Kültür-Sanat / Kitap-Edebiyat

Ömer Faruk dönmez bize ne söyler

Ömer Faruk Dönmez kitaplarına aşina olanlar bilirler ki, bütün kitaplarında anlattığı, sancısını çektiği yegâne konu modernizmdir. Sokakların modern çağa teslim olmuş insanlarla dolu olduğunu ve modernizmin kafesinde hapsolduğumuzu anlatır ısrarla. Ne tarafa gitsek hür olmadığımızdan dem vurur. Derdi ise bu kafesten çıkabilmektir. Aradığı bir çıkış yoludur. O yolun kıyısına vardığında ise çoğu zaman, "Üstadım…" yahut "şeyhim" diye seslenir.

Burak Tekiner

Keşke Tayyip Erdoğan, Kamal Atatürk kadar başarılı olsaydı!

Keşke Tayyip Erdoğan, Kamal Atatürk kadar başarılı olsaydı! İDRİS GÜNAYDIN Ne olurdu bir düşünsenize: bir o kadar daha toprağımız olurdu. Hatay'ın yanı sıra Halep'i de çoktan almıştık. Anafartalar'da yazdığımız destanı Tayyip Erdoğan orman yangınlarında yazamıyor, iyi mi Ankara'dan

İdris Günaydın

Mevlâna İdris

Günümüz çocukları ve gençleri talihli. Çünkü merhum Mevlâna İdris gibi iyi bir yazara sahipler. Benim çocuklarım, rahmetlinin ve diğer yazarlarımızın kitaplarını okuyarak büyüdü. Şimdi inşallah torunlar bu bilgi hazinesini keşfedecek. Yalnız hatırlatmak lazım. Mevlâna İdris'in eserleri küçükler kadar büyüklere de hitap ediyor. Fani bir dünyada yaşıyoruz. Bütün insanlar

Mehmet Nuri Yardım

Bizim Hikayemiz

Hayal ettiğimiz hiçbir şey gerçekleşmedi. Yola çıkarken varmayı umduğumuz yere hiç ulaşmadık. Bizim, ailemizin, memleketimizin, dünyanın bu bataklıktan, bu çirkeflikten çıkarak harika olmasa da makul bir bahçeye dönüştürülebileceği o umut aşamasına hiçbir zaman varamadık. Çocukluğumuzun dünyasını süsleyen o benzersiz ütopya, o vardığımızda herkesin kurtulacağı yer hep gökte, göğün bir yerinde

Prof. Dr. İsmet Emre

Bir estetin kadını Akdeniz yapan şâhbeyitiydi...

Angelica Sedara da yukarıya çıkıp Tancredi Falconeri ile kucaklaşmış. "Angelica Sedara da kimdir" demeyin; estetlerin esteti Luchino Visconti'nin süt damlası Claudia Cardinale'dir o, kadını Akdeniz yapan şâhbeyit.Size Jack Nicholson ile başlayacağımın sözünü vermiştim ama televizyon kanallarından geçen bir

Taner Ay

Küresel fırtınada Türkiye

Türkiye'de yaşayan herkes bugün kendine yeniden sormak zorunda: Devletle kurduğumuz ilişki, siyaseti anlama ve icra etme biçimimiz, küresel sistemdeki yerimiz nereye tekabül ediyor Ekonomik krizlerle, hukuksal belirsizliklerle, dış politikadaki zikzaklarla sarsılan güncel manzara; kanaatle yetinip fikri erteleyen geniş kitleleri bile düşünmeye davet ediyor. Anadolu

Mehmet Biten

Yahya Kemal ve Erzurum

Divan Şairleri ile 20. Yüzyıl şairlerinin arasında duran Yahya Kemal Beyatlı, İstanbul'un taşına toprağına, her köşesine meftun büyük bir İstanbul şairidir. "Sade bir semtini sevmek bile bir ömre bedel" mısraının sahibi şair, şiirlerinde İstanbul'u semt semt, sokak sokak mısralara nakşetmiştir. Bu şehri adeta ruhuna nakşetmiş, her bir köşesini

İsmail Bingöl

Altın Koza'dan 'Geriye Kalanlar

Sinema çevrelerinin heyecanla beklediği, 32. Adana Altın Koza Film Festivali için geçen hafta Adana'daydım. Festivalin 'Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması' bölümünde yarışan tüm filmleri izledim. En çok etkisinde kaldığım '5 filmi' sizler için yazdım."Gündüz Apollon Gece Athena"Defne'nin annesini bulma yolculuğunda,

Sayım Çınar

Bu dünyadan Bir Yavuz Bülent Bakiler geçti…

Hazret-i Süleyman'a bile kalmadı dünya Baki olan bir tek Allah Bütün günahları size bırakıp Ölmüşüz elhamdülillah Yavuz Bülent Bakiler Ölüm bu hayatın en büyük gerçeği… El hak, her nefis ölümü tadacak. Ancak Orhan Veli'nin dediği gibi "Ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasaydı." Evet ayrılık zor geliyor insana.

Halit Yıldırım

Hâl eklerini kullanmada hata (2)

Şapka Deyip Geçmeyin-54 - Anlatım Bozuklukları-35* "Araştırıp bulabildiğimiz bu "hakikat davasının" detaylarını belli başlı ve kategorize edip birlikte anlamaya çalışalım." okluk ve vasıta hâlleri ekleri eksik. "...detaylarını belli başlıkLARLA ve kategorize edip birlikte anlamaya çalışalım." *" Malûmdur

Nahit Topaloğlu

Nasrullah Camii'nden Selimiye Camii'ne: Restorasyonda kırmızı...

GİRİŞŞu güzel memleketimizde her gün yeni bir olay etrafında tartışma fırtınaları oluşmakta. En son olarak ülkenin tarihi eserlerindeki restorasyon çalışmalarının tarihi değerleri koruyarak yenilemenin değil tarihi kimliğimizi ve milli servetimizi tahrip etmenin bir timsali olduğu yönünde tartışmalar patladı. Sosyal medyada art arda paylaşılan

Prof. Dr. D. Murat Demiröz

Ya cebinde silah varsa

Ankara Çankaya'da otomobiliyle otoparktan çıkmaya çalışan bir sürücü çıkışı kapattığını düşündüğü diğer bir sürücüye tepki gösterdi. İki sürücü arasında tartışma çıktı. Otopark çıkışını engellediği öne sürülen sürücü araçtan sopayla inerken, diğeri de üzerindeki tabancayı çıkardı. Sürücü diğer sürücüye tabancayı doğrultup tehdit

İpek Özbey-Korkusuz

Eylül Kırılgan Bir Ay

Eylül kırılgan bir ay. Hüznü ve umudu aynı anda taşır. Omuzlarında hem hüznü hem de umudu aynı anda taşır Ekim ayına vardık sayılır. Çok dönemeçli, çok dolambaçlı yollardan sonra nihayet sonbaharın serin sularına ulaştık. Müspet ve menfi yanlarımızla yazın kavurucu sıcağından sıyrıldık. Fertlerin ve toplumların hayatlarında daima kırılgan zamanlar ve çok dolambaçlı dönemeçler vardır. Tıpkı

Eyyüp Azlal

Bir Abdurrahman Aydın vardı

Trabzon'un hizmet tarihinde ayrı bir yeri vardır. Orada şahıs olarak değil, sülale hâlinde tanınırlar. Selçuk'lar, Er'ler bunlardan ilk aklıma gelenler... Çok güzel yıllarım geçti orada. Çok güzel insanlar tanıdım. Bunlardan birisi de Aydın ailesiydi.Bazı insanları anlatırken klasik tanımları kullanamazsınız. Herkesi anlattığınız cümleler onun kametine uymaz. Onlar her zaman her

Havva Küçük Konur

Gölgeler arasında

"Bizim bedenlerimiz birer evdir. Ruhlarımız o evlerde birer konuk. Ey Allah'ım, biz yokuz; bedenlerimiz de canlarımız da Sen'in gölgenden ibarettir! Aslında tenlerimiz de misafir olan canlarımızın canı da Sen'sin..." Divanı Kebir'de Mevlânâ böyle demiş. Beden bir evdir, ruh ise o eve geçici olarak uğramış bir misafir. Ev bu dünyaya aittir.

Cem Sancar

Hayatta kalma azmi

İKSV'nin düzenlediği İstanbul Bienali zamanı şimdi. Yürüme mesafesindeki sekiz farklı mekânda gerçekleşen, "Üç Ayaklı Kedi" başlığını taşıyan bienale ilk ziyaretimi gerçekleştirdim. Sanat eleştirmeni, yazar, dijital kütür sanat yayını Sanatatak'ın kurucusu Ayşegül Sönmez'in rehberliğinde gezdiğim Zihni Han, Muradiye Han, Galeri 77 rotasında yollar ve bienal mekânları

Filiz Aygündüz

Boeing, THY ve ekolojik dolar dengesi

"Bu sponsorluk, bizim için çok doğru bir adım oldu. Filmin gişe geliri, şimdiden 460 milyon dolar oldu.""O para, kimin kasasına giriyor Filmi yapanlara değil mi THY'nin bu işten kazancı ne olacak""Efendim, sponsorluk müşterilerin beğenisini topluyor.""Bu sponsorluk, THY'nin bilançosuna nasıl yansıyacak"

Kerime Yıldız

Şirket-i Nuriye

-Köşenin arkasındaki hikâyeler…-"sa/// yaz-ı-" dedi; akır gözlü Faruk kardeşim. "As///Deme kış yaz;/Oku, yaz." dedim. Al sana yazı... Mı... Bilmem! O meydan'da bilinecek her şey. Meydanda utanmamak için herkesin içinde...

Ali Hakkoymaz

Kalbimize inen darbe

Dünya'nın gözü önünde büyük bir tâûn, vahşet, katliam, terör maalesef devam ediyor. Âlem-i İslâm'ın kanayan yarası Filistin artık yara olmaktan çıkıp; tüm vücudu sarmış durumda. Bu yara geçmişten günümüze bir türlü kapatılamadı. Neticede büyüdü, hayatı bitirme noktasına geldi. Bu şekilde devam ederse yarın çok geç olabilir. Bu hususta çok şeyler yazılıp söyleniyor. Eylemler, mitingler düzenleniyor.

H. Muharrem Okur

Köksüzlük

Köksüzlük AHMET CAN KARAHASANOĞLU Yalnızlık, çoğu zaman bir yankıdan ibarettir. Ne söyleyenin ne de dinleyenin tam olarak işitebildiği bir yankı. Belleğin kıvrımlarında saklı bir sancı vardır. Hiçliğin gölgesinde ansızın uyanır; bir bakışta, bir yüzün solgunluğunda, bir trenin kaçışında… Ve insan, kendini

Ahmet Can Karahasanoğlu

Toplumsal muhalefet ayakta

Emperyalizmin BOP'una, dünyaya dayattığı dehşetten payımıza düşen gericiliğin totaliter iktidarına, ümmet toplumuna, akıl ve çağdışılığa teslim olmak mı yoksa laik Cumhuriyeti kuruluş amaçlarına uygun çağdaş dünyanın akılla, bilimle, teknikle, sanatla, uygarlıkla kucaklaşmış değerleriyle buluşturmak mı Kararı toplum verecek "Bugün yaşadığımız, demokrasi arayışında

Öner Yağcı

Yürümek...

Yürümek… Bir adımda geçmişin s-olgun hatıralarını, Diğer bir adımda geleceğin puslu ihtimallerini taşımaktır. Toprağın sessiz dili vardır; Bir çatlak, bir kuru yaprak, bir taşın yerinden oynayışı — Hepsi, zamandan arta kalan hikâyeleri fısıldar insana... "Burada bir zamanlar bir soluk, bir umut, bir yürek vardı"

Fatih Yüksektepe

Einstein'ın kızına mektubu

Albert Einstein, kızına, toplum onun söylediklerini anlayacak duruma gelene kadar yayımlamamasını istediği bir mektup yazar. Ünlü bilgenin kızı Lieserl, babasının bu dileğini yerine getirir. Kızı, babası Einstein'ın 1980'lerin sonunda ölümünden 20 yıl sonra, açılmak üzere elindeki 1400 mektubu Hebrew Üniversitesi'ne bağışlar.

Adnan Binyazar

İnsanlığın Çıkmaz Sokağı; GAZZE

Gazze. Yine Gazze. Daha bilmem kaç kere… İçinden geçtiğimiz dönem dünyanın en acımasız soykırımlarından birine şahitlik ediyor. Ne zaman kendimizle baş başa kalsak çığlıklarla, gözyaşlarıyla, kan ve sızılarla örülmüş ince bir yol beliriyor önümüzde. Taşları, uzak bir tarihin yüzü kadar eski. Her girişimizde o yola zorlanıyor geri dönüşler. Bu yüzden artık kendimizle baş başa kalmaya korkar olduk.

Nuray Alper

Kınama Toplantısı

Biri önce bomba atıyor binaları yerle bir ediyor sonra karadan silahlı güçleriyle işgale başlıyor; her türlü insanlık dışı hareketlerle öldüremediklerini gözaltına alarak, evlerini yağmalayarak, göçe zorlayarak ilerliyor. Diğeri bu hareketlere karşı kınıyor, sert kınıyor, kürsüden atıp tutuyor, toplantı yapıyor, kendi benzerleriyle toplantı yapıyor dağılıyor. Biri dediğimiz ABD/ İsrail'dir,

Cafer Keklikçi

İmtihan ve mükafat

Mutluluklar, sevinçler, hayaller ve gülümsemeler bizim için olduğu gibi üzüntüler, kederler, sıkıntılar ve öfkeler de bizim içindir. Her zaman gülüp her zaman ağlayamayız.Artısıyla, eksisiyle, üzüntüsüyle mutluluğu ile bu hayatı yaşamak zorundayız. Hayat bizim için hem inişli hem de çıkışlıdır.Aldığımız bir haber bizi oldukça mutlu edebilir, bazen de çokça üzebilir. Bu bazen

Ayşenur Sertçelik

Gassal üzerine

"Gassal, bir dua sıcaklığında sarstı, sımsıcak, yaşanmışlığın en doğal hâlleriyle dokundu yüreklere. Belki de bu doğal insan durumları yüreklerde kilitli sevdaları, çocuksu temiz duyarlılıkları taşıyanların çehreleriydi bizleri sarsan." Tolstoy yıllar önce şöyle diyordu: "Sanatı, bir fabrika ürünü gibi telakki eden bütün fikirlere

Selvigül Kandoğmuş Şahin

İstanbul Üniversitesi'ndeki mescit nasıl açıldı ve kim kapattı

Meşhur ilahiyatçı hocalarımızın hemen hepsinin hatıralarını okudum ve çok istifade ettim. Bugünlerde de Yusuf Ziya Kavakçı hocamızın "Göçüp Giderken" adıyla neşredilen hatıralarını bitirdim. Nehir söyleşi şeklinde hazırlanan eserin muhtevasını Dr. Müjdat Uluçam Bey'in soruları ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı hocanın bunlara verdiği cevaplar teşkil ediyor. Belirtmek gerekir ki, bu usul, bu minval üzere kaleme alınan kitapların okunmasını biraz daha kolaylaştırıyor.

Dursun Gürlek

Artık hiçbir şey

Zamanı ölçmek, saymak, bölmek ne zor iş. Masalarda, duvarlarda, ekranlarda çeşit çeşit bunca takvim. Cepte, duvarda, meydanda bunca saat. Hepsi ne içinBazen yan yana duran iki kişi, başka mevsimleri bölüşür. İnsan bir gün kendi miladını bulur. Herkesin takviminde başka bir isim durur."Sen gittin, tarih bitti, milat neyi açıklayabilir" demişti Mevlana İdris. Koca bir takvim aniden biter bazen.

Enes Batman