Kültür-Sanat / Kitap-Edebiyat

Kusurunu bilmek

H. MUHARREM OKUR - ARDA BİLİKRisale-i Nur, Kur'ân tefsiri olması sebebiyle maddî-manevî sağlıklı bir hayat sürmenin anahtarlarını uhdesinde barındırıyor. Sağlıklı bir bedenin ön şartlarından birisi de elbette sağlıklı bir zihin yapısı. Nefsî arzuların tatmini yolunda dehşetli bir çağda bulunan günümüz insanı, zihnî bütünlüğünü sağlamak açısından zorlu bir imtihanın içerisinde. Bir problemle

H. Muharrem Okur

İlknur Koç Aytaç'ın "Aksanın Muhafızları" üzerine

Kitap dünyamız her geçen gün gelişiyor, çeşitleniyor, ekonomik sıkıntılara rağmen düşe kalka da olsa yoluna devam ediyor. Hem de teknolojinin sunduğu yeni imkanlarla aradaki duraksamaları telafi eden baş döndürücü bir hızla. Özellikle çocuk kitapları alanı devasa bir büyüklüğe ulaştı. Fuarlara katıldığımızda gördüğümüz odur ki çocuk kitabı reyonlarında uzun kuyruklar oluşmakta, çocuklar kendilerine

Halit Yıldırım

Yeniden Düsseldorf

.◊ Düsseldorf'a yeniden gittim çünkü içinde küçük bir Tokyo var. Japon mutfağının hakiki olanı her zaman ilgimi çeker. Almanya'nın en yüksek Japon nüfusuna sahip Düsseldorf'ta sayısız Japon restoranı var. Küçük Tokyo, Düsseldorf'un en popüler mahallelerinden biri.◊ Düsseldorf'ta şehrin sokakları ve pazarları yaşadığımız mutlu anları çoğalttı.

Sayım Çınar

Türkleri nasıl arkadan vurduk

Türkleri nasıl arkadan vurdukİDRİS GÜNAYDIN Bundan önce yazdığım "Arapları nasıl arkadan vurduk"makaleme gelen yorumlarda neyi kast ettiğim anlaşılmamış olacak ki çalakalem döktürmüşler. Olsun. "İmali fikir" her zaman iyidir. Ben o makalemde Yavuz Sultan Selim'in

İdris Günaydın

Kapitalizmin maddi bedeni - II: Şehirler, ticaret ve ilkel sermaye...

Kapitalizmin iskeleti coğrafyadır. Denize yakınlık, ülkenin hangi enlem ve boylamlarda yer aldığı, iklim vb. Ama bir bedeni oluşturan sadece iskelet değildir, damar ve sinir sistemi ile organlar da gereklidir. İşte bugün kapitalizmin damar ve sinir sistemini oluşturan ticaret yolları ile hayati organlarını oluşturan şehirleri inceleyeceğiz.1.GİRİŞ

Prof. Dr. D. Murat Demiröz

Şapka deyip geçmeyin (59)

"Şapka Deyip Geçmeyin" başlığı altında işlediğimiz, "hizmet içi eğitim" mahiyetindeki yazılarımız, hitâma ermek üzere.Diziye başlarken, bazı kardeşlerimiz "Hoca, bu konuda ne yazacak ki bir 'seri' olsun" diye taaccüp etmişlerdi. Sorular, sataşmalar, itirazlar ve serbest çağrışımlarla şumûlünün genişleyeceğini tahmin ediyordum, ama mevzuun bu kadar velûd olacağını düşünmemiştim.

Nahit Topaloğlu

Çocuklar çetelerin elinden kurtarılmalı!

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ açıkladı. Sadece uyuşturucudan dolayı denetimli serbestlikle birikmiş dosya sayısı 800 bin. 2023 itibariyle cezaevlerinde bulunan 291 bin 380 tutuklu ve mahkûmun 98 bin 355'i yani üçte biri uyuşturucu suçlarından dolayı içeride. Ülkemizde uyuşturucu kullanım yaşı 15 yaşın altında.

İpek Özbey-Korkusuz

Dergâh'ın İrfanımıza Kazandırdıkları

Yayın dünyamızın köklü kuruluşlarından Dergâh, irfan dünyamıza seçkin eserleri kazandırmaya devam ediyor. Yarım yüzyıllık tarihiyle ilim, sanat, irfan ve edebiyatımıza en çok hizmet eden kuruluşlar arasında bulunan Dergâh Yayınları, neşrettiği birbirinden seçkin eserlerle kültür hayatımıza katkıda bulunmaya devam ediyor. Sadece kitap yayıncılığı

Mehmet Nuri Yardım

Oflu Mandal Hoca

M. Akif Ersoy'un Asım şiirinde önemli şahsiyetler geçiyor. Hocazâde, Köse İmam, Köse İmam'ın oğlu Âsım ve Hocazade'nin oğlu Emin'in yanında 563.sayfada Oflu Hoca geçer. Oflu Hoca'nın tam ismi Oflu Mandal Hoca'dır. M. Akif kendisi gibi düşüncelere sahip olan Oflu Mandal Hocayı çok sever. Şair, "Millete onun imanı gibi sağlam iman gerektiğini,

Eyyüp Azlal

Atsız'ın bozduğu ''tahliye'' oyunu

Geçen sene Nihal Atsız'ın vefâtının 49. yıldönümü vesîlesiyle kaleme aldığım yazıda şöyle bir kısım vardı:"Çanakkale'de ölen İngiliz gençlerine ağıt yakan 'Tell England' filmini seyredip seyretmediğini bilmiyorum. Tek bildiğim, Çanakkale yürüyüşü başlatarak bu filmin de içinde olduğu bir oyunu bozduğudur. (Bu, ayrı bir yazı konusu)"

Kerime Yıldız

"Ermiş'i sensiz yazamazdım"

Tüm dünyada milyonlarca okura ulaşan "Ermiş" adlı kitabıyla insanlara hayatın karmaşası içinde kendilerini nasıl keşfedeceklerini anlatan Halil Cibran, aşkı Mary Haskell ile keşfeder. Bir hayırsever ve sanat hamisi olan Haskell ile bir arkadaşının atölyesinde tanışır Cibran. Kendisi 21, Mary ise 31 yaşındadır. Kısa sürede yakın arkadaş olurlar. Resim eğitimi almak için Paris'e

Filiz Aygündüz

Cahide, bu koşu nereye - CEM SANCAR let baseAssetSrv = { uri:...

Yağmur birden başlayınca kaçtım, bir kafenin çardağına sığındım. Yanımdaki masada orta boylu, gümüş sakallı zarif bir zat vardı. Yan yana masalara oturduk, kaçışan insanları seyrettik. İri damlalar taş zemine vurup havaya sıçrıyor sonra binlerce küçük damlaya bölünüyordu. Hayat gibi diye düşündüm, her şey bölünüp dağılıyor. Saçlarını

Cem Sancar

Gazetecilerin Ellerinin Arasındaki Hayatlar

Erzurum Devlet Tiyatrosu salonunda Peter Ustınov"un "Ellerimin Arasındaki Hayat" adlı oyununu seyrediyoruz. Gazetecilerle ilgili noktalar çoğunlukta olan oyun, bir kıza tecavüz ederek öldüren (daha doğrusu, gazetecinin iddiasına göre, kalbindeki rahatsızlıktan ölen) bir gencin idam mahkumiyetini hafifletmek için çabalayan bir gazeteciyle, bundan

İsmail Bingöl

Mutlu hayat yoktur!

Mutlu hayat yoktur! AHMET CAN KARAHASANOĞLU Zamanı durma noktasına getiren uzun suskunlukların müntesipleri, içinde bulundukları ânı doğru okuyamaz; çünkü zaman, onların elinde ucu görünmeyen bir makaraya dönüşür. Oysa ömür kırılmış bir vazonun masada unutulmuş parçaları gibidir.

Ahmet Can Karahasanoğlu

Aydınlık ormanı

İnsanlığın özgürlük arayışında yüz akımız olan, dünyaya kattıklarıyla geleceğimizi güzelleştiren, örnek yaşamlarıyla namuslu olmanın ve namuslu kalmanın erdemini öğreten, ömürlerince doludizgin bir uzun koşuya çıkan değerlerimiz var. Onlar, "insan" olduğumuzu anımsattı, duyumsattı; "insan" olmaya çağırdı insanları. Onlar, ne yazık ki "hâlâ kahramanlara gereksinmesi olan" bir toplumun aydınlarıdır.

Öner Yağcı

(Hayat üzerine) hayatî sözler/Hayatı Kullanma Kılavuzu

HAYATocuklar gibi sevecen... Ölüm gibi sade... « ESKİ-DE-N YENİ-YE Eski gözyaşları yok. Eski alınterleri de... Ve eski mendiller de... Şimdi kuruyan gözyaşlarına; kâğıttan mendiller... İstasyondan sakince uzaklaşan trenlere sallanan mendiller o sandıklarda çürümeyi/lime lime olmayı bekleseydi de arada koklamaya gitseydik o naftalin kokularını... Heyhat!

Ali Hakkoymaz

Tavuk sesinden beste üretmek

Kafeste doğan kuşlar için gökyüzü neyi anlatır Uçmayı unutanların kanat küçülmesinden kim sorumludur Kimler, kimler göğü küçültüp kafesin hizasına indirgemiştir ki Tüylerimizi ağırlaştıranlar, bize ince yelleri yasaklayanlar kimlerdir Kimler, kimler özgürlük aşığı kuşları alıp o metallerin gerisine koymuştur ki Kaderimize hükmedenler kimlerdir Mutluluğumuzu çalanlar, onun yerine el çabukluğuyla

Prof. Dr. İsmet Emre

Edebiyatımızın bende iz bırakan hukukçuları...

İsmet Kemal savcı olarak Osmancık'tan Kızılcaham'a geldiğinde, artık '63 yılıdır, Mübeccel İzmirli ile birlikte Otağ dergisini çıkarmaya başlamıştı, babamın ve İsmet Kemal amcamın kasabada ilk işleriyse bir sanat ve folklor şenliği düzenlemek olur. Bu şenliğe de edebiyatımızın sağcı ve solcu olarak bilinen en şöhretli isimlerini çağırıyorlar.Kızılcahamam'ın

Taner Ay

Kitap Molası 60; Bir Gün Elbet

Yaz aylarının yemyeşil tabiat örtüsü üzerine kümelenmiş çiçekleri, tarihî ve turistlik gezileri, güneşin en cömert yüzünü deniz ve kumla buluşturduğu tadına doyulmaz seyirleri yanında kitaplara tutunabilmek yüksek bir iradeyi gerektirir ve bu irade kudreti güzeldir. Kışın kitap okumak ise sıcak kahve dumanı eşliğinde bir battaniyeye sarılırcasına kendiliğinden gelişen bir eylemdir. Yağmuru,

Nuray Alper

Geçmişi güncel kılmak

Can Yayınları Sait Faik Abasıyanık'ın öykü kitaplarını yeniden yayımlamaya başladı. Köy Enstitüsünde okurken onun dergilerde çıkan öyküleriyle yazın dünyasına girdiğimi anımsıyorum. O öykülerden öyle etkilenmiş olmalıyım ki öğretmen olduktan sonra da öğrencilerime onun öykülerini önerdim. Bendeki bu köklü alışkanlığın temelinde Sait Faik'in anlatı rahatlığının etkisi olmalı.

Adnan Binyazar

Bir sıla yolculuğu

Güneş, dağların ardından yeni yeni gösteriyordu kendini. Sabah serinliği geçmemişti henüz.Ana caddeden sokağa girdiğinde, derin bir sessizlik hissediliyordu. Anlaşılan kimse uyanmamış dedi içinden. Şeref Amca bahçesini, çiçeklerini sulamaya çıkmamış. Dilek, keçi çiftliğine gitmemiş. Evde olsa o da uyuyor olurdu muhtemelen. Neyse ki biraz sonra kavuşacaktı evine. Bir yanda memleketini özleyip

Havva Küçük Konur

Bâbıâli'de kitap kokulu bir sokak

"Ahmet Cemil daima aceleci ve telaşlı yürüyüşüyle, adeta koşarak Babıâli Caddesi'nin kenarından çıkarken şu kitapçı dükkânları, cam kapıların aralarından fark edilen şu kütüphane müdavimleri, bu matbaalar, sabahtan akşama kadar fikir sanat hareketlerinin biricik yatağı olan şu cadde bir gün olacak ki onun büyüsü altına girmiş olacak. Şimdi birkaç eski okul arkadaşıyla sekiz – on kalem

Selvigül Kandoğmuş Şahin

Bir hayalimiz var

Neyin uğrunda tükettik ömrümüzü En son neyin hayalini kurduk Borcumuzun biteceği günün hayali mi Evlatlarımızın, aydınlık geleceğinin hayalini mi Bir evin, son model bir arabanın hayali mi Sorular uzayıp gider. Hayaller kurulmaya devam eder. Herkesin bir hayali vardır. Kimisinin hayatın bir yerine tutunmak zorunda olduğu hayalleri, kiminin kendisi için istediğini kardeşi için de istediği hayalleri…

Burak Tekiner

Kalbe düşen hikmetler ya da gönül penceresinden münacat

Bazı sözler vardır; çağları aşar, dillerden çok kalplerde yankılanır. Hele ki bu sözler bir gönül erinden, bir hak dostundan dökülmüşse, zamanın ötesinde bir anlam taşır. Hazreti Sezâî'nin mektuplarından süzülen nasihatler de böylesi bir derinliğe sahiptir. Onun sözleri, sadece bir çağın değil, her devrin dertlerine merhem olur; gönül penceresinden bakınca, ruhun en mahrem köşelerine işler.

Mehmet Biten

Ömer Erinç Şiiri

Şiir şairin gördüğü gerçekten meydana gelir. Şairin duyuş, düşünüş ve algılayışıyla yaşadığı ya da yaşanabilir olan doğrudan gördüğü gerçekten. Gerçek, hayatla şairin duyumsadığı arasındaki özgür durumdan şairin özgün bir şekilde yarattığı dünyadır. Şair yaşadığı ya da yaşananı kendi dünyasından geçirerek tekrar yaşanabilecek somutlukta ortaya koyar.

Cafer Keklikçi

Zincirlerini Kalbinde Taşıyanlar!

Dünün köleleri, karanlık sabahların alacakaranlığında zincirlerin uğuldayan sesiyle uyanır, acımasız kırbaçların vuruşları altında şekillenirlerdi. Hayat, efendilerinin cömertliğine (!) bağlıydı, her nefes bir ödül ya da bir ceza kadar uzak ve belirsizdi. Direnmek, kaçış umutlarından daha çok ölüme teslim olmaktı; bedenleri yalnızca

Fatih Yüksektepe

İmtihan ve mükafat

Mutluluklar, sevinçler, hayaller ve gülümsemeler bizim için olduğu gibi üzüntüler, kederler, sıkıntılar ve öfkeler de bizim içindir. Her zaman gülüp her zaman ağlayamayız.Artısıyla, eksisiyle, üzüntüsüyle mutluluğu ile bu hayatı yaşamak zorundayız. Hayat bizim için hem inişli hem de çıkışlıdır.Aldığımız bir haber bizi oldukça mutlu edebilir, bazen de çokça üzebilir. Bu bazen

Ayşenur Sertçelik

İstanbul Üniversitesi'ndeki mescit nasıl açıldı ve kim kapattı

Meşhur ilahiyatçı hocalarımızın hemen hepsinin hatıralarını okudum ve çok istifade ettim. Bugünlerde de Yusuf Ziya Kavakçı hocamızın "Göçüp Giderken" adıyla neşredilen hatıralarını bitirdim. Nehir söyleşi şeklinde hazırlanan eserin muhtevasını Dr. Müjdat Uluçam Bey'in soruları ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı hocanın bunlara verdiği cevaplar teşkil ediyor. Belirtmek gerekir ki, bu usul, bu minval üzere kaleme alınan kitapların okunmasını biraz daha kolaylaştırıyor.

Dursun Gürlek

Artık hiçbir şey

Zamanı ölçmek, saymak, bölmek ne zor iş. Masalarda, duvarlarda, ekranlarda çeşit çeşit bunca takvim. Cepte, duvarda, meydanda bunca saat. Hepsi ne içinBazen yan yana duran iki kişi, başka mevsimleri bölüşür. İnsan bir gün kendi miladını bulur. Herkesin takviminde başka bir isim durur."Sen gittin, tarih bitti, milat neyi açıklayabilir" demişti Mevlana İdris. Koca bir takvim aniden biter bazen.

Enes Batman