Kültür-Sanat / Kitap-Edebiyat

Allah'a inanmayanlar hikmete de inanmazlar

Allah'a inanmayanlar hikmete de inanmazlar İDRİS GÜNAYDIN Biz Müslümanlar her işin bir görünen yüzü bir de hikmet tarafının olduğuna inanırız. Hikmet tarafını sadece Allah bilir ve O'nun acelesi yoktur. Yağmur yağar, mevsim değişir, bahar gelir, güz gelir bir de bakmışsınız ki dün mazluma attığınız taş gelmiş sizi bulmuş.

İdris Günaydın

Özcan Ünlü'nün Otuzüç Mesel'i üzerine

Otuz üç rakamı size neyi çağrıştırıyor diye bir soru sorsam pek çoğunuz tesbihat dersiniz değil mi Bendeki çağrı da bu yönde… Namaz sonrası otuz üçer kere çektiğimiz "Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahuekber" zikirleri. Özcan Ünlü'nün "Otuzüç Mesel" ismini verdiği ve ilk baskısı 2017 yılında yapılan şiir kitabının ikinci baskısı bu yıl Şubat ayında

Halit Yıldırım

Geçmişi güncel kılmak

Can Yayınları Sait Faik Abasıyanık'ın öykü kitaplarını yeniden yayımlamaya başladı. Köy Enstitüsünde okurken onun dergilerde çıkan öyküleriyle yazın dünyasına girdiğimi anımsıyorum. O öykülerden öyle etkilenmiş olmalıyım ki öğretmen olduktan sonra da öğrencilerime onun öykülerini önerdim. Bendeki bu köklü alışkanlığın temelinde Sait Faik'in anlatı rahatlığının etkisi olmalı.

Adnan Binyazar

Yapay zekâya kızan millete 'Sakin ol şampiyon' demek işe yaramaz

Türkücü Aydın Aydın... Yapay zekânın müzik dünyasına etkisini protesto etmek amacıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Nemrut Dağı'ndaki heykellerin üzerinde sazını kırmış. Bundan iki şey zarar görmüş, tarihi yapı ve kendisine ait sazı. Bir de kendisi, hakkında soruşturma başlatılmış çünkü. Yapay zekânın bundan haberi var mıdır, vardır.

İpek Özbey-Korkusuz

Şehre Dair Düşünceler/Şehir Kültürdür, Kültür ise Medeniyettir.

İnsanoğlunun, içine doğduğu tabiatı hiç değiştirmeden, onun bir parçası olarak yaşama şansı yoktur. Barınma, beslenme ve korunma gibi temel ihtiyaçların çoğu tabiatın yardımıyla ve tabiatın imkânlarından yararlanılarak giderilerek karşılanır. Bu durum aynı zamanda, tabiatın olumsuzluklarını gidermeye ve çevreyi değiştirmeye yönelik mücadele kültürüne de ortaya çıkarır. Kültürel bir çevre oluşturma

İsmail Bingöl

Ceplerinde kalem, boyunlarındaysa steteskop...

Levent Ümit'in Cerrahpaşa'daki hocalarından biri İhsan Ünlüer'di, hocasının kızı Ayda ise sınıf arkadaşıydı. İhsan Ünlüer benim tanıdığım ilk edebiyatçı doktordur, ortaokuldaydım, İhsan Ünlüer'in Cumhuriyet gazetesindeki yazılarını kesip, bir Harita Metot defterine yapıştırıyordum. Bir gün babam İhsan Ünlüer ile buluşacağını söylemez mi, hemen peşine takıldığımı anımsıyorum.

Taner Ay

Köy Hatıraları

Büyük bir medeniyet kurmuş olan yüksek karakterli aziz bir milletin evladıyız. Tarih boyunca üç kıtada adaletle hüküm sürmüş şanlı ecdadın torunlarıyız, hamdolsun. Elbette büyük hayallerimiz, destanlarımız, fikirlerimiz ve hatıralarımız olacaktır. Bunları kayda geçirmek, gelecek nesillere emanet etmek en birinci görevimizdir. Daha önce bu sütunda söylediğim "60 yaşını

Mehmet Nuri Yardım

Dakikalar İçinde Cengiz Han

Kronik Kitap'ın ilgiyle takip edilen "Dakikalar İçinde" serisi bu kez tarihin en güçlü hükümdarlarından birine odaklanıyor."Dakikalar İçinde Cengiz Han ve Dünyası", 1155 yılında doğan Temüçin'in Moğol ve Türk boylarını birleştirerek kurduğu imparatorluğun hikâyesini Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu'nun akıcı anlatımıyla sunuyor.Cengiz Han'ın çocukluğundan

Sayım Çınar

Hegemon, para ve ahlak: FED'in yaratıcı yıkım çağı

40 yıldır FED, Volcker'dan Powell'a uzanan bir çizgide fiyat istikrarı ve kurumsal bağımsızlık üzerinden ABD hegemonyasının "güven makinesi" gibi çalıştı. Trumpçı dönemde ise aynı kurum, kısa vadeli büyüme ve iç siyaset baskısıyla yeniden şekillendirilmek isteniyor. Soru şu: Bu bir Schumpeterci "yaratıcı yıkım" mı, yoksa hegemonun ahlaki zeminini aşındıran bir kurumsal çürüme mi

Prof. Dr. D. Murat Demiröz

Sosyal bağ ve hitaplar

H. MUHARREM OKUR - ARDA BİLİKSözlü ya da yazılı iletişim insanlar arasındaki sosyal bağı oluşturan temel unsurlardan. Bu sosyal bağın sağlıklı şekilde oluşması ve sürdürülmesi ise toplumsal düzenin sağlanması adına hayatî bir önem taşıyor. Bu noktada insanların iletişimde kullandıkları hitapların, sağlıklı bir sosyal bağ kurmakta çok önemli rol oynakları araştırmalarla belirlenmiş. Bu araştırmalar,

H. Muharrem Okur

Kitap Fuarında Kalan Bir Hatıra

Kitap fuarları; kitap okurlarının, kitap severlerinin yazar, yayıncı hatta matbaacı ve grafiker gibi yayıncılık sektörünün tüm paydaşlarının buluşma noktasıdır diyebiliriz. Okurlar; yazarlarla doğrudan iletişime geçebilir, panel ve söyleşilere katılabilir, yayıncılarla sohbet edebilirler. Yayınevleri, fuar süresince belirli kitapları, paketleri veya geniş bir ürün yelpazesini

Eyyüp Azlal

Geylâni bana bakardı

Yağmur gür gür başlayınca, evin damı yaz ortasında ziftlendiği için akmaz, odamdaki döküm sobada tutuşan çıralardan yükselen rayiha, "her şey yolunda" hissiyatı, bir dirilik bahşederdi. Penceremin önünde uzanan tarlaları su basar, birkaç kilometre uzakta akan dere taşar, oralardaki derme çatma, işçi sınıfının evlerini su basardı. Biz daha bir yukardaydık

Cem Sancar

Ağca neden Papa'dan önce İznik'e gitti

Ağca neden Papa'dan önce İznik'e gitti AHMET CAN KARAHASANOĞLU Anlaşılabilir tuhaflıklar ülkesindeyseniz hızlı yorumlayabilme kapasitesine sahip olmalısınız; aksi takdirde düş gücüne dair her şeyi berbat edebilirsiniz. Ağca'nın Papa'dan önce İznik'e gelmesi de bu türden bir tuhaflık. Anlaşılabilir tuhaflıklarda geçmişle buluşma takıntısı dikkat çeker.

Ahmet Can Karahasanoğlu

Medeniyet üslûptur (Konuşmak ya da susmak)

Yoo, düşürün şu seslerinizin tonunu; susun hattâ; kuşların bestesini, çiçeklerin eleğimsağma seslerini dinlemek istiyorum.ok bağırıyorsunuz; karışık buruşuk ve dolgulu yüzlerinizle. Hınç alır gibi konuşuyorsunuz insanlıktan. "Tebessüm Şeytanı Sevindirir" cemiyetine/derneğine üyesiniz galiba! Galiba "ölüm" bile değilsiniz; yoksunuz, yok. Bu yüzden güzellikleri

Ali Hakkoymaz

Bahçeli'ye yakın, Diyanet'e uzak şehir: Mardin

MHP lideri Devlet Bahçeli, bir hafta evvel verdiği bir röportajda, Kanal D'nin reyting rekortmeni dizisi "Uzak Şehir" hakkında Ahmet Türk'e, "Mardinimizi ne kadar güzel anlatıyor." dediğini ifade etti."Mardinimizi" ne kadar güzel anlatan dizinin konusunu, bilmeyenler için anlatayım. Bilenlere tekrar olsun.Midyat'ta

Kerime Yıldız

Değerbilir olmak

Devrimci bir insandı. Devrimci bir dostumdu. Devrimci bir edebiyatçıydı Osman Bozkurt. 24 Kasım günü kaybettik onu. 1956'da Ardanuç'ta başlayan yaşamının 1973'ten sonra payına düşeni Maliye Bakanlığı'ndaki memurluğu sırasında Ankara'da kesişti yollarımız (1978).

Öner Yağcı

Bir sıla yolculuğu

Güneş, dağların ardından yeni yeni gösteriyordu kendini. Sabah serinliği geçmemişti henüz.Ana caddeden sokağa girdiğinde, derin bir sessizlik hissediliyordu. Anlaşılan kimse uyanmamış dedi içinden. Şeref Amca bahçesini, çiçeklerini sulamaya çıkmamış. Dilek, keçi çiftliğine gitmemiş. Evde olsa o da uyuyor olurdu muhtemelen. Neyse ki biraz sonra kavuşacaktı evine. Bir yanda memleketini özleyip

Havva Küçük Konur

Bâbıâli'de kitap kokulu bir sokak

"Ahmet Cemil daima aceleci ve telaşlı yürüyüşüyle, adeta koşarak Babıâli Caddesi'nin kenarından çıkarken şu kitapçı dükkânları, cam kapıların aralarından fark edilen şu kütüphane müdavimleri, bu matbaalar, sabahtan akşama kadar fikir sanat hareketlerinin biricik yatağı olan şu cadde bir gün olacak ki onun büyüsü altına girmiş olacak. Şimdi birkaç eski okul arkadaşıyla sekiz – on kalem

Selvigül Kandoğmuş Şahin

Yan yana o kadar güzeller ki...

Kültür sanat gazetecisi olmanın en güzel yanı, sanatçıların üretimlerini henüz servis edilmeden mutfakta görebilmek. Hele bir de Milliyet Sanat dergisi gibi köklü bir dergide çalışıyorsanız, bir ay öncesinden türlü çeşit mutfakta tadım yapabiliyorsunuz. Lezzetli yazılar üzerinden.Milliyet Sanat'ın ekim sayısını hazırlarken en çok merak ettiğim mutfaklardan biri

Filiz Aygündüz

Hayatı Aşırılıklarımız Zehirliyor

Hayatı aşırılıklar zehirliyor. Kötülüğün beslendiği yer, tam da orasıdır. Bencillik duygusunun iç sesidir aşırılık. Dünyayı verseniz yine de karnı doymaz, biraz daha, biraz daha der aşırılığın içsesi; insanı biteviye tatminsizliğe davet eder. Son aşamada sefalet de sefahat da aşırılığa dairdir. Sefalet tefrit noktasındaki açlığa, sefahat ifrat noktasındaki tokluğa işaret ederek insanı mutsuzluk

Prof. Dr. İsmet Emre

Zamanda Bir Pusula'nın Tokat İzlenimleri

​Şehirler insanlarıyla özdeş; mahcup, çok sesli, sessiz, hürmetkâr, mistik, seviyeli, samimi, saygılı. Ya da şöyle belki, dost çehreleri nasıl bir profil çizmişlerse zihin ve gönül dünyamızda onun somut hâli her biri. Edebiyatımın şekillendirdiği istikâmetin şehirlerinden Tokat... Yaklaşık dört sene önce gitmiştim en son, dört sene evvelinde çok kereler kalem vesilesiyle

Nuray Alper

Bir hayalimiz var

Neyin uğrunda tükettik ömrümüzü En son neyin hayalini kurduk Borcumuzun biteceği günün hayali mi Evlatlarımızın, aydınlık geleceğinin hayalini mi Bir evin, son model bir arabanın hayali mi Sorular uzayıp gider. Hayaller kurulmaya devam eder. Herkesin bir hayali vardır. Kimisinin hayatın bir yerine tutunmak zorunda olduğu hayalleri, kiminin kendisi için istediğini kardeşi için de istediği hayalleri…

Burak Tekiner

Kalbe düşen hikmetler ya da gönül penceresinden münacat

Bazı sözler vardır; çağları aşar, dillerden çok kalplerde yankılanır. Hele ki bu sözler bir gönül erinden, bir hak dostundan dökülmüşse, zamanın ötesinde bir anlam taşır. Hazreti Sezâî'nin mektuplarından süzülen nasihatler de böylesi bir derinliğe sahiptir. Onun sözleri, sadece bir çağın değil, her devrin dertlerine merhem olur; gönül penceresinden bakınca, ruhun en mahrem köşelerine işler.

Mehmet Biten

Siyasî tövbe

"…kelâmın tabakaları, ulviyet ve kuvvet ve hüsn-ü cemâl cihetinden dört menbaı var: Biri mütekellim, biri muhatap, biri maksat, biri makamdır. Ediplerin, yanlış olarak yalnız makam gösterdikleri gibi değildir. Öyle ise, sözde kim söylemiş, kime söylemiş, niçin söylemiş, ne makamda söylemiş ise bak. Yalnız söze bakıp durma."25.SözCMK md.58–5726 SK. md.3 ile yürürlüğe giren "gizli

Nahit Topaloğlu

Ömer Erinç Şiiri

Şiir şairin gördüğü gerçekten meydana gelir. Şairin duyuş, düşünüş ve algılayışıyla yaşadığı ya da yaşanabilir olan doğrudan gördüğü gerçekten. Gerçek, hayatla şairin duyumsadığı arasındaki özgür durumdan şairin özgün bir şekilde yarattığı dünyadır. Şair yaşadığı ya da yaşananı kendi dünyasından geçirerek tekrar yaşanabilecek somutlukta ortaya koyar.

Cafer Keklikçi

Zincirlerini Kalbinde Taşıyanlar!

Dünün köleleri, karanlık sabahların alacakaranlığında zincirlerin uğuldayan sesiyle uyanır, acımasız kırbaçların vuruşları altında şekillenirlerdi. Hayat, efendilerinin cömertliğine (!) bağlıydı, her nefes bir ödül ya da bir ceza kadar uzak ve belirsizdi. Direnmek, kaçış umutlarından daha çok ölüme teslim olmaktı; bedenleri yalnızca

Fatih Yüksektepe

İmtihan ve mükafat

Mutluluklar, sevinçler, hayaller ve gülümsemeler bizim için olduğu gibi üzüntüler, kederler, sıkıntılar ve öfkeler de bizim içindir. Her zaman gülüp her zaman ağlayamayız.Artısıyla, eksisiyle, üzüntüsüyle mutluluğu ile bu hayatı yaşamak zorundayız. Hayat bizim için hem inişli hem de çıkışlıdır.Aldığımız bir haber bizi oldukça mutlu edebilir, bazen de çokça üzebilir. Bu bazen

Ayşenur Sertçelik

İstanbul Üniversitesi'ndeki mescit nasıl açıldı ve kim kapattı

Meşhur ilahiyatçı hocalarımızın hemen hepsinin hatıralarını okudum ve çok istifade ettim. Bugünlerde de Yusuf Ziya Kavakçı hocamızın "Göçüp Giderken" adıyla neşredilen hatıralarını bitirdim. Nehir söyleşi şeklinde hazırlanan eserin muhtevasını Dr. Müjdat Uluçam Bey'in soruları ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı hocanın bunlara verdiği cevaplar teşkil ediyor. Belirtmek gerekir ki, bu usul, bu minval üzere kaleme alınan kitapların okunmasını biraz daha kolaylaştırıyor.

Dursun Gürlek

Artık hiçbir şey

Zamanı ölçmek, saymak, bölmek ne zor iş. Masalarda, duvarlarda, ekranlarda çeşit çeşit bunca takvim. Cepte, duvarda, meydanda bunca saat. Hepsi ne içinBazen yan yana duran iki kişi, başka mevsimleri bölüşür. İnsan bir gün kendi miladını bulur. Herkesin takviminde başka bir isim durur."Sen gittin, tarih bitti, milat neyi açıklayabilir" demişti Mevlana İdris. Koca bir takvim aniden biter bazen.

Enes Batman