Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci

Türkiye

Bekârlık sultanlık mı

Sokrates, "Mesut olmak istiyorsan evlen ya da evlenme. Her iki halde de pişman olursun" demiştir. Ama onun gibi aykırı birinin evlenip de mesut olması zaten beklenmez.Evlenmemiş hanımlardan işitilmeyen bu tabir bilhassa evli erkekler arasında yıllardır keyifle, bazen evlilikten kaçınmanın kibar bir bahanesi, kimi zaman da savunma mekanizması olarak

Siz benim casusumu bulamazsınız!

Fatih Sultan Mehmet,İstanbul kuşatılmasında Bizans'ta bulunan casusları vasıtasıyla şehrin askerîsırlarından birçoklarını öğrenmişti. Hatta sultanın gizlice şehre girip haber topladığına inanılmıştır...Eski Türklerde casusa "çaşıt" derler. Nizamülmülk, Siyasetname'de dünyanın her tarafına tüccar, seyyah, derviş, tabip kılığında casuslar gönderilme

İttihatçılar ölür, İttihatçılık ölmez!

İktidarı gasbedeli yüz seneden fazla zaman geçti. Koca imparatorluğun mezarcısı oldular. Buna rağmen ne izleri ne de sesleri eksildi. "İttihatçılar ölür, İttihatçılık ölmez" sloganı doğru çıktı. Bu muvaffakiyete destan yazılsa yeridir...İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1889 senesinde Sultan Hamid'in kurduğu yüksek mekteplerde okuyanlarca illegal olara

"Tiz, elleri kesile şu mimarın!"

Evliya Çelebi, Sultan Fatih'in cami yaptırırken, Ayasofya kadar ihtişamlı olmasın diye sütunları kısaltan mimarın elini kestirdiğini, mimarın da mahkemeye gittiğini anlatır. Peki, "hikâye" tarihe ne kadar uygundurSultan Fatih, cami yaptırırken, Ayasofya'dan yüksek olmasın diye sütunları kestiren mimara kızmış. Mimar, İstanbul'da zelzele çok olur d

Kâtibime setre de pantol ne güzel yaraşır!

Kâtiplik, yani memuriyet, vaktiyle herkesin hayallerini süsleyen güzide bir meslekti. "Üsküdar'a gider iken" diye başlayan ve Kâtibim diye de bilinen şarkı bu hissiyatı terennüm eder. Bütün dünyaya yayılmış, adaptasyonları yapılmış, âdeta Türkiye'nin sembolü olmuşturBir halk şarkısı vardır ki, eskiden beri Türkiye'nin dışarıdaki sembolü olmuştur.

İmparatorluğun zafer abideleri - Padişah türbeleri

Kapatılmasından 25 sene sonra tek tük türbeler ziyarete açılmıştır. Yakın zamanda hemen hepsi açılmışsa da hâlâ kapalı olan padişah türbeleri vardır. Halk, varlığını milletine vakfetmiş bu faziletli kahramanları evliya bilmiş, türbelerini ziyaretgah yapmış, kerametlerine şahit olmuştur.Meşhed-i Hüdavendigârİlk 6 Osmanlı padişahı Bursa'da, sonrakile

Türkiye'de ilk Kur'ân mealini bir Hristiyan yazmıştır!..

Osmanlılar Kur'ân-ı kerim mealine itibar etmemişti. Ta ki İttihatçı iktidarında Hristiyan bir Arap ortaya çıkana kadar...Kazimirski Kur'ân Tercümesi - Kitabın yazarı MahomedOsmanlı Türkleri Kur'ân-ı kerimi bir hayat düsturu kabul edip, onun ahlakı ile ahlaklanmayı esas tutukları hâlde, hiçbir zaman tercüme etmeye kalkışmadılar. Kur'ânın Türkçeye t

Eşkıyalar da paşa olur!

Eskiden suç işleyenler dağa çıkıp eşkıyalığa başlardı. Haklarında idam hükmü olduğu için, bunlara "fermanlı" denirdi. "Ferman padişahın, dağlar bizimdir" sözü meşhurdur. Bunları dağdan indirmek için hükûmetin enteresan bir usulü vardı...Üç eşkıya bir arada... Yörük Osman, Cirit Mehmed, Dadıcı MusaHaçova muharebesinin sıkışık zamanında bazıları har

Padişahlar da ölür

Sultan Vahîdeddin, ağabeyi Sultan Reşad'ın naaşını görünce, "Meğer saltanat ile teneşir arası ne kadar kısaymış'" demişti...Hükümdar da olsa insanoğlu için ölüm, nihayet kaçınılmaz. Ama sıradan biri olmadığına göre, Osmanlı padişahları vefat ettiğinde ihtişamlı bir sükûnet içinde hususi merasimler icra edilirdi.Bir padişahın vefatı vuku bulduğunda,

Kuyudaki kitaplar

Jandarma korkusuyla, yüzlerce yıllık kültür hazinesi kitaplar kuyularda çürümeye terk edilmişti.Her ilim adamının muayyen ölçüde bir kütüphanesinin olacağı tabiidir. Hatta eskiden her okumuş yazmış adamın evinde mütevazı miktarda kitaplar bulunurdu.Mesleğim ve merakım icabı memleketin dört bir yanında eski devir ulemasından tek tük geri kalanlarla