FETÖ darbesinin üzerinden 9 yıl geçti. 15 Temmuz 2016, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk demokrasisinin önemli bir dönüm noktasıdır. Dış istihbarat teşkilatlarının kurduğu, beslediği ve geliştirdiği FETÖ örgütü, 15 Temmuz 2016'da bir darbe girişimi yaptı. Bu darbe girişimine
Eğitimciler olarak "Merak etmeyin, sorular ne kadar zor olursa sınav bilenle bilmeyeni o kadar ayırır" diyerek çocuklarımızı avuttuğumuz bir bekleyişle geçti son bir ay. Ancak sonuçlar hiç de öyle olmadı, değil mi 719 birinci olduğunun açıklanmasıyla tüm eğitimciler şaşırdı, anne-babalar endişelendi, sınavla öğrenci alan liseler ise bir çıkmaza sürüklendi. Daha da ilginç ve vahim
Ülkeler ve toplumlar için yaşanan dönemin ekonomik ve sosyal göstergeleri büyük önem taşır. Bu veriler, bir bakıma, ülkeyi yönetmekle sorumlu olanların karnesi anlamına da gelir. Siyasal ve toplumsal muhalefet de bu verilerden hareketle, yeni projeler hazırlar ve topluma yeni çözümler sunar. Göstergelerde yer alan veriler, aynı zamanda toplumun geniş kesimleri için yaşanan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beklenen "kritik" açıklamasını yaptı. "AK Parti, MHP ve DEM; biz, en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye karar verdik." Bütün konuşmanın özeti bu aslında... Öylesine söylenmiş bir siyasi mesaj değil. Türk siyasetinde yeni bir dönemin, hatta yeni bir mutabakatın ilanıydı. Bir tür "Genişletilmiş
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın ürünü "2025 Kültür Ajandası"nda yer aldığına göre bugün, 15 Temmuz 2025 günü, "Demokrasi ve Özgürlük Günü" imiş... İyi de neyin nesiymiş şu "Demokrasi ve Özgürlük Günü" diye Vikipedi'de bir araştırma yapayım dedim, karşıma "T
Bugün 15 Temmuz karanlık darbe girişiminin dokuzuncu yılı. 15 Temmuz 2016'nın gündüzü ve gecesi bütün boyutlarıyla aydınlatılmadığı için içeride ne kadar parça kaldı sorusu hâlâ çengelli. Her şey bir yana bu konuda TBMM'de kurulan komisyonun raporu "kayıp"! Binlerce sayfalık rapor TBMM Genel Kurulu'nun gündemine getirilip oylanmadığı için resmi kayda geçmemiş oldu.
Tarihin her döneminde toplumlar, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için çoğu zaman savaşa başvurdu. Silah ve askeri güç bakımından üstün olan taraf, kendi çıkarlarını diğer topluma kabul ettirmekte daha etkiliydi. Savaş, yalnızca devletlerin değil, bireylerin de kaderini belirledi; milyonlarca insan öldü, yerinden edildi, toplumlar yıkıma uğradı. Özellikle Sanayi Devrimi ve şehirleşmenin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ikilisinin, kader birliğine dönüştürdükleri iktidar ortaklığı yürüyüşlerinde, tutsa da tutmasa da uysa da uymasa da onu bunu hedef alan tehditlerin ardı arkası kesilecek gibi değil... Gerek ülkemizin en yetkin yargı organları, gerekse uluslararası verilmiş geçerli hukuk kararlarının bütününde verilmiş yargı kararlarının yok
Ameliyat masasında bir ülke! Önce gündeme Abdullah Öcalan'ın yaptığı "Silahları bırakın ve PKK'yi feshedin" çağrısına uyan ve topladığı kongre ile fesih kararını açıklayan PKK'nin metninde boy gösterdi: "Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası'ndan
Savaştan, terörden yana olacak halimiz yok, demokratik ilkeler, barış kuşkusuz ortak umut, ortak hedef. Terör örgütü PKK'nin Irak'ta sembolik silah yakması bu çerçevede ülkemiz ve içinde bulunduğumuz coğrafya açısından kritik bir sürece işaret ediyor. Cümleye ama diye başlamayı sevmesem de burada büyük bir AMA gerektiği ise kuşku götürmez. Sürecin bağımsız, egemen Türkiye Cumhuriyeti
"Demokrat adam", "demokrat bulmadığı" adama "Ya demokrat ol ya döverim" demiş. Adam, "Benim demokrasim seni ilgilendirmez" deyince, "demokrat" adamdan eşek sudan gelinceye kadar dayak yemiş. Erken yaşta kaybettiğim ve elbet çok sevdiğim babamla hiç çözemediğim bir çelişkimiz vardı. O, nasıl biliyorsa, hep seçimlerde en yüksek oy alan partiye oy veriyordu.
Erdoğan, Bahçeli, Öcalan ve Barrack'ın çeşitli açıklamaları, birbirini bütünleyen ve açılımın iç ve dış kodlarını ortaya koyan mesajlardan oluşmaktadır. Açılımın bu dört aktörünün mesajlarının analizinden, şu çıktılara ulaşıyoruz: ABD'NİN 'YENİ ORTADOĞU' DİZAYNI
Türk futbolu yıllardır mali krizde; bu kafayla da kriz bitmez. Batılı ülkelerde olsak çoktan iflas bayrağını çekerdi büyük camialar, ama her zaman bir can simidi geliyor. Kimi zaman vergi affı oluyor bu simit, kimi zaman bazı ayrıcalıklar. İktidar yıllardır futbol ailesini bir şekilde mutlu ediyor. Futbol ekonomisti akademisyen Tuğrul Akşar geçenlerde yazdı kulüplerin Takım Harcama Limiti
Fikstür çekiminin üstünden daha bir hafta bile geçmedi. Ama kimse içerdiği haksızlıklar üzerine konuşmuyor. Varsa yoksa en gözde konumuz "transferler". Tüm gündemi kaplıyor. Gerçekten de bu sezon isminden fazlasıyla söz ettirecek futbolcuları seyredebileceğiz. Kulüpler büyük "fedakârlıklar"la
Ateş Özerk'i kaybettik. Karşıyaka'nın sembol ismi ve İzmir'i adeta basketbol şehri yapan Ateşinko aramızdan ayrıldı. Hafta başında toprağa verdik. Uzun süre Kaf-Kaf'ın şube sorumlusuydu. İlk şampiyonluk onun zamanında kazanıldı. Daha önce ilk hamleyi Aydan Ağabey'in ve Efe'nin transferi ile yaptı. O kadar genç oyuncuya dokundu ki saymakla bitmez. Basketbolla yatıp kalkan
Futbolda yoğun geçen sezonun ardından adeta tatile giremeden yeni formatıyla düzenlenen FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nda boy gösteren takımlar ve oyuncular, dünyanın her yerindeki seyirciler için yaptıkları maçlarda transfer piyasasını oluşturuyor. Kupanın başında beklenti düşüktü. Ama buna rağmen çeşitli futbol ekollerinin verdikleri mücadele ve tribünlerin renkliliği turnuvanın olumlu
Şamil Ekinci sezonunda beklentilerin altında kalan Trabzonspor yeni sezonda Fatih Tekke ile sevenlerinin özlediği günlere geri dönmenin planlarını yapıyor. Trabzonspor'un efsane hocası Ahmet Suat Özyazıcı'yı saygı ve özlemle anarak "Başarılı olmak istiyorsanız atanla tutanın iyi olacak"
1-2 şey yazmak farz oldu.Milli takım ilk maçını 1923'te oynadı.102 yaşında.Cumhuriyet'le aynı yaşta. Euro 2024'te Avusturya'yı yendik.MSÜ rektörü Erhan Afyoncu hocamızın aklına 'Kızılelma' geldi.
Son haftalara göre daha tutuk bir Galatasaray var Trabzonspor karşısında. Baskı kurmakta, pozisyon bulmakta her zamankine göre geride kalıyor. İki tarafın da birbirine üstünlük kuramadığı bir 45 dakika yaşanıyor. Pozisyon kategorisindeyse Trabzonspor'un etkili ataklarına Muslera, Galatasaray'ın etkili ataklarına ise Uğurcan engel oluyor. Galatasaray maçın son diliminde baskısını artırıyor. Sonunda da
Mourinho'ya iyi bir transfer teklifi gelse de F.Bahçe göndermeden gitse! Ya hocam oynattığın futbol aylardır kimseyi tatmin etmiyor. İnan bizleri fazlasıyla yanılttın. Oysa herkes seni büyük hoca diye biliyordu. Erken havlu attın. Kazandığın derbi yok. Takıma bir şey katmadın bence. İskeletini oluşturamadın. 11'lerle çok oynadın. Sadece sen değil elbette futbolcular da suçlu. Ayakta zor duruyorlar. Dün ilk 45 dakikada
Yine emperyalizmin bir "yeniden paylaşım" dönemindeyiz. Bu dönemde, "merkezde" ve "çevrede" ulus-devlet birbirine zıt iki basınç altında dönüşmeye zorlanıyor. TERCİH DEĞİL YASA Sermayenin kendi coğrafi merkezinin dışına taşma eğilimi tercih değil, zorunluluktur. Aşırı üretim krizleri, kârı tehdit eden sınıf mücadeleleri ya da yeni teknolojilerin
Türkiye'nin Ortadoğu'ya hükmetme hayalini kurduğu "büyük" gündeminde Ankara'da bir eylem sürüyor günlerdir. Egeli köylüler geleceklerinin yok olmaması, hayat damarlarının kesilmemesi için parklara serdikleri yatakların üzerinde yatıyor. ünkü 13 Haziran'da zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına ilişkin verilen kanun teklifine Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda bu hafta devam edilecek.
Ekonomik ve siyasal sürecin sanki önümüzdeki pazar günü seçim olacak fikri üzerine kurulu olduğu ülkemizde yeni proje diye yapılan tanıtımların sayısında ivme artışı gözlemliyoruz son günlerde. Bunlar enerji piyasasından toplumsal barış diye adlandırılan sürece kadar geniş bir yelpazeyi temsil ediyor ya da öyle gösteriliyor. Önce halkın büyük bir kısmının ilgisini bile çekmeyen fakat yeni vergi kaynağı yaratan bir konu ile başladılar proje yapmaya...
2023Temmuz ayına kadar çalışan ve emekli memur aylık artışlarında farklılık bulunmuyordu. Ancak, iktidar en düşük çalışan memur maaşını 22 bin liraya yükseltmek için çalışan-emekli memur arasında dengeyi bozarak sadece çalışan memurlara ilave ödeme verdi. İlave ödeme; 15965 göstergenin, memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu hesaplanan miktardan, binde 759 damga vergisi düşülmesiyle tespit edilmektedir. 2023 Temmuz ayında bu miktar 8.077,12 TL idi.
Ekonomi politikasının başarısı tartışmalarında başarısızlık kanıtı cari işlem açığı. Cari işlemler açığı nisan ayında bir önceki yılın eş ayına kıyasla yüzde 62.8 oranında artarak 7 bin 864 milyon USD'ye yükselirken, yılın ilk dört aylık döneminde de yüzde 39.4 oranında artarak 20 bin 864 milyon USD yükselmiştir. Cari açığın bu denli yükselmesi, OVP'nin başarısızlığının göstergesidir.
Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü: Binlerce hektarlık ormanlık alanlar, koca bir milli servet, içlerindeki börtü böcekle birlikte gözlerimizin önünde günlerce söndürülemeden cayır cayır yanıyor. Yangınları söndürmede kamu kurumları donanımsız, yetersiz, çapsız, liyakatsiz ve çaresiz! Yangınların çoğunun, zamanında önlem alınmadığından ya da yandaş özel
Mevsimin son yazısı ile bu diziyi noktalayalım. Yazdıklarımı yinelemeyeyim. İleride satırbaşı olacaklar varsa onlara dikkat çekeyim. Kapitalizmdeyiz ve onu konuşuyoruz. Onu kavramalıyız. KISA BİLGİ İki yüzyılı aşkın süredir gelişip kurumlarını oluşturmuş kapitalizm, 1970'lerde, sermaye sınıfının "servet"e doğru yol alacağı bir rotaya yöneliyor. İnsana değil,
Okuduğunuz başlığı bir başka yazımda da kullanmıştım. Ölümünün üstünden 20 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, Memet Baydur'un bizlere diyecekleri sürüyor. İki ay önce gün yüzüne çıkmamış birçok şiiri kitaplaştırıldı ve Sözcükler Dergisi yayını olarak Ahmet Turgay Tüfekçi tarafından okurlara sunuldu. Baydur çeşitli dönemlerde yazıp bir dosyada biriktirdiği bu şiirlerde doğaya ve
Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor. Her gün görmeseniz, konuşmasanız bile onların var olduğunu bilmek iyiydi, güzeldi, güvenceydi. Hikmet etinkaya da sonsuzluğa göçtü. Milliyet'ten kovulduğum gün İlhan Selçuk aramış "Zeynep
Aslında tam öyle değil. Konuşan onun adına, avukatlığını da üstlenen kızı Defne Soyer. Ne büyük tesadüf; Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında da tutuklu yargılanan pek çok sanığı avukat kızları savunmuştu. Defne Soyer'in tarafımıza gönderdiği açıklamada suçlamalara bir hukukçu olarak detaylı
İstanbul Erkek Lisesi'nden bir delikanlı, Nâzım'ın şiirlerini defterine yazdığı için tutuklanır. Genç öğrenci Rıfat Ilgaz'la aynı koğuşa düşer. Bir gece geç saatlerde hapishanedeki herkesi uyandırıp bahçeye çıkarırlar. "Ne oldu" demeye kalmadan kocaman bir zincir çıkar ortaya. stünde de sağlı sollu kelepçeler. Lise öğrencisi, Rıfat Ilgaz
Bir üniversite amfisinde kürsüdeki hocanın sırada oturan bir öğrenciye, "Sen, ikinci sıradaki mavi ceketli, adın nedir" sorusuyla başlıyor video. "Adım Aleksis" diyor hocanın seslendiği öğrenci. "Aleksis, lütfen sınıfımı terk eder misin" diyor hoca, "Seni bir daha görmek istemiyorum". Şaşıran öğrenci "Anlamadım..." diyor ve "İkinci kez söylemeyeceğim" diyen hoca kapıyı gösteriyor.
Yaşlılığın anlamını, Shakespeare'in Kral Macbeth adlı oyununda geçen bir söz öğretmişti bana: "Ömrüm güze erişti, sararmış yapraklara döndüm." Günü geldiğinde kralların da herkes gibi, yemyeşil yaprakken sararıp döküleceğini düşününce içime bir acıma duygusu yayılmış, krala bu sözü söyletenin de içindeki acıma duygusunun depreşmesine bağlamıştım.
Çok geç kaldığımız doğru! Çok doğru. Uyanış en geç 2023'te başlamalıydı. Montaj videolarla yürütülen seçimlerden sonra işin nereye varacağı çok belliydi! 2019 Mart'ında iptal edilen İstanbul seçimlerinde durum belliydi! 2017'de OHAL koşullarında mühürsüz oy pusulalarıyla onanan referandum sürecinde durum belliydi.
Yazar kim, okur kim "Okur" da "yazar" da aydınlanmaya ışık tutandır. İkisinin bileşmesi "okuması yazması olan, öğrenim görmüş olanlar"ın eylemi "okuryazarlık"sa, yalnız okuryazar olma durumu değildir. Okuryazarlık insanı kendisiyle, yaşadığı toplumun, dahası dünyanın gerçekleriyle buluşturur. Onların eylem aracı kitap, okuryazarları
Otomobil üreticileri ABD Başkanı Donald Trump'ın gündeme getirdiği gümrük vergileri kararlarının ardından ortaya çıkacak yeni sorunlara karşın önlem arayışına koyuldu. Bu yönde yalnızca ABD değil dünya çapında pek çok farklı ülkede üretim yapılması için faaliyete geçildi. Bunlardan kamuoyunda en çok yer tutanı in menşeli
Eskiden 60 yaş "yaşlı" sayılırdı. Bugünse 70'inde maraton koşanlar, 80'inde üniversiteye başlayanlar var. Tıp, teknoloji ve yaşam koşullarının gelişmesiyle birlikte insan ömrü uzadı; ama bu uzayan yaşam süresi, beraberinde yeni bir soru getirdi: "Nasıl daha uzun değil, daha sağlıklı yaşarız" Son yıllarda işte tam
Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir. Ve tüm memeliler gibi beyni sayesinde hissedebildiğini, bal gibi bilir. Ama nedense düşünsel duygusallığına başka bir sakatatı kaynak gösterir. Yüreğini. Âşık olunca yüreğine ok saplanır. Karşılık bulursa aşkına, sevdiceğinin
Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız. Görülen o ki seçimle gelmiş belediye başkanları artık birer rehine, muhalif basın, aleni susturuluyor. "Şeriat isteriz!" diye haykıranlar gene sahnede. Ve biz dijital medyada ne kadar haykırsak da meydanlarda toplansak da ülkemiz göz
Her şey değil tabii ki; taşradakiyereldeki ganimetin üretimi ve paylaşımını öngören bu yasaya sıra geldiğinde, ülkedeki kamuya ait varlıklar çoktan görücüye çıkmış, satılmıştı bile. Üstünden kazanç sağlanacak hiçbir alanı es geçmeyen siyasi rejim, 2012 yılında yürürlüğe giren 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile ülkenin tüm varlıklarını ele geçirme konusunda bir ileri adım dahaatıyordu.
Günlük yaşamda çocuklarımıza ve çevremizdeki yetişkinlere birtakım sıfatlar yöneltiriz, bunların önemli bir kısmı damgalama, yaftalama şeklindedir. Örneğin çocuklarımızın yaramaz, inatçı veya hırçın olduklarını söyleriz, bazı dostlarımızın ise çıkarcı olduklarını düşünürüz. Acaba bu damgalamalar gerçekçi midir evremizdeki insanların birtakım özellikleri vardır, örneğin
Geçen hafta müzik tarihinde önemli anlara sahne oldu. Dünyaa ünlü İngiliz rock topluluğu Oasis yani Liam ve Noel biraderler tam 16 yıl sonra yeniden bir araya geldiler. Oasis'in yeniden bir araya gelmesi, İngiliz müziğinin bir başka efsanevi topluluğu olan The Smiths'in de sahneye dönebileceği düşünü kısa bir anlığına canlandırdı. Ancak bu olasılık, artık tamamen yaşlı ve huysuz bir
Yıllardır sezonluk işgücüne dayalı olarak sürdürülen turizm sektöründe çalışan sıkıntısı yaşanıyor. Otellerde çalışacak garson, kat görevlisi, aşçı bulunamıyor. Neden mi Düşük ücretler, uzun mesailer, güvencesizlik ve tatil yapamama hâli yüzünden. Bu koşullar ortadayken Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) çıkardığı yeni yasa, çalışanı korumak yerine işvereni rahatlatmayı tercih etti.
© 2025