Bekir Fuat

Karar

Kadim olan nerede

Bu ülkede pek çok şey gittikçe manasını yitiriyor. Hakikatin hatırına söz söyleyenler ise "bir tuhaf" adam olmaktan öteye gidemiyor toplumun gözündeKadim kavramlarımızı kaybediyoruz. Kadim olan her şeye "arkaik" duygularla bakıyoruz.Kadim olan her şeyden, bir hummadan kaçarcasına kaçıyoruz.Modern dünyaya iman etmiş insanlarız."Kul hakkı", "mümin",

Eski libas gibi âşıkın gönlü

Ne zaman bir daralma hali benliğimizi kuşatsa Seyrani'nin kelimeleri yetişir imdada. "Eski libas gibi âşıkın gönlüSöküldükten sonra dikilmez imiş."Dönüp bakıyorum sonra insanın içini kavuran derinlikteki bu dizelerin sahibi kim diyeSeyrani, Kayseri Develi ilçesinde imparatorluk Türkiye'sinin son dönemlerinde (1800-1866) yaşamış bu toprağın garipler

Canhaykırışı

Kendi dünyamızı kurmaya çalışırken dünyanın yükünü yükleniyoruz. Yük ile azığımızı aynı gönülde taşıyalım istiyoruz. İnsanın yükü kendidir, kalbidir.Ayrıntı zannettiğimiz çizgiler üzerinde yürürken biz, hayat da tavizsiz ve tarifsiz duruşuyla akar gider. Bazen bir noktadan bakıp dururken biz, başka bir yerde akıp giden dünyalar vardır. Bazen bir dü

Biz geçip gidenleriz

Hemen her gün sorular sorar, cevaplar arar, bir şeyler kurcalar, yürüyüşü ve arayışı sürdürürüz. Bu çabadır bizi yaşatan, aynı çabadır, aynı derttir kendimizi yontan, içimize yolculuğa çıkaran.Biz geçip gidenleriz.Geçip giderken dilek tutmamış, heves etmemiş, kül olmamış, kanat takıp uçmamış, taklitçi bir ağızla gevezelik etmişlerden değiliz.Çünkü

Türkiye çınarımız

Malazgirt ve bu toprakların ruhundan bize kalana dair bir şeyler söylemek istiyorum.İnsan dünyaya kendi kalbiyle, kendi kavramlarıyla bakar. Kendi sözüyle anlamaya çalışır hayatı. Milletler de öyle. Hakeza kendi sözü, gönlü ve davası olan milletler büyük kültürleri, büyük rüyaları yaşatır.Sultan Alparslan ve Malazgirt bize bu rüyayı yaşattıAnadolu

'Beyefendiler, günahlarınız bile şevk içinde olsun'

Hiç tanımadığınız, karşılaşmadığınız insanlar vardır. Fakat adını duyduğunuzda tebessüm kaplar gönlünüzü. Sarılmak istersiniz. İnsan kaç kişiye sarılmak ister ki zaten. Onlardan biri işte İrfan Fethi Gemuhluoğlu.Aşk iman gibidir, gönle düşer sadece. Sevgiyle yaşatır insanı. Yollar aşkla bereketlenir. Fethi Bey'in kendisine tanışmaya gelen gençlere

Bir Türkçe sevdalısı: Mehmet Doğan

Konuşurken insanın yüzüne bakan adam, diye tanımlıyorlar onu.D. Mehmet Doğan, tüm ömrünce bu ülkenin manzarasına baktı, bu ülkenin manzarasını anlatan uzunca bir metnin uzun cümlelerini kurdu.Manzaraya baktıkça doğrudan veya dolaylı olarak dilimize, kültürümüze, geleneklerimize, velhasıl kimliğimizi oluşturan her şeye karşı yürütülen; mutfağımıza,

Efsunlu dünya

Efsunlu bir dünya.Efsunlu dünya ve biz oraya düştük.Bir kadere doğru yol buluruz.Göremediğimiz bir rengi var bu yazgının. Göremediğimiz bir menzili var.İnsan aslında kör bir bilinçten öte bir şey değil. Bilincinin aydınlanması için bir ömrü heba etmesi gerekir.Ömrüm, heba edilecek şey miydin sen!Kurban verdik ey ömrüm. Fikirlerimizi, ruhlarımızı, s

Hikâyemizi ararız

Akıyoruz, hiçbir yeri doldurmadan öylece akıp gidiyoruz. Bir ses, bir renk, bir merhabanın peşinde hikâyemizi arıyoruz.Dünyaya düştüğümüz yerde kendimizi arayıp duruyoruz. İnsan illaki kaybettiğini aramaz. Bazen kendinde eksik olanın, bazen kendinden olanın, bazen de bizzat kendinin arayıcısıdır.Peki ya sen Neyi kaybettin dostum Bir bütündün de par

Bir şarkı, bir rüya, bir hasret

Geçiyor alnımızın ortasından derin bir gece, zaman alevlerin diliyle konuşuyor. Ortasında sekerek yaşayan insan yalnızlığı.Gece uzun, insan bu uzunlukta bile konuşamıyor toprağın dilinden. Bekleyeninin toprak olduğunu bildiği halde.Kalp deşmenin bir faydası yok. İnsan sadece sargıya alıyor kendindeki kırıklıkları. Hem yaralı kuşlar terk edemez göğü