Hüseyin Öztürk

Yeni Akit

Antalya Altın Portakal Film Festivali

Antalya Altın Portakal Film Festivali her yıl mutlaka bir rezalet sergiler. Çünkü düzenleyenlerin ve yarışmaya katılanların pek çoğu için teröre destek festivalidir. Elbet istisnalar hariç; filmleriyle, belgeselleriyle millete ve devlete küfretmek için bulunmaz fırsattır. Üstelik maalesef paraları da devletin kesesindendir. Yer, içer, söverler. Bi

Her Meclis Edep ve Ahlak Yuvasıdır

Dünyanın hangi ülkesinde, toplumunda, dininde, dilinde olursa olsun, içinde insan olan her meclis; edep ve ahlak yuvasıdır. Eğer insanlar, birbirleriyle ideolojik, siyaset veya farklı konularda bir araya geliyorlar ise bir "aile meclisidirler" ve kişiler birbirlerine karşı saygılı olmak mecburiyetindedirler. İnsan olmak başka, insan suretinde görü

İnsan Medeniyet Şehir

Bu hafta tanıtacağımız eser; "Sadettin Ökten ile İnsan-Medeniyet-Şehir" ismini taşıyor. Kitabı kaleme alan isim ise hocanın doktora öğrencilerinden Hasan Taşçı. Günümüzün derviş meşrepli bilgelerinden olan -ömrüne bereket- Sadettin hocam kitabı imzalayarak göndermiş. Sadettin hocamız insanı, medeniyeti ve şehri tarif ederken, bu dünyadan ebedi âle

Toprağa Gömülen Tarih Gün Yüzüne Çıkarılıyor

Yazıya Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a teşekkürle başlamak; bir insanlık borcu, vicdan borcu, yürek borcu ve vatandaşlık borcudur diye başlamak geçti içimden. Sebebinin anlaşılması için veya denilmek isteneni anlamak için önce elbet kişinin; "vatanımıza-bayrağımıza-devletimize-topraklarımıza-tarihimize-kültürümüze-inancımıza-medeniyetimize" aidiyet bes

Makamlar Berber Koltuğuna Benzermiş

Makamlar berber koltuğuna benzermiş, tıraş bitince kalkılırmış. Yerinde bir benzetme. Bu sebeple berberin koltuğu kimsenin değildir, tıraş ne kadar kısa yahut uzun sürerse sürsün, oturan eninde sonunda kalkacaktır. Koltuğa sahiplik, sabitlik yoktur. Hele hele mülk edinmek tamamen imkânsızdır. Resmi veya özel kurumlarda koltuğa yerleşenler bu siyak

Orhan Akdoğan

"Allah'ın yardımı birlikte olanlaradır. Müslümanlar ayrılığa düşmezlerse onları kimse mağlup edemez". (Muhyiddin İbnü'l Arabi) Sırat-ı Müstakim üzere yaşamaya gayret eden ve bu gayretini de daima muhafaza etmeye çalışan bir dostum Hakk'a uğurlandı. Fani âlemden, baki âleme göçtü. Hayatını hep mutlak göçe göre yaşamaya gayret ederdi. İşine, gücüne,

Veladet GecesiMevlid Gecesi

Seccaden kumlardı... Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı. Mescit mümin, minber mümin.. Taşardı kubbelerden Tekbir, Dolardı kubbelere "amin"! Ve mübarek geceler, dualarımız, Geri gelmeyen dualardı. Geceler ki pırıl pırıl, Kandillerin yanardı! Kapına gelenler ya MUHAMMED, -Uzaktan, yakından- Mümin döndüler kapından! Besme

Mahalle

Mahalle ismi, şimdi artık adreslerde kullanılır oldu maalesef. Oysa mahalle, aile ve hayat anlayışımıza uygun olarak, "insan ve medeniyet merkezli" kodlarımızın mihenk noktalarından birisiydi. Mahalle kültürümüz; plazalar, siteler ve çok katlı apartmanlarda aile üyelerinin bile birbirlerine yabancılaştırarak bencilleştirilmiş bir hayata kurban edi

Millet varlığından habersiz siyasetçiler

Siyasetçi önce nasıl bir millete mensup olduğunu bilmekle yükümlüdür. Nasıl bir ülkede yaşadığını bilmek ve anlamak zorundadır, yoksa yerli turistten öte gidemez. Aksı takdirde temsil etmeye hakkı yoktur, millet olma bilincinde olan halk da bunlara canlarıyla kurduğu devletini ve kendilerini yönetmeye izin vermez. Milletten yetki alamayan siyasetç

Batı'yla Doğu'nun imanla inkârın mücadelesi

Haç ile Hilal'in, Batı'yla Doğu'nun, imanla küfrün mücadelesi hiç bitmedi, bitmesi de mümkün değil. Haçlılar küfürlerinde, Hilal de imanda varlığını sürdürecektir. Haçlılar, uzak yahut yakın tarih itibariyle topraklarımızdan ellerini ve emellerini hiç çekmemişlerdir. Sıcak savaşın, soğuk savaşın her türlüsünü denemişler ve denemektedirler. Son har