1970'li senelerde, gençlik zamanımızda, hem hizmet-i imaniye ve Kur'aniye ile meşgul olmaya çalışırken aynı zamanda da, memleketin o anarşi kargaşasında, demokratlara istinad olmaya da çalışıyorduk.İşte o senelerde AP Sakarya (Adapazarı) milletvekili Nâdir Latif İslâm ile de tanışmıştık. Bizim Yeni Asya olarak yaptığımız bazı faaliyetlere de iştira
Hıristiyana tatil, Yahudiye tatil. Ama Müslümana yok! İki batıl, bir hak dinin haftalık ibadet günlerini bilirsiniz. Yahudilerin havralarındaki ibadet günü Cumartesi, Hıristiyanların Pazar, Müslümanlarınki de; Cum'a günüdür.Ve o Cum'a günü, Müslümanların haftalık bayram günüdür. O günün meziyyet ve faziletlerini anlatmaya lüzûm yoktur. İşte, Müslüm
Bundan, seksen dört sene önce 10 Kasım 1938 tarihinde, sâfî kalbli validem, ilkokul 3. sınıfa gitmektedir. Aynı zamanda, benim de ilkokulum olan, Ankara kalesine yakın olan mektebimiz; "Yeni hayat ilkokuludur."Rahmetli anam, o gün sabah, yine okula gider. Daha ilk derslerinde iken, muallimleri Turan hoca, hepsini ayağa kaldırır. Ağlamaklı bir sesle
Yarın, Cumhuriyetin ilânının 99. senesi bitip, 100. senesine giriyoruz. Ama memlekette, maalesef bir asırdır hakikî mânâda bir Cumhuriyet yok!Evet bu, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin târif ettiği hakikî Cumhuriyet değildi. Tek parti döneminde tatbik edilen idâre ve rejimin de hakikî Cumhuriyet olmadığını, Üstad o şahane cümleleriyle şöyl
Allah'a şükür, Ankara'ya her gelişimizde, hayırlı bir işle karşılaşıyoruz.Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin talebelerinden bazılarının Ankara'daki kabristanlarda defnedildiğini biliyorduk. Bunları da, Ankara'nın en eski mezarlığı olan, Gülveren semtindeki "Cebeci Asrî Mezarlığında" tahmin ediyorduk. Fakat, Üstadın "yeğeni, talebesi, mânevî
17 Ekim 2022 sabahı gelen bir mesajla, Karamürsel'in kadîm hizmet erlerinden, Zahir Yavuz ağabeyin vefat ettiği bildiriliyordu.Zahir ağabey, âdeta Karamürsel denilince akla gelen bir ağabeyimizdi. Çok mubarek, muhterem, sessiz ama hizmette cevval biriydi. Marmara bölgesine geldiğim 1989 senesinden beri tanışıyoruz. Gerek bölgemizde, gerekse umumî f
Zaman, hızla kıyamete doğru akarken, kıyamet alâmetlerinden anî ölümler de çoğalıyor. En son vefat haberi de, Şahin Aksoy kardeşimizden geldi. Ânî bir kriz neticesi, 67 yaşında iken, vefat etmişti.Şahin kardeşimiz, Bursa'daki kadîm dostlarımızdan; Kenan Aksoy'un amca oğlu, muallim ve bir müddet de Hasanoğlan muallim mektebinde müdürlük yapan, İsmai
Geçtiğimiz günlerde, Ankara'ya üç günlük, kısa bir seyahatim olmuştu.Cuma akşamı kardeşime Ankara'ya geldiğimi söylediğimde, bir hastadan bahsettim. O da bana, "bizim burada da Avustralya'dan emekli bir abimiz yoğun bakımda" dedi. Ben de, bir kaç defa iştirak ettiğim, Dikmen semti sohbetinde tanıştığım, Halil Yıldız kardeşimiz zannettim. "Yok, o de
Allah rahmet eylesin, Erzurumlu Mehmed Kırkıncı Hocanın nur cemaati içerisinde mümeyyiz bir yeri vardı. Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini, sağlığında ziyâret etmişti.Ben kendisini Ankara'ya geldiğinde tanımıştım. Bir kaç defa görüşmüştük. 70'li senelerin ilk yarısında, siyâsî çalkantılar bayağı hareketliydi. Dini siyâsete âlet edenlerin ort
26 Ağustos'ta yine aynı terane. Ve biz buna karşı geçen sene bu sütunlardan "Niye dua edelim ki" diye bir makale yazmıştık.Bazı hususları tekrar hatırlayıp "Hutbede niye dua edilmedi" diyenlere soralım: "...Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. (Kaynak: Söylev ve demeçler, cilt 1, s 389. (1 Kasım
© 2016