Kültür-Sanat

Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (184)

(Üstte: Yaşar Özey, "Orman Çiftliği Onbirinci Yılına Girdi", Ulus, 15.5.1935, s. 3) (Altta: Kurun, 21.1.1938, s. 3) Üstteki makâlede, tedâvüle yeni sokulan bir yığın uydurma kelimeyle, Mustafa Kemâl'in Orman Çiftliği'nin on bir senelik muvaffak̆iyetleri anlatılıyor… Türkiye'nin en büyük sermâyedârı mevk̆iine yükselmiş Mustafa Kemâl'in

Yesevizade Alparslan Yasa

Geleceğin Fatihlerini yetiştiren okul

Geleceğin Fatihlerini yetiştiren okul ALİ ERKAN KAVAKLI Geleceğin Fatihlerini yetiştiren okulu ziyaret ettim. Düzce Fen ve Teknoloji Hafızlık İmam Hatip Lisesi'ne Sınav Stresini Yenme Sanatı konulu konferans vermek üzere davet aldım. Türkçe öğretmeni

Ali Erkan Kavaklı

Tarih ve kültür türbülansı yaşamak

Tarih ve kültür türbülansı yaşamak HÜSEYİN ÖZTÜRK Milli Saraylar Başkanlığı tarafından düzenlenen ve üç gün süren "Uluslararası Milli Sarayların Yüz Yılı" konulu sempozyumun açılış konuşmasını, TBMM Başkanımız Numan Kurtulmuş yapmış idi. Hiçbir

Hüseyin Öztürk

İşgal Güçleri Osmanlı'nın Eğitim Sistemini Felç Etti

Birinci Dünya Savaşı'nın sona erdiğini ilan eden Mondros Bırakışması sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul ağır bir süreç yaşadı. Şehir, İtilaf Devletleri tarafından iki farklı tarihte işgal edildi. İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros

Fahri Sarrafoğlu

Verdiğiniz ödül sizi ele verir

Ödülleri verenler aracıdırlar. Okuyucu adına seçme görevini üstenirler. Bilen için ağır sorumluluktur. Ödüllere mesafeli duruşumuz hayatın her alanında geçerli bir bozulmanın sonucu. Çünkü adalet fikrini, en basit ölçüleri yok sayacak kadar ileri dinî ve ideolojik kabuk bağlılıklarının esiriyiz. Yüzleşeceğimiz bir meseledir.Bu yaşıma kadar birçok yarışmada seçiciler arasında

A. Yağmur Tunalı

Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, "Korkma Biz Kadınız!" başlığını görmek çok hoşuma gitti. "Korkma" sözcüğü müthiş bir sözcük. İstiklal Marşı'mız o sözcükle başlar. Anaların ağzında o sözcük tılsımlı bir okşayış olur. ocuklarımıza, sevgilimize, eşimize, dostumuza "Korkma, yanında ben varım" dediğimizde yeryüzünün en büyük güvencesidir. Nicedir korku egemenliğinde

Zeynep Oral

Siyam ikizi: İkinci Cumhuriyetçiler ve PKK

Tarih 13 Ocak 1993, Harp Akademileri Komutanlığı konferans salonu. Kara Harp Akademisi ikinci sınıf öğrencisiyim. Altı ay sonra, kurmay yüzbaşı olarak mezun olacaktım. ★★★ O dönem, aydınlar, bilim insanları, diplomatlar ve hatta Cumhurbaşkanları Harp Akademileri Komutanlığı'na konuşmacı olarak davet edilirdi.

Naim Babüroğlu

Kovaladıkça kaçan

Öyle inandırdılar ki bizi mutlu olmanın hayatımızın yegane amacı olduğuna, günlerimize derinlik katacak herşeyi mutluluğumuzun önündeki bir engel gibi görmeye başladık ve uzaklaştırdık hayatımızdan.Mutlu olabildik mi bariNe gezer!Aslına bakarsanız olmamız da beklenemezdi. Çünkü mutluluk dediğimiz şey, sırf biz peşinde koşuyoruz diye

Gökhan Özcan

Feridun Düzağaç'ın isyanı: Şarkılarımı kirletmeyiniz

Son dönemde yapay zekânın müzik üretiminde geldiği nokta hem sektörün dinamiklerini hem de sanatçıların iç huzurunu doğrudan etkiliyor. Kimileri için yeni bir oyun alanı, kimileri içinse yaratımın en mahrem yerine dokunan bir tehdit.Bu ikinci gruba geçtiğimiz günlerde Feridun Düzağaç da kesin bir dille katıldı. Sanatçı, gençlere seslenen açıklamasında önce anlayışlı bir yerden yaklaşıyor ve

Sinem Vural

Gözlüye gizli yoktur...

Cumhuriyetin 102'nci yaşını, "Atatürk ilke inkılapları"nı yaşamıyla özdeşleştiren on binler kutladı. TV'lerde, salonlarda, Anıtkabir'de çoğunluk sanrısıyla coşan... Bildiğimiz mahallelerin orun çıkar yarışında birbirini gazlayan bilim sanat iş insanları... Siyasetçilerin koltuk değneği basının papağanları vırvırlayıp durdular. Bu faydasızlar, hangi dersten, hangi kurslardan geçtilerse... Dilleri, bizim dile benzemiyor.

Sevgi Özel

Yapay Zekâ ve İnsan-Makine İlişkisinin Köklü Dönüşümü

Yapay zekâ kullanımı her alanda yaygınlaştıkça ortaya çıkan sorunlar daha görünür olmaya başladı. İnsan-makine ilişkisi yapay zekâ teknolojisi geliştirilene kadar insanı tamamlayacak şekilde katkı sunarken bu ilişki yapay zekâ ile bozulmuştur. Özellikle insan-makine ilişkisinde yükün ağırlıklı olarak giderek makineye kaymasının, yani makineye bağımlılığın artmasının eleştirel düşünme becerilerini

Prof. Dr. Mahmut Özer

'Tutarsızlığın Tutarsızlığı'

21. yüzyıl Türkiye'sinde kendi içinde kısmen ayrışan cumhuriyet karşıtı politik çizgileri ilk kez birleşmiş bir şekilde buluyoruz karşımızda: AKP, MHP, DEM, PKK ve diğerleri... Durup durup varoluşsal bir tehdit algısı yayarak politikasızlığı politika olarak dayatan ve sahteliği apaçık olmasına rağmen "Terörsüz Türkiye"

Ali Apaydın

Niçin, neden okuyoruz

OKUMA üzerine bir kitapsever olarak çoğu zaman düşünürüz.Başlangıcından bugüne okuma kavramının tarihini, gelişimini merak ederiz. İşte sözünü edeceğim kitap bu konuda bizi bilgilendiriyor ve pek çok sorumuzun da yanıtını veriyor.Okumanın Tarihi - Steven Roger FischerÇeviren: A. Handan Konar

Doğan Hızlan

Halk Hikayeleri'ni adam etmek…

Önceki yazımda, bizdeki Batılılaşmanın gerek Osmanlı'da gerekse yeni Türkiye'de bizzat devlet eliyle hakim kılınmaya çalışıldığını, "içimizdeki Danimarkalılar"ın da bu çalışmaya en büyük desteği verdiklerini söylemiştik. Bunun tipik bir örneğini de yine N. Ahmet Özalp'in kayıtlarından iletelim.Ama önce şu ilginç durumu tekrar vurgulayalım:

Ömer Lekesiz

Bir ileri iki geri

Bir zamanlar özellikle Batı hayranı kesimler Osmanlıyı eleştirmek için mehter takımı üzerinden bir benzetme yaparlardı: "Mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidip durmuşuz." Bugünlerde ise bu tabiri sanırım değiştirmek lazım çünkü sırtımıza yük olan konularda nedense Osmanlı kadar bile olamıyoruz. İki ileri bir geriyi bıraktım, şimdiki düzen "Bir ileri iki geri."

Şenol Kaluç

Kısacık Yazılar

Yakınlarımdan, dostlarımdan bazen şu sitemi işitirim "Yazıların güzel, iyi ama çok uzun… Oku oku bitmiyor!" Hâlbuki uzun veya kısa her yazının ne zahmetler sonucu yazıldığını okuyucu bilebilse tarizde bulunmaz. Ama canları sağ olsun. Bir insana -en yakınınız da olsa- zorla yazı okutamazsınız. Sonra bu konuda yazı kursumuza devam eden gençlere durumu sordum. Şöyle dediler: "Hocam

Mehmet Nuri Yardım

Sudan bahanelerle Sudan'da ne işimiz var

Sudan bahanelerle Sudan'da ne işimiz var İDRİS GÜNAYDIN Bir Kemalist'e, laik'e sorsan böyle der: "Bu Arap politikası da ne ola ki Biz Arapçı mıyızAraplar bizi arkamızdan vurmadı mı ki" Biz tarih boyunca başka milletlerle savaştık. Hristiyan Avrupa ve Rusya

İdris Günaydın

Bir sıla yolculuğu

Güneş, dağların ardından yeni yeni gösteriyordu kendini. Sabah serinliği geçmemişti henüz.Ana caddeden sokağa girdiğinde, derin bir sessizlik hissediliyordu. Anlaşılan kimse uyanmamış dedi içinden. Şeref Amca bahçesini, çiçeklerini sulamaya çıkmamış. Dilek, keçi çiftliğine gitmemiş. Evde olsa o da uyuyor olurdu muhtemelen. Neyse ki biraz sonra kavuşacaktı evine. Bir yanda memleketini özleyip

Havva Küçük Konur

Edebiyatçılar medâr-ı mâişet için para da saymıştır...

Şâir, denemeci, romancı diye saymaya başlasam sayfalar tutar, on parmağında beş yüz hüner, elbette Enis Batur'dan bahsediyorum, Enis ağabeyin de bizler gibi bankacılıkla ilgisi sadece şirketin ünvânındaydı, kendisi edebiyat pazarındaki Yapı Kredi'yi marka yapmıştır.Türkiye Tütüncüler Bankası ile Yapı ve Kredi Bankası'nda otuz yıldan fazla çalıştım, ancak bankacı

Taner Ay

Elgiz Müzesi

İstanbul'un gökdelenlerle dolu iş merkezi Maslak'ın kalbinde konumlanan Elgiz Müzesi, çağdaş sanatın Türkiye'de kurumsallaşması yolunda atılmış cesur bir adımı simgelemektedir. Koleksiyonerlere ait bir özel müze olma niteliğiyle başlayan bu yolculuk, günümüzde genç sanatçılar için bir üretim alanı ve ziyaretçiler için ilham veren bir kültür merkezi hâline gelmiş durumdadır.

Mete Gök

Ramiz, dertlilere 'Can Yeleği' olacak

Ramiz yeni albümü 'Can Yeleği' ile karşımızda. Albümün ilk teklisi 'Kıyamadım'da dinamik bir tarz ama derin ve sitemkar sözler bizi karşılıyor. Herkesin kendinden bir parça bulacağı şarkı lafı gediğine oturturken kıvrak sözleriyle de düşündürüyor. Biraz sokak, biraz aşk kokuyor şarkı. Albüm geneline baktığımızda da daha önce yaptığı işlere göre daha olgun, oturaklı

Hakan Uç

Deli deli işler yapan bir Eskişehirli

Hangimiz belediye başkanı deyince onun ismini gururla söylemiyoruz ki... Sadece belediye başkanı mı Hayır... Açık Öğretim sistemini getirerek eğitime müthiş katkıda bulunan, çağdaş bir şehir yaratan, attığı her adımla örnek bir isim. İçinden nehir geçen kentlere bayılırım. Londra, Paris, Budapeşte, St. Petersburg gibi...

İpek Özbey-Korkusuz

İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor. Toplumun günlük yaşamında da olan farklı değil. İnsanlar genellikle, kendilerini tartışmanın hararetine kaptırarak birbirini dinlemiyor, ağızlarına geleni söylüyor. Sonunda

Ataol Behramoğlu

Millet Mektepleri

"Türk harflerinin bütün vatandaşlara kapılarının önünde ve işlerinin başında öğretilebilmesi için daha bu sene içinde Millet Mektepleri teşkilatı yapacağız. Bu teşkilat şehir ve köy bütün yurdu kaplayacak, vatandaşların işlerinin geçimlerinin en müsait zamanlarında ve yanlarında ya iki aylık ya da dört aylık kurslar açılacaktır. Şehirde ve köyde mektepler, belirli toplantı

Sinan Meydan

Dünden bugüne, öğretmen yetiştirme

Öğretmen yetiştirme, atama ve kariyer sistemi dünden bugüne hep sorundu görünen o ki gelecekte daha da içinden çıkılamaz hale gelecekNiye miGelin önce bir durum tespiti yapalım sonra da ayrıntılara, gerekçelere ve öküzün altında buzağı arayanların iddialarına bir göz atalım. İşte gelinen noktanın özeti:■ Öncelikle böylesi bir sorunun varlığı kabul edilmiyor.

Abbas Güçlü

Aykal-Darmar-Hornung ve Saygun

Geçen haftaki İDSO/DenizBank konserleri çerçevesindeki konseri değerli şefimiz Gürer Aykal yönetti. Ali Darmar'ın minyatür işçiliğindeki çalışması "Metamorfoz" ile başladı konser. Ben şu sıralarda bir Ali Darmar biyografisi tamamlamakta olduğum için bambaşka bir yaklaşımla dinledim yapıtı. Yaylı çalgılar orkestrası için bestelenmişti. Kısacık süre içinde dileyene derin duygular ulaştırıyordu.

Evin İlyasoğlu

21 yıl sonra aynı sergide buluştular

HAYAT ve sanat mücadelesini bir ömür boyu sırt sırta sürdürmüş sanatçı çiftlerin başında geliyor Nasip ve Nuri İyem.Sanat tutkusuyla ortak bir hayat kuran ve uzun yıllar süren evlilikleri boyunca yan yana yürüyen seramik sanatçısı Nasip İyem ile usta ressam Nuri İyem'in yapıtlarını aynı çatı altında buluşturan 'Gözlerimin Önündesin' sergisini görmek için Bursa'daydım geçen hafta sonu.

İhsan Yılmaz

Muhammed Işık'ın Plaklardaki Derbeder Kralı Ferdi Tayfur…

Geçtiğimiz hafta sonu, TYB Sakarya Şubesi'nden Fahri Tuna üstadımızın davetiyle Muhammed Işık'ın son kitabı "Plaklardaki Derbeder Kral: Ferdi Tayfur" için düzenlenen imza gününe katılmak üzere Taraklı'nın yolunu tuttuk. Yemyeşil dağların ve ulu ağaçların ortasıdna saklı bir cennete benzeyen ve misafirlerine her mevsim ayrı güzellik sunan Taraklı'ya vardığımızda akşam

Halit Yıldırım

Bir Öğretmenin Bedeli

2024 2025 eğitim öğretim döneminde 1 milyon 9 bin 671'i devlet okullarında 177bin 738'i özel okullarda olmak üzere 1 milyon 187 bin 409 öğretmenimiz var. Öğretmenlerimizin 732.056'sı kadın 455.353'ü ise erkek.Öğretmenlerimizin yaş ortalaması 38'dir. OECD ülkelerinde ise öğretmenlerin yaşa ortalaması 45'tir. Ülkemizde 20 milyona yakın da

Ali Barskanmay

Öğretmenler Günü'nün tarihçesi ve önemi

Öğretmenler Günü, toplumların kültürel yapısını, geleceğe bakışını ve gelişmişlik seviyesini derinden etkileyen öğretmenlere duyulan saygı ve minnetin ifadesi olarak her yıl kutlanan özel bir gündür. Bu gün, yalnızca bir takvim işareti olmanın ötesinde, eğitimin toplum hayatındaki yerini ve öğretmenlerin üstlendiği hayati rolü hatırlatan anlamlı bir duraktır.Dünyanın farklı ülkelerinde farklı

Ebru Doğdu

Cağaloğlu Kitapçılar Sokağı

"Sanat ahlaksızdır, sanat dinsizdir; sanatta ayıp yoktur," diye söze başlayıp saçma sapan hezeyanlarda bulunan opera sanatçısı da vardı; "Devlet kurumlarında sanatçılar, metrobüs şoförleri kadar ancak maaş alıyor," diyerek serzenişte bulunan da... Bu konuşmalara 2017'de, Nabi Avcı'nın Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde düzenlenen

Bedir Acar

Genç bir kadının güçlü vedası...

Yerli ve yabancı, sahnelediği çalışmalarla seyircinin ilgisini ayakta tutan 29. İstanbul Tiyatro Festivali'nin son günlerinde izlediğim oyunlarından biriydi Bovary. Bilindiği gibi, Gustave Flaubert'in Madame Bovary romanı, yazıldığı 1857 yılında fırtınalar koparmış ve toplum değerlerini sarstığı gerekçesiyle dava konusu olmuş, yasaklanmaktan

Dikmen Gürün

Bir dostluğun anatomisi

İyi yapılmış bir film, gerçekçidir. Dramatik çatışmaya da dayanır. Rahatsız etmeyi de başarır. Geçen hafta izlediğim "Yan Yana" filmi zihnimi özgürleştirdi, soyut dışavurumcu bir dostluğun anatomisini anlamaya çalıştım."Yan Yana" 2011 yapımı "Intouchables" filminin Türkiye uyarlaması. Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer de başrolleri paylaşıyor, izlemeye değer bir film yapmayı başarmışlar.

Sayım Çınar

Bildimse ne bildim…

Çoğu güzel şey arayarak değil kendiliğinden karşımıza çıkar. Belki kaç kez gelip geçmişizdir onun önünden. Ya dalgınızdır ya da kafamızda başka meseleler dönüp durmuştur. Güzelliğin kendisine özgü bir saklanma yöntemi de vardır ayrıca. Bağırıp çağırmayan, kaş göz işareti yapmayan, ben burdayım beni gör beni duy diye zıplamayan bir karakterdir söz konusu olan. Oysa siz ne çok niyet ne fazla

Ömer Erdem

Bâbıâli'de kitap kokulu bir sokak

"Ahmet Cemil daima aceleci ve telaşlı yürüyüşüyle, adeta koşarak Babıâli Caddesi'nin kenarından çıkarken şu kitapçı dükkânları, cam kapıların aralarından fark edilen şu kütüphane müdavimleri, bu matbaalar, sabahtan akşama kadar fikir sanat hareketlerinin biricik yatağı olan şu cadde bir gün olacak ki onun büyüsü altına girmiş olacak. Şimdi birkaç eski okul arkadaşıyla sekiz – on kalem

Selvigül Kandoğmuş Şahin

Politika yapabilmek için en lâzım unsur

Politika yapabilmek için en lâzım unsur AHMET TALİB ÇELEN Kızarmayan bir yüzdür. Eğer dün ak dediğinize bugün kara dediğinizi yüzünüze karşı ispatlamaları hâlinde yutkunup kızarıp bozarıyorsanız politika yapamazsınız. Sanki taşa söylemişler gibi hiç etkilenmeyip üstüne üstlük gülümseyebiliyorsanız, daha da ileri gidip ispatlayanı suçlayabiliyorsanız sizden iyi politikacı olacak demektir.

Ahmet Tâlib Çelen

Vahdet-i vücûd meselesi (3)

Vahdet-i vücûd hakkında klasik dönemde yazılan kitaplar ve çağdaş akademik çalışmalar, görüş birliğiyle bu nazariyenin birkaç ilkeden oluştuğunu ve bütün diğer ayrıntının bu ilkelerden türediğini ifade eder. Birincisi, "varlık olmak bakımından varlık Hak'tır" ilkesidir. Türkçede "varlık" kelimesi hem mastar anlamıyla varlık hem de var olan anlamında

Ömer Türker

Yapay zeka çağında sınıflar, sömürü ve orta çağ feodalizmi 2.0...

Yapay zekâ ve robotik, emekçi sınıfı ortadan kaldırmıyor; biçim değiştiriyor. Artı-değerin yanına artı-zamanı, artı-veriyi ve artı-öngörüyü ekleyen yeni bir sömürü rejimi doğuyor. Eğer bu düzen denetlenmezse, karşımıza 'Orta Çağ Feodalizmi 2.0' diyebileceğimiz dijital bir serflik düzeni çıkabilir.Her şeyden önce, bugün hepimiz için özel bir gün: 24 Kasım Öğretmenler

Prof. Dr. D. Murat Demiröz

Karanlığı aydınlatanlar

1934... 31 Ocak'tan 1 Şubat'a bağlayan gece... Sakin geceyi bir telefon sesi huzursuz eder.Kılıç Ali'nin evi... Onu uykusundan sıçratan telefondan dolayı endişeli... "Bu saatte! Birine bir şey mi oldu" diye tedirgince açar telefonu. "Efendim" Arayan ankaya Köşkü'nden Başyaver Rüsuhi Bey, "Derhal seyahate çıkılıyor. Hemen köşke gelmeniz emir buyuruldu."

Tolga Aydoğan

İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, "dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden" söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn'ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu "üç tel"in ne denli ustalıkla

Ayşe Emel Mesci