ANNE OLMAK MI.. Kimi zaman hayatın sillesini yemiş dağ gibi baba bir adam, kimi zaman bütün zorluklara göğüs geren fedakâr bir kadın, kimi zaman zayıf omuzlarına dağlar yüklenen minnacık bir çocuktan çıkar ibret alınacak kıssadan hisse hikâyeler... Bilmem benimki hangi kategoriye giriyor Onu siz okuyucularıma bırakıp devam ediyorum. Bu gece maziye
Dalıp gidiyorum... Gazetelerdeki haberimi okuyanlar derin bir nefes aldı, böyle bir felaketi kendileri yaşamamış oldukları için... Sevdiği bir adamla isteyerek evlendiği için gözünden yaş akmayan babam bile ağladı ardımdan. "Pişmanım!" dedi ağladı. Asıl darbeyi ailemden almıştım, aslında. Bana ahirete ait hiçbir şey öğretmediler. Onlardan da görmem
Uzun zamandır Tanju ile görüşmüyorduk, o kendi âleminde ben de kendi yalnızlığımdaydım.Herkesin kendine göre ciddi bahanesi vardı. Benimkisi: "Adam gibi yaşayalım..." Tabii böyle "laf olsun beri gelsin" kabilinden yazdığım ve istediğim şeyin ne olduğunu ben de bilmiyordum. Onunkisi ise: "O kadar borcun altına girdim, daha çok çalışıyorum, başka ne
Doktor Nefise:- Gayet tabii bilebileceğinizden emindim. Hani iş olsun diye mevzuyu açmıştım. Kimler dünyada birbirini severse, birlikte olursa, ahirette de onlarla birlikte olacaklar. Ahirette kimlerle beraber olmayı, nereyi istiyorsak, bunu dünyada iken seçip karar vermemiz lazım. Büyüklerimizin bir sözü var, altın harflerle yazılıp bütün insanlar
"Bu güzel menkıbeyi dinlerken bir yandan da günümüzü düşündüm. İnsanlar birbirlerini tuzağa düşürmeye çalışıyorlar!.. Doktor Nefise Hanım:- İmam-ı Rabbani Hazretleri anlatıyor: Herkesin tanıdığı mahallenin delisi gelse "İki gün sonra Cuma günü, sabah altıda senin evi yakacaklar!" deyip kaçsa ne yaparsınız Hemen hiç düşünmeden tedbir alırsın değil m
Bazı geceler eve hiç gelmiyordu bile Tanju... Çok çalışıyor, ona göre de yoruluyordu. Ben ise iş işten geçtikten sonra ileride fark edecektim ki, hayat arkadaşıma değil mobilyalarıma, evin eşyalarına âşık olmaya başlamıştım!..Dedektif gibi evin diğer görünmeyen eksiklerini not ediyor, varına yoğuna bakmadan da aldırıyordum. O alma makinası ben de e
DESİNLER! AH DESİNLER!!!Bazen anlatır, dilini yorarsın!Bazen susar, yüreğini yakarsın!Dilimde pelesenk olan bir söz:"Kalbur ne zaman suyla dolarsa işte o zaman erkeklere itimat edip güvenmeye başlayacağım..."Bu basit cümle, çevremin ve ölümünden kısa bir müddet önce Aylin'in bana söylediklerinden dolayı ne kadar tesirlerinde kaldığımı göstermeye ye
İhtiyaçlar çoğaldıkça çoğalıyordu... Sağ olsun o da razı oldu, dediklerimi noksansız almaya devam ediyordu garibim. Yani ne edip eyliyor kafama koyduklarımı aldırıyordum. Teslim bayrağını çoktan çekmişti. Benimle mücadelesini kaybetmişti. Niyetim halisti güya; dedikodu olmasın "Bize gelenler de biz de rahat edelim, kimse 'Niçin böylesiniz' deyip so
Bu arada doktor arkadaşlarımdan birini çağırdım. Sağ olsunlar beni kırmadı geldi kadıncağızı muayene ederken ben de çorba yaptım. Evde, bayram havası esti kısa zamanda. O küçücük yuva, şenlenmişti.Vazifemi yapıp müsaade istedim. Kadıncağız nasıl dualar ediyor nasıl Gözlerim doldu. "Allah'ım" dedim. "Ne çok ferahlandım, iyi ki yirmi iki lira için be
Jale:- Baskı, entrika, soygun ve cinayet ortamında hayal kurmak zordur anne. Hayat sanattan, sanat da hayattan medet umar; bazen bir görüntü veya mısra, bazen tek bir kelime, renk, ses, hareket ayakta kalmanın yollarını açar, gönül telini titretir, nefes almamızı sağlar. Tiyatronun gözde olduğu günler geçmişte kaldı, artık yatıp kalkıp sinema konuş
© 2016