Bu başlığı okuduktan sonra merak edep, bana, "Nasıl düştü" sorusunu yönelten okuyucularım olacaktır.Tıpkı, bir tarihte, mahallemizin bakkalı hakkında, "Bakkal Yaşar çatıya düşmüş" haberini duyduğum zaman benim de merak edip, "Nasıl düşmüş" dediğim gibi... Sordum, soruşturdum; bizim Bakkal Yaşar havadan yere değil, yerde, yola sıfır seviyede bulunan
Bu dünya kötülük yapanın kötülük gördüğü bir yerdir. Hiç kimse, yaptığım yanıma kalır; gün olur, devran döner, her şey unutulur diye düşünmemelidir.Çünkü dünya, etme bulma dünyası. Şayet zâlim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp, buradan göçüp gidiyorsa, bu, bunların yakasının bırakıldığı, karşılığını görmeyecekleri manasına gelmez. Yarın Huzur-u İl
Ruha ferah, cana safâ ilbahar ve ardından gelen şu yaz mevsimi, adım adım sardı dünya yüzünü.Tıpkı bizim de, ahiret yurduna adım adım yol aldığımız gibi. Halk edilen her şey özel, her şey güzel... Mesele, farkı fark etmek! Güz mevsimini kıyamete numune olarak gören insan, nebatatın ve birçok hayvanatın yeniden dünya yüzüne gönderildiği şu günleri,
Bir anaya en yakışan, ancak "ana" sözüdür Evlâdının her derdine, merhem, ana özüdür Her ne dese, her ne yapsa haddi aşıp, evlâdı Sağanağa dönecek göz, yine, ana gözüdürEvlât bilmez yaşananı, yaşamaya bakarak Sevabını, heder eder, ana kalbi kırarak Yine ana, tamir eder; sepler, onun özrünü Dilde, dua; Mevlâ'sının, huzuruna durarak Ne menem şey, b
Sizce değerli olan bir zatî eşyanızı, sahip olduğunuz bir nesneyi yitirseniz, üzülürsünüz. Buluğunuzda ise, sevinirsiniz. Küçük büyük fark etmez.Uykunuzu yitirseniz uykusuz kalır, sağlığınız bozulur. Sevdiğiniz birini, bir dostunuzu ya da dostlarınızı yitirseniz; huzurunuz bozulur. Çünkü dostluk, zor kazanılan bir değer. Değerlerin, değerini bilmem
Âlemlerin Rabbi, Kur'an-ı Kerîmde; "Şüphe yok ki bu Kur'an en doğru yola iletir"1 buyuruyor.Şu son günlerini yaşadığımız Ramazan-ı Şerifin bir adı da, bu gece idrak ettiğimiz; inşallah ihya ettiğimiz Leyle-i Kadr'e ve bu gecede indirilmeye başlamasına izafeten Şehru'l-Kur'an; yani, Kur'an ayıdır. Akla gelen bir soru: Kur'an'ı gönderen, Nûr; Kur'an'
Unu eleyip, eleği duvara astığım ve evde bulunmaya başladığım zaman zarfında, zaruret olmadan işlerinin ucundan pek tutmazdım. "Ev işleri, hanım işi" dercesineSerde erkeklik, serde kazaklık var ya! Gerçi merhume eşim bu hususta bana fırsat vermez, elinden geldiğince, gücü yettiğince her işini yapardı. Tâ ki, güç yetiremediği işler oluncaya kadar.
Dine zarar, iki unsur var.Bunlardan biri, Ebû Cehil, Ebû Leheb anlayıştaki insanların doğrudan, kasten ve bilerek zarar verenler. Diğeri ise, siyasetle, ticaretle, diyanetle, hıyanetle, sanatla bilerek yahut bilmeyerek dini istismar eden, ondan menfaat sağlayanlar. Birinci şık, izânıyla, her mü'minin malûmu... Bizim bugün konumuz, ikincisi, garaip
Gönlü hayran, kalbi biryan dostlarım!Kur'an ayı, gufran ayı, rahmet ayı Ramaz-ı Şerif, şu vefasız dünyamıza arz-ı endam eyledi. Ömür verip, bizleri bu günlere kavuşturan Rabbimize, binler had ü senâlar olsun. İçinde, seksen küsur senelik bir ömre denk gelen ve Kur'an'ın ifadesiyle, "Bin aydan hayırlı" olan Leyle-i Kardr'in içinde bulunduğu Şehru's-
Memlekette, herkes haklıHaksız olan biri varsa, o da, yalın vatandaş. Çünkü onlar, günahkârların bedeline, günah keçisi. Çünkü onlar vatandaş; çünkü onlar her zorluğa omuz vuran, cingi taş! Öyle olunca, vur abalıya... Candan hariç, her ne varsa, satılan; dayanılmaz derecede zam yedi. Hem de, Ramazan'a günler kala. Şu an, Ankara'da, fırıncıların ü
© 2016