Kültür-Sanat / Kitap-Edebiyat

Emek Değer Teorisi'nden yapay zekâ çağına: İktisat bilimi nerede...

Bugün sizi iktisat biliminin temel konularından bir olan Emek Değer Teorisi'nden günümüzün en merak uyandıran olgusu olan yapay zekaya götürecek bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Bugün yapay zekanın hayatımızda yarattığı kolaylıklar kadar, bu hızla gelişirse, önümüzdeki birkaç on yılda birçok iş kolunda iflaslara, insan istihdamının azalmasına (teknolojik işsizlik) ve kitleler halinde

Prof. Dr. D. Murat Demiröz

Ayva sarı, nar kırmızı

-Cahit Sıtkı Tarancı'ya…-Sonbahar dökülür gelir. Yaz sökülür gelir. Sen de böylesin. Dişlerin sökülür gelir. Düşlerin dökülür gelir. Aynalar neylesin. Bütün mevsimler sen/de... Bir yanın cıvıl cıvıl bahar...

Ali Hakkoymaz

Büyüdükçe kaybedilen şeyler

Büyüdükçe kaybedilen şeyler AHMET CAN KARAHASANOĞLU İnsan, hayatın henüz başındayken her şeyi kontrol edebileceğini sanır. Zanneder ki kaderin seyri, kendi arzularının kontrolündedir. Oysa büyümek; kalemin aslında başkasının elinde olduğunu fark etmektir. Ve bu fark ediş, insanın ilk uyanışıdır. Büyük İslam mütefekkiri

Ahmet Can Karahasanoğlu

Bir Madalyanın Gölgesinde Sporun Sessiz Yorgunluğu

Bazıları sporu bir gösteri sanır. Aslında o, sessiz bir yorgunluktur. Bir sporcunun nefesiyle başlar; tribünlerin alkışına, ekranların soğuk ışığına karışır. O nefes, her gün sabahın karanlığında atılan bir adımla, soğuk bir havada ısınmayan kaslarla, sponsorun logolu formasıyla değil, kendi kaderiyle yapılan bir anlaşmayla başlar. Spor, çoğu zaman, terin değil, inancın dayanıklılığıdır.

Mehmet Biten

Piraziz'de tarihin onurlu ve acı yönü

Piraziz'de tarihin onurlu ve acı yönü İDRİS GÜNAYDIN 1/11/2025 tarihinde Piraziz Şeyh İdris Tekkesi yanında bulunan camide sabah namazında idik. Yine mutad olduğu veçhile Sayın valimiz, Sayın cumhuriyet başsavcımız, Sayın dekanımız, Piraziz belediye başkanımız, Piraziz kaymakamı ve müftümüz, kalabalık bir cemaat orada toplandık.

İdris Günaydın

Bir sabah uyandınız, hesabınızda 2.3 milyon TL var, ne yaparsınız

Hırsızları lanetleriz, yolsuzluğa ateş püskürürüz. Hak edilmemiş zenginlik hepimiz için en basitinden ayıplanacak bir durumdur. Ancak bilemeyiz. Böyle bir fırsatınız olsa... Yani adına hırsızlık denmeyen 'haksız kazanç'lar teklif edildiğinde ne yaparsınız Düşünün, kimin parasını çaldığınızı bilmeyeceksiniz. Kimin canı yanıyor, kimin cüzdanından alın teri eksildi, haberiniz olmayacak.

İpek Özbey-Korkusuz

Cumhuriyet okuru

Cumhuriyet okuru, gazeteyi okumakla kalmaz, edindiği izlenimleri yazarlara da aktarır. Ressam, yazar, heykeltıraş, sanat tarihçisi Gürol Sözen, okuduklarından edindiği izlenimleri mektuplarla yazara da aktarır. Bu yönüyle o kendini kültürle, sanatla donatan okurlardan biridir. Dosyamı karıştırırken gözüme çarpan, 21 Eylül 2018 günkü yazıma yanıt olarak gönderdiği mektubunda görüşlerini bildiriyor:

Adnan Binyazar

Sonbahar

Sapsarı yapraklar arasından yürüyorum. Her taraf sapsarı görünüyor gözüme... Kâînat sarıyla kaplanmış sanki... Süslerini kaybeden ve giderek çıplaklaşan ağaçların altında yürürken, sonbaharın adı geçtiğinde yüreği saran o duygu, yani hüzün kapladı içimi... Adı birlikte yazılmış sanki hüznün sonbaharla... Öyle olduğundandır ki, her ikisi de birbirine âşinâ... Biri anıldığında diğeri geliyor

İsmail Bingöl

Merhamet

Her şey herkesin gözü önünde oluyor. Biz insanlar, yine beşer görünümlü mahlûkatın işlediği vahşeti, her gün film seyreder gibi takip ediyoruz. Bebekler dünyaya "merhaba" diyemeden "elveda" diyor hastane köşelerinde. Üç yaşına, beş yaşında, on yaşında çocuklar param parça ediliyor hunharca. Anne babalar, daha sonra yavrularının cesetlerini teşhis edebilmek için ayaklarına

Mehmet Nuri Yardım

Gökler, Bulutlar ve Hayatlar

Bizi hayatta tutan, bize hayatı sevdiren şey nedir "Gök parçası, dal demeti, kuştüyü" mü Alışkanlıklarımız değil, dünyaya alışmak zorlaştırıyor ölümü. Bak serçeler daldan dala konuyor dışarıda. Bak gök bir mavi, bir beyaz, bir gri… Bak, suyun sesi geliyor ormanın içinden. Bak, çakıl taşları nasıl da parlıyor güneş altında. Çocuk sesidir duyduğun, sokaklardan çağlayarak kanına karışan.

Prof. Dr. İsmet Emre

Şakir Kurtulmuş'tan Bir Göç Hikayesi

Tarihimiz şan ve şeref sahifeleri bir yana aynı zamanda hüzün ve acılarla dolu… Güçlü olduğumuz zamanlarda adaletimizden ve merhametimizden istifade edenler gücümüzü kaybettiğimizde üzerimize bir karabasan gibi çöküvermiş. Asla bir emperyalist olmadığımız için yüzlerce yıl hakimiyetimiz altında yaşayanlar bu süreçte ne dillerini ne de dinlerini unuttu. Onları asimile etmedik.

Halit Yıldırım

Körlerin bile görüp anlattığı golü Maradona atmıştı...

Unutmam mümkün değil, elbette 22 Haziran 1986 gününde oynanan çeyrek final maçından bahsedeceğim. İstanbul neredeyse iki aydır yaz sıcaklarıyla kavruluyordu, buna rağmen Dünya Kupası maçlarını Mühürdar'daki salaş Mavi'nin kapalı kısmında seyrediyorduk, çünkü garsonlar televizyonun tam karşısındaki masayı her gün bize ayırıyordu. Masadaki muhibbân kimler miydi Sayayım. Feyha Karslı,

Taner Ay

Zincirlerini Kalbinde Taşıyanlar!

Dünün köleleri, karanlık sabahların alacakaranlığında zincirlerin uğuldayan sesiyle uyanır, acımasız kırbaçların vuruşları altında şekillenirlerdi. Hayat, efendilerinin cömertliğine (!) bağlıydı, her nefes bir ödül ya da bir ceza kadar uzak ve belirsizdi. Direnmek, kaçış umutlarından daha çok ölüme teslim olmaktı; bedenleri yalnızca

Fatih Yüksektepe

Altın Portakal Film Festivali'nden notlar

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin "kalpten" sloganı akıllarda kaldı ve de çok sevildi.◊ Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "En İyi Film" ödülünü Seyfettin Tokmak'ın yönettiği "Tavşan İmparatorluğu" aldı.Film geceden 7 ayrı ödülle ayrıldı. Çoğu sinema yazarı filmi izleyemedi. Hiç kimsenin tahmin edemediği bir ödül oldu.

Sayım Çınar

Neden okuyoruz

Güzel dinimiz İslâm, şahsî refah ve kalkınmaya odaklanmaktan ziyade toplumsal manada kalkınmayı, insanların bir arada maddî-manevî anlamda hür, kaygı ve korkularından arınmış, güven içinde huzurla yaşamalarını sağlar.Elbette bu huzur ortamı kural ve kaideler çerçevesinde gerçekleşir. Kuralsızlık, yani kanunsuzluk denilebilecek bir düzen, insan hislerinin galeyanı ile zulme ve kaosa dönüşmektedir.

H. Muharrem Okur

Kitap Molası 59; Düşüş

Yükü paylaşmak yükün anlamını da paylaşmaktır (Düşüş, s. 121) Louise Bourgeois modern sanatın anlamını yeni yollar bulmak zorunda olmamızla açıklar ve bu kesintisiz arayış sürecinin bir sonu olmayacağı için şanslı sayıldığının altını çizer. Galiba öykünün, günümüz edebiyatının en popüler türlerinin başında gelmesi sürekli yeni buluş ve oluşumlara

Nuray Alper

Yaşasın Kütüphaneler!

Bazı kelimeler vardır, sadece bir ses dizisi değildir; bir ruh taşır, bir inanç, bir heyecan barındırır. "Yaşasın" kelimesi de onlardan biridir. Tek başına söylendiğinde; bir çocuğun sevinci kadar içten, bir öğretmenin emeği kadar derindir. "Yaşasın!" dediğinizde, içinizdeki umut yeşerir; "Yaşasın! Okulumu bitirdim." ya da "Yaşasın! Öğretmen

Eyyüp Azlal

Algoritmanın gücü adına

Cebimizdeki akıllı telefonlar ve internetin artan oranda benimsenmesi, siyasi seçimlerimizi temelden değiştiriyor. Sosyal medya algoritmaları onu belirleyenin (Beyaz Adamın) istediği yönde ilerliyor. Algoritmanın, İslam'ın Altın Çağı'nda (9. Yüzyıl) faaliyet gösteren, cebir, astronomi ve coğrafya alanlarında Arapça eserler veren bir matematikçi olan Horasanlı El Harezmi'nin isminden yanlış telaffuzla İngilizceye geçtiğini söylemekle başlayalım.

Cem Sancar

Kanlı altın

Sudan'da iki yıldır yaşanan iç savaş, soykırıma döndü. Ölen de öldüren de Müslüman. Ülke, ikiye bölünmüş durumda. Mısır ve Suudi Arabistan, devlet başkanı General Abdulfettah Burhan'ı; BAE ise Hızlı Destek Kuvvetleri komutanı Muhammed Hamidetî'yi destekliyor. Hızlı Destek Kuvvetleri, BAE kanalıyla elde ettiği ağır silahlar, mühimmat ve savaş uçaklarını, kendi halkını öldürmek için kullanıyor.

Kerime Yıldız

Sen hep böyle güzel kal

Geçtiğimiz hafta Karadeniz'in hırçın dalgalarının pastırma yazıyla sakinlediği Ordu'daydım. Güzel Ordu Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği, bu yıl dokuzuncusu, "Mutluluk"temasıyla gerçekleştirilen Güzel Ordu Kısa Film Festivali için. Bu şehir, isminin önüne 'güzel' sıfatı konmadan anılmıyor. Bu sıfatı sonuna kadar hak ediyor. Sade ve iddialı bir güzelliği var. Festivali de şık bir broş gibi yıllardır sol göğsünde taşıyor.

Filiz Aygündüz

Mantık hatâları (2)

Şapka Deyip Geçmeyin-58 - Anlatım Bozuklukları-39Uygun kelime kullanmamak, aynı zamanda mantık hatasını da netice vermektedir: * "ok sevinçliydi. Adeta etekleri tutuşmuştu." Etekleri zil çalsa, tutuşmazdı böyle! * "Yazar, gelecekle ilgili anılarını yazacakmış." Mâziyle ilgili hâtıraları dedem de yazar, mârifet istikbaldekini önceden yazabilmek!

Nahit Topaloğlu

Özgürlüğü Engelleyen

İnsanlar bir şeye inanmak istiyor. İnandığına inandığını 'görüyormuş gibi' göstermek istiyorlar. İnanılan 'beşer'in görmesinin mümkünü yok. İlahi inanç dışındaki inançlarda herhangi bir varlığa inanma fark edilsin ya da fark edilmesin putperestliktir. Kişilere ulûhiyet yüklenmesi, ölmüş olana ölmemiş gibi yapılması, düşünme melekelerinin donmuş olduğunu gösterir.

Cafer Keklikçi

Cumhuriyet: İnsan olmanın yolu

Cumhuriyet'in 102. Yılında Anılarımız (Haz. Gülseren Ünsün Engin, İzan Yay.) adlı kitapta yer alan "Cumhuriyet insan olmanın yolunu yordamını öğretti" başlıklı yazımdan aktarıyorum: CUMHURİYET ANNEDİR Cumhuriyet deyince aklıma çocukluğum; Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan Anadolu'ya, Zile'nin köylerine göçmüş iki sülalenin

Öner Yağcı

Beyaz haberlerim var

BİR ŞİİR ATEŞLE Şiirin orta yerindeyken, bazen yorulurken, bazen heyecanlanırken, içimiz yangın yeriyken gelir ve kavgamıza müdahil olur şair. "ve inançlarımı boyadığım şehrin duvarlarından bir gök gürültüsü gibi titreyip göğsümü kavgalara veriyordum /omzuma aldığım yük yığınların kurtuluşuydu. /işte bu yüzden

Burak Tekiner

Isparta Mevlidi

Isparta'nın öyle bir hâli var ki, aslında bir şey söyletmiyor kendine. Anlatacağını diliyle anlatıyor, söyleyeceğini hâliyle söylüyor ve kimseye aslında söyleyecek bir şey bırakmıyor gibi..Her şehrin kendine has bir kokusu olduğu muhakkak. Bazı şehirlerin daha özeldir kokusu. Daha bir çeker içine, daha bir sarıverir. Ve onu daha adımınızı atar atmaz hissedersiniz. Isparta'nın kokusu

Havva Küçük Konur

İmtihan ve mükafat

Mutluluklar, sevinçler, hayaller ve gülümsemeler bizim için olduğu gibi üzüntüler, kederler, sıkıntılar ve öfkeler de bizim içindir. Her zaman gülüp her zaman ağlayamayız.Artısıyla, eksisiyle, üzüntüsüyle mutluluğu ile bu hayatı yaşamak zorundayız. Hayat bizim için hem inişli hem de çıkışlıdır.Aldığımız bir haber bizi oldukça mutlu edebilir, bazen de çokça üzebilir. Bu bazen

Ayşenur Sertçelik

Gassal üzerine

"Gassal, bir dua sıcaklığında sarstı, sımsıcak, yaşanmışlığın en doğal hâlleriyle dokundu yüreklere. Belki de bu doğal insan durumları yüreklerde kilitli sevdaları, çocuksu temiz duyarlılıkları taşıyanların çehreleriydi bizleri sarsan." Tolstoy yıllar önce şöyle diyordu: "Sanatı, bir fabrika ürünü gibi telakki eden bütün fikirlere

Selvigül Kandoğmuş Şahin

İstanbul Üniversitesi'ndeki mescit nasıl açıldı ve kim kapattı

Meşhur ilahiyatçı hocalarımızın hemen hepsinin hatıralarını okudum ve çok istifade ettim. Bugünlerde de Yusuf Ziya Kavakçı hocamızın "Göçüp Giderken" adıyla neşredilen hatıralarını bitirdim. Nehir söyleşi şeklinde hazırlanan eserin muhtevasını Dr. Müjdat Uluçam Bey'in soruları ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı hocanın bunlara verdiği cevaplar teşkil ediyor. Belirtmek gerekir ki, bu usul, bu minval üzere kaleme alınan kitapların okunmasını biraz daha kolaylaştırıyor.

Dursun Gürlek

Artık hiçbir şey

Zamanı ölçmek, saymak, bölmek ne zor iş. Masalarda, duvarlarda, ekranlarda çeşit çeşit bunca takvim. Cepte, duvarda, meydanda bunca saat. Hepsi ne içinBazen yan yana duran iki kişi, başka mevsimleri bölüşür. İnsan bir gün kendi miladını bulur. Herkesin takviminde başka bir isim durur."Sen gittin, tarih bitti, milat neyi açıklayabilir" demişti Mevlana İdris. Koca bir takvim aniden biter bazen.

Enes Batman