Ev hanımları geleceğimizin sigortasıdır

Ev hanımları geleceğimizin sigortasıdır

AHMET TALİB ÇELEN

Bütün dünyâda kadınları iş hayâtına itme/çekme yönünde bir çark döndürülüyor. Buna itirâz eden de pek yok. Propagandanın toz dumanı arasında îtiraz sesleri de duyulmaz-görülmez hâle geliyor. "Herkesin ekonomiye katılması, âtıl bir güç kalmaması lâzım" deniyor. Böylece birçok kadın kendisi çalışmaya giderken çocuklarına bakmak için de başka bir kadını çalıştırmak gibi bir garâbeti yaşamak zorunda kalıyor. Elbette bu dağdağa arasında çocuk sâhibi olmaya karar verebildiyse… Nitekim çalışan kadınlar çocuk sâhibi olmaktan kaçı/nı/yor. Kadın çalışma hayâtına itildikçe ülke nüfus artışı geriliyor ve tehlikeli sınırların altına düşüyor. Türkiye şu anda bunu yaşıyor. Çalışan kadının bu, fıtratına aykırı pozisyon içinde psikolojisinin bozulması ve bir sürü ilâçlarla ayakta durmaya çalışması da cabası… Neresinden baksan menfîlik…

Cemil Meriç ne diyor bakınız: "Feminizm, eskiden hayâtını evinde kazanan kadınlara pazarlarda iş bulma dâvâsıdır." Bütün dünyâ feminist olmuş gâlibâ.

Ama fıtratın üstüne beton da dökseler betonu çatlatıp kendini gösteriyor. Bakınız, sosyal medyada çok yayılmış bir videoda başı açık modern bir hanım, psikolog muhâtabına ne diyor:

"Kadınlar artık şunu söylemeye başladı: Keşke çalışma hayâtına girmeseydik de evimizde oturup, yemeğimizi yapıp kirayı düşünmeden, yönetici kavgalarıyla uğraşmadan, sabahın köründe yollara dökülmeden, derdimiz çocuğumuzu büyütmek, yemeğimizi yapmak olsaydı diyorlar kadınlar artık."

Klinik Psikolog Tuna Tüner şöyle cevap veriyor: "Bu yorumu ciddî şekilde duyuyorum son zamanda her kesimden. Valla aslına bakarsan en moda ve en seksi olacak bu günümüzde. Hakîkaten maskülenitesi yerinde, değerleri ve ilkeleri olan erkeklerle yapılmış evlilikler bir kadının daha güvenli ve daha mutlu, yani bir kadının ondan daha mutlu ve güvenli olma şansı yok. Çünkü hayat o kadar hızlandı ve o kadar sertleşti ki dolayısıyla ancak ve ancak bir erkeğin anca başedebileceği seviyelere geldi."

https://www.facebook.com/watch/v=1026003782726172

Bu, fıtratın baş kaldırmasıdır. Mutlu yuvasında evi ve çocukları ile meşgûl olacak fıtratta yaratılmış kadın, piyasanın canavarlarının eline/kucağına atılmış, ezilmiş, ufalanmıştır. Bu fecaat bir gün dibe vuracak ve geri tepecekti. Ufak ufak işâretlerini görmeye başladık. İnşâallah fıtrata tam olarak dönülen günleri de yaşar insanlık.

Ev hanımlığı desteklenmelidir. Ev hanımları hem nüfûsumuzun artması hem de yeni nesillerin beden ve ruh sağlığı bakımından çok kıymetlidir. Bizzat sâhada görünmeseler dahi ülke ekonomisine de büyük katkıları vardır. Sağlıklı yetiştirdiği her insan millet hayâtına büyük değerler katacaktır. Dolayısıyla ev hanımları geleceğimizin sigortasıdır. Kadın istihdâmının mecbûrî olduğu alanlar dışında kadın iş hayâtına zorlanmamalıdır. İllâ çalışmak isteyene engel olunmaz ama ev hanımlığını toplum nezdinde hazır yiyicilik olarak göstermemeli, hattâ ev hanımlığı desteklenmeli, özendirilmelidir. Bu mevzûda toplumda bir konsensüs de oluşmuştur aslında. Belki çok şaşırtıcı gelecek ama CHP genel başkanı iken Kılıçdaroğlu bile bir seçim kampanyasında "ev kadınlığını, kanuni iş tanımına dahil edeceğiz" demiş. Bakınız:

Kadınlar, Sözüm Söz!

Ev kadınlarının sosyal güvence meselesini ilk altı ayda çözeceğim. 1971 yılından bu yana Türkiye'nin taahhüt ettiği ama yasalaştıramadığı Aile Destekleri Sigortası'nın yasalaştırılmasını, ilk altı ayda sağlayacağım. Evet, ilk altı ayda ev kadınlığını, kanuni iş tanımına dahil edeceğiz. Çalışmayan kadınların sosyal haklarını güvence altına alacağız. Hane geliri asgari ücretin altında olan aileler için Aile Destekleri Sigortası'ndan mali destek sağlanacak. Önce hanedeki kadın adına bankada bir hesap açılacak, sonra da para o kadının banka hesabına yatmaya devam edecek. Ev kadınları güçlendikçe aileler de güçlenecek. Kaynak: