Eren Aysan

Cumhuriyet

Bir yangının külü...

Yanıyoruz. Hem de birer ikişer değil, azar azar değil, biner biner. Çeşit çeşit ağaçlar var nefessiz kalan, için için yanan. Binlerce canlı var ormanda yaşayan. Dünyanın bize sunduğu doğayı bir avuç rant uğruna talan edenlere sözümüz olmasın mı Orada yaşayanları evlerinden, barklarından ayrılmak zorunda bırakan, malını mülkünü heder eden bu yapılan

Bilimden yana edebiyata doğru

Bizlerin yaşam döngüsü tam otuz iki yıldır ortaçağ karanlığı olarak nitelendirdiğimiz Sivas katliamının yaşandığı o kara günde saklı. Bu ülkede bellek ve toplumsallık arasındaki kusurlu ilişkinin bizi yorduğu, incittiği gerçeğini sakınmadan söze başlamak gerekiyor. Buna karşın itirazımızı zaman zaman yüksek sesle çoğunlukla da üretime geçerek yapma

Nükleer savaş dersleri

Bazı kitaplardan bazen bir duygu tohumu, bir im kalır geriye. Okurun belki de kendi yaşamından yola çıkarak etkilendiği bir ayrıntı unutulmazı olur. Tolstoy'un "Savaş ve Barış"ını okuduğumda liseyi yeni bitirmiştim. Romanın başlarında gencecik Nataşa'nın Pierre Bezurov'la tanıştığında onu bir duvar saatine benzetmesi yıllar yılı zihnimden silinmedi

Siz Nihat Genç deyin ben abi

Gökbilimciler, iki yıldızın evrende çarpışmasını "birleşme" olarak yorumlar. Evrenin belki de en görkemli, en olağanüstü olayının yepyeni bir alan yaratmasından doğan heyecan vardır geri planda. Muazzam patlamanın uzayın derinliklerine yayılması hem ürkütücü hem de umulandan fazla göz kamaştırıcıdır. Bu sayede yayılan ışık ve enerji miktarı ise ile

Dün, bugün, yarın

17. yüzyılda ünlü İngiliz ilahiyatçısı ve muhafazakâr parlementerlerin önde gideni William Prynne, tiyatro oyuncularının müstehcenlik yaptığını iddia edip hemen herkesi tiyatrocuları kınamaya davet eder. Buradan tiyatro sanatçılarının özel olarak bir şey yaptığı yanılgısına düşülmesin. Prynne'ye göre sahne üzerindeki son derece sıradan bir eylem oy

Bir 'örgü' meselesi

Ankara'da dallar çiçek açtı, derken kış yeniden bastırdı. Mayıs ayının hüzünlü yüzü kaldı bize. 1 Mayıslarda yitirdiklerimizle 6 Mayıs'ta idam sehpasına gönderilen üç fidanın sancısı ve acısı yeniden göğün alacasına yansıdı. Fukaralıkla, adaletsizlikle, kıyımla sınanırken, tarihimizden miras kasvetimiz birleşti. Oysa bahar demek, neşe, coşku, sevda

Yazarın masası

Yıllar önce Osman Akınhay bir sosyal medya paylaşımında çevirmenlik macerasına nasıl girdiğini anlatırken cezaevi yıllarına da değinmişti: "Yıl 1982, Mamak'ta hapisteyim. Ali Asker ile altlı üstlü ranzadayız. Kendi kendime İngilizce çalışıyorum. Alan Paton'un 'Cry, the Beloved Country'i gözüme kestirdim. Bir deftere çeviriyorum: o buşu tarlasına dö

Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Shakespeare'in meşhur "Othello" tragedyasında Venedik'in soylu ailelerinden senatör Brabantio'nun güzeller güzeli, iyilik timsali, gencecik kızı Desdemona ile Othello'yu birbirine bağlayan sevdanın felaketle sonuçlanması anlatılır. Elbette iki aşığın arasında giren yalnızca saf kötü olarak nitelendirebileceğimiz Iago değildir. Iago, Desdemona'ya öl

İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

Edgar Allen Poe'nun ünlü şiirinin ilk dizesi gibi "Seneler seneler evveldi." Ataol Behramoğlu, Türkiye Yazarlar Sendikası'nda genel başkan olduğu dönemde Ankara'ya sık geliyor, gençliğin gözüpekliğiyle TİP'li olmanın onurunu, devrimle ve şiirle uzun yıllar daimi kıldığı dostu Abdullah Nefes'le buluşuyordu. Zaman zaman annemle katılıyorduk aralarına

'Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!'

Nobel ödüllü İtalyan yazar Dario Fo'nun, 1974 yılında ilk defa seyirciyle buluşan "Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!" oyununda, İtalya'da bir işçi mahallesinde, iki yoksul ailenin içinde bulunduğu sıkıntılı durum üzerinden sınıf mücadelesi ve örgütlenme konularına eleştirel bir yaklaşım getirilir. Yoksulluk içinde yaşayan mahalle halkından birkaç kadın alış


Warning: mysqli_close() expects exactly 1 parameter, 0 given in /home/koseyazarioku.com/public_html/themes/templates/footer.php on line 17