İzmir

Sana dün Eşrefpaşa'dan baktım güzel İzmir. Biliyor musunuz, ben ilk olarak İstanbul'da değil İzmir'de tanındım. 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu ile Hababam Sınıfı'nı oynamak üzere güzel İzmir'e geldik. Aynı yıl Feyzi Tuna'nın çektiği Denizciler Geliyor filminde hem oynuyor hem de yönetmen asistanlığı yapıyordum. Bir günlüğüne İzmir'e gelmiştim. Oysa Hababam'la

Müjdat Gezen

Kızgın Boğa

1867 yılıydı. Üçüncü Napolyon'un "imparator"luğunu ilan ettiği Fransa'da uluslararası bir fuar düzenlenmişti. Tüm dünyadan 15 milyon ziyaretçi akımına uğrayacak fuarda, Fransa ilk kez bir Osmanlı padişahını, Sultan Abdülaziz'i ağırlayacaktı. Sultan Abdülaziz, yokluğunda darbe yapılır korkusuyla oğlu

Mine G. Kırıkkanat

Boykota çağrı: Yahu makarna da 800 lira olur mu

Sevgili okurlarım pek çoğumuz dışarıda yemek yiyemiyoruz, serpme kahvaltı modasına uymadığınızı da biliyorum. Tek biletin 750 lira olduğu tiyatrolara da gidemiyoruz. Kitap ise neredeyse ateş pahasına. Çünkü yoksullaştık, yoksullaşmak en çok emeğiyle geçinen milyonlarca yurttaşı can evinden vurdu. Şimdi gelin hep birlikte nasıl yoksullaştığımızın resmini çekelim: Efendim,

Işıl Özgentürk

Işığı üretmek

İki gün sonra 23 Nisan. Kutlu olsun. Bu yılki 23 Nisan yazımı "ışığı üretmek" teması üzerine yerleştireceğim. IŞIĞI BEKLEMEK VEYA ÜRETMEK Gerçekleşmesini istediğimiz bir konuda önümüze iki yol çıkar. Bu yollardan birisi oturup bu şeyin bir şekilde gerçekleşmesini beklemektir, diğer yol ise beklemek yerine o şeyi gerçekleştirmek için işe koyulmaktır.

Üstün Dökmen

Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi

8 Nisan günü Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Tam Güneş Tutulması yaşandı. Beklendiği gibi, CNN başta olmak üzere büyük haber kanalları saatlerce naklen yayın yaptılar. Kanallar söz birliği etmişçesine, ekrana çıkaracakları bilim insanlarının anlatımından ziyade, halkın tutulma anındaki izlenimine yer verdiler. Aynı saatlerde bizim kanallarımızda

Feyzi Açıkalın

İktidarı değil, zihniyeti değiştirmek

Başımıza gelen felaketlerden ve ülke sorunlarına çözüm bulunmamasından, düzgün yönetilmemekten iktidarı suçluyor ve değişmesini istiyoruz, bundan kötüsü olamaz diyoruz öyle mi Mevcut iktidarı seçimle değiştirdiğimizi varsayalım. Yerine gelecek olan ve bütün umutlarımızı bağlayacağımız altılı masa bileşenleri ve destek olanlar dağ gibi yığılan sorunları hangi zihniyetle çözecekKılıçdaroğlu'nun önceki

Yazgülü Aldoğan