Jale Özgentürk

Cumhuriyet

İflas rüzgârı sertleşti

Türkiye derinleşen ekonomik krizinde ciddi bir yol ayrımında. Ancak bu seferki yol, çoğu için çıkmaz sokak gibi. Yüksek faiz, sıkı para politikası, kredi musluklarının kapanması... Alım gücünü kaybeden, yoksullaşan çaresiz vatandaştan sonra sanayici de sendeliyor. Hatta sadece sendelenmekle kalmıyor; bir bir yere düşüyor. ÜLKE ÇAPINDA DURAN ÇARKLAR

Görünmez patronlar devri

Dünyada yaşanan büyük değişimin başlıca kodları arasında, hızlanan dijitalleşme, enerji dönüşümü, tedarik zinciri kırılmaları ve jeopolitik gerilimler yer alıyor. Bu gelişmeler Türkiye'yi çok sert şekilde etkiliyor, etkilemeyi de sürdürecek. Türkiye bu büyük fırtınaya hazırlanıyor mu Elbette hayır. Büyük bir ekonomik krizin ortasındayız. Halk yoksu

İstanbul'da partizanlık yıkımına hazır mıyız

Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yapmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin en ışıltılı ve kozmopolit şehri İstanbul, en büyük felaketlerden birinin eşiğinde duruyor. Geçen 23 Nisan sabahı hissedilen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntıyla, milyonların yüreği yine ağzına geldi. Uzmanlar yıllardır aynı uyarıyı yapıyor: "Büyük İstanbul depremi" kapı

Vicdanın çöküşü

Baharı toprak kokusuyla, doğanın muhteşem renk ve koku değişimiyle karşılayanlar olduğu gibi, kamyon kasasında, naylon çadırın içinde yola düşerek karşılayanlar da var. Her yıl nisan ayında Doğu ve Güneydoğu'dan Karadeniz'e, İç Anadolu'ya, Ege ovalarına doğru bir sessiz göç başlar. Sayıları bir milyonu aşan mevsimlik tarım işçileri için bu göç, sad

Dertleri iklim değil

Türkiye uzun bir süredir ekonomik bir labirentin içinde yön arıyor. Enflasyonla mücadelede her yeni yöntem, bir öncekinden daha büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Pazar filesi dolmuyor, ay sonu gelmeden cüzdanlar boşalıyor. Ücretlinin, emeklinin maaşı hızla eriyor. Ancak ekonomideki yangının dumanı yükselirken siyaset sahnesinde bambaşka bir gündem v

Küreselleşmede son perde mi

Donald Trump ilk başkanlık dönemine yürüdüğü 2016'da "Önce Amerika" demiş ve yeni bir ekonomik düzenin de fitilini ateşlemişti. Atlantik'in öte yanında başlayan bu yeni yolculuk, aradan geçen sekiz yılda, küresel ekonomi literatüründe başka bir kavramın, yeni "ticaret savaşlarının" kapısını açtı. Trump'ın Çin'e yönelik tarifeleri, Avrupa Birliği il

Gençlerin isyanı

Türkiye genciyle yaşlısıyla 19 Mart'tan beri ayakta. İnsanlara yeter artık dedirten olay sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yöneticilerinin tutuklanması değil. Saraçhane sürecinde sayıları 1 milyonu geçen, önceki gün Maltepe'de ise 2.2 milyonu bulan yurttaşlar için son olay artık bardağı taşıran son damla. Çünkü Türkiye'd

Tek yol seçim

Türkiye 19 Mart'tan beri ayakta. Temeli olmayan suçlamalar, dedikodulara dayanarak açılan soruşturmalar ve sonunda İstanbul'da rekor oyla seçilen bir başkanın ve çalışma arkadaşlarının daha ne zaman sonlanacağı bilinmeyen tutukluluk süreci. Türkiye'yi günlerdir dünyada birinci haber haline getiren bu operasyon, sırat köprüsünden geçmeye çalışan eko

Üretici battı, halk zehirleniyor

Yaşadığımız ekonomik kriz ve enflasyonist dönemin yarattığı baskının en çok hissedildiği alanlardan biri tarım sektörü. Türkiye'de tarım üreticileri son yıllarda artan gübre, mazot, tohum ve ilaç maliyetleriyle mücadele ederken tüketiciler de raflarda giderek yükselen fiyatlarla karşı karşıya. Mazot, gübre ve yem gibi temel girdilerde son iki yılda

9 milyon derin yoksul var

Türkiye'de işsiz sayısı 11.3 milyon ve mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28.1. Çalışan nüfusun yüzde 48.9'u asgari ücretli. Asgari ücret 22 bin 105 TL ancak açlık sınırı da 23 bin 324 lira. Ayrıca 4 milyon emekli 14 bin 500 TL ile yaşam mücadelesinde. Çarşı pazarda fiyat artışları durmuyor, uygulanan "sert ve acı" re