Türk siyasetinin uzun süredir devam eden bir hastalığıdır yenilmeyi bilmemek. Partiler gelir geçer ama o partiler genelde liderlere esir olur. Bu çizgiyi sağdan kırabilen bir parti olmadı henüz bugüne kadar. Hiçbir güçlü liderin arkasından partisi ayakta kal(a)madı. Sosyal Demokrat çizgi de dönüp dolaşıp CHP tarafından sürekli yok edildi.Milliyetçi
Türkiye aslında mutlu olması çok kolay bir ülke; sadece biraz kör, sağır ve vurdumduymazsanız, biraz da cebinizde para var ise gerisi teferruat. Hoş bazıları için cepte paranın olmaması bile önemli değil. Sakın takıldığımı falan sanmayın ciddî söylüyorum.Geçenlerde denk geldiğim bir röportajda; sokakta yaşayıp, çöplükten karnını doyuran bir vatanda
Türkiye iki hafta sonra yeniden sandık başına gidecek. Ülkemizdeki seçimlere katılım oranının Avrupa geneline göre çok yüksek olduğu bir gerçek. Bunun nedenlerini irdelemek bugün için çok da makul değil çünkü yaklaşık 12 gün sonra tekrar sandığa gideceğiz.Demokratik ülkelerin pek çoğunda bugün sandıklara gidiş konusunda bir gönülsüzlük var. Bu gönü
Türk Dil Kurumunun Türkçe sözlüğünde kural kelimesi şu şekilde açıklanıyor:1- Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam: Dil bilgisi kuralları.2-Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke: "O, yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır." - Halide Edip Adıv
Geçenlerde bir grupta Avrupalı bir çiftin şikayetini duyduğumuzda gruptakiler olarak aramızda epey bir geyik yaptıktan sonra durumun vahameti ile yüzleşmek bizim için bir hayli zor oldu.50 yılı geride bırakmak üzere iken hayatım boyunca sadece üç kere yurt dışına kısa süreli çıkmak nasip oldu. Onlarda sağ olsunlar bizi seven dostların daveti ile ol
Şahsen fıkra anlatmayı beceremem ama bugünlere cuk oturan bir fıkra biliyorum. Onu en azından yazmaya çalışayım.Vakti zamanında köyün birisinde bir Hoca Efendi cemaati sürekli hanımlarının ve kızlarının kılık kıyafeti konusunda darlayıp, sıkıştırırmış. Gel zaman git zaman cemaatten birisi dayanamayıp bir gün itiraz etmiş. "Yahu, hocam" demiş "Durma
Bizde zenginlik denilince akla gelen sanırım insanın bir evi, arabası, bankada yeterince parası olması vs. oluyor. Fakirlik kıstasımız ise fazlası ile göreceli bir durum.Bizim neslimizin fakirlik dendiğinde anladığı ile yeni nesillerin anladığı aynı şey değil. Bu nedenle 50 yaş üstü dayılar, dedeler gençlere tepeden tepeden yürüyerek "çıkar telefon
İlginç bir ülke olduğumuz kesin. Bazı hassasiyetlerimiz için dünyayı yakarken, hassasiyetimizin asıl olması gereken yerlerde ise gıkımızı bile çıkarmıyoruz. Birileri için büyük bir rahatlıkla "kalbini mi açıp baktık ki hüküm verelim" diyerek topu taca atarken birileri içinse hükmü baştan vermeyi kendimizde daim bir hak olarak görüyoruz, çünkü biz h
Hızla seçim sandığına yaklaşırken ittifakların bizlere sunduklarına baktığımızda ortaya garip bir durum çıkıyor. Olan biten bir zamanlar Demirel'in "kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum" repliği şeklinde akıp giderken iş, demokrasi ve gerekleri konusuna gelince ise o kadar da tatminkar değil. Milleti ve Cumhuru ile her kesimin bagajları bir s
İktidara karşı gönlü kırılmış ama muhalefete de içi ısınamayan geniş bir kesim var ve bir kısmı bu nedenle iktidarı kerhen desteklediklerini dile getiriyor.Peki, muhalefetten umutsuz olmak için elimizde yeterli veri var mıKimine göre cevap "evet". Aşırılara göre CaHaPe zihniyeti! Aslında ifade ettiğim şekilde tepki verenlerin iktidara bir muhalifli
© 2016