Misbah Eratilla

Yeni Asya

Bediüzzaman onu radyoda dinledi

Mahkeme kararıyla basımına izin verilen ve sonra basımına başlanan Risale-i Nur Külliyat'ı 1958 yılı Şubatı'ndan sonra kâğıt bulamayınca kitapların baskısı durdu.Tüm çabalara rağmen kâğıt bulunamadı. Bediüzzaman'ın talebesi Said Özdemir kâğıt bulmak için İzmit'e SEKA kâğıt fabrikasına gitti ve sorumlu müdürle kâğıt konusunu görüştü. Müdür, "Kesinli

Risale-i Nur kendi kendini muhafaza ediyor

Savlı Hasan Çavuş, Tahiri Mutlu'dan teksirleri aldı.Tashih yapması için Bediüzzaman'a götürdü. Evinin yakınına vardığında etrafına bakındı, gelen giden yoktu. Tam kapının ziline basacakken birden köşeye saklanan polis kolundan tuttu; "Hadi karakola" diyerek onu zorla götürdü. Hasan, emanet olan teksirleri düşündü. Yerine ulaştıramamanın sıkıntısı o

Kitapları "yakacağız" dedi

Risale-i Nur kitapları 1956 yılında mahkeme kararı ile "basılmasında bir sakınca yoktur" dedikten sonra 1957 yılında Latin harfleriyle matbaalarda basılmaya başladı.29 Aralık 1959 yılında 5050 adet Sikke-i Tasdik-i Gaybî kitabı doğuş matbaasında basıldı. Eserler daha matbaada iken emniyet güçleri tarafından baskın yapılarak kitaplar toplatıldı ve y

Bediüzzaman'a nasıl ulaşabilirim

Bediüzzaman talebeleriyle taksi ile Isparta'dan Urfa'ya geldi ve İpek Palas Oteli'ne yerleşti. Talebelerine: "Hulusî'nin memleketinden, ona yakın birisi var burada onu bulun" dediği Hafız Ömer, Eskişehir'de Bediüzzaman'ı ziyaret etmiş ve duasını almış biriydi.Bediüzzaman Urfa'ya geldiğinde Hafız Ömer Ramazan ayı boyunca diyanet tarafından gezici va

Ahmet'in hasreti

Ahmet Konya da lise öğrencisi iken Sabri Halıcı ile tanıştı.Yanında tecvitli Kur'ân okumayı öğrendi. Ardından ilmihal ve İslâmî bilgileri ders aldı. Bu arada ilk defa Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i Nur ismini duydu. Bir müddet sonra PTT memuru Zübeyir Gündüzalp ile tanıştı. Bu tanışma sonrası risaleleri okumaya ve yazmaya başladı. Lisedeki sını

Cesur ve korkusuz gençler

Mustafa Sungur, Emirdağ'da ikamet eden Bediüzzaman'dan Siyasal Bilgiler Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Ahmet Atak'a bir mektup getirdi.Bediüzzaman, bu mektubun Ahmet Atak vasıtasıyla Adalet Bakanına iletilmesini istemişti. Daktilo ile yazılmış mektupta şu ifadelere yer veriliyordu: "Nasuhizade Şeyhülislamın torunusunuz. Babanız Nasuhizade de müde

Görev adamı

Bediüzaman Emirdağ'da kaldığı odasında zile bastı. Zilin sesini duyan Zübeyir hemen içeri girdi.Bediüzzaman: "Hemen acele sağlam bir sepet bul getir, kapaklı olsun" dedi. Zübeyir çarşıya koşarak gitti, bir sepet bulup getirdi. Bediüzzaman Zübeyir'e "Risale-i Nur kitaplarını sepetin içine yerleştir ve bir iple sıkıca bağla" dedi. Zübeyir kitapları a

Takipteki vicdan

Isparta'ya ilk defa polis olarak atanan İdris Kahveci ve beş arkadaşı aynı gün 'Said Nursi'yi takip etmek ile görevlendirildi. İl Emniyet Müdürü Ahmet Eren özel olarak bu görevi kendine verdi. Onlara "burada yenisiniz, sizi kimse tanımıyor" şeklindeki lüzumuna binaen yaptığı açıklamayla bu görev verdiğini belirtti.Görevleri; Bediüzzaman'ın nereye g

Kur'ân'ın çırağı

Nebi Uluçay'ın ailesi Rus Harbi esnasında Konya'nın Ilgın ilçesinin bir köyüne muhacir olarak yerleşti.Durumları çok kötü olduğundan günlük yiyeceklerini dahi karşılayacak durumları yoktu. Köylüler bu ailenin zarurî ihtiyaçlarını bir müddet karşıladı. Nebi, okuma yazmaya çok hevesli olduğundan köy hocasına giderek Kur'ân yazısını öğrenmek istedi.

Cesaret ve gerçek ihlâs

Bir gün Zübeyir Gündüzalp, Hamdi Sağlamer'i odasına çağırdı ve dedi: "Kardeşim Adapazarı'na Risale-i Nura muarız zalim bir emniyet amiri tayin edildi. Bu tayin Nur talebelerini korkuttu. Onlar da tedbir olsun diye ders yapamıyorlar. Ben, Adapazarı emniyetine; 'Risale-i Nur Külliyatı'ndan Şuâlar isimli kitabını basan Hamdi Sağlamer Adapazarı'na gele