Şemseddin Çakır

Yeni Asya

Fizik ve metafizik

Bu iki terim; birbirinin zıddı gibi görünen fakat birbirinin mütemmimi olan, can ve ten gibi iki meseledir.Daha doğrusu; fizik ilmini, fizik ve metafizik diye ikiye ayırmak gerekir. Bu konuda Bediüzzaman "Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür."1 demekle bu gerçeği çok veciz ifade etmiştir. Hatta bu vesiley

Almanya'dan selâmlar

Bir kısım arkadaşlarımın bildiği gibi, ben şu an; Üstadın bahtiyar Alman milleti dediği memleketteyim ve nasip olursa bayrama döneceğim.Dünyanın hâl-i pür melâline bir de buradan bakmak istedim. Çünkü burası; Almanlar gibi bizim de ahirzaman alâmeti olarak ineceğine inandığımız Mesihin şahs-ı manevîsidir. 19. asrın en meşhur feylesofu Prens Bismark

Konumumuz ve sorumluluğumuz -2-

Bu vadide birçok konumdan bahsedilebilir, fakat, ben bizim için aynı zamanda saadet-i ebediye vesilesi olan çok önemli iki konumu idraklerinize arz etmeye çalışacağım:1. İnsan olarak konumumuz; şöyle mahlukata bakıyorum. En alt tabaka olan cansız, taş ve maden değiliz. Onun bir üstü sadece canlı olan bitki değiliz. Onun daha üstü olan ruhu da olan

Konumumuz ve sorumluluğumuz - 1

İnsanın hayat serüveni içinde doğru ve başarılı olabilmesi, öncelikle konumunu ve sorumluluğunu çok iyi bilmesi ve mümkünse şartlara göre en stratejik şekilde ayarlaması gerekir.Aynen Efendimiz'in (asm) Bedir Savaşı'nda ordusunu Bedir kuyuları etrafına konuşlandırıp; 313 kişi ile üç kat daha fazla olan müşrik ordusunu mağlup etmesi gibi... Hatta bu

Zıtların dinamiği

Bu başlığın kapsama alanı alabildiğine geniş olduğundan, "Damla denize delalet eder" kabilinden bazı değerlendirmeler yapılacaktır.Birinci temel tesbit; "Tü'refü'l-eşya bi-ezdadiha" yani "Her şey zıddı ile bilinir" demektir; yani eğer zıtları olmasa biz hiçbir şeyi fark edip kavrayamayız. O halde zıtların yaratılması bize zahiren ters gelse de çok

İman ve bilim -2-

Akla bağlı olan fenni anlamak için, önce aklı ele almak gerekir. Böylece fennin de mahiyeti anlaşılır.Muhyiddin Arabî: "Akıl bir sınırlamadır, mutlak gerçek değildir" diyor. O halde fen veya deney, gözlem ne olur O da sınırlamanın sınırlaması olur ve Üstad'ın ifadesiyle "Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördü

İman ve bilim -1-

Bilindiği gibi, bu iki mefhum biri insanlığın saadet-i ebediyesi, diğeri saadet-i fâniyesi için olmazsa olmazlardan ve en mühim ihtiyaçlardandır.Bunları yerli yerinde ve isabetle kullanmamak, mü'minleri dünya rahatından, münkirleri ise ahiret saadetinden mahrum bırakır. Aslında bunlar bir bakıma da iç içedir; zîrâ biri Cenab-ı Allah'ın kelâmı, öbür

İlm-i Gayb

Bilindiği gibi ben; bilhassa bu son zamanlarda kıyamet alâmetlerini işliyorum ve hatta bu konuda "Âhirzaman Alâmetleri" diye bir de kitabım var.Bu meselede birçok ayet-i kerîme, ehadîs-i şerife ve onları te'yid eden sayısız keşfiyat-ı evliya ve vâkıa olduğu hâlde, hâlâ daha meseleye tereddütle bakanların olması beni hayrete düşürüyor. Geçmiş ve gel

Mehdî-i Azam'a işaret eden hadisler (5)

Mazide hocaların sesi hem ayet hem, de hadislerin ihbarına uygun olarak kesildiği içindir ki, hadis-i şerifte "Mehdî gelince hocaların sesi kesilir." Ve hatta "başı kesilir"1 buyrulduğuna göre, bu müteşâbihatın anlamı ne olabilir1. Yorum: Mehdî'nin ilminin kuşatıcılığından dolayı konuşamazlarmuarızları kastediyorumâdeta ebkem olurlar. 2. Yorum: Meh

Mehdî-i Azam'a işaret eden ayet ve hadisler - 4

Evet ahirzamanda olduğumuza ve alâmetlerin çoğunun vuku bulduğuna delil olan, sûreler, ayetler ve hadislerden bazıları da, şöyledir:1. Asr Sûresi âdeta bu meselede bize start veriyor ve hepsine dikkat çekerek diyor ki, "Asra yemin olsun ki, insanlar muhakkak hüsrandadır" devamında da, onun çaresi olarak; tahkikî iman, amel-i salih, hakkı ve sabrı t