Haksızlık etmek yahut haksızlığa uğramaktan daha beteri bir tanıma sığdırılamayan haksızlığı kanıksamaktır. Takdir edilebileceği üzere yapılan ya da uğranan birçok haksızlık tanımsız kalır. Yani mağdura yönelik uygulanan yaptırımın haksızlık olup olmadığı meseleye dışarıdan tanık olan vicdan sahipleri tarafından pek değerlendirilmez. Uygulayıcı yah
İnsan yaşamını dumura uğratan, lüzum hissederse sonlandıran, işlediği cürmü de tüm dünyaya izletip keyiflenen aynı merkezdir. Hangi inanışa sahip olursa olsun insanlar, gözlerinin önünde cereyan eden gerçeği ya takip ettikleri dizi formunda seyirlik malzeme kabul edip sadece seyreder; ya aynı gerçeğin mağduru olup kısacık yaşamda haksızlığa uğramış
Yüksek meblağların döneceği tahmin edilen bol akçeli işler için bilindiği üzere ihale açılır. İhale dendiğinde aklına fesat, fitne, fücur ve bir sürü alengirli iş gelmiyorsa kişi Ashab-ı Kehf üyesi olduğuna, hatta ilelebet uyuduğuna hükmedebilir. İhale gerçekleşmeden önce ihalenin tarafları, sırasında kentsel dönüşüm kılıfıyla yıkılıp yerine lüks s
At sahibine göre kişner diyebilmek için öncelikle at sahibi olmak gerekir. Mümkünse çiftlik kurup, söz konusu atın yetiştirilmesi, sahibini tanıması, alıştırılıp kişneyişe uygun hale getirilmesi lüzum eder. Sırasında tabir caizse mürebbiyeler tutulur, uzman eğitmenler eşliğinde at kullanıma uygun hale getirilir. Aksi takdirde atın tahminlerin üstün
Muhataplara karşı dozu sürekli artırılan bir düşmanlıkla iyilik hâkim kılınmaz. Dahası iyiliğin birtakım insanlar, unsurlar, topluluklar ve ülkelerin düşman ilan edilmesiyle aynı cümle içinde geçmesi fena halde abestir. Hayali, afakî yahut zahiren düşman biriktirmek düpedüz kötülüktür. Kötülüğün iyilik olarak satıldığı, üstelik bolca alıcı bulup iy
İyi yahut iyilik için kendini bilmek ön şart diye algılansa yeridir. Kendini bilen Rabbini bilir denir ama aynı zamanda haddini bildiği pek söylenmez. Dünyadaki konumunu, yerini, işlevini ve kendini anlamlandıramayan insan, bir başkası nezdinde itikat düzleminde değerlendirilemeyeceği gibi tekâmül açısından da eksik kalır. Zira insan üstüne tanımı
Yapıldıktan sonra denize de atılmayan iyiliğin, en azından insanların işine yaraması umulur. Faydaya dair bir somut gösterge gerekmez; pekâlâ insanla insan arasında ünsiyet belirten bir gülümseyiş, ruh rahatlatan bir tebessüm kâfidir. Müslüman o tebessümün sadaka olduğuna inanır. Lakin sözü edilen gülümseyiş, eline imkân geçen yetkililerin, müşahha
İyilik yapmaktır. Yapılanı denize atmak gerekmez ki balık zaten bilmeyecek, bilse de türsel hafıza problemi yaşadığından daha sonra hatırlamayacaktır. Hem de denize atılan herhangi bir şeyi iyilik diye nitelemek son derece abestir. İyilik namına da olduğu sanılsa denize bir şey atmamak gerekir ki gerek atık kabilinden gerekse insan türünün kendine
Muktedirler ancak saldıkları korkuyla abat olurlar. Onlardan öncesi de sonrası da tufandır. Bir şekilde gönlünü edip onayını aldıkları insanlar üstünde tahakküm kurup sonra bizzat onların sahip olduklarını; duyguları, düşünceleri, varlıkları kullanarak her anlarını aleyhlerine işleyecek bir tehdide çevirirler. Bunu başarabildikleri oranda meşru, kı
Sağ taraftan bir kadın kadraja girer. Turisttir. Askeri araç içinde bekleyen İsrail askerine adres sorar. Eski şehir içinde kalan Kutsal Kabir Kilisesi'ni sorar fakat asker sorulan adresi bilmez. Bir müddet turistin elinden aldığı haritayı inceler, sonra içinden çıktığı aracın arkasına gidip oradan tutukladığı Filistinli genci çıkarır. Turistle bir
© 2016