Yaşlanmayan yaşlılar: Longevity modası ve NAD gerçeği
Eskiden 60 yaş "yaşlı" sayılırdı. Bugünse 70'inde maraton koşanlar, 80'inde üniversiteye başlayanlar var. Tıp, teknoloji ve yaşam koşullarının gelişmesiyle birlikte insan ömrü uzadı; ama bu uzayan yaşam süresi, beraberinde yeni bir soru getirdi: "Nasıl daha uzun değil, daha sağlıklı yaşarız"
Son yıllarda işte tam da bu sorunun peşinden giden bir akım doğdu: Longevity, yani sağlıklı uzun yaşam. Artık yaşlanmak kaçınılmaz bir gerçek değil, yönetilebilecek bir süreç olarak görülüyor. "Genç kalmak" arzusu, yalnızca estetik kaygılarla sınırlı değil; insanlar hücresel düzeyde, içeriden dışa bir gençlik hali arıyor. Bu arayışta öne çıkan moleküllerden biri ise adını henüz duymamış olabileceğiniz ama vücudunuzda her saniye milyarlarca kez görev yapan bir yapı: NAD⁺.
NAD⁺ (Nikotinamid Adenin Dinükleotid), vücudun enerji metabolizmasında, DNA onarımında ve yaşlanmayı yöneten sirtuin genlerinin çalışmasında hayati bir rol oynayan koenzimdir. Hücrelerimiz enerji üretirken mitokondriler NAD⁺'a ihtiyaç duyar. DNA'mız hasar gördüğünde onu tamir etmek için de yine NAD⁺ gereklidir. Ancak kötü haber şu: NAD⁺ seviyeleri yaşla birlikte düşer. 50 yaşındaki bir birey, 20 yaşına kıyasla çok daha düşük NAD⁺ düzeyine sahiptir. İşte bu düşüş, bilim insanlarını harekete geçirdi.
Bilim dünyasında NAD⁺'ın yaşlanma sürecine etkisini araştıran birçok çalışma yürütülmektedir. Örneğin 2018'de Nature Communications'da yayımlanan bir çalışmada, 6 hafta boyunca NAD⁺ öncülü olan NR (Nikotinamid Ribosid) takviyesi alan bireylerde NAD⁺ seviyelerinde %60'a varan artış gözlemlendi. Başka bir çalışmada, NMN (Nikotinamid Mononükleotid) verilen kadınların kaslarında insülin duyarlılığının arttığı, mitokondri fonksiyonlarının iyileştiği raporlandı. Bu bulgular heyecan verici olsa da bilimsel topluluk henüz temkinli. Kısa vadeli faydalar gözlemlenmiş olsa da, uzun vadeli etkiler için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de NAD⁺'a olan ilgi artıyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde fonksiyonel tıp ve anti-aging kliniklerinde NAD⁺ veya onun öncül molekülleri kullanılmaya başlandı. Doğrudan NAD⁺ infüzyonu henüz yaygın olmasa da NMN ve NR gibi takviyeler online satış platformlarında ve bazı eczanelerde yer alıyor. Bu ürünler "besin takviyesi" sınıfında, Tarım ve Orman Bakanlığı denetiminde satılıyor ve genellikle ithal markalara ait. Ancak fiyatlar oldukça yüksek ve ürün çeşitliliği sınırlı. Toplumda bu konuda artan bir merak olsa da bilgi kirliliği de az değil; NAD⁺ zaman zaman kolajen ya da multivitamin gibi her derde deva gibi pazarlanabiliyor.