İshak en-Nedim'in el-Fihrist'inde tarih ve siyer âlimi olarak zikrettiği Ebü'l-Velîd Muhammed b. Abdullah el-Ezrakî'nin (ö. 250864) tam adıyla Ahbâru Mekke ve mâ câe fîhâ mine'l-âssâr'nı, Y. Vehbi Yavuz tercümesinden (Feyiz Yayınları, İstanbul 1974), 1996 yılında Hasan Aycın Ağabeyden alarak okumuştum.Ahbâru Mekke'yi, Mekke'yi konu alan ilk eser ol
Hanîflik bağıyla, Bereketli Hilal başta gelmek üzere medenî dünyanın tamamında üretilmiş olan sanatın Tevhit esasında Müslümanlara miras olması İslam sanatlarının semantiği bakımından tartışmaya kapalı olduğu için, delile de muhtaç değildir.Zira, göklerin ve yerin hükümranlığı (mülkü) Allah'ındır. Sanatkâr sanatı için O'nun mülkündekileri kullanır.
Şaban Kuzgun'un TDV DİA'ya yazdığı Hanif maddesinden önceki yazımızda yaptığımız alıntıdan sonra şu bilgileri de iletelim:Mendel-hall'in, Hz. İbrahim'in Amurru (Amori ya da Akat) olduğunu, adını aynı dilden (Abraham olarak) aldığını, Babil hanedanının kurucusu Hammurabi'nin büyük babasının, Sumu-abu bir Amori ismini taşıdığını; her büyük Mezopotamy
Sanat esaslı bu yazıda oryantalist kibirden kastımız, çalıştıkları Batılı akademilerin ve coğrafyamızdaki misyoner okullarıyla, sivil istihbarat birimlerinin hazırladıkları imkanları kullanarak İslam'ın sanat tarihini çalışanların, Müslümanların hemen hemen tüm işlerini Asur, Yunan, Roma, Bizans ve Sasani sanatlarından etkilenmeye, taklide ve tekra
Oleg Grabar'ın (ö. 2011), İspanya'dan Hindistan ve Türkistan'a kadar uzanan Müslüman bölgelerindeki uzun seyahatlerinde katıldığı kazılara, yaptığı inceleme ve araştırmalara, gözlemlere, değerlendirmelere tabi olarak İslam sanatı hakkında süreli yayınlara, ansiklopedilere, derleme kitaplara yazdığı makalelerden üçte ikisini seçerek oluşturduğu, İsl
Küçüklük ve büyüklük ile yakınlık ve uzaklık bizim ürettiğimiz nispetlerdendir.Hakikatleri kavramanın ve ifade etmenin et etkili yol ve yönetmelerinden biri olan nispetler, evvel emirde tanımlama zorunluluğuyla yapılan aklî şeylerdir ama fiilî, ruhî olarak, din, dünya görüşü, siyaset vb. yoluyla üretilebilen şeylerdir de aynı zamanda.Bu nedenle nis
Aşağıdaki hikâyeyi Casim Avcı, İslam-Bizans İlişkileri (610-847) adlı kitabında (TTK Yayınları, Ankara 2020), İskenderiyeli Melkî Hıristiyanlardan Sa'id b. Batrik'in (ö. 940) et-Târihü'l-Mecmû'undan nakletmiş:"Kudüs'ü Patrik Sophronios'tan teslim aldıktan sonra Hz. Ömer Medine'ye dönerken, Ebû Ubeyde b. Cerrâh Humus'a ve oradan da Kınnesrîn'e kadar
İstanbul Mushafı'nda, cilt kapağı ve zahriyeden kitabete kadar işlenen 1001 tezyin tezhipte maruf rumîlerden, geometrik desenlerden yararlanılmasının yanısıra, Mushaf'ın ihtiva ettiği Safavî, Memluk, Osmanlı ve diğer devirlerin mimari ve sair eserlerindeki hat ve süslemelerden de yararlanılmıştır. Sadece Osmanlı üzerinden bakar isek, bunun anlamı
Önceki yazımda, Hüseyin Kutlu Hocamızın, Kanlıca İslam Medeniyeti Sanat Bahçesi adlı nakkaşhâneyi kurarak, hüner ehli ekibiyle -Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde- geçekleştirdiği İstanbul Mushafı'nın yazım serüvenini anlatarak, Mushafın özelliklerini yazmaya başlamıştım.Emsalerinden çok çok daha uzun ömürlü kağıdın nakkaşhânede
Önceki yazımda Kur'an-ı Kerim'in zihniyet, talim-terbiye, güzellik ve inşa cihetinden Müslüman sanatlarının merkezinde yer aldığını, Mushafın hüsn-i hattan başlayarak tezyin ve tezhibin ilk konusu olduğunu anlatmış, yine bu manada Kur'an'la nitelenen bir kitap sanatları sözlüğünün oluştuğundan söz etmiştim.Matbaacılık, yani kitapların seri üretimi
© 2016