Zeynep Çakır

Yeni Asya

Eyvah dünyaya rezil olduk

"Sayın jüri üyeleri! Bugün Avrupa'nın ve Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika'nın ve Rusya'nın hakkını inkâr edemeyiz. Neticede bu "Hıristiyanlığın zaferi"dir.Bir zamanlar sokağı bile kafes arkasından seyredebilen Müsl

Tatilimiz âtıl kalmasın

Doğduğum yer tatil beldesi...Geldiğim zaman eş dost "Ne güzel tatile çıkmışsın" diyor, ama burası benim memleketim ve ben buraya işe geliyorum. Belki yüz kez böyle söylesem de insanlar malum, nasıl anlamak istiyorlarsa öyle anlıyorlar. Fakat gerçekten bu bir realitedir. Tatilcinin o yerin keyfini sürmesi ile yerlisi arasında dağlar kadar fark vardı

İstanbul

"İstanbul, önünde şair ile arkeoloğun, diplomat ile tüccarın, prenses ile gemicinin, kuzeyli ve güneylinin, hepsinin aynı hayranlık duygusuyla haykırdığı, evrensel ve son derece büyük bir güzelliktir. Bütün dünya, bu kentin dünyanın en güzel yeri olduğu düşüncesindedir." demiş Edmondo De Amicis."Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar" demiş Necip F

Ne çok aldanıyoruz

Ne çok seviyoruz dünyayı, fani olduğunu bile bile. Ne çok aldanıyoruz. Aldatılmak, ihanet en can yakıcı durum olduğu halde, dünyanın aldatıcı cazibesine teşneyiz... Ne garip!Ömrün tükendiğini bildiğimiz halde, hevesleri, gayeleri, istekleri tûl-i emel yanılsamasının içine yığınak yapıyoruz. Ne tezat! Dostum diyoruz, yakınım, canım, nicelerine... Za

Öğretmenler öldürülmesin!

Benim dönemimde ilkokul 5 yıl ve mecburîydi. Sonrasında devam etmek isteyen 3 yıl ortaokul ve 3 yıl da lise olmak üzere ortaöğretimini tamamlardı.Fakat bu merhaleye ulaşmak eski öğretim şartlarında her babayiğidin harcı değil ve yükseköğretim ise çoklarına neredeyse 'zümrüd-ü anka' sayılırdı. Bunun nedeni çoğu kez velilerin tutumu ise de, diğer öne

Tezat mezatına hoş geldiniz!

Tesettür gericilik, çağdışılıktır şeklinde röportaj verdi dövmeli, göğsü göbeği açık dizi oyuncusu...Kış gününde montların altından görünen bu zıddiyetin ve her bölümde ısrarla devam eden bu görüntünün kendi özgür iradesi ile olmadığını, yapımcı ve senaristlerin baskısı ve teşhirciliğin esaretinde gönüllü ve zorunlu bir kölelik olduğu aşikâr olduğu

Değişim rüzgârlarına kapılmak mı

Bazı değerlerin zaman aşımı yoktur. Gelin görün ki değer kazanmak uğruna aşındıran yine insandır.Zaman değişir, insan da zamanla değişir ama bu kemaliyete uygun bir değişim olursa gelişimdir, kişiyi değerli kılar. Eskilerin 'kırkından sonra değişeni teneşir paklar' demesi, çıktığı kabuğu beğenmeyen kestane misali, aslını inkâr edenler gibi hallere

Ramazan ağacı

Burası benim mutfak camım. Pencere mermerindeki ocak aparatından anlaşılıyordur zaten.Bazen lazım olur, çoğu zaman gerekmez. O da öyle bekler orada. Petek üstünde de her zaman bezler olur kurulamaya bırakılmış. Fena görüntü kirliliğidir. Ama bile bile durur orada. Zira eski tip tezgah mermerinin meyli bozuk olduğu için tam da kaşık çekmecesine doğr

Ekmek hakkı için...

Mutfağa girdi kadın, iftarlık hazırlamaya. Bir kaç saat uğraştı.Sonra hem hava almak, hem de ekmek almak bahanesiyle dışarıya çıktı. Ramazanda ekmeğin şahı pideydi ama yine de bir ekmek bir pide olarak ayarlıyordu günlük tayını. Hava güzeldi, biraz daha yolunu uzatıp oyalanmak için parka kadar yürüdü. Bir inşaatın yanından geçerken çalışan işçileri

Kadınları anlamayan kadınlar!

Bizim ülkemizde mi böyle, yoksa genel olarak mı bilmem ama bizde kadın algısı sonsuz bir idealizm üzerine kurgulanmıştır ve reel beklenti de ona göredir.İster çalışan olsun, ister ev hanımı... Beklenilen şey eksiksiz gediksiz her şeyin üstesinden gelebilmeli, üstüne yakınmamalı, şikâyet etmemeli, hep güler yüzlü ve sabırlı olmalıdır. Bizde bu tartı