Osman ZENGİN

Yeni Asya

Bugün "şerefe," yarın "arefe," öbür gün "bayram"

Bizim Erzurumlular, acâib insanlar vesselâm. Kendilerine has şiveleri, örf, âdet ve an'aneleriyle, kültürümüzün değişik bir parçasıdırlar.1981 senesinde, ben oraya damat olarak gittiğimde, çok değişik şeylerle karşılaşıp, birçok şey öğrenmiştim. Bir bayram öncesi idi, Bayrama iki gün kala, sabahleyin kapı çalındı. Baktım, lojman sakinlerinin küçük

Yezid'in İstanbul'un fethine geldiğini kim bilir

Bugün, İstanbul'un fethinin, 572. şanlı, namlı sene-i devriyesiPeygamberimizin (asm) istikbalden, gelecekten, taa ahirzaman hadiselerinden bahsettiği birçok hadis-i şerifleri vardır. Onun gaybaşina nazarıyla istikbalden haber verdiği hadis-i şeriflerinden biri de, İstanbul'un fethedilmesi ile alâkalı olanıdır. Sahabelerine "İstanbul elbette fetholu

27 Mayıs İhtilâli'nin 65. sene-i devriyesi

Türkiye Cumhuriyetinin ilk hâin ihtilâli, aynı zamanda da, inkılâbların devamı, onların, noksan bıraktığı kısımların mütemmimi, tamamlayıcısıydı.Çeyrek asırdır devam eden, İngiliz-Yahudî güdümlü, halktan uzak, halk iktidarını (halka rağmen, halk için prensibini kendine şiar edinen) alaşağı eden, iktidardan düşüren, millet iktidarı olan DP'ye karşı

Rahmi Erdem

Nur cemaatinin güzide isimlerinden, biri daha ahiret âlemine urûc etti.14 Mayıs 2025 günü, bir arkadaşımız, Rahmi Erdem Ağabeyin yoğun bakım ünitesine kaldırıldığını söyledi, müteessir oldum. Ertesi gün de vefat haberi gelince üzüldük tabiî. Onu, ilk def'a 70'li senelerde tanımıştım. Babamın Ermenekli olduğunu öğrenince, hemşehri olduğumuza sevinmi

Artık cebimizde bozuk para taşımıyoruz

Dikkat ediyorsanız artık, cebinde bozuk para taşıyan pek kalmadı. Çünkü para pul oldu. Değersizleşti.Bugün, en büyük madenî para olan 1 lirayı, ne dilenci alıyor, ne de çocuklar. Bir işe yaramıyor ki... Sadece, göstermelik madenî para işte. 1 lira altında kalanları ise, zaten adamdan sayan yok. Hatırlayanlar vardır belki, geçen sene, yine bu ayda,

Açık saçıklıkta hudut tanımayanlara İlâhî îkaz!

23 Nisan 2025 günü, saat 12:49'da Silivri açıklarında, 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.İstanbul başta olmak üzere, Marmara Bölgesinin, birçok yerinde hissedilen bu depremi, biz de, Bursa'da hissettik. Aklımıza tabiî hemen, 1999 Marmara depremi geldi. Büyüklüğü 7,4 idi. İliklerimize kadar yaşadığımız o deprem, iki sene kadar önce tertib ed

Bursa'da Nurun bayramı

Takriben on sene evvel, Almanya'daki arkadaşlarımızın vakî davetleri üzerine, Avrupa Nur cemaatinin tertib ettiği "Üstadı yâd etme" programlarına iştirak etmiştim.Ondan sonra da hemen hemen her sene iştirak etmeye çalıştım. İşte, orada, Avrupa'daki bütün Nur talebeleri, Almanya'da buluşup programı icra ediyordu. Bu programın ismi de, onların lisânı

Üstad: Bursa'ya selâm ediyorum - Bediüzzaman Mevlidine bekliyoruz

Malûmunuz, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefatından sonra, başta Peygamberimiz (asm) olmak üzere, diğer Peygamberler (aleyhimüsselâm), Üstadımız ve diğer mübarek zatlar, vefat eden nur talebeleri ve ehl-i imanın mevtaları olmak üzere mevlidler okunması âdet olmuştu.Ama tabii, bu mevlidlerin esas maksadı şuydu: "Müfritane irtibat sevdalısı, m

Nisan kapıdan baktırdı

Hani, "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek (sapı) yaktırır" Sözü var ya Mart aylarında, ekseriyetle bunu müşahede ederiz. Ama şimdi, Nisan ayında da bunu müşahede edince, ona teşbihen, bu başlığı kullandık.Birçok kişi, Mart ayının, bahar ayı olmasından dolayı, havaların ısınacağını zanneder, ama çoğu zaman aldanır. Güneş yüzünü göstermeye başlasa da

"Risale-i Nur Talebesi misiniz" "Değilim."

Bursa'nın bir camisinde, bir cenaze merasimi vardı. Namazdan önce, hocalar Kur'ân okuyordu. Ben, ön safta idim.Kur'ân kıraatı bitip, namaza geçilince, hocalardan biri benim yanıma geldi, yan yana namaz kıldık. Farz bitip sağa-sola selâm verdikten sonra, tabiî ben, Nur talebelerinin şiarı olan "salâtün tüncina" duasını yaptım. Baktım, o hoca da yapı