Misbah Eratilla

Yeni Asya

Savlı Şükrü Efe'nin uyanışı

Sav Köyü, Isparta'ya sekiz kilometre uzaklıkta, sırtını Davraz Dağının batı tarafına dayamış şirin bir köydür.Geçmişten süregelen gelenek ve görenekleri ile özellikle de düğünlerdeki eğlenceleri ile dinin uzağında bir yaşantı sergilerler. Sav Köyünden Mustafa Gül, bir akşam misafir ettiği Şükrü Efe'ye Risale-i Nur'dan Onuncu Söz'ün bir bölümünü oku

Bayram Yüksel'in yükselişi

Bayram Yüksel bir akşamüstü eve doğru gelirken evlerinin önünde görülmemiş bir kalabalık görür. Meraklı ve korku dolu bakışlarla kalabalığı süzerek neler olabileceğini anlamaya çalışır.Bayram Yüksel'in ağabeyi Sadık yanına gelir, kolundan çekerek onu kilere götürür. Ağabeyine 'burada ne oldu' diye sorar. Sadık; "Mustafa ağabeyim öldü" der. (Mustafa

Elmas, kırık camla değiştirilmez

Puma; aslan, kaplan ve jaguardan sonra en yırtıcı hayvanlardan biridir. Puma, bir ceylanı avlamak varken tavşanın peşine düşmez. Avının peşine düştüğünde ölümüne koşar.Bir ceylanın peşinde koştuğu ile bir tavşanın peşinden geçirdiği süre de aynı olmaz. Çünkü puma, avı peşinde koşarken harcadığı enerji miktarı ile avdan elde edeceği potansiyel enerj

"Beşinci Halife"

Bediüzzaman'ın Darü'l Hikmetü'l-İslamiye'de iken dostu olan Seyyid Sadeddin Paşa'nın ifadesiyle "Kökü ecnebide ve kendisi burada bulunan bir zındıka komitesi" bazı planlar yapar.Bu planlardan biri de zındıkayı (dinsizliği) Anadolu'ya yerleştirmek istemeleridir. Bu maksatlarının önünde en büyük engel olarak Bediüzzaman'ı görürler. Bediüzzaman'ın vüc

"Yüzyıl yaşayacaksın"

Bediüzzaman Siirt'e bağlı Tillo'da "Kubbe-i Hasiye"de iken bir gece Şeyh Abdülkadir-i Geylani (k.s.) Hazretlerini rüyasında görür.Geylani Hazretleri ona,"Molla Said, Mîran aşireti reisi Mustafa Paşaya gidiniz ve kendisini tarik-i hidayete dâvet ediniz. Yaptığı zulümlerden vazgeçerek namaza ve emr-i mârufa müdavim olmasını tavsiye ediniz. Aksi takdi

Bediüzzaman ve sinema

Tevfik Gerçeker, 1919 yılında Şehzadebaşı'ndaki Damat İbrahim Paşa Medresesinde talebeydi.Bir bahar günü öğleden sonra külahlı, çizmeli bir zat medreseden içeri girer. Tevfik Gerçeker, misafiri karşılayarak "Buyurun kimi arıyorsunuz" der. Misafir, "Benim adım Said-i Kürdî" der. Gerçeker, bu ismi daha önce duyduğundan onu hemen içeri buyur eder. Ark

Hançerli bir zat

Bediüzzaman, 1922 yılının sonlarına doğru Ankara'dan aldığı 16 davetten sonra yeğeni Abdurrahman ile birlikte davete icabet eder.Beş buçuk ay kaldığı Ankara'da yeni yönetimle anlaşamayınca trenle Gebze'ye gider. Uzun bir süre Gebze ve çevresine kaldıktan sonra Van'a döner. Van'da "Yeni Said" olarak gözden ırak bir hayat yaşamaya başlar. Bir akşamüs

Ona selam vermeyi yasaklamışlardı

Bediüzzaman, 9 Ağustos 1944 tarihinde ise Bakanlar Kurulu kararı ile Emirdağ'da mecburi ikamete tabi tutulur.Bediüzzaman, Emirdağ'da kaldığı süre içinde birkaç kaymakam görev alır. Bu kaymakamlardan Şükrü Zeki Uğurtan'ın tayininin çıkması üzerine dört aylığına bir kaymakam vekili görev alır. Gelen yeni kaymakam vekili aldığı talimatlar üzerine Bedi

18 yıl bekleyen emanet

Feki (talebe) Mehmet adında bir genç klasik medrese talebesi iken Siverek'in bir köyünde Ramazan ayında imamlık yapar.Ramazan Bayramına doğru bulunduğu köyden ayrılıp kendi köyüne dönmek üzere iken rüyasında Bediüzzaman'ı görür. Bediüzzaman ona, "Siverek'te Eyyubey Muhammed (Mehmet oğlu Eyüp) adındaki adamda benim bir emanetim var, git o emaneti on

Bediüzzaman'ın kardeşi Molla Muhammed

Molla Muhammed, Bediüzzaman'ın kendisinden sonra doğan küçük kardeşidir. Bediüzzaman Tillo'da, Kubbe-i Hasiye'de inzivadayken, yemeklerin suyunu içer, tanelerini karıncalara yedirirdi.Bediüzzaman'a "Neden yemeğin tanelerini karıncalara veriyorsun" diye soranlara, "Bunların içtimaî hayatlarında çok çalışkanlık, yardımlaşma ve vazifeşinaslık vardı. B