İnsanın özne oluşu başka açılarda, başka hikayelerde bambaşka anlamlara gelir. Doğum sürecinden varlık düşüncesine, kişinin büyümesinden toplumun gelişmesine kadar birçok açılardan bakılabilir buna. Kişinin politik bir özne olması ise çok daha yeni bir mesele. Krallıkların yıkılması, halkın yükselmesi ile belirginleşen bu öznelik hali son yıllarda
Daha önce de yazdım; Türkiye, kamusal alanı adil bölüşme konusunda hiç iyi bir sınav vermiyor. Tahakkümcü, güç odaklı ve işgalci zihin yapısıyla yüzleşmiyor. Siyasi iktidar, bugün bu feci tarzın en somut örneklerini her alanda göstermeye devam ediyor.Mayıs 2020'de İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bir genelge ile, pandemi bahane edilerek get
Renkler ne güzel. Ne güzel sesler. Hikayeler başka başka, kişiye özel dertler. Herkes mutlaka vuruluyor ama yaralar bile başka desen taşıyor. Sezai Karakoç hemen aklımıza geliyor: "İnsandan insana şükür ki fark var"Yine de insan başkalarına benzemek istiyor. İçinde kocaman yalnızlık var, herkes ona benzerse biter sanıyor.Ya da dünyaya kalabalık ve
Günler geçer, takvimler değişir. Her ayın rengi başka güzeldir. Sonra ramazan gelir, o bir müjdedir. Saatler ona ayarlanır, umutlar ona. Bin kalp birleşir bir pidenin bölündüğü anda. Unuttuğu ne varsa onu bulur insan açlığı hatırladığında.Öteleri ve ötekini düşünmenin mevsimidir Ramazan. Bu daracık ve sıkışık dünyadan sıyrılıp ferahlamanın fırsatıd
İnsan çok boyutludur. Hikayeler katmanlıdır. Siyah varsa beyaz, gece varsa gündüz vardır. Bunca boyutun, rengin, zamanın, katmanın içinde herkesin her şeye aynı yerden bakmasını beklemek son derece tuhaftır.Bazen farklı toplumlar aynı konuda iki farklı görüşte birleşebilir. Muhtemel ki, ikisinin de söylediği eksikler içerir. İçinde bulunduğu grubun
Her şey biter. Bitmeyen yalnız Allah'tır.Her bitiş farklıdır. Tükenerek, eriyerek, eskiyerek, eksilerek olabilir. Ertelenebilir, inkar edilebilir ama sonuç bellidir.Ecel bir kez gelir. Bitiş çizgisi tek şerittir. Son kullanma tarihi kesindir. Şafak atar, mevsim değişir, gün gelir, devran döner. Bu böyledir.Var gücünüzle ittirseniz, kuralları değişt
Her insan bir başkadır. Sınıfsal, kültürel, çevresel, fıtri ve dini sebepleri olabilir bunun. Zaten böylesi güzeldir, renklidir. Fakat son zamanlarda bu başkalık iki temel grupta iyice ayrılmaya başladı. Şehirli ve eğitimli orta sınıfın başını çektiği kitlelerin gündemi toplumun geri kalanıyla giderek ayrışıyor. Özellikle sosyal medyanın etkisiyle
Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik, altı ay güz gittik; bir de baktık bir arpa boyu yol gitmişiz. Masal değil bu, neden uyuyorsun Anlatılan senin hikayen.Binlerce yıl ilerlettik medeniyeti el birliğiyle. Ateşi yaktık, odunu kırdık, suyu taşıdık. Toprağı sürdük, çitleri çaktık, sınırları çizdik. Taşı kestik, şehirler kurduk, şiirler yazdık. D
Dağıldı. Dikkatimiz, ümidimiz ve neşemiz. Dalga dalga yayıldı dalgınlık, içine daldık, darıldık.Kime sorsam dikkat eksikliğinden yakınıyor, kime baksam dalgın görünüyor. Birçok sebebi vardır elbet, insanın içi ve dünyanın derdi bitmiyor.İnsan her geçen gün daha fazla uyarıya maruz kalıyor. Teknoloji geliştikçe haberler, küreselleşme arttıkça da hab
"Beyefendiler, günâhlarınız bile şevk içinde olsun, eğer günâh işleyecekseniz! Şevki seçiniz. Aşkı seçiniz. Ben aşksız insanlar görüyorum. Huzur içinde uyuyorlar, gidiyorlar, gülüyorlar, vitrinlere bakıyorlar; hâlâ büyük büyük pazarlıklar peşindeler, hâlâ büyük büyük ihâlelere giriyorlar. Türkiye'nin içinde bulunduğu felâketi idrâk etmiyorlar, huzu
© 2016