Işıl Özgentürk

Cumhuriyet

Yalan yok, doğduğum ülkeyi özlüyorum

Sevgili okurlarım itiraf ediyorum: "Ben doğduğum ülkeyi özlüyorum." Doğduğum ülke başkaydı. O ülkenin bürokratları onurlu ve vatansever insanlardı. Babamı düşündüm. Milli eğitimde önemli bir görevdeydi. Satın alma işlerini de o götürürdü. Anımsıyorum, her gün kendi kullandığı kamu malı cipe atlar, en uzak dağ köylerinde kadınlar için oluşturulan ok

Sert görünüşlü çocuk adam: Erdal Atabek

Sevgili okurlarım bugünlerde belki de yaş gereği dostlarımın ölüm haberleriyle allak bullak dolaşıyorum. İşte o günlerden biri, az sonra canım Erdal Atabek'i gazetemizin küçük bahçesinden sonsuzluğa uğurlayacağız. İşte tabutu orada ve ben yüzümde buruk bir gülümsemeyle birlikte geçirdiğimiz uzun zamanların anılarıyla, kısaca onunla baş başayım. O b

Cannes Festivali'nde ve dolandırıcılıkta fena şahlandık!

Sevgili okurlarım bugün canım biraz magazin yapmak istedi. Başlığımda yazdığım gibiCannes Film Festivali'nde ve dolandırılıcılıkta fena şahlandık. Bir de bir iddiam var: Her şeyin suyunu çıkarmakta da üstümüze yok! Öyleyse başlayayım:Önce şu Cannes meselesiyle işe koyulalım. Cannes meselesi dedim ya, bu yılki Cannes Film Festivali'nden söz ediyorum

Şiddet bir ülkeyi ele geçirdiğinde masumiyet ülkeyi terk eder!

Sevgili okurlarım belki de geçtiğimiz günlerin en vahim olaylarından biri, bir öğrencinin silahla okul müdürünü öldürmesiydi. Sağlık emekçilerinden sonra öğretmenler de şiddetin hedef tahtası olmaya başladılar. Şaşılacak bir şey yok, şiddet bir ülkenin can damarlarını işgal etmiş ve kanıksanmaya, çaresizce kabul görmeye başlamışsa artık masumiyet o

İstanbul'un bin bir yüzünden bana yansıyanlar!

Sevgili okurlarım bu hafta oldukça sakin olan mahallemden çıkıp İnsan Hakları Derneği'nde yapılan 22. Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü ödül törenine ve canımız Celal Başlangıç'ın Almanya'da yapılan cenaze töreniyle, kıskançlıkla sevdiği ülkesinde eşzamanlı gerçekleştirilen anma törenlerine katıldım. Tören Basın Müzesi'nde yapıldı. Her ik

Derin bir hayal kırıklığı: 1 Mayıs 2024

Sevgili okurlarım yaş gereği pek çok 1 Mayıs görmüş bir dinazor olarak içimden, "Belki de bu 1 Mayıs gördüğüm, son 1 Mayıs olabilir" diyerek Saraçhaneye gitmeye karar vermiştim. Ama bir türlü tam iyileşmeyen kırık bacağım yeniden sancımaya başladı, ben de kararımdan vazgeçmek zorunda kaldım. Ve televizyonun karşısına geçtim, birden altyazı geçmeye

Avrupa ülkeleri bizi yasaklı ilan ettiler!

Sevgili okurlarım Avrupa'da pek çok ülke bizi istemiyor. Davetli olsak bile İtalya'ya, Fransa'ya, Almanya'ya girmemize izin verilmiyor. Vize işlemleri bu ülkelerce dondurulmuş durumda, gişeler kapalı. Ayrıca Fransa, yüksek lisans gibi nedenlerle ülkelerine gelecek olanlara da sınırları kapamış. Yani sadece yeşil pasaportlu kişiler, işadamları, kadı

Boykota çağrı: Yahu makarna da 800 lira olur mu

Sevgili okurlarım pek çoğumuz dışarıda yemek yiyemiyoruz, serpme kahvaltı modasına uymadığınızı da biliyorum. Tek biletin 750 lira olduğu tiyatrolara da gidemiyoruz. Kitap ise neredeyse ateş pahasına. Çünkü yoksullaştık, yoksullaşmak en çok emeğiyle geçinen milyonlarca yurttaşı can evinden vurdu. Şimdi gelin hep birlikte nasıl yoksullaştığımızın re

Her yerde kadın sığınma evleri istiyoruz!

Sevgili okurlarım bugünlerde ülkemin tanık olduğum kadın hikâyelerini yazmaya karar verdim. Sevinç içindeyim çünkü önümüzdeki beş yıl içinde ülkemizin pek çok yerinde kadın belediye başkanları görev yapacak. Bence en önemli işlerinden biri de erkek şiddetine karşı kadınları ve çocukları korumak olacak! Onlardan kadın sığınma evlerinin ülkenin her y

Alay ettiler...

Sevgili okurlarım her seçimden yenilgiyle çıkmaya öylesine alışmışım ki televizyonu korkarak açıyorum ve her yarım saatte bir izlediğim İkinci Dünya Savaşı belgeselini kapatıp seçim haberlerine bakıyorum. Evet usul usul korkum geçiyor anlaşılan bugün Tayyip Erdoğan azarlayan sesiyle balkon konuşması yapamayacak. Ne oluyor AKP en baba illerini kaybe