Abdüllatif Uyan

Türkiye

Mümin, günahtan çok korkar!

Mısır'da yetişen evliyâdan Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin kabr-i şerîfi de Mısır'dadır.Bir gün bu zâtın huzûruna genç bir Müslüman geldi.Ve kendisine;"Sâlih bir Müslüman nasıl olur efendim" diye sordu.Büyük velî;"Sâlih mümin odur ki; bir günah işlerim diye korkar ve korkudan kalbi titrer!" buyurdu.Ve îzah etti:"O, başının üzerinde bir kılıç hisseder.

Cenâzeye katılan kuşlar!..

Zünnûn-i Mısrîhazretleri zamânında o yerin, "sirbaç" diye bir mahallî yemeği vardı ki, çok sevilen bir yemekti o yörede.Onu ne zaman yemek istese, kendi kendine"Ey nefsim! Eğer şunu yaparsan onu sana yediririm"der ve o işi yaptırırdı nefsine.Yine bir gün geldi.Nefsi istedi bu yemeği.O zaman da;"Ey nefsim! Kur'ân-ı kerîmi bir defâ hatmedersen, onu s

"Malın çoksa fakîrlere dağıt!"

Büyük velîZünnûn-i Mısrîhazretleri zamânında Mısır'da zenginbir adam, kendisine çok güzel bir kâşâneyaptırmıştı.Ne güzel oldu diye, bu evin etrâfında geziyordu ki, Zünnûn-i Mısrî hazretleri gördü onu.Yanına geldi.Ve"Ey kişi! Bir dünyâ evine bunca emek değer mi Üç gün sonra göçersin bu evden. Sen, kendine cennette ev yap ki, o ev çıkmaz elinden"buyu

"Biz seni denedik!.."

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretleri zamânında bir kimse vardı ki, bunun işi, her yeri gezip tanışmaktı insanlarla. Zünnûn-i Mısrî ismini duydu bir gün.İnsanlar, o zât için;"Bu büyük zât, Mısır'da yaşayan ve İsm-i âzamı bilen bir evliyâdır"dediler kendisine.Mısır'a gidip buldu evini.Huzûruna girdi ve;"Bana İsm-i âzamı öğretir misiniz"

Bir küp altını fakirlere dağıttı!

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretleri henüz doğru yolu bulmamıştı ki, bir gece fakîrlerle sabahlamıştı bir yerde.Sabahleyin uyandı.O gün bir küpgördü.Toprağa gömülüydü.Eşeleyip çıkardı ki, içi altındolu.Ve "Allah" yazısı vardı kapağının iç yüzünde.Bu yazıyı görünce çok sevindi...Öyle ki; altınıgörünce bu kadar sevinmemişti.Altınları da

Öyle kullar vardır ki...

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretleri, gemiyle yolculuğa çıktı bir gün. Ancak cüzdanını bir yankesiciye kaptırdı.Bütün parası ondaydı.Ücretini ödeyemeyince, gemici kızdı ve zulmetmeye başladı.Büyük velî kalbinden;"Yâ Rabbî! Suçum olmadığını ancak sen biliyorsun, beni, bu zâlimlerden kurtar"diye yalvardı.O anda garip bir şey oldu...Suyu

"Oğlumu timsah kaptı!"

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretlerine, bir gün yaşlı bir kadın, telâşla gelip;"Efendim, ne olur, oğlumu kurtarın!" diye yalvardı.Mübârek sordu:"Ne oldu oğluna""Nehirde timsah kaptı, çabuk olun, kurtarın oğlumu."Zünnûn hazretleri;"Peki bacım"dedi.Geldi Nil kenarına.Ve ellerini açıp;"Yâ İlâhî!.. Bu kadının oğlunu, o timsahın elinden ku

"Her şeyin kıymetini ehli anlar"

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretlerinin tanıdığı bir "genç" vardı ki, bilmiyordu bu zâtın kıymetini.Büyüklüğünü inkâr ediyordu.Hattâ kendisini kötülüyordu.Bir gün çağırdı bu genci.Kıymetli bir yüzük verip;"Bunu, şu çarşı esnafına bir bir göster. Kim ne kadar para veriyor, öğren"buyurdu.Delikanlı;"Peki" dedi.Ve bütün çarşıyı dolaştı.Fa

"Bu, bana ilâhî bir ikazdır!"

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretlerinin kabr-i şerîfi de Mısır'dadır.Bir gün çıktı evinden.Bir su kenarına geldi.Orada abdest alıyordu ki, az ötede bir "kadın" ilişti gözüne.Bir kerecik ona baktı.Sonra kapattı gözünü.Ama merak etmişti.Kendi kendine;"Kim bu kadın, bu tenhâ ve ıssız yerde ne arıyor" dedi.Böyle düşündü...Kadın da onu gör

Nice fidanlar düştütoprağa...

İsfehan'da yetişenZâhid-i İsfehânîhazretlerinin kabr-i şerîfi Basra'dadır.O zamanlar bir "tâun illeti" kasıp kavuruyordu ortalığı.Yakalanan, kurtulamıyordu.Nice tâze fidanlar düşüyordu toprağa.İşte o günlerde bir kişi geldi.Dert yandı bu büyük velîye;"Hocam! Tâundan üç oğlum öldü, şimdi de dördüncü oğlum yakalandı. Duâ edin de şifâya kavuşsun"diye