Cenab-ı Allah'ın bütün insanlığa son gönderdiği hak din, yüce İslamiyet'tir. Bu dinin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim, peygamberi de, Kâinatın Efendisi Hazret-i Muhammed Aleyhisselatü Vesselam'dır. Bunu bilen Müslümanlar, bu hakikate iman eder. Peki, 'ümmet' kim Biziz, yani Rabbimizin son elçisinin getirdiği İslam'a iman eden müminler. Ümmet deyince bazıları niçin
Falih Rıfkı, "Büyük Şef"inin kanadları altında, muârızına şirretce hücûm ediyor: (Milliyet ve Vakit, 8.5.1933, s. 1) "Mutlak Şef"in Falih Rıfkı'ya beyânı: "Bu mektubu yazan üzerine akıl doktorlarının dikkat nazarını celbederim." Onun bu (aslında Hakîkat karşısında aczin ifâdesi olan) hakâretâmîz beyânı,
Toplum bozuldukça perspektif de bozulur. Işık azaldıkça görüntü de netliğini yitirir. Görüntü netliğini yitirince mesafe ayarlamak zorlaşır. Mesafe ayarlamak zorlaşınca insanlar birbirine dokunmak yerine çarpmaya başlar. Bu yüzden birbirini en çok hırpalayan topluluklar görüntü netliğini yitirmiş olanlardır. Önyargılarını düşüncenin kendisine dönüştürenler, hakikati göremedikleri için önyargılardan
Bugün sizlere Pera Palas'tan bahsetmek istiyorum.Bence etkileyici bir hikayesi var.Pera Palas, İstanbul'un Beyoğlu semtinde, Tepebaşı'ndaki meşhur Meşrutiyet caddesinde, 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti'nin artık yüzünü Batı'ya çevirdiğinin göstergelerinden biri olarak inşa edildi.Mimar Alexandre Vallaury
Görünen, tutulan, taşınan, tartılan nice yükün altına girer insan. Hepsini taşır, hepsinin de altından kalkar. Dağlar yük olsa onun bile altına girer insan. Ne var ki gam başka… "Kaygı, tasa, keder, iç darlığı…" gibi anlamları ihtiva eder gam. Kimin içindir gam Kim çeker bu yükü Dağlar mı, taşlar mı; ovalar mı, gökler mi; ırmaklar mı, göller mi, denizler mi
Okuduğunuz başlığı bir başka yazımda da kullanmıştım. Ölümünün üstünden 20 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, Memet Baydur'un bizlere diyecekleri sürüyor. İki ay önce gün yüzüne çıkmamış birçok şiiri kitaplaştırıldı ve Sözcükler Dergisi yayını olarak Ahmet Turgay Tüfekçi tarafından okurlara sunuldu. Baydur çeşitli dönemlerde yazıp bir dosyada biriktirdiği bu şiirlerde doğaya ve
Millete, Devlete, Vatana İhanet HÜSEYİN ÖZTÜRK Darbecilerin ve darbe zihniyetlilerin inkâr ettiği ve inkârları üzerine kurguladıkları kimlik ve kişiliklerinin temelinde yatan temel husus şudur: Üzerinde yaşadığımız toprakların nasıl vatan edildiği, nasıl devletler kurulduğu, milli birliğimizin hangi inançla teminat altına alındığı değerleri yok etmek ve yıkmak vardır.
Ülkemizde ekonominin epey zor şartlar altında olduğu uzun bir süreçten geçtik. İnsanlar buldukları işi yapmaya ve ailelerinin geçimini sağlamaya çalıştılar. Neyse ki son yıllarda ekonominin oldukça iyiye gittiğine dair önemli işaretler mevcut…Aslında ekonominin düzelmesi ve iş imkânlarının çoğalması ile herkes sevdiği işi yapabilmeli ki hem hayatlarının her alanında mutlu olsunlar hem de verimlilikleri ve başarıları daim olsun…
Bu esasta söyleyeceklerimiz var ancak onları dile getirmeden önce, Ramazan Dikmen'in Mavera dergisinin 1981 yılı Aralık sayılarında yer alan "Niçin Yazı" adlı makalesinden - güncelliğini halen koruduğu için- ilk birkaç paragrafı nakletmek istiyoruz: "İnancı ve öğretisi ne olursa olsun, belli bir okuyucu kitlesince izlenmek durumunda olan her yazar, yazdıklarıyla
Ölüm sadece eski dünyada değil modern zamanlarda da hep yüceltildi. Halife, Kral,Hükümdar, Komutan, Führer, Mareşal vasıtasıyla yüzbinlerce insan vatan uğruna savaşmaya çağırıldı. Haritalar kadar duygularla da bölüşülmüştü böylece yeryüzü. Din ve dil sınırları belirleyiciydi. Moğollar benzeri bir felaket silgisi gibi çalışan ölüm akınları da yaşandı sınırlar arasında. Onları korumak ve yeri
Artık yeryüzünde bütün kötülükler doğal afet gibi karşılanır. Uzaklarda bir yerlerde birilerini mağdur eder ve yakındakiler onu görüp üzülür, sinirlenir, ibret alır. Yakınlarda cereyan eden hiçbir kötülük, civarında hayata devam edenleri hiç ilgilendirmez! Mazlumları, mağdurları, birinci dereceden yakınları bile ırgalamaz. Hatta tanımlar, nitelemeler, karşılıklar değişir; o zulüm sayılmaz, kötülük değildir, haksızlık hukuksuzluk zaten coğrafyaya uğramaz!
TRT tarafından bu yıl 7'ncisi düzenlenen senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu "12 Punto 2025" günleri başladı.35 farklı ülkeden ödüllü yönetmen, yapımcı ve film endüstrisi profesyonellerinin yer aldığı etkinlik, dünya sinemasının önde gelen isimlerini bir araya getiriyor.20 Temmuz'a kadar sürecek etkinlikte, projeler destekleniyor,
FİLMLERİNİ seyrettiğim Türkân Şoray'ı ilk gördüğüm günü unutamam.Magazin yazılarıyla tanınan arkadaşım Hulki İlgün beni Şoray'ın evine götürmüştü, Türk romanları üzerine konuşmamı istedi.Hürriyet Gösteri'nin o zamanki yazı işleri müdürü Salim Alparslan'la birlikte Levent'teki evlerine gittik. Bizi
Temmuz ayı ne yazık ki mutsuz haberlerle başladı. "Bu Çağın Soylusu", "Köpekleşmenin Tarihi", "Tek Tabanca" ve daha pek çok edebiyat eseriyle tanıdığımız yazar Nihat Genç, 69 yaşında hayata gözlerini yumdu.Bugün çok okunan, çok sevilen pek çok yazara ilham olan, kalemi hırçın bir yazardıGenç, eserleriyle pek çok nesli etkiledi.
Okullar kapandı, üniformalar rafa kalktı ve Türkiye'nin dört bir yanında aileler güneşli tatilin tadını çıkarıyor. Öğrenciler için alarm sesleri sustu, sınav stresi sona erdi ve birçok evde artık dinlenme, seyahat ve aileyle geçirilen zaman ön planda.Ama bu tatil döneminde çoğu kişinin gözden kaçırdığı bir fırsat var: Gelecekle ilgili düşünmek için sessiz, sakin bir zaman aralığı. Çünkü
İnsan, yaratılışın sırlarına kulak veren bir gönülle baktığında, her şeyde bir anlam, her harekette bir mana bulur. Varlık âleminde en sade, en sessiz ve en uysal görünen suyun bile derin bir öğretisi, tasavvuf ehlinin deyişiyle "bir hal dersi" vardır. Su, sadece bir madde değildir; Hakk'ın kudret elinden damla damla dökülen bir aynadır.
Düşüncelerimiz, hissiyatımız, hayallerimiz, edindiğimiz hayat tecrübeleri derûnumuzda bir bütünlük oluşturuyor mu Bizler hayat sürerken önümüze çıkan bir 'şey'in ne olduğuna, nice olduğuna, nasıl olduğuna, nereden geldiğine, nereye doğru gittiğine dair bir 'his'se sahip olurken, iç irtibatlarımızdan, iç oluşumuzdan, öz hissiyatımızdan, fıtrî cevherimizden ne kadar besleniyoruz
* Bir hadisin ne manaya geldiğini anlamadan onunla amel etmeye kalkan kişi, umumiyetle sünnetin hilafına hareket etmiş olur. Çünküavam, her hadisi anlayamaz.Bugün çokları tarafından Kur'ân mealciliği bir tehlike olarak görülmekte, ama hadis mealciliğinin pek farkına varılmamaktadır. Biraz da Diyobendi tesiriyle ham sofular arasında yayılan bu cereyan, diğerinden daha ötededir.
"Bülbüle gül yarar, deveye diken Çiledir âşıkın boynunu büken Tarlasına haram tohumu eken Helal mahsulünü biçer mi bilmem." (Âşık Seyrani) * · "Sabret; çünkü Allah, iyi davranan ve işini güzel yapanların ecrini zayi etmez." (Hûd, 115)
Ev hanımları geleceğimizin sigortasıdır AHMET TALİB ÇELEN Bütün dünyâda kadınları iş hayâtına itme/çekme yönünde bir çark döndürülüyor. Buna itirâz eden de pek yok. Propagandanın toz dumanı arasında îtiraz sesleri de duyulmaz-görülmez hâle geliyor. "Herkesin ekonomiye katılması, âtıl bir güç kalmaması lâzım"
PKK silah bırakır mı İDRİS GÜNAYDIN PKK'nın silah bırakması son yüz yılı bile aşan bir Türk başarısıdır. Türk devlet aklının ve geleneğinin büyük başarısıdır. Kan ve gözyaşının durduğu bir dönemin başlaması, Türkiye'nin tüm yörelerinin vatan kabul edilmesi, Çanakkale de, Kurtuluş Savaşında Kürd'ün ve Türk'ün
Türkiye, terör örgütü PKK'ya silah yaktırdı. Tarihî bir sürece şahitlik ediyoruz. Benzersiz bir kardeşlik örneği inşa edilebilir. Tıpkı dün olduğu gibi.Bu süreç şu temel gerçek üzerinden inşa edilmeli: Selçuk çocukları ile Salahaddin çocukları ne zaman birbirilerine omuz vermişlerse, o zaman tarihin akışını değiştirmişler. Ama öte yandan Selçuk çocukları ile Salahaddin
11 Temmuz 2025 günü... 30 PKK teröristinin, silahlarını büyük bir kazanda yaktıkları gün... ★★★ IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu), 1969'da kuruldu. Kuzey İrlanda'nın bağımsızlığı için, İngiliz güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele başlattı.
Arı, dediğimiz an aklımıza hemen 'bal' gelir fakat bal yapan tek böcek arı değildir. Bazı karıncalar da tatlı servisi yaparlar! Birçok karınca türü, yaprak bitlerinin sindirim artıklarıyla beslenir. Bitki özsularıyla beslenen yaprak bitinin sindirim artıkları yüksek oranda şekerli madde içerir. Bal karıncaları adıyla tanınan bu türün işçileri, yaprak bitlerinden, kabuklu bitlerden ve çiçeklerden bal alır.
İşgallerin, savaşların, soykırımların, masa cambazlığının belirlediğini ve ülke sınırlarını çizdiğini düşündüğümüz haritalar, 21. Yüzyılda "tasarlanabilir" formlar olarak ifade buluyor. Hatta kazananların yarışmayla belirlendiği Japan'sGood Design Awardsisimli dünya tasarım ödüllerinin 2016'daki kazananı, harita tasarımı ile katılan Japon mimar HajimeNurukawa'ydı.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, İzmir'in tarihi Kemeraltı arşısı'nı geziyordu... Kızlarağası Hanı'nda yürüyerek esnaf ve vatandaşlar ile sohbet ederken şunu söyledi: "Dedem 1900'lerde Osmanlı pasaportuyla ve cebinde 13 lira ile Amerika'ya gitti. DNA'mın geldiği yere dönmek ayrıcalık ve onur. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki
Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor. Her gün görmeseniz, konuşmasanız bile onların var olduğunu bilmek iyiydi, güzeldi, güvenceydi. Hikmet etinkaya da sonsuzluğa göçtü. Milliyet'ten kovulduğum gün İlhan Selçuk aramış "Zeynep
20. yüzyılın ikinci yarısında yaşananlar iyi öğrenilmedikçe bugün yaşadıklarımız iyi anlaşılamaz.Kaytıs boldu, Kazak Türkçesinde "vefat etti" demektir. Türkiye, Gagavuz Yeri ve Azerbaycan'daki olmak fiili, Hazar ve Kafkas ötesinde bolmak bulmak'tır.
23.08.2005Sevgili dostum Hakan Albayrak, "Bosna'ya gidiyoruz üstad, hazırlıklarını yap" dediğinde ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Yapacak bir hazırlığım da yoktu ayrıca. Kalbimi hazırlamalıydım. Bosna'ya gidecektim. Çok sevgili Muhsin Yazıcıoğlu'nun da geziye katılacağını duyunca sevincim katlandı.Bosna, Hristiyan
Yeni ve büyük Türkiye'nin şifreleri Mustafa Armağan Başka bakımlardan kızdığım Churchill, başarının sırrını söyle açıklamış: "Başarı nihai değildir. Başarısızlık ölümcül değildir. Önemli olan, devam etme cesaretini göstermektir." Milletler hafızası olan tarihlerinden ders alır. Tarih dersleri de bunun için okutulur zaten.
İstanbul'da Fatih ve Çukurbostan semtlerinin delileri arasındaki rekabet, şehir efsanelerine konu olmuştur. Bir rivayete göre, İstanbul'un Fatih semtinin delileri ile Çukurbostan'ın delileri arasında bir kavga çıktığında, Fatih'in delileri: "Biz, Fatih'in torunlarıyız!" demişler. Fatih'in delileri
Şahadete yürüdüğümüz gece Ali Erkan Kavaklı O gece öfkemiz korkumuzdan büyüktü. Ölümü küçümseyip şahadet yolunda cesaretle yürüdük. Amerika uşağı darbecilere unutamayacakları bir ders verdik. Darbe olursa tankların üzerine çıkarım diye demeç veren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu
Aras Aydın, "Nine Perfect Strangers" dizisinin ikinci sezonunda Oscar ödüllü yıldız Nicole Kidman'la birlikte kamera karşısına geçti ve 'Matteo' karakterine hayat verdi. Aydın'la Nicole Kidman gibi bir efsaneyle aynı sahneyi paylaşmanın heyecanını, Hollywood setindeki deneyimlerini ve bir Türk oyuncu olarak uluslararası arenadaki yolculuğunu konuştuk. Diziye seçilme maceranızla başlayalım. Nasıl bir süreçti
Bir dönemin en popüler haber başlığıydı: 'Çağın hastalığı stres!' Bugün de 'stres' gündelik hayatta en sık kullanılan kavramlardan biri; iş stresi, ev stresi, okul stresi, ilişki stresi, aile stresi, gündem stresi… Türkiye'de 1980'li yıllardan itibaren 'stres' ve 'beden' dili kavramlarının yerleşmesinde, psikoloji-nin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları
Tarihte hükümdarların yanında kuvvetli vezirler olmuştur. Hükümdarın mutlak vekili olan güçlü vezirler zaman zaman makamları sayesinde edindikleri siyasi ve mali güçle yönetime hâkim olup kendilerini vezir olarak değil de gerçek hükümdar olarak görmüşlerdir. Sultana karşı alternatif olma tehlikesi belirince Bermekî ailesi, Çandarlı Halil Paşa ve Pargalı İbrahim Paşa gibi güçlü vezirler ve aileleri tarihten silinmişlerdir
2017 yılıydı. Kendisini, "Dersaadet mebusu" olarak tanımlayan, daha sonra "Yeliz" diye nâm salan bir vekil, cihadı bilmeyene matematiğin lâzım olmadığını buyurdu. Bu cümle, ancak ve ancak matematikle sorunu olan birinden sâdır olabilirdi.İstanbul yerine Dersaadet diyen vekilimiz, elbette Osmanlıyı çok seviyor. Fakat matematik bilmediği gibi, Osmanlıyı
Büyümek böyle bir şeydir: Kendinle yüzleşerek... Kendine sahip çıkarak. Kendi dilinle, kendi özünle konuşarak... Bu ülke de öyle. Cesaret ediyor. Ve Temmuz'la büyüyor... Darbeleri bileceksin mesela. İran'da Musaddık'a yapılan darbeyi bileceksin, tersinden de okuyabileceksin ki anlayabilesin CIA'nın güncelleyip durduğu o kokuşmuş darbe matematiğini...
Liselere Giriş Sınavı LGS'de fırtınalar kopuyor. MEB, sınav sonrasında olduğu gibi sonuçların açıklanmasından sonra da eleştiri bombardımanına uğradı. Kafalar karmakarışık.2025 LGS'ye "Bugüne kadarki en zor sınav" deniliyordu, soruların tümünü yapan tam 719 şampiyon çıktı! Birkaç yanlışı ya da boşu olanların sayısı ise binlerle ifade ediliyor. Bu da akıllara "Bu nasıl bir sıralama sınavı" sorusunu getiriyor.
Bugünlerde, bütün dünya iktisadi krizlerin ve çağdaş demokrasinin yaşadığı bunalımın içinde. Ne yaşını başını almış, yorgun ve durgun toplumların rehavetine sahibiz ne de "üçüncü dünya ülkesi" dediğimiz, ekmek derdinden başka şeylere aldırış etmeyen bir toplumuz. Tam usturanın sırtında yürüyoruz. Aklı başında davranırsak bu yolu tahribata uğramadan aşarız; yoksa istenmeyen neticeler, sadece seni, beni, onu değil, hepimizi belirgin ölçüde gadre uğratır.
Indie rock sevenler ve özleyenler bu hafta İngiliz ikili Wet Leg'in ikinci stüdyo albümü "Moisturizer" ile tedavi olabilirlerWet Leg 2021'de ilk single'ı "Chaise Longue"u yayınladığında ve kendi kulvarında popüler olduğunda devamının geleceğine şüpheyle bakılıyordu. Nitekim '90'ların rock müziği etkisinde gelişen yeni nesil
© 2025