Miyase İlknur

Cumhuriyet

Sensin mezhepçi

HTŞ yönetiminin, eski rejimin üst düzey askerlerine yönelik operasyona giderken öldürülmesinin hıncını Tartus ve Lazkiye'de günahsız Alevilerden çıkarması ve işin artık katliam boyutuna varması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de infiale yol açtı. Özellikle de bu bölgedekilerle sadece inanç değil akrabalık bağları da olan Samandağ, Defne, Arsuz v

Yaşamak için ekmek ruhumuz için gül de isteriz...

Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Yeryüzündeki tüm emekçi kadınların günü kutlu olsun. Bir şey üretmek için emek sarf etmeyen, baba ya da koca parası yiyen, yanında çalıştırdığı kadınlara köle muamelesi yapan kadınlar bu kutlamaya dahil değildir. Onlar bi zahmet fine dining restoranlarda ağırlandıkları ve pahalı hediyeler aldıkları Sevgililer Günü

Yeni bir dünya kuruluyor Türkiye de yerini alıyor mu

Godot'yu beklerken gibi gün saydığımız çağrı geldi. İlk çağrı MHP lideri Bahçeli'den gelmişti. Bu çağrının arkasından gözler İmralı'ya çevrilmişti. Heyetler gitti geldi, Türkiye'deki siyasi partiler, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Kandil ve PYD'ye mektuplar yazıldı ve beklemeye geçildi. Önce 15 Şubat tarihi verildi sonra 27 Nisan tarihi açıklan

TÜSİAD'a minnet borçlusunuz

Yaptıkları konuşmalarla iktidarın politikalarını eleştirdikleri için topun ağzına konan ve polis nezaretinde savcılığa getirilen TÜSİAD başkanı ve GİK başkanına sözüm ona had bildirildi. Demokratik ülkelerde sivil toplum örgütleri konuşmalarında iktidara had bildirirken Kuzey Kore, Rusya, Çin ve bizim gibi ülkelerde durum tam tersi oluyor. Anımsayı

TÜSİAD'a efelenmek

Gençlik yıllarımızda MESS'le birlikte düşman olarak gördüğümüz TÜSİAD'ı bir gün gelip savunacağımız doğrusu hiç aklımıza gelmezdi. Gerçi TÜSİAD'ın da geçmişine baktığımızda ne çok çelişkiler ve pişmanlıklar yaşadığını görmek de mümkün.TÜSİAD, kurulduğu 1970'lerden günümüze kadar pek çok iktidarla sorun yaşadı. Ancak hükümet tarafından yargı sopasıy

Sökülen rütbeler birilerine yeni rütbeler kazandıracak

Orası kesin. Aksi takdirde ne hukuk ne vicdan teğmenlere verilen ihraç cezasını açıklamaya yeter. Geçen yıla kadar okunan andın resmi törenden sonra okunmasını sorun olarak görmek başlı başına bir sorundur. Ülkenin ve harp okullarının kurucusu olan Atatürk'ün adının anılmasından resmi iktidarın rahatsız olmasına kimse şaşırmaz. Ancak Harp Okulu'nda

Eceli gelmiş iktidar...

Zulmünü artırırmış. Dönün bakın tarihe; nice diktatör, nice otoriter iktidar ne zaman halkını baskı ve zulümle cendereye sıkıştırmış, hukuku ayaklar altına almışsa kendi gidişini de hızlandırmıştır.Çünkü kendisi korktuğu için muhaliflerini, itiraz edeni korkutarak iktidarını koruma içgüdüsüyle hareket etmektedir.İktidarların otoriterleşmeye başladı

Son devrin mazlumları: Osman Kavala örneği

Erdoğan ve bilumum siyasal İslamcının ideoloğu olan Necip Fazıl, Atatürk dönemini dindarlara zulüm uygulamakla eleştirdiği kitabının adını "Son Devrin Din Mazlumları" koymuştu. Zulme uğradığını iddia ettiği mazlumlar da Vahdettin, Şeyh Sait ve Menemen katliamının azmettiricisi Şeyh Esat Efendi falan. Necip Fazıl'ın bendeleri şimdi iktidarda. Onları

Tekelci medya tekelci menajere savaş açtı

Böylesi ancak bizim memlekette olur zaten. Bir haftadan beri sinema, dizi ve reklam sektöründeki tekelleşmeyi konuşuyoruz. Peki bu sektörlerdeki tekelleşme ve kast sistemi iddiasını gündeme getiren kimKim olacak, tekelci medyamız. Görende sanır ki tekelleşme ve kast sistemi sadeci dizi ve reklam sektöründe var. Diğer sektörlerde katiyen böyle şeyle

Yine 'haberim yoktu' derse ya...

Valla der mi der. Yapmadığı şey değil. Anketlere bakar, oylarında anlamlı bir artış olmadığında ya da kendisinin yeniden seçilmesini garantileyecek anayasa değişikliğine gerekli desteği bulamadığında "Ne açılımı, ne barışı Teröristle barış mı olurmuş. Nereden çıktı bu umut vaadi Siz benim ağzımdan böyle bir söz duydunuz mu Benim haberim yok" der ve