Aile saadeti, muhabbet ve şefkat (4)

BU BÖLÜMÜN TEMEL BAŞLIKLARI:• Hak, hukuk, miras, • Kur'ân'ın hükümleri ve ayetler. A- AİLE VE TOPLUMDA OCUK HAKLARI, HUKUK, MİRAS: a. Ailede, çocukların iki yaşına kadar anne sütüyle beslenme hakkı. b. Olgunluğa kadar; güzel giyinme, korunma, İslâm ahlâkıyla terbiye ve yetiştirilme, helâl rızık, güzel isim verme, sünnet olma, eşit muamele hakkı.

Nejat Eren

Risale-i Nur'un hedefi rıza-yı İlâhîdir

Mustafa Sungur'un Müdafaasından:Risale-i Nur'un hedefi dünya değil, daimî ahiret saadeti ve bütün hayat-ı dünyeviyedeki hüsün ve cemal onun cilve-i cemalinin bir nevi gölgesi ve bütün Cennet bütün letaifiyle bir lem'a-i muhabbeti olan bir Daim-i Bâkî'nin, bir Rahîm-i Zülcemal'in rızasıdır. Böyle İlâhî ve kudsî ve çok yüce bir gaye varken, süflî ve günahlı ve neticesiz,

Risale-i Nur'dan

Hâlis mü'minler ve nifak hastalığı

İnsanlık tarihi mü'minler, kâfirler ve münafıklar olarak üç grup halinde günümüze kadar gelmiş ve kıyamete kadar da böyle devam edip gidecektir.Samimi olarak Allah'a, ahirete ve diğer iman rükünlerine inanmış olan insanlar, hem bu dünyada hem de ahiret diyarında Cennet lezzetleri içinde yaşarlarken, kâfir ve münafıklar ise, her iki âlemde maddî ve manevî Cehennemin azaplarını çekerler.

Sami Cebeci

Kız Çocuğu Annesinin Aynasıdır

Toplumun en berrak aynası çocuklardır. Çünkü çocuk, anne ve babasının ruh hâlini, değer dünyasını ve hayata bakışını en saf hâliyle yansıtır. Özellikle bir kız çocuğu… Onun duruşu, edası, kıyafeti ve davranışı çoğu zaman annesinin gölgesidir. Bugün sokaklarda, okullarda, sosyal medya ekranlarında gördüğümüz manzaralar aslında derin bir gerçeği fısıldıyor: Bir kız çocuğunun

Prof. Dr. Ahmet Tekin

Boynumda bir akrep varsa

İsmâil Bey: "Üstadımız birbirinizi tenkid etmeyiniz' derken; bazıları müsbet ve menfî tenkid olduğunu söylüyorlar. Tenkid konusunu açıklar mısınız"Müsbet Tenkid Tenkid, kendimizi, başkasını veya bir işi eleştirmek; davranışın veya işin hatalı, hatasız ve kâmil yanlarını muhataba bildirmekten ibarettir. İçindeki ilâve unsurlara

Süleyman Kösmene

Hilâl Haç mücadelesi bitmez!

Hilâl Haç mücadelesi bitmez! YAŞAR DEĞİRMENCİ Gündeme oturan meseleleri kendi değerlerimizle değerlendirmez, "mâzi-hâl-istikbal" düşüncesiyle de hareket etmezsek kafa karışıklığı ve kaostan kurtulamayız. Türk milleti, Selçuklu'nun,

Yaşar Değirmenci

İslam Düşüncesi: Geçmiş ve Gelecek

İslam düşüncesi üzerine konuşmanın birtakım zorlukları barındırdığı bazı sorularla birlikte daha net anlaşılabilir. Bir kere günümüzde hakim olan Batı düşüncesi ya/ya da post/modern düşünce karşısında nasıl bir imkanı ihtiva ettiğine dair müslümanlar sarahatli bir çerçeve ortaya koyamamışlardır. Böyle bir durumda zaten egemen görüş hakimiyetini devam ettirirken, diğerlerinin krizlere cevap verebilecek bir "hava" ve edebiyatı üretmesi gerekmektedir.

Prof. Dr. Mustafa Tekin

Dindarlığın yanlışı - doğrusu

15 yıl önce bir gazetede yayımlanan mülâkatımda "İslam dünyası rasyonel düşünen insan yetiştirdiği andan itibaren eğrinin ucu yukarı doğru çıkacaktır. İslam dünyasında Türkiye'nin ileri fırlamasının sebebi budur. Türkiye yüz yıllık entelektüel çatışmasında inanılmaz kazanımlar da elde etti. Ve bugün Türkiye için çizginin ucu yukarı doğru tırmanıyor"

Mustafa Çağrıcı

Küresel ihtilâlcilerin tetiklediği göçler…

Hadiselere zamanın ölçüleriyle tarafsız bir gözle bakabilmeyi denediniz miSavaşlara, yıkılışlara, felâketlere, buluşlara ve medeniyetlere... Dünyamızın globalleşmesinden önceki zamanların değerlendirme ölçülerinin farklılığı, değişik coğrafyaların kullandıkları ölçülerin farklılığına çok benziyor. Birim ölçüleri, kıymetlendirme ölçüleri, ahlâkî ölçüler, değer ölçüleri ve estetiği ilgilendiren

Şükrü Bulut

Allah'ın Nizamı İslâm (1)

Allah'ın Nizamı İslâm (1) Prof. Dr. Yusuf Özertürk İNANMA İHTİYACI VE DİN *İnsan, Beden ve Ruh'tan (fizik-metafizik) müteşekkil bir varlıktır. Bedeninin ihtiyaçları olduğu gibi (nefes alıp-verme, su, gıdalar, vs), Ruhî yapısının da ihtiyaçları (inanma, güvenme, sevme, mutluluk,

Prof. Dr. Yusuf Özertürk

Topluca Barış İklimine Girmek

Topluca Barış İklimine Girmek Abdullah Yıldız Bakara Suresinin 208. ayeti mealen şöyledir: "Ey iman edenler! Hepiniz topluca Silm'e (barış ve selamet iklimine) girin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin aranızı açan apaçık bir düşmandır." Âyetteki "silm"

Abdullah Yıldız

Ahireti unutmak

Ahireti unutmak Süleyman Gülek Modern insan, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar "şimdi"ye hapsolmuş durumda. Ekranlar, tüketim çılgınlığı, kariyer yarışı, sosyal medya beğenileri… Hepsi bir illüzyonun parçaları: Sanki bu dünya sonsuzmuş gibi yaşıyoruz. Ölüm, çoğu zaman bir

Süleyman Gülek

Hâkimler, savcılar ve Türk Yargı Etiği Bildirgesi

"Kim halka hâkim olursa, onun tabiatı yumuşak, tavır ve hareketi asilâne olmalıdır. Onun dili ve sözü tatlı olmalı, kendisi tevazu göstermelidir." (Kutadgu Bilig)Her fırsatta "Adalet mülkün temelidir" ve "devletin dini adalettir" diyoruz. Peş peşe "Yargı Paketleri" hazırlıyoruz. Her şey kâğıt üzerinde çok güzel gözüküyor. Ancak biliyoruz ki; en güzel kanunlar, prensipler ruhuna uygun tatbik edilmedikçe sadece süs eşyası gibidir.

M. Said Zeki

Risale-i Nur'da Büyük Evliyâ(ra)

Büyük Evliyâ (ra) ile alakalı Şualar'da geçen ifadeler şöyledir:"Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm, gerçi Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma yetişmiyor. Fakat onun âli, enbiyadırlar. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın âli, Evliyâdırlar. Evliyâ ise, enbiyaya yetişemezler."1 "Ümmetimin âlimleri, İsrâiloğullarının peygamberleri gibidir."2 sırrına mazhar ve salâvatlarda

Abdülbaki Çimiç

Aileyi merkezden çıkarma çalışmaları

Aile kavramı hepimiz için bir merkezi ifade eder. Nasıl ki atom parçacıkları çekim kuvvetiyle bir çekirdeğin etrafında dönerler işte aile de o merkezdeki çekirdek gibidir. İnsan hayatının en esaslı merkezi, hareket ve güç noktasıdır.Bilerek, isteyerek ve hatta programlı bir şekilde aileyi merkezden çıkartmak ve bu gücü dağıtmak üzere yapılan menfî çalışmaları görüyoruz. Özellikle gençlerde

Hasan Koç

Kuran-ı Kerim'de Müminlerin Vasıfları- 3

Konumuzun bu haftaki bölümünde; "müminlerin devamlı olarak Allahü Teâlâ'yı zikrettikleri" hakikatini, inceleyip hatırlatmaya çalışacağız inşaallahü teâlâ: 3- Müminler devamlı olarak Allahü Teâlâyı zikrederler: Birşeyi anmak ve hatırlamak mânâsındaki "zikir" kelimesi; "kişinin; Allahü Teâlâyı

Mehmet Can

Toplumda güven

Toplumda karşılıklı güven, bir ülkenin sosyal, ekonomik ve demokratik sağlığının temel taşıdır. Bu güven olmadan toplumda kutuplaşma artar, iş birliği azalır. İnsanlar arasında güven duygusunun olması çok önemlidir.Hiç şüphesiz dinimizin önemli kavramlarındandır güvenilir olmak. Peygamber Efendimiz'in (asm) risalet öncesinde öne çıkan en önemli vasfı güvenilir, "el-emin" oluşuydu.

M. Fahri Utkan

Geleceğimiz

Toplumların ayakta durabilmelerinin garantisi; geleceklerini emanet edecekleri kuşaklarının sağlam temeller üzerine bina edilmiş yapılar gibi iyi yetiştirilmiş olmasına bağlıdır. Bir bina ne kadar sağlam, süslü, gösterişli, halk deyimiyle "fiyakalı" ve güzel olursa olsun temeli çürükse yani yapının gerektirdiği mühendislik tekniklerine göre yapılmamışsa bir sarsıntı anında yıkılması

Mehmet Şerif Cebe

İyisini göremiyorsan, 'kendine yan'

Bediüzzaman Hazretleri, bir ifadesinde, "Bir bahçeye girsem iyisini intihap ederim. Koparmasından zahmet çeksem hoşlanırım. Çürüğünü, yetişmemişini görsem, "Huz ma safa" (safa vereni al) derim. Muhataplarımı da öyle arzu ederim" der. (Eski Said Dönemi Eserleri)Yine Risale-i Nur'da ele alınan bir konuda, "İyisini al, fenasını bırak" der. Yani insan zaman zaman

Sebahattin Yaşar

Kadına şiddeti önleyemezsiniz!

Kadına şiddeti önleyemezsiniz! İLHAN ORAL Aslında şiddet, yönetim sisteminin ilkeleriyle ilintili ve orantılıdır. Yalnız sistemin ilkeleri değil, yönetim kadroları da bu işin merkezinde sorumludur. Asırlarca nice toplumları ilim, hak, adalet, merhamet ilkeler bütünü çerçevesinde yöneten İslam medeniyeti kaldırıldı.

İlhan Oral

Tayinat

Bediüzzaman Said Nursî'nin asrın imamı olarak öne çıkan özelliklerinden biri, hediye kabul etmeme prensibiydi. Kıramadığı kimselerden gelen hediyeleri ise mutlaka bir karşılık vererek kabul ederdi. Talebelerini de aynı hassasiyette yetiştirmişti.1953 yılında Isparta'ya yerleştikten sonra hayatında bazı değişiklikler yaptı. Bunlardan biri, kaldığı evde sürekli yanında bulunmaları için

Misbah Eratilla

Tefsir, te'vîl/yorum ve İslam

Kur'an-ı Kerim'i anlama ve açıklamayı -Allah'ın bizzat açıklamaları dışında- Peygamberimiz (s.a.) yapar, ashâb yapar ve bir de sonrakiler (Mâtürîdî'ye göre fukahâ) yapar.Bu anlama ve açıklamalara "Allah'ın muradı, onun katındaki doğru anlayış, mutlak İslam budur, diyebilmek için ya Peygamber veya onun yanında bulunup ilgili olaylar üzerine yapılan açıklamalara şahit olmuş sahâbî olmak gerekir ve bu anlayış "tefsîr"dir.

Hayrettin Karaman

Demirin yumuşaması nimeti

Demir Risalesi'nin Mütalâası (9)Demir ya da demir gibi madenlere yumuşama özelliği verilmemiş olsa idi, ne olurdu âlemin hâli Demirin kendisinin bir nimet olmasının yanı sıra onun yumuşaması gibi şekilden şekile girmesi de başlı başına birer nimettir. "Demiri de onun için yumuşattık" (Sebe Sûresi: 10) ile Hz. Davud'un şahsında insanoğluna verilen bir büyük nimetin ihsan edilmişliği anlatılır.

Mehmet Çetin

KÖRLÜĞÜMÜZ YETMEDİ Mİ

Sen misin yoldaki meşakkatler yazısını yazan! Evet, benim. Öyle miii Al sana bir dizi meşakkat daha!.. *** Sonbaharın son ayının ikinci 10 gününün ilk akşamında âlemin tersine gidişine inat Mersin'de Adil Oğuz ağabeyin evinde geniş mi geniş arabaşı sofrasının etrafında muhabbet denizinde kulaç atıyoruz.

Bülent Acun

Çocuk eğitiminin eksikleri tamamlanabilir mi

İçerisinde yaşadığımız ahirzaman hadisatı içerisinde çok büyük bir değişim, başkalaşım ve el değiştirme insanlığın büyük kaybı olarak çocuk eğitiminde oldu.ocuk eğitiminde ne oldu dersek Evet anneler, babalar ve diğer aile büyükleri, öğretmenler ve çevrenin muhterem, saygıdeğer, hürmet edilecek insanları artık çocukların eğitiminde söz sahibi değiller. Kimler söz sahibi

Rifat Okyay

Hâkim siyasîler ve Kemalizm

Kemalizm, içinde demokrasi, insan hak ve hürriyetleri, adalet, halkın iradesini yansıtan bir meclis olmayan, tek kişinin görüşlerini Anayasa, kanunlar ve polis zoruyla topluma zoraki dayatan, dine ve manevî değerlere kapalı bir ideolojidir.Ülkemiz, 1923 –1950 arası süreçte tek partili bir sistemle bu ideoloji ile katı bir şekilde yönetilmiş, savaşa girmediği halde ilim, fen, sanayi ve medeniyette

İbrahim Ersoylu

Âb-ı Hayat

Hakikati görebilen bir göz, tefekkür edebilen bir akıl için halk edilen cümle varlıkta Allah'ın varlığına sayısız deliller vardır.O, merhametlilerin en merhametlisi öyle bir Zât ki, insanlar umutsuzluğa düştüklerinde, her bir katresinde binlerce rahmet, hikmet ve sayısız faydalar barındıran, âb-ı hayat olan yağmuru meleklerin elleriyle usulca indiren, rahmetini her tarafa yayan, dost, yardımcı ve hamde lâyık olandır.

Emine Yıldız

İslâm'da din adamı var mıdır (1)

Bazı konular etrafındaki tartışmalar, göründüğü kadar masum değildir; zâhirde salt ilmî-akademik bir tartışma gibi görünebilir ama işin iç yüzü incelendiğinde saf bir niyetle ve ilmî bir yaklaşımla ulaştığınız sonuç, hiç de iyi niyetli olmayan ve ilmî-akademik incelemenin sonucunu hiç önemsemeyen fakat mevzuyla alakalı siyasî, iktisâdî ya da ictimâî ya da şahsî menfaatleri olan bazı devletlerin,

Mahmut Ay

Kur'an'dan sonra dayanağımız: Hadisler

Hadis düşmanlığı yapanlar müslümanı erdem, fazilet ve benzeri bütün güzel özelliklerinden soyutlamaya çalışanlar olduklarının

Nihat Hatipoğlu

Zulmetleri dağıtacak eser: Zülfikar Risalesi

Zülfikar mecmuasını, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, sağlığında bizzat kendisi Risale-i Nur eserlerinden tertip ve tanzim etmiştir.Zülfikar, lügatte "iki parçalı" anlamına gelir. Istılâhî manada ise, "Hz. Ali'nin (ra) ucu çatallı, ortası yivli olan çok meşhur kılıcı"dır. "Benim hakaik-i imaniyede hususî üstadım İmam-ı Ali'dir" diyen

İsmail Tezer

İnsan, başıboş bırakılmamıştır

Dünyaya başıboş olarak gönderilmeyen insan, kendine mahsus bir takım üstün meziyetlerle yaratılmıştır.Onun bu üstünlüğü maddî ve manevî yapısındaki özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Yaratılışındaki bu özelliği hiçbir varlıkla kıyaslanmayacak kadar farklıdır. Elbette böyle bir varlık dünyaya gönderilirken başıboş bırakılamazdı ve bırakılmamıştır. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurmuştur:

Halil Elitok

Allah'a yalvaralım

ŞİİRFitne uyumaktadır uyandırana lânet, Cemiyet hayatında çok dehşetli bir illet, Kim dosttur, kim düşmandır bilmek zordur elbet, Dostum dediğin kişi yapıverir ihanet. Dost görünen kişiler dostunu düşman yapar, Farkına varamazsın vahdetimizi bozar, ok sinsi bir düşmandır kardeş kuyusu kazar,

Mehmet Kovancı

Çözüm Sürecinde "çoban salatası" modeli

Risale-i Nur Enstitüsü tarafından Diyarbakır'da gerçekleştirilen "Doğu/Güneydoğu Meselesi" başlıklı programın birinci gününü oluşturan masa çalışmalarında konunun uzmanlarınca değerli fikirler ve öneriler dile getirildi.Bu önerilerin en ilginçlerinden biri, Ahmet Yıldız'ın "çoban salatası" modeliydi. oban salatasını oluşturan domates, maydanoz, yeşil biber, salata,

Ahmet Dursun

Yıllarca 'nüfus planlaması'yla nesilleri körelttiler

Yıllarca 'nüfus planlaması'yla nesilleri körelttiler NUSRET REŞBER 1980'lerde ilkokulda bir ara bize bedava süt dağıttılar. Fındık, kuru üzüm de yanında sosuydu. Herkes evinden bardak-kaşık ve şekerini getirecek ve okulda süt içecekti. Bunu gören büyüklerimiz, bizim zamanımızda da süt tozu vardı diye anlatıyorlardı.

Nusret Reşber

Kur'ân'da recm yoktur

Bismillahirrahmanirrahim… Bekâr‐evli ayırımı yapılmaksızın; akıllı, ergin ve hür kişiler için Kur'ân'ın Nûr Sûresi'nin ikinci âyetinde belirlediği ceza yüz celde (sopa) olarak şöylece açıklanmaktadır: "Zinâ eden kadın ve zinâ eden erkekten her birine yüz celde/sopa vurun. Allah'a ve Âhiret Günü'ne inanıyorsanız Allah'ın dînîni

Ali Rıza Demircan

Saadet ve huzur adresi, sohbet

Beykoz'dan ailecek geçerken Merkez Camisinde yazılan bir Hadis-i Şerif dikkatimi çekti:"Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter."1

Cenk Çalık

"Hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil"

Rahatsızlığım döneminde Risale-i Nur talebesi muhterem Hamza Kara Ağabey Risale-i Nur'dan bana çok kısa ve veciz bir söz WhatsApp'la göndermişti. "Bir ân-ı seyyâle yaşamak," "Hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil" gibi ifadelerin tesiri altında kaldım.Bu söz o ağır hastalığıma şifa geldi, dedim ki ben sadece bugün için hastayım sabır ve şükür ile mukabele et, yarın

Rüstem Garzanlı

Kahraman Bayram Ağabeyim

İkimizin ortak hususiyeti de, 16-17 yaşlarımızda Risale-i Nurlarla müşerref olmaktı.O, Üstadının terbiye ve taallüm tedrisinden geçmişti. Ben de, Risale-i Nurları, Üstadın saff-ı evvel, asker talebelerinden, Re'fet Barutçu Ağabeyin yanında, onun duasına mazhar olarak tanımış, ama sonraki tedris ve taallümleri, Bayram Ağabeyin yanında tedris etmiştik. O da, Üstadın saff-ı sânî talebelerindendi.

Osman ZENGİN

"Müslüman, namazını kılan insan demektir"

Seyyid Ahmed Bedevîhazretleri devrinde zâlim bir vâlivardı. Bu zâlim, bu zâtın talebesinden Şeyh Rekin'e birini gönderip;"Bu diyârda yalnız sende zahire varmış. Gönderdiğim kişiyle bana bolca gönder" dedi.Ardından da;"Güzellikle gönder… Zorlaalmaya beni mecbur etme!"

Abdüllatif Uyan