Siyonist terörist devletin son zamanlarda, tek kelime ile 'kudurma' hâlini yansıtan saldırılarının temelinde yatan asıl şey yarınlara dair korkusudur. İsrail eninde sonunda kendisinin hizaya sokulacağını biliyor!.."Büyük İsrail"hayali,"Vâdedilmiş Topraklar"
Gazze'de Batı Destekli Tiyatronun Perde Arkası Gazze'de süren topyekûn yıkım, dünya tarihine yalnızca bir soykırım olarak değil aynı zamanda bir ahlak çöküşü ve küresel işbirlikçilik örneği olarak kazınmaktadır. Filistin halkı bombaların, açlığın ve kuşatmanın kıskacındayken Batılı aktörlerin ardı ardına gelen "ateşkes" açıklamaları
İsrail, Filistin'i yuttu!Şimdi gözünü Suriye topraklarına dikti… Adım adım bu coğrafyayı da Filistin gibi kantonlara ayırıp yutmaya çalıştığını bütün dünya görüyor. Sınır güvenliği bahane, asıl hedef ve dahi niyet bambaşka!İsrail'in Suriye'deki hamleleri, Türkiye'nin hem güvenlik kaygılarını hem de bölgesel liderlik hedeflerini ciddi şekilde
Siyonistlerin amacı Dürzileri himaye mi kullanmak mı AHMET VAROL En başta Velid Cabulat'ın da pek sağlam pabuç olduğunu düşünmediğimi belirteyim. Ama bazen herkes gibi onun da doğru ve isabetli tespitlerde bulunması mümkündür ki Suriye'de yaşanan son gelişmelerle ilgili açıklamalarında dile getirdiği bazı hususların gayet isabetli olduğunu söyleyebiliriz.
MAGA (Amerika'yı Tekrar Büyük Yap) hareketinin önde gelen isimleri, Amerikan Adalet Bakanlığı'nın Epstein raporu sonrasında adeta Trump yönetimine kazan kaldırmış durumda. Başkan Trump'ın seçim zaferinde kritik rol oynayan en önemli komplo teorilerinden biri, Jeffrey Epstein'in elinde olduğu iddia edilen elit müşteri listesindeki isimlerle ilgiliydi. 2019'da tutuklanması
Gündemin tekrar 'Suriye' üzerine yoğunlaştığı anlarda hemen yan tarafta önemli görüşmelerin gerçekleştiği bugünler, 'tarihi' anlara tanıklık ediyor.Konu Kıbrıs.Geçtiğimiz Mart ayında (17 Mart 2025) İsviçre'nin Cenevre kentinde sürecin tekrar harekete geçtiği Kıbrıs mevzuunda ikinci tur görüşmeler 4 ay sonra bu kez Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler binasında gerçekleşiyor.
Küreselleşmenin hız kazandığı, dijitalleşmenin hayatın her alanına nüfuz ettiği günümüzde yeni yetişen nesil, önceki kuşaklardan oldukça farklı bir sosyolojik, psikolojik ve kültürel çerçevede şekillenmektedir. Bu değişim; eğitim, iletişim, değerler sistemi, aile yapısı ve kişilik gelişimi gibi pek çok alanda kendini his ettiriyor. Teknolojik olanaklara doğuştan erişim sağlayan
Türkiye'nin son 47 yılına damga vuran en temel güvenlik sorunu şüphesiz terör. 1984'te ilk silahlı saldırısını gerçekleştiren PKK, yıllar içinde sadece bir güvenlik tehdidi olmakla kalmadı; aynı zamanda toplumsal barışa, ekonomik kalkınmaya ve siyasal bütünlüğe zarar veren bir kriz haline dönüştüGüneydoğu Anadolu'da OHAL uygulamaları, kırsalda yoğun çatışmalar
Küresel statükonun merkez ülkesi ABD, her açıdan kan kaybediyor. Bunun en somut göstergesi de Ukrayna, Gazze, Yemen, Kızıldeniz, Güney Çin Denizi, Suriye, Lübnan, Libya ve İran gibi sıcak cepheler ile Avrupa, Latin Amerika, Asya Pasifik, Kuzey Afrika ve Ortadoğu gibi soğuk cephelerde verilen askeri, diplomatik ve ekonomik mücadelelerde
"Amerika'nın kalıcı dostları ya da düşmanları yoktur, sadece çıkarları vardır."Amerikanizm'in bu değişik tanımı, Alman asıllı Amerikalı bürokrat, diplomat ve 1973 Nobel Barış Ödülü sahibi, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış olan Henry Alfred Kissinger'a ait. Yüz yıllık ömrünün 70 yılında, Amerika'nın diplomasi
Bu da nereden çıktı demeyin... Biz bölgemize fazlasıyla gömüldüğümüz için, hegemonun derin krizini gerçekten göremiyoruz. Söz gelimi, ABD'nin darbelerle dizayn ettiği Latin Amerika... Bölgede özellikle Brezilya merkezli güçlü bir hat oluşmuş durumda. Onun için, Trump ile Brezilya Devlet Başkanı Lula arasında dolar ile başlayıp tarifelerle devam eden söz düellosunu
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,16-17 Temmuz tarihinde gerçekleşecek 5+1 Gayrıresmi Zirvesi için şu anda New York'tadır. Zirve'de 17-18 Mart'ta Cenevre'de gerçekleşen toplantıda üzerinde mutabakat sağlanan Güven Yaratıcı Önlemler üzerindeki gelişmeler masaya yatırılırken, taraflar Kıbrıs sorunundaki bilindik görüşlerini tekrarlama fırsatı bulacaklar. Tarafların halihazırdaki
Geçen haftaki yazımızda demiştik ki '' Amerika 'Ortadoğu'da' ülkeler bazında değil, bölge bazında bir politika yürütüyor.'' Dolayısıyla ''Terörsüz Türkiye'' bakış açısı bize göre eksik bir bakış açısını yansıtıyordu. Türkiye başta olmak üzere bu coğrafyada yer alan tüm ülkelerden yerel değil, bölgesel bir politika yürütmesi beklediğimizi ima etmiştik.
Muhtemelen yapay zeka ile yapılmış bir videoydu geçenlerde karşıma çıkan. ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen bir diyalogda Trump, NATO'nun en güçlü ordularından birine sahip Türkiye'nin, ordusunun
Eğitim camiasından bazı isimlerle istişare toplantısındaydık. Ortamdakilerden biri söz aldı, doğrudan bana dönerek "Hocam, artık ümmetin modası geçti. Ümmetçilik fikri iflas etti. Bundan sonra artık millet fikrine dönmek gerekiyor" deyiverdi. Ümmetle milleti -sanki ikisi birbiriyle çelişiyormuş gibi- kafa kafaya tokuşturmak epeydir süre gelen bir akım malum, dolayısıyla muhatabım
Türkiye'de özellikle son 200 yıllık süre zarfında darbe girişimlerine maalesef çokça rastlanmaktadır. Bunun son halkası durumunda olan 15 Temmuz da bu listede yerini almıştır. Bu konudan söz edeceksek en başta kavram olarak "Darbe nedir" sorusuna verilecek cevaplara bir daha bakmak gerekir: - Siyasette ani ve kararlı bir güç kullanımı ve özellikle mevcut bir hükümetin küçük bir grup tarafından şiddet kullanılarak devrilmesi veya değiştirilmesi,
Trump seçim zamanı o meydan senin bu meydan benim dolaştı.Her gittiği eyalette...Her çıktığı televizyonda...Her gördüğü mikrofona "Ukrayna-Rusya savaşını 24 saatte bitiririm" dedi.Gerçekçi hiçbir yanı yoktu zaten de...Yine de
İsrail yönetimi soykırıma varan, hatta aşan yöntemlerle Gazze'yi Gazzelilerden arındırmaya çalışırken, Batı Şeria'yı yeni yerleşimlerle ve şiddetin farklı biçimleriyle boğarken ilki Bogota'da, diğeri New York'ta Filistin sorununu masaya yatıran iki toplantı yapılıyor. İkisinin de amacı soruna iki devlet mantığı temelinde bir çözüm üretmek ancak ilki çok daha samimi ve hedefi de çok daha bariz.
Silah yakmanın 24 saat ardından, Bakü'nün Türkiye üzerinden Suriye'ye doğalgaz verme anlaşması güçlü gelişmedir. Öyle ki, terör örgütü silahlarının nasıl tasfiye edileceği veya elebaşların ne olacağı türünden konvansiyonel tartışmaların üzerindedir…Malûm, Irak'la yürütülen 'Kalkınma Yolu' projesi de aynı sayfanın cümlesindendir…
Dokuz yıl sonra:15 Temmuz… AYHAN DEMİR Dokuz sene önce, biz ne yaşadık O gece, nereden döndük Kimleri yendik, hangi adresleri mağlup ettik Bu sorular, artık büyük ölçüde cevap buldu. Ne yaşadığımızı, neye karşı direndiğimizi, nerelerden döndüğümüzü ve neyi başardığımızı, bugün daha doğru bir şekilde değerlendirebiliyoruz.
New York merkezli "İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (Anti-Defamation League-ADL)" sözde Yahudi karşıtı eylem ve söylemlerle mücadele etmek için kurulmuştu. ABD'deki " İsrail Lobisi "nin en eski kuruluşlarından "ADL", İsrail'i eleştirmeyi bile ' Yahudi karşıtı faaliyet ' olarak gösterecek kadar işi ilerletti. İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırıma
Terörsüz Türkiye süreci, Cumhuriyet tarihinin en önemli süreçlerinden biri. Geçtiğimiz hafta bu kritik sürecin en kritik aşaması olan 3. Aşaması çerçevesinde önemli gelişmeler oldu. 3. Aşama PKK'nın feshi ve silah bırakmasını kapsayan aşama. Bu aşama aslında PKK'nın fesih kararı aldığı kongresini gerçekleştirmesi ile birlikte başlamıştı. Fakat, elbette silahlı devlet dışı aktörler
Kudüs İttifakı İBRAHİM KARATAŞ Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumartesi günkü konuşmasında PKK'nın silah bırakmasının milat olacağı yeni bir sayfadan bahsetti. Yakın gelecek Türkiye'sine şekil verecek söz konusu sayfa hem iç hem de dış kamuoyu açısından önemliydi. İçeriye verilen mesaj belliydi. Özetle dedi ki; "Bizi
Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... '70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış. "Ne güneş yağı ne güneş gözlüğü ne fazla kilolar ne silikon" yazıyor altında: "Sırf güneşin okşadığı bir ten. O yıllarda kimsenin kolesterol saplantısı yoktu. Güneşten kimse korkmazdı.
Orta Doğu'da sahneye konan yeni oyunun adı: Abraham Anlaşmaları. Adını Hazreti İbrahim'den alan bu siyasi mühendislik projesi, görünüşte "barış" ve "normalleşme" temaları etrafında pazarlanıyor. Fakat sahada karşılığı; işgal, tahakküm ve stratejik teslimiyetten başka bir şey değil.
Bir gazete yalnızca haberin değil, zamanın da tanığıdır.Milliyet, 75 yıldır sadece Türkiye'nin hafızasını yazmakla kalmadı, ülkemizin dünyaya açılan penceresini de her zaman açık tuttu. O pencere, bazen dar bir aralıktan da olsa, dış haberlerle parıldadı. Çünkü dünyayı anlamadan, Türkiye'yi doğru anlamak imkânsızdır.Bugün geçmişe baktığımızda,
Bu makaleyi, annemin vefatından bir yıldan fazla bir süre önce kaleme alıp Aljazeera.net sitesinde yayımlamıştım: (https://aja.me/0hszag) Bugün, annemin Rahmet-i Rahman'a kavuşmasının üzerinden tam bir yıl geçti; 12 Temmuz 2023 tarihinde vefat etti. Bu yazı kendisine okunmuş, çok ağlamıştı; defalarca okunmasını isterdi. Kim bu satırları okuduysa gözyaşlarını tutamadı.Bugün bu yazımı, kıymetli
Havada, karada ve denizde güçlü olanların var olacağı bir döneme giriyoruz. Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayisinde attığı adımlar, artık uluslararası manşetlerde. İşte bu sadece bir savunma hamlesi değil; bir güç göstergesi, bir paradigma değişimi. Uzun yıllar boyunca küresel güç merkezlerinin dışına itilmeye çalışılan Ankara, şimdi oyun kurucu olarak
Dönem 1990'larHenüz ilkokuldayım, aklım yeni yeni ermeye başlamışken eve giren tek gazeteyi hatırlıyorum: Milliyet. O dönem Bursa'da, Gıda Teknolojisi ve Araştırma Enstitüsü lojmanlarında oturuyorduk. Herkes birbiriyle yakın akraba gibiydi ve herkes birbirinin her şeyini bilirdi. Hatırlıyorum, öteki hanelere başka başka gazeteler girerken babam hep aynı gazeteyi alırdı. Hatta itiraf
PKK terör örgütü silah bıraktı. MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısıyla başlayan süreç, nihai aşamasına ulaşmış durumda.Bu nihai aşama, bugüne değin yapılan çağrıların, sözlerin şimdi yaşanması gereken icrası aşamasıydı. Sonuç alma aşamasıydı. Şimdi o aşamanın içine girildi. Bu aşamanın ilk adımı, dünkü silah yakma görüntüsüydü. Bundan sonrası bu son aşamanın
Bu hafta dünya ekonomisini yakından ilgilendiren toplantılardan biri olan BRICS toplantısı yapıldı. Bu birlik bizi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü Türkiye de bu birlik içinde var olmak için bazı girişimlerde bulunmuştu. Eğer bu politik bir manevra ise sonuçları başka olabilir.BRICS, nedir derseniz Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın ekonomik ortaklığını
İlginç gelişmeler yaşanıyor şu günlerde. Sn. Bahçeli'nin çıkışıyla somut adımların atıldığı süreç, önemli bir aşamaya gelmiş durumda. Diğer bir değişle; "Devletimizin adeta bir HAT SANATI İNCELİĞİYLE, işleye işleye bir eser ortaya koymasına ramak kaldı" diyebiliriz kısaca. Sonuçta terör örgütünün silahlarını teslim edeceğinin konuşulması, TARİHİ BİR DÖNEMİN KAPILARINI ARALAMAKLA
NEW YORKİsrail'in şaşırtıcı derecede etkili hava saldırısı kampanyasının, İran'ın saldırı kapasitesinin büyük bir kısmını yalnızca iki haftadan kısa bir sürede zayıflatıp yok etmesinin ardından, İran İslam Cumhuriyeti'nin sonunun yaklaştığına dair spekülasyonlar arttı.Ekonomist Nouriel Roubini ve Stanford'dan
İklim kanunu meclisten geçti. Anlaşmanın geçtiği tarihe bakalım, özellikle Leman dergisinin Peygamberimize (sav) hakaret içerikli karikatürün bir anda gündeme düşmesi ve eş zamanlı olarak Egenin incileri olan birçok ilçede başlayan orman yangınlarının gündemi meşgul ettiği sırada ve kamuoyunda yeterince tartışılmadan meclisten geçmesi. Kanunun geçmesi
CAMBRIDGEDünyanın en eski metro sistemi olan Londra metrosu 1863 yılında açıldı. Aynı tarihlerde Londra'nın modern kanalizasyon sistemi de inşaat mühendisi Joseph Bazalgette tarafından Parlamento'yu durma noktasına getiren 1858'deki Büyük Koku'ya yanıt olarak tasarlandı. Uzun vadeli planlama yapan Bazalgette, bu sistemi 150 yıl dayanacak
Ülkemizde 15 milyona yakın engellinin yüzde80'i kendini dışlanmış hissediyor! Yüzde 77'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor, yüzde 60'ı eğitimini bırakmak zorunda kalıyor. Bunlar, Engelsiz Yaşam Derneği'nden aldığım bilgiler...Toplumsal olarak en büyük zafiyetimizi konuşmanın vakti artık geldi. Konu 'engelliler'. Görmezdengeldiğimiz, sokakta, okulda,
İsrail'in 12 Haziran 2025'te İran'a başlattığı saldırılar, Orta Doğu'yu ve dünyayı sarstı.Bir de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun İran'a saldırılardaki ısrarı, ABD'yi yeni bir çatışmaya sürükleme potansiyeline sahip. Bu ısrar, Trump'ın seçim vaatlerinden "sonsuz savaşlardan kaçınma"yla ters düşerken, ABD'nin yeni askerî harekâtlarına karşı çıkan Maga Hareketi'nin öfkesini arttırıyor.
BLACKSBURG, VIRGINIA İran'ı iki nükleer güç olan İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri ile karşı karşıya getiren 12 günlük savaş, tüm tarafların zafer ilan edebildiği çatışmalardan biri oldu. İran İslam Cumhuriyeti için bu açıklama hızlı bir şekilde geldi ve rejimin hala ayakta olduğu gerçeğine odaklandı. Ağır kayıplara ve geniş çaplı hasara rağmen ne bir çöküş, ne bir isyan ne de bir rejim değişikliği yaşandı.
Gazze'de, 26 Haziran 2025 tarihi itibariyle, 7 Ekim 2023'ten bu yana soykırımcı İsrail'in düzenlediği saldırılarda can kaybının 56 bin 259'a, yaralı sayısının da 132 bin 458'e yükseldiği kayıtlara geçti. Gazze'deki Sağlık Bakanlığının hastane verilerine dayanarak yaptığı bu verilere süreci yakından takip eden kimse inanmaz. Gazze, kuzeyinden en güneyine kadar ağır bombardımanlarla
Trump'ın deyimiyle İran ve İsrail arasındaki 12 Gün Savaşı sona erdi. Geçen haftaki yazımızda tarafların pozisyonlarından ve hedeflerinden bahsetmiştik. Bu süre içerisinde iki önemli gelişme yaşandı. İlki, ABD'nin savaşa direkt dâhil olması anlamına gelen İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıydı. Diğeri ise Trump tarafından 24 Haziran'da ilan edilen ateşkes. Bu iki olayı aynı sürecin ve mantığın ürünü olarak değerlendirmek doğru olacaktır.
© 2025