Hüseyin Öztürk

Yeni Akit

Tarihin İnkârı Devletin İnkârıdır

Bir insan hem bu topraklarda hem bu milletin içerisinde yaşıyor ve milletimizin dinine, devletine düşmanlık besliyorsa, acaba böyleleri "insan olma" sınıfında nereye konulabilir Sadece bizde değil, sanırım hiçbir ülke ve toplumda, bu sınıfa bir yer bulunacağını sanmam. Niye varlar ne istiyorlar ve nasıl bir dünya tasavvurları olduğu belli değil. T

Devlet Masasının Dört Ayağı

Bizim devlet geleneğimizde devlet masası, dört ayak üzerinden anlatılır. Bunlar: "Ekonomi", "Siyaset", "Eğitim-Kültür", "Ordu". Bu dört ayağı disiplin içerisinde tutan ve yöneten devletler uzun ömürlü olmuşlar ve diğer devletler nezdinde ülkelerini, toplumlarını daima güçlü kılmışlardır. Tabi bu dört ayağın birbiriyle uyumlu olma şartı en başta ge

İlk ders muhteşemdi

Nihayet yahu Şükürler olsun. 2024-2025 Eğitim-öğretim yılı, yerli ve milli bir devlet olmanın gereklerini yerine getirerek başladı. "Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi" temalı derste işlenen mevzuların pek çoğunu, bu yıl öğrenciler belki de ilk defa duydu. Evet, evet, öyle! Evlerin ve okulların öğretmenleri ne yazık ki, sosya

Düzce'de Faruk Özlü imzası

Seksen birinci vilayetimiz Düzce, öncelikle 80 vilayetimizin tüm coğrafi güzelliklerini kendisinde toplamış bir şehir. Sadece Türkiye değil, adeta dünyanın pek çok ülkesinden de birer parçanın sanki gelip konduğu bir coğrafyaya sahip. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, devleti bilme, tanıma ve çalışma tecrübesini, millete hizmet noktasında zir

İnandırmayı değil inanmayı öğrenmeliyiz

Eğitim ve öğretimin ana temasını, "İnandırmayı değil, inanmayı öğrenmeliyiz" başlığı altında ele almalıyız. Çünkü bu hakikate hepimizin ihtiyacı var. Eğitim ve öğretim, her insan için anne karnında başlar. "Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur" atasözümüz, bu gerçeğin yaşanılan, görülen ve anlaşılan ispatıdır. Düzenli ve dengeli bir eğiti

Kıble medeniyetinin temel taşları

Kıble medeniyetinin temel taşlarından birisi de külliyeler içerisinde yer alan medreseler ve tekkelerdir. Bu özellik, Selçuklu ve Osmanlı şehirlerinin hepsinde vardır. Bursa, Sivas, Kastamonu, Konya, Edirne, İstanbul, Tokat gibi illerimizde sıklıkla görülmektedir ve tarihimizin beka şahitleridir. Daha önceki yazılarımızda Amasya Valimiz Yılmaz Dor

Nev'i Şahsına Münhasır Şehir

İnsanların nev'i şahsına münhasır olanları vardır da acaba şehirlerin de var mıdır Var olduğunu gördük efendim. Nev'i şahsına münhasır şehir Amasya'dır. Amasya, manevi ve maddi mirası bağrında yaşatan nadir şehirlerimizdendir. Camileri, medreseleri, tekkeleri ve türbeleriyle muhteşem bir medeniyete ve tarihe şahitlik etmektedir. Şehre kalenin etekl

Şehirlerin Sultanı Sultanların Şehri

Bu ülke gerçekten Cennet'ten geçici olarak gelip vatan coğrafyamıza konmuş bir parça gibi. Hatta gibisi fazla. Eğer insan olma melekelerimize sahip çıkıp; âdem olma özelliğimizi kaybetmemişsek, ülkemizin neresi olursa olsun, her bir metrekaresi böyle Cennetten bir parçadır. İşte Amasya o güzelim beldelerden birisidir. Toprağı öyle verimli ki, hang

Medinetü'l-Hükema Amasya

Amasya'ya varınca şükür ki, şehri sahiplenen yerli ve milli yerel tarihçi dostları bulduk ve ilk sözümüz şu oldu. - "Azizim! Gözünü seveyim bize Amasya'nın tunç çağından, demir çağından, ortasından, sonundan, Romalılardan, Bizanslılardan, Haçlılardan bahsederek şehri tanıtmaya başlama. Bak birlikte görüyoruz işte şehrin her tarafı Osmanlı ve Selçu

Okuma Listesi Önerisi Çalıştayı

Derin vakitler umut etmiştik dar zamanlara kaldık. Zaman daraldıkça işler daha da çoğalıyor, işler çoğaldıkça fikir ve düşünceler de darmadağın oluyor. Lakin bu dar zamanlara karşı mücadele ederek; vaktimiz insanını imar etmek, kıymetlendirmek ve dahi geleceğe hazırlamak için çalışanlar da var. Onlardan birisi de MEMUR-SEN KONFEDERASYONUNA bağlı E