Ali Rıza aydın

Yeni Asya

Bediüzzaman ve Pirî Reis

Cuma namazı kılmak için mahallemin camiindeyim Her cuma günü mümkün mertebe camiye erken gitmeye çalışır, müsaitse kürsünün sol tarafına, ön safa otururum.Hocamız genç, dinç, heyecanlı ve insanlara İslâmî hakikatleri sunabilme çabasıyla pür teçhiz bir hoca. Ne var ki onun niyetinin, talebinin ve gayretinin tam aksine, cemaatin büyük bir kısmı camiy

Ağla Gözüm

ŞİİRAğla, gözüm; ağlanacak hâldesin Bu hâlinle, birde, keyfe bendesin Boyun büküp, af dilemek var iken Safâ ile yeryüzünde, handesin Ağla, gözüm; ağlanacak hâlin var Geçirdiğin günün, gecen; zâr u zâr Nâdim olup, yaşlar dökmek var iken Hâle, kandın; dünyalarda gözün var Ağla, gözüm; ağlanacak yerdesin Dünden beri, her mihnete, berdesin Şu, kör

Yuva kurmak kolay mı

İnsan hayatı bakımından ev, aile ocağı; evlenip bir ev açmak manasına gelir yuva.Büyütüp kendini idare edecek hâle gelen evlâdını huzur bulması, insan neslini sürdürmesi ve kendini haramdan koruması için ev bark sahibi yapmak yani, evlendirmek ise onu, yuvadan uçurmaktır. İşin olması gereken yönü, ifade edilebilir tarifi böyle, ama bunun için olmaz

Sevgi dili

Onunla tanıştığımda küçüktü; bakımsız, çelimsiz bir şeydi. Eh, mâdem elime geldi ona bakmak, onunla ilgilenmek gerekirdi elbette.Emanetti Rabbimden. Gel gör ki, tam da hakkını verebilmiş değildim. En azından, ilk aylar böyleydi; böyle geçti o günler. Unutuverdiğim oluyordu onu. Bir de bakardım ki; boynu bükülmüş, mahzun... İçim "cız" ederdi. Üzünt

"İyi bir gün" diye diye

Yarına dair hesaplarımız o kadar çok ki saymakla bitmez. Bu hesaplar uhrevî olsa, âhiret hesabına yapılsa, eyvallah. Ne kadar iyi olur. Olması gereken de zaten o değil miAma, kastettiğimiz mesele bu değil. Kendi anlayış tarzımız yahut kendimizin de içinde bulunduğu günlük hayat; hayat içindeki rutin davranış ve anlayış biçimimiz farkın da olsak da

Anmak ve anlamak

Başlarımıza taç, dertlerimize ilâç olan analarımızı anmak bazı belirlenmiş günlere münhasır değil ya.Onları her daima analım ve anlayalım! Sebeb-i vücudumuz olan analarımızın hayatta olanlarına şükranlarımı arz eder; dar-ı bakâda olanlarına da, Cenab-ı Haktan rahmet dilerim. ANA Bir anaya en yakışan, ancak "ana" sözüdür Evlâdının her derdine, merh

Mütekait

Sondan evvel olsa da, hâlâ hayat sürüyor.Geçip gitmiş günlere bir bedel ödeniyor. Mukabilinde de bir şey kazanılıyor, bir şey! Tecrübe. Emek buna değmez mi İnsanlar özel, tüzel kurumda; sanatta, ticarette, tarımda çalışırlar, işlerler; bazen millet bazen illet olurlar; bazen de, millete vekili... Her ne hâl olursa olsun geçip gider bir ömrün bakiye

Her zaman, okumanın zamanı

İnsanlar, doğduğu günden öldüğü güne yani "beşikten mezara" kadar uzun bir terakkî ve tekâmül süresi yaşamaktadır.Karanlık bir âlemden dünyaya gözünü açan insan, her türlü bilginin sahibi olmaya muhtaçtır. Buna, eğitim çağına gelinceye kadarki dönemde "ana kucağı"nda, diğer bir deyişle "aile okulu"nda başlar. Bu, ilk ve en esaslı temeldir. Bilmek i

Neye versen can oluyor

Damlalardan deryalara, deryalardan damlaya bir devriâlem, dünya var oldukça varlığını sürdürüp duruyor.Gökyüzünde öbek öbek gri beyaz bulutlar, sırtlarında taşıdıkları tonlarca su hamulesi ile âdeta cankurtaran simidi. "Kimin canını kurtaracak" diye sorulursa, cevap şu olur: "Can taşıyan her canlının canını." Su, bu! Neye versen can oluyor. Üzerind

Tokluk hastalığı

Önce, insanın gözü doymalı. Çünkü göz doymayınca karın doymuyor. Atıştırayım yatıştırayım derken, burnundan gelesiye tıkıştırılıyor; ondan sonra, hastalıklar sıradaHaber kaynaklarından edinilen malûmata göre; bilinen-bilinmeyen birçok hastalık türüne son yıllarda bir de "tokluk hastalığı" eklendi. Ne garaib hâllerdeyiz, yâ Rabbî! Bir tarafta açlığı