Yenilenmeden yenilmekten kurtulamayız!

Farkına varmalıyız ki, Hz. Adem'den (as) bugüne kadar tüm kavimlerin kötülük ve ahlaksızlıklarının birleşip hüküm sürdüğü; ateizm, deizm gibi tüm felsefik akımların dehşet saçtığı bir zaman dilimindeyiz!Öyle ise, önce akli, mantıkı, ilmi deliller ve parlak bürhanlar ile imanın ispatı, muhafazası ve şübehattan kurtarmasına çalışmalı... Kur'an'da mealen, "Ey

Ali Ferşadoğlu

Mahkemelerde de hizmet

Yıl 1935, yer Isparta, gün 25 Nisan Ülkeyi kara bir kasvetin kapladığı zamanlardı Barla'da Risale-i Nur Külliyatının dörtte üçü telif edilmişti...Barla'da sekiz yıldan fazla kalan Bediüzzaman Hazretleri, tekrar Isparta ilinde mecburi ikamete tabi tutulmuştu... Ülkeyi idare eden yetkili ve etkili insanlar, hilafeti kaldırmış, tekkeleri ve zaviyeleri kapatmış, dinî

Raşit Yücel

Ayetü'l Kübra Risalesi - 4

KAVRAM OLARAK AYETÜ'L-KÜBRAKavram olarak Ayetü'l-Kübra ifadesi Peygamberimizin (asm) Mi'rac mucizesinde Allah'ın en büyük ayetlerini gördüğünün anlatıldığı Necm Suresi 18. ayette geçer: "Hiç şüphesiz O, Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü gördü." Peygamberimizin (asm) Mi'raç'ta Allah'ın Zatını gözüyle ve kalbiyle görmesi, zat ve sıfatlarını

Yasemin Güleçyüz

Sosyal yaralarımıza Kur'ândan çözümler

Bekir bey: "Hürriyet, meşveret, rey-i vahit ve istibdad kavramlarını kısaca değerlendirir misiniz"Doğru Siyasetin Yolları Öncelikle, makbul bir iman için hürriyet şarttır. Yani imanda zorlama makbul değildir, caiz de değildir. Bediüzzaman meşrutiyeti de "meşveret sistemi" olarak tanımlıyor. Ve bu sistemi devlet yönetiminin ruhu ve özü sayıyor.

Süleyman Kösmene

Farklı vadiler ve çözüm yolları

Hayat, farklı fıtrat, huylar, düşünceler ve dünyaların hamurudur. Sesler, sözler, işler, anlatışlar, düşünceler, zevkler hep farklıdır.Yaratanın kâinattaki ilâhî kanunları, sosyal hayatın vazgeçilmez esas ve gerçekleri. Bu gerçeklerin zaman ve zemine göre benzer konularda buluşma ve kesişme alanlarının olabileceği vakıalar! Bütün bunların yanında: Yaratılış hikmetinin gereği, buluşma, kesişme, uzlaşma, birleşme!

Nejat Eren

Hayalden rüyadan öte

Yol kenarında çiçeklerin rengi, baharın kokusu, güneşli havada yeryüzü manzaraları insanı temaşaya, tefekküre, tefeyyüze sevk ediyordu.Vakıfta öğle dersinde Şualar'dan Bediüzzaman'ın Risale-i Nur müdafaasını dinledik. Çeşitli iftira, itham ve isnatlara karşı davasının hakkaniyetini akıl, mantık ölçüleri, delilleri ile kanunların esaslarına göre, imanın şehametiyle cesur ifadelerle

Muzaffer Karahisar

Suça sürüklenen çocuklar

Aile bireylerini bir arada tutan bağlar hiç şüphesiz karşılıklı sevgi, saygı, güven ve dayanışma duygularıdır. Çocuk sosyal bir birey olmayı ailesinden ve içinde bulunduğu çevreden öğrenir.Mevzuatımıza göre ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiler çocuk kabul ediliyor. Sağlıklı bir şekilde yetişmeleri için çocukların psiko-sosyal ihtiyaçları yeterli düzeyde karşılanmalıdır. Ailenin ekonomik

M. Said Zeki

Zaman çizgisi

Hz. Peygamber (asm), "Zaman öyle yaklaşır, peş peşe gelir, hızlanır ki, bir sene bir ay, bir ay bir hafta, bir hafta bir gün, bir gün bir saat, bir saat bir ateş kıvılcımı kadar olur." (Tirmizi, Zühd, 24) dediği gibi Üstad Said Nursi de zaman için şunu söylemiş: "İşte zaman, dünyayı emvac-ı zeval üstüne atar. Bütün mazi ve istikbali ademe verip yalnız zaman-ı hazırı vücuda bırakır." (25. Söz.709)

M. Fahri Utkan

Nisan füzeleri veya İran'ın İsrail saldırısı

Dünyamızın her gün biraz daha küresel çatışmalara yaklaştığı bu geçen Ramazan-ı Şerif'in sekinetine sığınarak, içtimai meselelerle ve bilhassa deccaliyetin masumlara yaptığı saldırılarla ilgili yazmamaya çalıştık.Gel gör ki, İsrail'in, İran'ın mülkü olan, Şam-ı Şerif'teki İran konsolosluğunu füzelerle vurup, ikisi üst general olan yedi askeri şehit etmesi, Tel Aviv'in şaşkınlığının

Şükrü Bulut

Menhiyât - Kapanması gereken kapılar - 19

Bediüzzaman'ın ifadesiyle "Günahlar, hayat-ı ebediyede daimî hastalıklardır; bu hayat-ı dünyeviyede dahi kalb, vicdan, ruh için mânevî hastalıklardır."Kötü hasletler, bâtıl itikadlar, günahlar, bid'alar mânevî kirlerden ve menhiyattandır. Âhirzamanın fitnesinde, menhiyatlar serbestçe dolaşıyor. Çokların nefislerini birden esir edip, kalb ve ruhlarını kebâir ile yaralıyorlar;

Abdülbaki Çimiç

Zihnimizde felek mi var

Bir kısım ehl-i dünya; dünya adına kendilerine göre dünya işleri iyi gitmediği zaman işi "felek"e bağlarlar. Felek şöyle yaptı, felek böyle düşürdü, indirdi, bindirdi vs. Ve de "bak şu feleğin işine" diyerek de bağlarlar işi...Genel anlamda dünya için, özel hallerde yaratıcı için de "felek" kelimesi kullanılıyor. Amiyane ve alimane diyelim... Bir

Rifat Okyay

Asırlara damgasını vuran hekim: Ebû Bekr er-Razî - 3

Er-Râzî'nin yaşadığı kısa dünya hayatının yarısına sığdırdığı efsanevî eserlerinin tanıtılmasına çalışmak ve birkaç yazıya sığdırılabilmesi mümkün değildir.Dünya tıp tarihinin şaheserlerinden olan el-Havî fit'tıb adlı eseri bir tıp ansiklopedisi olup, 24 cilt olarak basılmış, ayrıca İslâm tıbbının bir hazinesi olan Tıbbu'l Mülûkî adlı eseri de yayınlanmıştır. Elimizdeki bu kaynaktan

Feyzullah Ergün

Şükürler olsun ki öleceğiz!

Düşünebiliyor musunuz, bu âlemde hiç ölmeyeceğimizi Bu, hemen her yönüyle sınırsız gibi görünen sınırlı âlemin, imtihan problemleriyle, çözümü güç sorularıyla hayatın devamlı olduğunu, hayal edebiliyor musunuzBir ümittir insanı yaşatan. Yarına ulaşan, dertlerin bittiği, imtihanın sona erdiği, huzura kavuştuğu, "Haydi buyrun, girin Cennete dâvetinin" geldiği bir ümit.

Mehmet Çetin

Sizin çocuğunuz ne olsun

Cemal, oğlu Ömer doğduğu günden itibaren onunla iyi bir iletişim kurmak amacıyla birçok kitap okudu. Her gece ona hikâye okudu.Oğlu anaokulu ve ilkokul yaşlarına gelince, ona hem iyi bir okul, hem de iyi bir öğretmen bulmak amacıyla çabaladı. Ömer, okula başladıktan sonra okul dönüşü eve geldiğinde babası hiç vakit kaybettirmeden onunla ders çalışırdı. Ömer, okul ve babası

Misbah Eratilla

Sadakat ve tesanüd imtihanı

Günümüzde Nur talebelerinin en zor imtihanları; Üstada ve Nur mesleğine sadakat gösterip, aralarında tesanüdü tesis ve muhafaza etme imtihanıdır. İman ve Kur'an hizmetinin selameti, ülkemizin siyasî ve içtimaî dengesinin sağlanması bu imtihanın başarılmasına bağlıdır.Nur Talebesi olmanın farklı özellikleri vardır. Bunların başında; Üstad Bediüzzaman'ı ahir zamanın peygamber varisi,

İbrahim Ersoylu

Bir hadis ve iki husus

Resulullah (asm) buyurdular ki:Ahirzamanda din ile dünyayı talep eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlar için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki, koyun postu yanlarında kaba kalır. Dilleri de baldan tatlıdır. Ancak kalpleri kurtlarınkinden daha vahşidir. Cenâb-ı Hak şöyle diyecektir: 'Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bana karşı cür'ete mi yelteniyorsunuz Zât-ı Akdesime

Mikail Yaprak

Bu memleket göz konacak yer değil

Her hâlinden belli ki, dünya bize yâr değil. Bir üzüm tanesi yedirip, fiyatı olarak, on tokat vururcasına bir hayat, dünya hayatı!Yolu var, yokuşu var; düz gitmeyen yaşamaklar gönle cefâ, ruha bâr. Tul-i emel, renkleri hep tozpembemsi gösteriyor. Nefsimize, "Daha daha" dedirtiyorr, doymak bilmez, kanmak bilmez duygular. Dünya hayatının sinemaskop manzarası işte, bu!

Ali Rıza aydın

İnsanların cevaplandırmak zorunda olduğu sorular

İnsan ve kâinat üzerinde yoğunlaşan her aklın, karşısına çıkan ilk soruları "insanın ne olduğu, nereden geldiği ve nereye gideceği"dir. İnsanlığın bu muammalı sırrını açıklayıp, ikna edici cevap veren yegâne kaynak Kur'an-ı Kerim'dir. Said Nursi'nin ifadesiyle:"İnsan bir yolcudur. Sabavetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder."1

Ahmet Özdemir

Ramazan ağacı

Burası benim mutfak camım. Pencere mermerindeki ocak aparatından anlaşılıyordur zaten.Bazen lazım olur, çoğu zaman gerekmez. O da öyle bekler orada. Petek üstünde de her zaman bezler olur kurulamaya bırakılmış. Fena görüntü kirliliğidir. Ama bile bile durur orada. Zira eski tip tezgah mermerinin meyli bozuk olduğu için tam da kaşık çekmecesine doğru su birikir. Millî sarı bezimiz o ıslaklığı

Zeynep Çakır

Ah efendim! Erken göçtün, bizi yetim bıraktın 2

Nurun kahramanı, üstadının sadık neferi, "dünyalara değişmediği" Zübeyir'in vefatının 50. senesinde bu başlıkta bir makale yazmıştık.(https:www.yeniasya.com.tr osman-zenginah-efendim-erken-goctun-bizi-yetim-biraktin_539942) O günden 4 gün sonra da Kutlular ağabeyin vefat edeceğini, nereden bilebilirdik ki.. Daha bu makale taze iken, Kahraman Kutlular

Osman ZENGİN

Biliyordum bir gün

Ne çok şey söylenebilir hayata dair. Bir tarafta insanlık dışı vahşet, diğer tarafta insan suretinde melekler. Hayat tam da bu işte. Ebu Bekirler, Ebu Cehiller aynı çağda.Ne diyor kuşlar Bu bir çığlık, bir acı mesaj mı Ya sokak köpekleri, onlar da eskisi gibi değil sanki. Baksanıza köpek gibi tüyleri diken diken eden havlamaları kalmamış; cılız, isteksiz, etkisiz hev hev sesler... Kediler

Sebahattin Yaşar

Üç aylarda vazife taksimi yapardı

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARBayram Yüksel ağabey anlatıyor:3 "Mübarek, muallâ Üstadımız üç aylar girdiğinde Isparda'daki Nur Talebelerine hatim için Kur'ân-ı Kerim taksim ettirir, herkese bir cüz vererek vazife taksimi yapardı. Isparta, Sav, Kuleönü, Atabey, Bozanönü gibi mübarek Nur hizmeti ile müşerref olmuş, mübarek köylere cüzleri

Rüstem Garzanlı

Demirel'den bir hatıra

12 Eylül 1980 ihtilalinden hemen sonraki yıllardı. Başbakan Süleyman Demirel Hamzakoy ve Zincirbozan sürgünlerinden sonra evinde adeta gözaltındaydı. Yine de mücadelesine hız kesmeden devam ediyordu.O zamanlar üniversite öğrencisiydik. Terör yuvası haline getirilen üniversitelerdeki anarşi ve kargaşayı iliklerimize kadar yaşamıştık. İhtilal öncesi de ülke sıkıyönetim ile yönetiliyordu. Ancak

Hasan Güneş

Mutlak gerçek olan iman - 2

Akla meydan okumak ne demekEn basit ifadesiyle, normal bir aklın imana karşı çıkamaması demektir. Şayet ispat edemediği halde isyana da cür'et ederse öyle bir tehditle karşılaşır ki, onun tahakkukundan tüyler ürperir ve çıldırmak onun yanında basit kalır. Bu muannitler öyle bir acizdirler ki, o felaketi kendinden defedecek bir kudretleri de yoktur. İşte Karun'un arz tarafından yutulması

Şemseddin Çakır

Ebedi hayat arkadaşlığı

Bediüzzaman'ın evliliği tanımlarken kullandığı "Ebedî hayat arkadaşlığı" tespiti çok manidardır. Kelimeler, içlerinde pek çok niyet ve ruh taşırlar. "Ebedî hayat arkadaşlığı" da işte bu kavramlardan biridir.Birçok insan da eminim evlilik hayatına bu düşüncelerle çıkmıştır. Ancak süreçte bu bakış açısı değişime uğramış ve evliliklerde maalesef tökezlemeler meydana gelmiş, ebedî kavramının yerini sınırlı beraberlik almıştır.

Yasemin Yaşar

Zaman Aynasında Bediüzzaman Portresi

- BEDİÜZZAMAN; İHLÂSLI, MÜŞFİK, MÜSAMAHALI MANEVÎ ŞAHSİYETİN EN GÜZEL ÖRNEĞİNİ BİZZAT YAŞAYARAK VERDİ. BU HİLYENİN DE İMAN-KUR'ÂN DAVASI VE O DAVANIN BÜRHANI OLAN RİSALE-İ NUR'UN, NUR HAREKETİNİN, ŞAHS-I MANEVÎSİNE MÂL OLARAK DEVAM ETMESİ GEREKİRDİ.- BU UZUN ÖMÜRLÜ, MÜESSİR, HAYATTAR ŞAHS-I MANEVÎ PORTRESİNİN, BİR BAŞKA DEYİŞLE İÇTİMAÎ, CEMAATÎ HİLYENİN TEŞEKKÜLÜNÜN,

İslam Yaşar

Ramazan'ı da sıradanlaştırdık

Ayların da sultanısın, benim de, Kölelik gömleği giydim de geldim. Âcizim hiçbir şey gelmez elimde, Benlik libasını soydum da geldim. A.Y. Bizim çocukluğumuzda Ramazan'ın müstesna bir yeri vardı. Üç Ayların başlamasıyla evlerde bir telaş başlar, evin hanımları iftarlık ve sahurluk yiyecekler hazırlığına girişirdi.

Abdil Yıldırım

Ömrünü Üstadına bağışlamak

Hâfız Ali Ergün, 1898 tarihinde Isparta'ya bağlı İslamköy'de doğmuştur.Said Nursi'nin 'Barla sıddıkları' diye adlandırdığı ilk talebelerindendir. Risale-i Nur ile tanışmadan önce Kur'an öğreticiliği ve imamlık yapardı. Bir evlilik yapan Hafız Ali'nin bu evlilikten hiç çocuğu olmamıştır. Lakin bunun yerine Risale-i Nurları çocuğu gibi benimsemiş ve Osmanlıca el yazısı

Halil Elitok

Ramazan'la iyileşelim

Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan geldi. İyiliklerin makbul olduğu bu ayda, Ramazan'la iyileşmeye çalışalım. Alem-i İslam'ın başına açılan yaraları, ümit çiçekleriyle saralım.Ahir zamanı yaşadığımız şu günlerde, Ramazan ayı, ömrümüzü bir bahar gibi açtı. Günlerimiz, gecelerimiz nurlandı. Ramazan ruhu ile ibadetlere karşı şevk ve heyecan uyandı. Bu hissi sıkı tutup ömrümüzün bütün zamanlarına yaymak lazım.

Kübra Örnek Korkmaz

Çam Dağı

Çağın tefsiri Risale-i Nur Külliyatının telif merkezi olan Barla'da ziyaret edilecek kıymetli yerlerden biri de Çam Dağı'dır. Sırlarla dolu olduğuna inandığımız Çam Dağı'nda birçok Risalenin yazıldığı vakidir.Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Barla'ya sürgün olarak gelişi 1927 yılının mart ayına rastlamaktadır. Yaklaşık sekiz buçuk senelik Barla hayatında Risale-i Nur Külliyatından

Ahmet Demirdöğmez

Nazar haktır

"Nazar değme"nin hak olduğu âyet ve hadislerle kesindir.Aşırı derecede beğenerek, hayranlık duyarak, kendinde olmasını arzu ederek veya haset, kıskançlık, adavet gibi olumsuz hislerle bakılan insan, hayvan ya da eşyaya nazar değebilir. Peygamber Efendimiz (asm) zamanında Esed Oğullarından nazarı değen bir kimse varmış. Yoldan geçen bir deveye bakıp, "Bunun

Mehtap Yıldırım Yükselten

Ağlatan vefatlar

Vefatlar zahiren ayrılık göründüğünden kalbimize hüzün verip gözümüzden de yaşlar akıtıyor.Fakat iman sayesinde bu geçici firakın sonunda ebedi bir kavuşmak olduğunu bilmek her türlü acımızı gideriyor ve onun yerine ferah ve huzur veriyor. Risale-i Nur'un bir şehit kahramanı olan merhum Hâfız Ali, hapiste Meyve Risalesi'ni kemâl-i aşkla yazarken ve okurken vefat

Hasan Koç

Tatil anlayışımız üzerine

En yaygın ve bilinen anlamıyla "işlere ara verip dinlenme faaliyetine geçmek" olarak ifade edebileceğimiz "tatil"le ilgili elbette farklı anlayış ve yaklaşımlar vardır ve olacaktır.Tatil, kimilerine göre 'tatil merkezleri'ne gidip imkânlar ölçüsünde güzel vakit geçirmek, kimilerine göre hem sıla-i rahim hem de dinlenme maksadıyla memleket havası solumak, belki kimilerine

İsmail Tezer

"Canım sana feda olsun Üstadım"

Yaz mevsiminin sıcak bir günüydü. Denizli'de eski mezarlığın yolunu tutmuş, hasret ve heyecen duyguları içinde, Denizli Nur kahramanı Hasan Feyzi Yüreğil'in mezarına varmış, ruhuna Fatihalar yollamıştık. 1895'te Denizli'de dünyaya gelen Hasan Feyzi Ağabey, 13 Kasım 1946'da vefat eder. Muallim ve şairdir.Hasan Feyzi Yüreğil ile yazdığı mektuplar üzerine hayalen bir mülakatta bulunduk.

Mustafa Öztürkçü

Bir bilim adamı tipolojisi olarak Hawking ve zavallı inancı

Genç yaşta, 1963'te motor nöron hastalığına yakalanmış; iki sene yaşayabileceği söylenirken 2018 Mart'ında vefat etmiş olan Stephan Hawking'le ilk tanışmam "Zamanın Kısa Tarihi" adındaki kitabıyla olmuştu.Hawking'de dikkatimi çeken şey, Carl Sagan'da olduğu gibi okuyucusuna neyi nasıl anlatması gerektiğini iyi bildiğiydi. Hawking'in, okuduğum her kitabında ve her makalesinde

Mustafa Eren Bozoklu

Çocuklarımızın sessiz çığlıkları

Çocuklara karşı yaptığımız ilk hata onlara peygamberlerini yeterince tanıtamamak ve sevdirememektir. Bu yüzden maalesef bizim "sevgili çocuklarımız" artık kalplerinde "Peygamber sevgisini" tadamıyorlar ve bu sevginin huzurundan mahrum kalıyorlar.Kâinatın Efendisi (sas), sadece Cahiliye Döneminin mağdur edilen çocuklarının peygamberi değil, bugünkü çocukların da peygamberidir. Bu

Abdurrahman Aydın

Sırları çözen bir keşşaf

Kâinatta ahsen-i takvim üzerine yaratılan insan, akıl ve irade sahibi olmasıyla, diğer yaratılmışlardan üstün bir mertebeye sahiptir. Akıl, insana verilmiş en muhteşem latife, en büyük lütuf ve en kıymetli bir nimettir.Peygamberimiz (asm) "Allah akıldan daha yüce bir varlık yaratmamıştır. Hiç kimse kendisini hidayete götüren veya tehlikeden alıkoyan aklından daha faziletli bir şeye sahip değildir"

Fazilet Kırmızı

Mecburi iktisad

Üstad hazretleri İktisad Risalesini 1935'de Eskişehir'de yazmıştır. Eski Döneme Eserleri'nde, bu milleti iktisada alıştırmak için yazdığını söylüyor. Aslında o zamanlarda da bolluk yok ama asıl gelecek olan İkinci Dünya Savaşııyla dolayısıyla "Nev-i beşer ve herkes iktisada mecbur olmasıyla"1 diyor.İkinci Dünya Savaşıyla iktisada mecbur kalan insanlık bugün de hastalık ve savaşlar

Cevat Çakır