
Siyonist işgal rejimi Gazze'de şartlarına gereği gibi riayet etmemekle birlikte, askeri kayıplarının açığa çıkması sebebiyle kendi içinde yaşadığı sıkıntı, toplumsal sorunlar ve siyasi kriz sebebiyle bir ateşkesi kabul etmek zorunda kalmış olsa da Filistin'in işgal altındaki Batı Yaka bölgesinde ve Kudüs'te savaşını bir şekilde sürdürüyor. Filistin topraklarında
Kurulduğu 1948'den beri Filistin'i adım adım işgal eden, en son 7 Ekim'de başlayan çatışmaları fırsat bilerek, Gazze'de masum Filistinlilere yönelik katliamlarını artıran İsrail'in, uzunca bir süreden beri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde sinsice toprak topladığı iddiası son günlerde KKTC ve Türkiye gündeminde tartışılmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde konuyu gündeme
Avrupa Komisyonu, AB-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırmak amacıyla stratejik belgesini açıkladı. Avrupa Birliği (AB), 18 sayfalık belgenin girişinde, hızla değişen jeopolitik ortam ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası yaşanan güvenlik endişesi ışığında Brüksel-Ankara ilişkilerini yeniden ivmelendirmeyi hedeflediğini belirtiyor. Bununla birlikte AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi
2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan şu anki küresel statüko yani Atlantik sistemi, üç cepheden kuşatma altında. Asya-Pasifik cephesinde Çin; Avrasya, Doğu Avrupa ve Baltık cephesinde Rusya; Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Orta Asya, Kafkasya ve Kuzey Afrika cephesinde ise
Amerikan Enterprise Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü'nü (AEI) ve onun Türkiye Masası elemanı Michael Rubin'i tanımayan kalmış mıdır Türkiye aleyhtarı herhangi bir girişim var ve içinde Rubin yoksa, o işin etkisi o kadar zararlı olmayabilir.Rubin'in son marifeti, Gazze'nin, İsrail soykırım saldırısı sonrası yeniden inşaası söz konusu olduğunda, neden Türk
Güçlüler ve zalimler kader birliği yapmazlar, işbirliği yaparlar. Kader birliği yapanlar, haklılar ve mazlumlardır. Gazze ile Saraybosna arasında da böyle bir durum söz konusudur. Bu iki şehir işbirliği değil, kader birliği yapmaktadır. Birbirlerinin dünya ve ahiret kardeşidirler. Tam da bu doğrultuda: Siyonist rejimin
Kalbimiz de aklımız da Gazze'de ve iş İsrail'e dayanıncaya kadar -barış sağlansın sağlanmasın- alakasız vesilelerle olsun gündeme her gelişinde şeridi boğazlarına dolamaya devam edeceğizBununla birlikte, futbol-banka-dolar-ponzi maceraları, güzellik salonları hücreleri, vs. rezilliklere meyyal bir kitlenin de üzerinden atlayarak, özünde; Libya (Afrika), Azerbaycan-Ermenistan (Kafkasya), Ukrayna-Rusya
Dünyaya sürekli düzen vermek isteyen, aklındaki düzenin herkes için en iyisi olduğunu düşünen Amerika'nın da işi zor. İlle bir yerlerde birileri onun istediğine aykırı bir şeyler yapıyor, Amerika da onu bir şekilde cezalandırmak için olmadık zahmetlere katlanıyor.Bize olduğu gibi bazen diplomatlarını ya da maliye bakanlığı yetkililerini, koyduğum tek taraflı yaptırımlarıma
Hamas'ın İsrail'e operasyon düzenlediği 7 Ekim'den itibaren birçok ülke, İsrail'deki vatandaşlarını tahliye etmeye başlamıştı.Rusya'nın İsrail Büyükelçisi Anatoly Viktorov da 17 Ekim'de çatışmalarda 16 Rus vatandaşının öldürüldüğünü ve 9 Rus'un da kayıp olduğunu ve aramaların sürdüğünü belirtmişti. Moskova yönetimi, pek çok Batılı ülke gibi, Hamas'ı
Aslında bu konu üzerinde uzunca zaman çalışıldı.İran ve Rusya özellikle bu bölgenin dini alt yapısına yönelik çalışmalar yaptı.Osmanlı sonrası kurulan Türkiye'nin kendi coğrafyası ile irtibat kesildikten sonra, Türkistan coğrafyası dini anlamda altı boşaltılan bölgeye dönüştürmek istendi. Önemli ölçüde bu içi boşaltma konusunda başarılı oldular da!
Esirlerin takas edilmesi sürecinde, işgalciyle-direnişçi arasındaki insani fark bir kez daha dünya kamuoyuna yansımış oldu. HAMAS'ın elindeki rehinelerin HAMAS mücahitleriyle vedalaşarak ayrılma görüntüleri çok çarpıcıydı. İnsani bu görüntülere karşın, İsrail'in yıllardır esir tuttuğu Filistinlerin uzun yıllar sonra sevdikleriyle buluşmalarının sevincine bile baskı uygulamaya kalkışmaları da insanlık dışıydı.
"Beş Göz", İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan oluşan "Anglosfer" ülkeleri arasındaki "Elektronik istihbarat ittifakı"na verilen bir isim. ABD Avustralya'daki "Pine Gap" üssündeki Ulusal Güvenlik Ajansı(NSA)'nın uyduları aracılığıyla büyük bir bölgeyi izliyor. Orta Doğu ve Afrika da bu üssün kapsam
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya'yı ilk tanıdığımda, Türkiye'de maden arama ruhsatı verildiğini ancak gerekli tüm prosedürler tamamlansa da faaliyete başlama ruhsatının çok az sayıda verildiğini anlatmıştı. Nasıl yani bazı çevreciler(!) yalan mı söylüyordu, Türkiye'deki ormanlık alanların tamamına yakını maden ocağına dönüştürülüp, tahrip edilmemiş miydi
İsrail ırkçı bir devlettir. Bunu ispat etmeye gerek yok çünkü hem fiilleriyle hem de dilleriyle her daim ispat ediyorlar. Durum böyleyken ırkçılığı meslek edinmiş bir ülkenin ve toplumun diğer ülkelerdeki ırkçılarla işbirliği yapmaması beklenemez. Diğer ırkçıların da İsrail'e muhabbet beslemesi de aynı şekilde doğal bir durumdur. Fakat aralarındaki muhabbet vahşi hislerdeki ortaklıktan daha fazlasıdır.
Büyük hesaplaşma yaklaşıyor. Tarih bilenler için sürpriz değil. Küresel hâkimiyet mücadelesinde süratle son dönemece giriyoruz. Beş asırdır -aşağı yukarı yüzer yıllık aralarla- Batı ülkeleri arasında el değiştiren dünya liderliği tahtına bu kez "Doğu'dan" çok ciddi bir meydan okuma var. Birinci Dünya Savaşı öncesindekine benzer bloklaşmalar ve bölgesel sürtüşmeler hız kazandı.
- "İsrail sınır polisi, 16 Ocak 2007'de, 10 yaşındaki kızımı okulu önünde vurdu, öldürdü. Abir 10 yaşındaydı. Savaşan bir asker ya da direnişçi değildi. Bu çatışmaya dair hiçbir şey bilmiyordu. O zaman 'Benim evladım ölen son çocuk olsun' dediğimi hatırlıyorum." (B.Aramin)- "4 Eylül 1997'de, Kudüs'te iki canlı bomba saldırısında ölen 5
Marlyn Monroe, Mozart, Kaptan PeroksitOksijen... Geert Wilders'ın grotesk saçları nedeniyle kendisine takılan lakaplar bunlar. Wilders kartvizitine biçtiği katıksız "beyaz Avrupalı" kimlikle hiç alakası olmayan bir politikacı. Anneannesi dünyanın bir numaralı Müslüman
Birkaç gündür Hamas ile yaklaşık 50 gündür Gazze Şeridi'ne kapsamlı bir saldırı yürüten İsrail arasında geçici bir ateşkes sağlanabileceğine dair bilgiler geliyordu. Anlaşma 24 Kasım Cuma sabahı yürürlüğe girdi. Buna göre Hamas, yaklaşık 50 İsrailli kadın ve çocuk esiri serbest bırakması karşılığında İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli kadın ve çocuk esirlerin serbest bırakacaktı.
Yaşadığımız çağ karmaşık, karışık ve belirsiz. Son dönem çatışmalarında devletlerin, terörist yapılar ve diğer devlet dışı aktörlerin, hibrit ve vekil unsurların bir arada ve aklı zorlayan yöntemleri tercih ettiği görülüyor. Dost ile düşman veya müttefik ile tehdit artık iç içe girmiş halde. Çevre kirliliği, iklim değişikliği, toplumsal sorunlar gibi ortaya çıkan yeni kaygı alanları da bahse
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail askeri hedeflerine yönelik başlattığı geniş ölçekli saldırılara tepki olarak İsrail'in giriştiği kitlesel katliamlar hem bölgede hem de tüm dünyada büyük bir tepkiye neden oldu. İsrail saldırılarının her nevi savaş suçunu işleyerek devam etmesi üzerine İsrail'e kayıtsız şartsız destek veren Batılı devletlerin bazıları bile İsrail'in artık durması
7 Ekim'deki Hamas saldırısının üzerine İsrail'in 75 yıllık işgal ve soykırım siyasetinin bir diğer halkası olarak başlayan katliamlar durmaksızın devam ediyor. Bu süreçte İsrail, sivil konutları, hastaneleri, ibadethaneleri, mülteci kamplarını, ambulans konvoylarını, tahliye koridorlarını bombaladı ve bombalamaya devam ediyor. 11 binin üzerinde Filistinli, İsrail'in saldırıları
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonu, İsrail'in hava ve kara saldırıları eşliğinde devam ediyor. İsrail'in ülke içinde yaşanan şoku atlatmak, askeri caydırıcılığı yeniden tesis etmek ve Hamas'ı Gazze halkını toplu cezalandırma yöntemiyle bertaraf etmek için gerçekleştirdiği askeri saldırılar 36. gününü doldurdu. İsrail'in
7 Ekim'deki Hamas saldırısının üzerine İsrail'in 75 yıllık işgal ve soykırım siyasetinin bir diğer halkası olarak başlayan katliamlar durmaksızın devam ediyor. Bu süreçte İsrail, sivil konutları, hastaneleri, ibadethaneleri, mülteci kamplarını, ambulans konvoylarını, tahliye koridorlarını bombaladı ve bombalamaya devam ediyor. 11 binin üzerinde Filistinli, İsrail'in saldırıları
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonu, İsrail'in hava ve kara saldırıları eşliğinde devam ediyor. İsrail'in ülke içinde yaşanan şoku atlatmak, askeri caydırıcılığı yeniden tesis etmek ve Hamas'ı Gazze halkını toplu cezalandırma yöntemiyle bertaraf etmek için gerçekleştirdiği askeri saldırılar 36. gününü doldurdu. İsrail'in
Ülkeler arası ilişkiler krize girdiğinde ve siyasetçiler ve diplomatlar arasındaki diyalog ve müzakere süreçlerinin tıkandığı kritik dönemlerde düşünce kuruluşları, basın ve akademi, taraflar arasında iletişim kanallarını canlı tutmaya yönelik çalışmalarını devam ettirirler. Çözüme yönelik plan ve projeksiyonlar alternatif çözüm süreçleri ile olgunlaştırılmaya çalışılır. Bu bağlamda tarafların
İspanya 23 Temmuz'da gerçekleşen seçimlerle birlikte önemli bir süreci geride bıraktı. Parlamentonun üst kanadı Senato ve alt kanadı Temsilciler Meclisi için seçimler normalde bu yılın sonunda gerçekleşecekti. Ancak 28 Mayıs 2023'te yapılan yerel seçimde iktidardaki Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) beklediği sonucu alamaması ve muhalefetteki sağ partilerin beklenenin ötesinde oy kazanması
Türkiye ve Mısır, Arap halk hareketlerinin başlamasının ardından önce ilişkileri ilerletmiş ancak Mısır'da 2013 yılında yaşanan yönetim değişikliğinin ardından diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bölgesel politikalarda ayrılıklar yaşamışlardı. 2020 yılından itibaren ise bu ilişki biçimi değişmeye başlamış ve bölgesel ve uluslararası dinamiklerin tetiklediği siyasi normalleşmeler süreci, Türkiye ve
Bir değişim lafıdır gidiyor, özellikle de muhalefette. Fakat değişimin içeriğini, yönünü, kapsamını, anlamını tartışan yok. Çünkü değişimden anlaşılan, birinin koltuktan kalkıp, diğerinin oturması şeklinde maalesef.Seçimin kaybedenleri olarak öne çıkan CHP ve İYİ Parti'de değişim isteyenlerin, değişimden neyi anladıkları bilinmiyor. Bu iki partiye bakınca görülen şu; bir yanda koltuktan kalkmamakta
Geçtiğimiz hafta seçim sonuçlarını her boyutu ile tartıştık. Siyaset bilimi uzmanları ekranlarda bölgelerin, illerin etnik ve mezhepsel sosyolojiler üzerinden analizlerini yaptılar. Açık söylemek gerekirse ortaya çıkan sonucu her iki taraf da kimse bilemedi. Bu sonuçlar, yorumcularımızın ülke sosyolojisinden uzak kaldıklarını ve dahası saha gazeteciliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler
Yeni Şafak Tasha Kılınç - Emekli muhafazakâr"Kurtubalı Hristiyanlar, Arapların şiirlerini ve masallarını okumayı seviyor. Onların fikirlerini çürütmek için değil, daha doğru ve zarif bir Arapça'ya sahip olmak için Arap ilahiyatçıları ve filozofları inceliyorlar. İncil'in Latince tefsirini okuyan veya İsa'nın yaşam ve öğretilerini, peygamberleri veya havarileri araştıran halk şimdi
Hafta içi üç günlüğüne memleketim Sivas'ın Koyulhisar ilçesine gittim. Köyümde, yakın ilçemiz olan Suşehri'nde vakit geçirdim. Fırsat buldukça gitmeyi ve ata topraklarından istifade etmeyi sürdürüyorum. Bu ziyaretimde de esnafla, köylülerle sohbetlerim oldu. Her Perşembe kurulan Suşehri pazarını dolaştım. Yaşlı teyzelerle, amcalarla, bulduğum kadarıyla gençlerle konuştum. Ülkemizle ilgili kanaatlerini
Pazar günü Latin Amerika'nın çok önemli ülkesi Brezilya'da yapılan seçimlerde Sol İttifak'ın adayı Lula Da Silva kazandı. Önce Da Silva'nın geçmişini iyi okuyalım. 1945 doğumlu Da Silva sekiz çocuklu yoksul bir ailenin 7. çocuğuydu. On yaşında okula gidebilen Da Silva ailesine yardım etmek için ikinci sınıftan ayrılarak seyyar ayakkabı boyacılığına başladı. Dört yıl sonra bir depoda
Kasım ayının tüm hüznü Viyana'daki ağaçlara düşmüş gibi...Gri bir gökyüzünün altında ilk karın düşmesini bekleyen insanlar, sonbaharın renk yelpazesinini yansıtan ağaçların yapraklarını seyrederek vakit geçiriyor...Biraz kızıl, biraz sarı ve biraz kırmızı...Yaprakların yerlere dökülüp bir gazele dönüşünü seyretmek de güzelmiş...Ve ölüp de gidenler gibi...Bir sonbahar mevsimi daha geçip gidiyor
Rusya ile Kırım arasındaki tek karayolu bağlantısı olan Kerç Boğazı üzerindeki 19 km'lik köprü Ukrayna'nın karşı saldırısı ile ciddi şekilde hasar gördü. Köprünün patlatılma anı ve sonrasındaki gelişmeler sosyal medyada yoğun bir tartışma başlattı. Aynı zamanda demiryolu hattına da sahip bu yapının Rusya açısından farklı bir önemi bulunuyor. 2014'te Moskova'nın Kırım'ı yasadışı
Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarlı adımlarla " ABD'nin Türkiye'ye emir verme ve endirekt yönetme" dönemini sona erdirmesi, ABD yönetimini belli ki iyice telaşlandırmış. Şimdi tedbir almak ve Türkiye'yi tekrardan avuçlarının içine almanın peşine düşmüşler. Plan üstüne plan yapıyorlar. Görünen o ki, ABD Başkanı Joseph Biden'ın, 2019 Aralık ayında (Başkanlık seçiminden önce)
İran'ın nükleer faaliyetlerini denetlemek amacıyla 2015 yılında P51 ülkeleri ile İran arasında varılan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP-JCPOA) olarak adlandırılan çok taraflı anlaşma, Donald Trump'ın 2016 yılında ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte önce işlevini kaybetmeye başlamış ardından Trump'ın 2018 Mayıs'ında anlaşmadan tamamen çekilmesiyle anlamını tamamen yitirmişti. Anlaşmanın
© 2023