Nasıl Bulgarlar Türkleri asimile ediyorsa, Türkler de Kıbrıslıları asimile ediyorlar" dedi.Bu söz üzerine Türk Büyükelçiliği Özker Özgür'ün T.C. Pasaportuna el koydu, Türkiye'ye girişinde şehir vizesi uygulaması başlattı.
Acı ama gerçek bir yorum sevgili Hande Erçel'den gelmiş.Aslında ne kadar olgun, ne kadar gerçekçi ve kabullenici bir bakış açısı değil mi Bir film yapmışsın, dünya seni izliyor.Filmle ilgili tepkiler kötü olduğu kadar iyi de...Ve biz hâlâ dizideki öpüşme sahnesine takılıp her seferinde onu soruyor ve sorguluyoruz.Bırakın, kızın uzun aradan sonra
© 2025