İnfak

Dünya, âhiretin mezraası hükmünde. İyi veya kötü yapılan tüm ameller âhiret pazarına buradan gönderiliyor.Burada ekilen tüm fidanlardan âhirette mahsul alınacaktır. Bu sebeple insan kendi kıyameti olan ölüm gelmeden evvel salih amel fidanları dikerek ötelere mahsul yetiştirmek durumundadır. Kur'an-ı Kerim'de müttakilerin hususiyetleri anlatılırken iman ve namazdan

Emine Yıldız

Belalar Boşuna Değil

İlâhî hitap bazen merhametle, bazen de ihtarlarla gelir. Nur Suresi'nin 63. ayetinde Rabbimiz şöyle ikaz eder: "Onun (Muhammed'in) emrine aykırı davrananlar başlarına ya bir belânın gelmesinden yahut can yakan bir cezaya çarpılmaktan korksunlar!" Bu uyarı, sadece Peygamberimizin dönemindeki insanlara değil, kıyamete kadar gelecek bütün müminlere yöneliktir.

Prof. Dr. Ahmet Tekin

Muvaffak olmanın iki sırrı!..

Muhammed Bâkî Billâhhazretlerinin çok kerâmetleri vardı. Ama belli etmezdi mübârek zât.Üç yaşında bir çocuk, yüksek bir duvardan, taş zemîne düşmüştü bir gün.Kulağından kan gelip,o anda kesildi nefesi.Annesi, onu kucağına alıp koştu Bâkî Billâh hazretlerine."Efendim! Bir himmet edin de yaşasın çocuğumuz"

Abdüllatif Uyan

Dünya işleri, ibadetlere mâni olmamalı

"Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı, hatırlamanıza mâni olmasın!"Sual: İş sebebiyle, namazları ve diğer ibadetleri vaktinde yapmamak, geciktirmek, sonraya bırakmak, dinen uygun olur muCevap:Bu konuda Kimyâ-i se'âdet kitabında deniyor ki:

Osman Ünlü

Allah rızası içinyapılan hiçbir amel boşa gitmez

"İyi amellerimizle duâ etmekten başka bizi bu mağaradan kimse kurtaramaz!"Ya'kûb bin İshâk İsferâinî hazretleri hadis ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 230 (m. 844) yılında Horasan'da Nişâbûr yakınlarında İsferâin'de doğdu. 316 (m. 928) yılında orada vefât etti. "Müsned-üs-sahîh" adlı bir eseri vardır.Rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Kudüs işgal altındayken nasıl gülerim

Ermenek'ten Aysel Yıldız: "Filistin davasını nasıl anlayacağız Mescid-i Aksa'nn bizim için önemi nedir"Kudüs'e Kan Yakışmaz Kudüs 1099'da haçlıların eline geçmişti. Bu işgal yaklaşık yüz yıl kadar sürdü. 1187'de bu defa Selahaddin-i Eyyûbî Kudüs'ü yeniden kuşattı. Selahaddin-i Eyyûbî'nin bu esnada söylediği şu sözler zihinlere kazındı: "Kudüs işgal altındayken nasıl gülerim"

Süleyman Kösmene

Ağabey, niye yazmıyorsunuz

Bir müddettir, makale yazmayı gevşettiğimizden dolayı bazı arkadaşlarımız, bize başlıktaki bu soruyu soruyorlar.Ya bizzat telefonla ya da mesaj şeklindeki bu suallerden, "öküz altında buzağı arama" kabilinden olanlar da var. Onlara da, gülüp geçiyoruz. Başka merak eden arkadaşlara da, cevap mahiyetinde, böyle bir makale yazmayı düşündüm. Evvelâ şunu söyleyeyim:

Osman ZENGİN

İktidar olabilirsin, muktedir olamazsın!

İktidar olabilirsin,muktedir olamazsın! YAŞAR DEĞİRMENCİ Yusuf Kaplan hocamız; tıp fakültesi ikinci sınıfta iken bırakıp niçin "Güzel Sanatlar"a geçti. Tefekkür edelim. Sonra da kültürümüzü, medeniyetimizi hayatımıza hâkim/egemen kılalım. İnşallah bizler de o zaman

Yaşar Değirmenci

Samsun'un Şeref Çetintaş Ağabeyi...

1995'li yıllar, Risale-i Nur'u tanıdıktan bir süre sonra Samsun cemaati ile ile hemhâl olduğum zamanlar vakur duruşu, kendisinden emin konuşması ile dikkatimi çekmişti Şeref Ağabey…Kısa süre sonra arşamba'ya bizleri ziyarete geldi ve bu ziyaretler sıklaşmaya başlamıştı. arşamba'daki derslerden memnuniyetini ifade ediyor ve şahsî sohbetlerimizde de Bediüzzaman, Risale-i Nur,

Abdülbaki Çimiç

Tevafuk mu'cizesi ve namaz - 1

Bugünkü yazımda, nasipse Cumhuriyetin ilk yıllarında "Türk'ün ibadeti Türkçe olur" sloganı ile namaz gibi en önemli ibadetimizi sabote etmek isteyen müfsit planların, Üstad Bediüzzaman'ın Kur'ân-ı Kerîm'den keşfettiği tevafuk mu'cizesi ile nasıl akamete uğratıldığını anlatmaya çalışacağım.Evet, rivayetlere göre Cumhuriyeti ilan edenler; daha önceki mütebahhir

Şemseddin Çakır

En son vefat eden "hidâyet yıldızı!"

Ebüt-tufeyl Âmir bin Vâsile "radıyallahü anh" en son vefat eden sahâbedir. Mekke'de, hicretin yüzüncü yılında vefat etmiştir.Bugün"Son sahâbe" Ebüt-tufeyl Âmir bin Vâsile'nin"radıyallahü anh" vefat yıl dönümüdür. Bu vesileyle, önce Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimizin mübarek eshâbından bahsetmek istiyoruz efendim...

Ahmet Demirbaş

Hayrın muallimi: Resûlullah (2)

Hayrın muallimi olan Allah'ın Rasulü'nün günümüz muallimlerine örnek temel hususiyetlerinden bazıları şunlardır: · Dili fasih idi · Konuşması akıcıydı · Üslubu tatlı idi · Meselenin özüne ve ruhuna inerdi · Gönlü çok geniş idi · Hikmetle anlatım sahibiydi.

Ömer Arif

Çocuklarınıza güzel isimler koyun

Güzel isim verin çocuklarınıza, evet güzel isim. Ben ceza profesörüyüm. Hep söylüyorum efendim. Bir Amerikalı profesör kitabında yazmış, bakınız İstanbul Hukuk Fakültesi kütüphanesinde var, dünya hapishanelerini dolaşmış ve bakmış ki çocuğa kötü ad takarsan çocuk zamanla o ada çekiyor, profesör diyor ki mesela adama "hırsız" adını koyarsanız, 40 sene sonra adam hırsız olur diyor.

Prof. Dr. Cevat Akşit

Dost ve akrabalara dikkat

Sevgili Peygamberimiz, Medine'ye hicret ettiğinde, kendisini karşılamaya gelenlere yaptığı ilk konuşmanın ilk cümlesini Beni Kaynuka' Yahudilerinin Hahamı Husayn, şöyle anlatır: "Peygamber (Allah'ın selamı onun üzerine olsun) Medine'ye gelince insanlar koşarak onu görmeye gittiler. Koşarak gidenler arasında ben de vardım. Ben onun yüzünü araştırdım. Bildim ki, onun yüzü yalancı yüzü değildi. Ondan ilk duyduğum söz:

Mahmut Toptaş

İsrail'i durduracak güce sahip miyiz

Müslüman ülkelerin nüfus yapısı, jeopolitik konumu, ekonomik güçleri, yeraltı ve yerüstü kaynakları objektif kriterlerle değerlendirilip, sahip oldukları potansiyel ortaya çıkarıldığı zaman, bu gücün dünya dengelerini değiştirecek nitelikte olduğu görülecektir. Halkı Müslüman ülkelerin jeopolitik konumları, sadece kendi potansiyellerini

Siyami Akyel

Efendimiz'den (sav) mutluluk formülü

İnsanın en temel isteği ve amacı mutlu olmaktır. Aslında onun tüm yapıp ettikleri, gayretleri ve telaşlarının nihai gayesi mutluluğu temin etmektir. Bunun için farklı yollar ve yöntemler geliştirmiştir insanoğlu. Kimi mutluluğu dinde arar kimi de dinsizlikte, kimi kapitalizmde kimi ise sosyalizmde. Biri parada, diğeri makamda, ötekisi şöhrette, berikisi de ahlaklı bir yaşamda arar onu. Aranan şey aynıdır aslında ama ona götüreceğine inanılan yollar muhteliftir.

Mahmut Ay

11 Eylül İhtilâli penceresinden Filistin…

Bir önceki yazımızda; Filistin meselesinin "Yahudîlik," "Siyonizm," "Batı zulmü," "Haçlı," "Arz-ı Mev'ûd," "Büyük İsrail" veya "Doğu-Batı çatışması" gibi kavramlarla anlatılamayacağını yazmıştık.Bu yaklaşımımızla, sözkonusu ibarelerin manalarını inkâr etmiyoruz. Yaşadığımız zaman ve hadiseler, Theodore Herzl'in öngörülerine

Şükrü Bulut

Dini dünyadan tefrîk ile…

Dinî, hukukî, siyasî literatürde tanımlanmış kavramlara kendi anlayışımıza göre yeni anlamlar yüklemek ve onları yeniden tanımlamaya çalışmak, en basit ifadeyle kavram anarşisi doğurmaktır.Bu bağlamda Batı'da, bilimsel ve sosyolojik gerçekliğe kapalı, devletin varlığını tehdit eden bir güçle dogmatik bir yapıya sahip olan Kilise'nin gücünü sınırlamak için icat edilmiş olan laiklik,

Ahmet Dursun

Dil, cennete de götürür cehenneme de!..

Eğer bir söz kendimize veya birilerine faydalıolacaksa söylenmeli, yok faydasız ise konuşmaktan sakınmalı...Dil; küçücük bir organdır fakat ibadeti de, isyanı da büyüktür. Küfür ve iman ancak dilin şehâdetiyle açığa çıkar.Sahasının ne sonu vardır, ne de sınırı. Hayır da dilin alanına girer, şer de…Dilini

M. Said Arvas

Müminlerin Oğullarını Öldürme Geleneği: Firavun'dan Kalan Miras

İnsanların gönlünde çocuklara karşı bir merhamet ve şefkat bulunur. Vicdan böyle yaratılmıştır. İnsanın vicdanı ve tabiatı, çocukların masumiyetini hisseder. Onlar, merhametin ete kemiğe bürünmüş şeklidir. Bu ifadeyi mecazi olarak anlamayınız. Allah, evlilik kurumu aracılığıyla karı ve koca "arasına sevgi (meveddet) ve rahmet koymuştur" (Rûm 30/21). Buradaki rahmet, çocuk demektir

Doç. Dr. Harun Bekiroğlu

Ağabey diyor ki uyanmamız gerekmiyor mu

Bir ülkenin ayakta kalabilmesi için, öncelikle ahlâk ve maneviyata önem vermesi, arkasından da sanayileşmesi gerekir. Ahlâkı dejenere edilen milletlerin ayakta kalması son derece zordur. Hele hele ar ve hayâ damarları kurumuş veya kurutulmuş bir milletin payidar olması mümkün değildir. Ayrıca sanayileşmesi başlamamış ülkelerde, üretim olmayacağı için, işsizlik zirve yapar, açlık ziyadeleşir, huzursuzluk tavan yapar.

İsmail Müftüoğlu

İradesinin kontrolünü kaybetmiş Müslüman gençlere

İradesini kontrol edip, nefsine gem vuramayan Müslüman bir genç güç ve iktidara kavuştuğunda Firavunlaşma, mal ve servete kavuştuğunda Karunlaşma, makam ve mevkiye kavuştuğunda Hamanlaşma, ilim sahibi olduğunda da Bel'amlaşma tehlikesi ve riskiyle karşı karşıya kalır. *** Hayatını itikatta bir Müslüman olarak sürdürebilir ancak davranışlarında yani

Abdülaziz Kıranşal

Çaĝımızın "hılfü'l-fudül"ü

"SUMUD" Filosu'ndakiler; Gazze'deki Siyonist zulmüne karşı, farklı kimlikleriyle organize olmuş, çağımızın Hilf'ül-Fudul"/Erdemliler Topluluğu' dur. Onların bu girişimi; rahmetin/yağmurun/adaletin habercisi, müjdecisi gibi gözüküyor. Sonunda; yağmur ve adalet rahmeti, zulüm yangınını söndürecek ve dünyadaki nice kuru/ölü/aç toprak rızıklanacak/"vahiy"

Bahaddin Elçi

"Babacığım, emrolunduğun şeyi yap…"dan katil olmaya!

"Babacığım, emrolunduğun şeyi yap…"dan katil olmaya! NUSRET REŞBER Her gün dünyanın sonuna doğru adım adım ilerliyoruz. Bilinçte, inançta, gündelik hayata aksettirmede her gün bir sona yaklaşıyoruz. Anne babaların, ailelerin eskide hayattan ve gelecekleri olan çocuklarından beklentileri bizden çok farklıydı. Geri dönüşümleri de daha güzel netice veriyordu.

Nusret Reşber

Tarihte Patinaj ve Romantik Tavır(lar)

İbn Haldun Mukaddime'sine tarihçilere eleştiri ile başlar. Bu eleştiriler büyük oranda tarihi bilgileri hiçbir şekilde kritik etmeksizin aktarma üzerine yöneltilmektedir. İbn Haldun'un eleştirilerini sadece tarih ile sınırlandırarak okumak kanaatimizce eksik kalacaktır. Bu açıdan İbn Haldun'un değerlendirmelerini İslam dünyasının ve İslam düşüncesinin kendi dönemindeki krizini okuma ve analiz etme şeklinde düşünmek gerekir.

Prof. Dr. Mustafa Tekin

İslâmiyet ilim dinidir...

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Âlim ile âbid (çok ibadet eden)arasında yüz derece vardır. İki derecenin arası yetmiş senelik mesafedir!"Kur'an-ı kerim'in birçok yerinde ilim emredilmekte, ilim adamları övülmektedir. Mesela, Zümer Suresi dokuzuncu ayetinde(Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu Bilen elbette kıymetlidir)

Hasan Yavaş

Tevhitle gelen Saadet

Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Aklını Kur'an ve sünnet ile çalıştıran hiçbir insan, tevhit inancından başka bir şeyde karar kılmaz. Tevhit; Allah'ın hiçbir şekilde ortağının, benzerinin

İsmail Hakkı Akkiraz

Kader ve özgürlük

Özgürlüğün imkânı felsefî bir mesele, insanın sorumlu tutulduğu eylemlerinde özgür olduğunu hissetmesi ise psikolojik bir olgudur. Dinde 'Allah'ın mutlak ve kusursuz ilim, irade ve kudret sahibi olduğu' inancı ile 'insanın irade ve eylem özgürlüğüne sahip olduğu' düşüncesi arasındaki uyuşmazlığın aklî olarak ortadan kaldırıldığını söylemek güçtür. Bu da normaldir; çünkü aynı düzlem yahut aynı kategori içindeki iki varlıktan söz etmiyoruz; tersine,

Mustafa Çağrıcı

Cumhuriyet rejimi ve Asr-ı Saadet örneği

Ülkeler bazında meseleye baktığımız zaman bunun pek çok örneklerini görmek mümkündür. Cumhuriyetle yönetildiğini sandığımız birçok ülkenin gerçek cumhuriyet olmadığını söylemek mümkündür.Türkiye Cumhuriyetine baktığımızda yüz yıllık cumhuriyetin adının cumhuriyet olduğunu söylemek mümkündür. Ama içi boşaltılan ve denetimsiz hale getirilen herhangi bir yönetim, adı ne olursa olsun, yönetenleri

Halil Elitok

Fedakâr bir "Risale-i Nur işçisi": Abdülmalik Atom

Risale-i Nur hizmetinin tarihi, yalnızca ön safta görünen simalardan ibaret değildir.O tarih aynı zamanda, perde arkasında sessiz fakat azimli bir şekilde çalışan, alın terini ve ömrünü bu davaya adayan "isimsiz kahramanların" destanıdır. İşte bu kahramanlardan biri de, Samsun'un Alaçam ilçesinde 1959 yılında dünyaya gelen Abdülmalik Atom idi. Genç yaşta başladığı

İsmail Tezer

Şahıslar fânî şahs-ı manevîler bâkîdir

Eski zamanlar bir cihette ferdiyet zamanları olmasından, bazı meşhur zatların etrafında toplanan kalabalıklara, o meşhur şahıslar nokta-i istinat oluyordu.Dünya itibariyle böyle olduğu gibi, manevî bakımdan da aynı hakikat geçerliydi. eşitli isimlerdeki tarikatların, o meşhur isimler ile anılması buna delildir. Meselâ; Nakşî, Kadirî, Rufaî ve Mevlevî tarikatları gibi. Ahirzaman

Sami Cebeci

Güzel atlar ülkesinden notlar

İnsan ve Değer Hareketi'nin Nevşehir Kozaklı'da tertip ettiği sempozyum özel gündemli ile Nevşehir'deyim. Güzel bir Ağustos günü. Hava Nevşehir'de esaslı bir şehir turu atmak için son derece müsait. Nevşehir iki kadim dostumun Bahçelievler eski belediye başkanı Muzaffer Doğan ve nam-ı diğer tesbihçi Ethem Babanın (Oral) memleketi. İki güzel

Bülent Acun

İmtihan olanlarla imtihan olmak

İmtihan olanlarla imtihan olmak SÜLEYMAN GÜLEK "İmtihan olanlarla imtihan olmak" ifadesi, aslında Müslüman'ın sadece kendi sıkıntılarıyla değil, başkalarının yaşadığı zorluklar karşısındaki tavrıyla da sınandığını anlatır. Allah Teâlâ, kullarını farklı şekillerde imtihan eder. Kimi

Süleyman Gülek

Deli Gömleklerini Çıkarma Vakti

Deli Gömleklerini Çıkarma Vakti ABDULLAH YILDIZ Geçen haftaki yazımızda, insanlığın yaşadığı bunalımın başat nedeninin, üstat Cemil Meriç'in harika tanımıyla, "idrakimize giydirilen deli gömlekleri" -izmler/ideolojiler- olduğunu söylemiş; hepsi de Batı kökenli olan bu ideolojilerin

Abdullah Yıldız

Her fen, İlâhî bir izdir - Bilimsel Bilgi ve Risale-i Nur (3)

Aslında bilimsel bilgi ilâç yapımı örneğinde ilâcın kimyevî bileşenleri hakkında, mimarlık ya da inşaat mühendisliği örneğinde bina yapımının detayları hakkında, dağlar yahut denizler örneğinde dağ ve denizlerin oluşum süreçleri ve özellikleri hakkında tasvirî bilgi vermekten ibarettir.İnsan aklı ve muhakemesi bu açıklamaları sebep-sonuç ilişkisi açısından irdelediğinde arkasındaki yapanı

Prof. Dr. İlyas Üzüm

"Asr-ı saâdet"ten günümüze...

Peygamberimizin çalışmalarıyla, Cenâb-ı Hakk'ın da lutfuyla,"Câhiliye dönemi"gitmiş, bir"Asr-ı saâdet"meydâna gelmiştir...Allahü teâlânın merhameti, ihsânı,ni'metlerio kadar çoktur ki,sonsuzdur. Kullarına çok acıdığı için,

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Asrın dehşeti, manevî cihad, aile ve gençlerimiz

Risale-i Nurlarda insanların, tabaka, sınıf, mizaç ve karakter yapısı, vazife ve sorumlukları, tehlikeleri gibi birçok yönleri detaylı tesbit ediliştir. Çare ve çözümleri de en güzel şekilde verilmiştir.Eğitim-Öğretim yılı başladı. Orta Öğretim, Lise ve Üniversitelerde milyonlarca yavrumuz yeni bir döneme başladılar. Sokak, saha, piyasa ve toplumun dehşet saçan halleri de ortada. Ciğerpârelerimizi

Nejat Eren

Nurun gizli kahramanları

Risale-i Nur hizmet-i imaniyesinde gizli kahramanlar bulunduğunu hepimiz biliyoruz.Ancak "Nurun gizli kahramanı" ifadesini Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin bizzat kullandığını görünce bu hususa yeniden dikkat çekmek gerektiğini hissettik. Bu gizli kahramanlar sessiz, sedasız, gösterişsiz ancak hizmet-i imaniye noktasında ve meslek-meşrep hususunda çok muhkem insanlardır. Ön plana

Hasan Koç

"İhtiyarladıkça artan enerjisiyle..!"

Gazetelerin yazdığına bakılırsa; 2030'da toplumun yaş ortalaması 80'e çıkabilir, 65 yaş üstü sağlıklı kişiler, gençlerden daha verimli çalışabilirmiş. Sağlıklı bir yaşlılık için aktif olmak şartmış.Bunları okuyunca 1948 yılında Afyon savcısının Bediüzzaman hakkında sarf ettiği "yaşlandıkça artan enerjisiyle" ifadesini düşündüm. Tüm sürgün, hapis, işkencelere

M. Said Zeki

Bir Milletin Hedefe Konması: Türkiye Üzerine Oynanan Tehlikeli...

Bir Milletin Hedefe Konması: Türkiye Üzerine Oynanan Tehlikeli Senaryolar HÜSEYİN DEMİR İsrail basınında son günlerde yayılan iddia çarpıcı:"Katar'dan sonra sıradaki hedef Türkiye olabilir." Bu cümle, sadece bir ihtimal değil, aynı zamanda örtülü bir tehdittir. Ve şunu herkes bilmelidir ki: Türkiye sıradan bir Ortadoğu ülkesi değildir.

Hüseyin Demir