Biliyorum o eğlenceli yazılardan istiyor ve bekliyorsunuz lakin acımız hâlâ taze ve derin... Az bi ağzımız tatlansın dedim, buyurun size akide şekeri ikram edeyim; Efem, tatlı yiyelim tatlı konuşalım. Şekerlerin sultanı akide şekerinin dünyada üretildiği tek yer Türkiye'dir. Karanfilli, tarçınlı, susamlı, sade, fındıklı, çizgili, meyveli... Rengi b
Çinliler güven ve barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi'ni inşa ettiler. Yüksekliğinden dolayı hiç kimsenin tırmanamayacağını düşündüler... Fakat inşasından sonraki yüzyılda Çinliler üç misli fazla işgale uğradılar! Düşman piyade sürülerinin hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara dahletmeye ihtiyaçları olmadı. Çünkü her zaman
Adıyaman Döğme gapımı zumzuhnan, döğerler gapını tohmahnan. Çıra dibine şöle vermez. Boş gezmedense beleş çalışmak eyidir. Her deli üstünü yırtmaz. Yatan itin guyruğuna basılmaz. Ne gorsan gazanına o gelir gaşşığına. Öksüz gülsün de ya kim ağlasın! Git gel Kesin'e oyna davul sesine. El dutanın elinden Allah dutar. Ana gibi yâr olmaz, Adıyaman gibi
Nerede ve hangi kimlikle doğacağımız elimizde değildir ama 'insan olmak' her zaman elimizdedir... Her şeyin olabilir ve sen her şey olabilirsin. Evlerin, arabaların. Her türlü teknolojik imkânın, renk renk elbiselerin, pahalı parfüm ya da kremlerin ve lüks alışkanlıkların... Ve sen! Her şey olabilirsin... Güzel ya da çirkin.Uzun ya da kısa olabilir
Deprem afet zamanında; Parti çekişmesi olmaz! İdeolojik kavga olmaz! Siyasi atışma olmaz! Dinî tartışma olmaz! Politik propaganda olmaz! Yardım olur... Dua olur... Destek olur... Birlik olur... Kardeşlik olur... Dünyadaki hiçbir güç, bu boyuttaki bir afete aynı anda ve aynı yerde yetişemezdi. Bunu da keşke o minnacık beyinlerine sokabilse ba
Toplumu kandırmanın 'kurnaz zekâ' tüketiciyi kazıklamanın; "finansal zekâ", şike yapmanın; 'sportif zekâ', iyi niyeti suistimal etmenin; 'kıvrak zekâ', türlü manipülasyonun 'siyasi zekâ' olarak görüldüğü bir dönemde güzel bir 'ticari zekâ' hikâyesi... Efem bi tarihte Kayseri'ye bir Yahudi gelmiş. Adı da Moiz'miş. Ticaret yapmak için çarşıda bir dük
'Ne anlamam lazım bu bakışından, belli miydi zaten kaçışından...' demiş şair. Öyle böyle bir yıl daha bitti ve gitti... Sordum birkaç kişiye, nasıl geçti bir notunuz var mı giden biten 2022'ye diye; - Şahsi takvimimde de, saatli maarif takviminde de pek iyi izler bırakmadı. Özetle bu yıl pek olmadı. Söyleyeceklerim bu kadar... - Sevgili 2022, teşek
Vaktin birinde fukaranın teki o denli aç ve bitkin düşmüştür ki, kendini tutamayıp bir armut çalar. Çalanı yakalarlar ve İmparator'un karşısına cezalandırılmak üzere çıkarırlar.Hırsız, İmparator'a şöyle der:"Değerli efendim. Çok açtım, dayanamadım, çaldım. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer beni affederseniz, size paha biçilmez bir armağanım o
Psikobiyoloji Uzmanı Dr. Curt P. Richter, 1957 yılında John Hopkins Üniversitesinde fareler üzerine gerçekleştirdiği bir deneyde, umutlu olmanın yaşama gücü için ne kadar önemli olduğunu kanıtlayan sonuçlar elde etmiş.Deneylerde fareleri, yarısı suyla dolu cam tüpler içine koyarak suyun üstünde ne kadar süre kalabileceklerini öğrenmeyi amaçlamışlar
Sana günaydın, sana da günaydın, sana kızgınım, sana hep günaydın, sen çekil, şoordakine de günaydın, sen az bekle, sana arada günaydın, sen ayrıl, sana kalpli günaydın. Aldı mı herkes günaydınını; gün aysın o zaman.- Diyetisyen tavsiyesi üzerine kahvaltıda yulaf yedim; Allah gerçekten bütün atlara sabır versin...- "Bana yakın yanak yakışıyor zayıf
© 2016