İsrail-Hamas savaşında bütün dünya gördü ki, Doğu Akdeniz bölgesinde "Filistin problemi" yok. Savaşı kışkırtan, sürekli komşularına saldıran, Filistinlileri ablukaya alarak, öldürerek, aç-susuz bırakarak, sürerek yok eden bir vahşi "İsrail problemi" var. İsrail'i frenlemenin tek yolu ise ona ve arkasındaki Batılı güçlere karşı "güçlü" durmaktan geçiyor.
Ortadoğu kazanını fokurdatan vahşi batı ve onun yerli uşaklarının kullandıkları aparatların ismi değişse de görev ve misyon değişmiyor. Bu çarpık düzenin düzenbazları ve maşa olarak kullandıkları Gazze kasabı; Lübnan ve İran'dan sonra şimdide Suriye'ye musallat oldu yâda olduruldu. Küllerinden yeniden doğmaya çalışan Suriye'nin bütünlüğünü bozma görevini icra etmek için bu sefer dürzi aparatını kullanıyor.
Herkesin cevap aradığı soru:"Eğer İsrail Suriye'yi yutmak isterse Türkiye ne yapar.."Cevabı basit ve kısadır: "Eviniz tecavüze uğrarsa siz ne yaparsanız Türkiye de onu yapacaktır..."Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklaması herkesin anlayacağı dilden, "
Edebiyata âşina olanlar, yazımızdaki başlığı görünce Amerikalı romancı William Faulkner'in "Ses ve Öfke" adlı eserini hatırlamış olabilirler. Hayır!.. O vâdiye uğramayacağız… ama; oradan hareketle şunu diyebiliriz ki öfke varsa; mukabili de var demektir. Bu bâzen sestir, bâzen fikir, bâzen çok başka bir şey…Bize şu yakınlarda "kızmadan yazmak mümkün mü" diye
Siyonist terörist devletin son zamanlarda, tek kelime ile 'kudurma' hâlini yansıtan saldırılarının temelinde yatan asıl şey yarınlara dair korkusudur. İsrail eninde sonunda kendisinin hizaya sokulacağını biliyor!.."Büyük İsrail"hayali,"Vâdedilmiş Topraklar"
Dindar düşmanlığında varsınız, barışta ise yoksunuz: İP! ALİ KARAHASANOĞLU Milliyetçi ve ülkücü olma iddiası ile kurulan İyi Parti'nin son geldiği nokta şurası: Turhan Çömez isimli milletvekilinin ipini salmışlar, nerede bir dini faaliyet görüyorsa, saldırıyor.. Londra'da, Türkiye'nin üstlendiği cami inşaatına karşı çıkmıştı..
Geçmiş yazılarımdan birinde, Türkiye, bizim için ne anlama geliyor ve neyi ifade ediyor diye sormuş ve şu satırları yazmıştım: Türkiye; binlerce yılın emeği, birikimi ve alın teri demektir. Uğrunda canından vazgeçmeyi göze alabilenlerin yurdudur. Verilen onca büyük ve çetin mücadelelerin ve yüzbinlerce şehidin kanıyla inşa ettiği güçlü bir kaledir Türkiye.
Bir vakitler medeniyetin başkenti İstanbul, şimdi ise sanki bir açık hava striptiz sahnesine dönen bu şehirde, erkek olmak artık düpedüz işkence! Kadınların "özgürlük" diye kakaladığı bu çıplaklık furyası, koca koca adamları, taze delikanlıları, hatta 16'lık oğlanları diken üstünde gezdiriyor, hayırlı olsun efendim!
15 Temmuz destanı, daha yıllarca önümüzü aydınlatacak ders ve ibretler içermektedir. Torunlarımız ve daha sonraki nesillerimize anlatacağımız çok şeyler var. Kim bilir, nice belgeseller, filimler, kitaplara konu olacak… Nice vatan sevdalısı şair, kâtip, araştırmacı ve münevvere ilham olacak… Dostumuzu düşmanı tanımada bize ışık tutacak. Böylece geçmişten tedbir alacak ve geleceğe daha emin
Gazze'de Batı Destekli Tiyatronun Perde Arkası Gazze'de süren topyekûn yıkım, dünya tarihine yalnızca bir soykırım olarak değil aynı zamanda bir ahlak çöküşü ve küresel işbirlikçilik örneği olarak kazınmaktadır. Filistin halkı bombaların, açlığın ve kuşatmanın kıskacındayken Batılı aktörlerin ardı ardına gelen "ateşkes" açıklamaları
Kapalı kapılar arkasında kotarılan "süreç"in iç yüzünde sembolik gösteriyle kalan terör örgütünün "silâh bırakması"nın "yasal güvence" şartına bağlanması karambola getiriliyor.Gerçek şu ki, terörist başının "tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli!" tâlimatı üzerine daha önce "Türkiye sınırında teröristan kabul etmiyoruz" diyen
Zina tüm zamanlarda, tüm nesilleri tehdit eden bir insanlık suçudur… Modern zamanlar ise zinanın zirve yaptığı, ahlakın dibe vurduğu zamanlardır… Zevklerin zebunu olan zavallılar ise zaten zina zehri ile maluldürler… Modern çağın buhranı toplumları kötü vurdu… Bahtsız nesillerin hayatı berbat… İnsanın huzuru kaçtı, hayatın bereketi gitti… Yaşamın yörüngesine
Kendine kabir hazırlama, kendini kabre hazırla! ŞEVKİ YILMAZ Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan, kurduğu dünya ve diğer âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını
9 sene önce 15 Temmuz'da atlattığımız tehlike çoğumuz tarafından gereği gibi anlaşılamadı. Konu siyasi malzeme hâline getirildi ve sulandırıldı. Bugüne kadar olan darbeler gibi görüldü. Hâlbuki hadise tam bir işgal teşebbüsüydü. Maazallah başarılı olsalardı Türkiye'yi birkaç parçaya böleceklerdi. İstanbul ve çevresi Türklerden alınıp beynelmilel bir yapıya daha doğrusu Anglosakson-Yahudi ittifakına verilecekti.
İsrail, Filistin'i yuttu!Şimdi gözünü Suriye topraklarına dikti… Adım adım bu coğrafyayı da Filistin gibi kantonlara ayırıp yutmaya çalıştığını bütün dünya görüyor. Sınır güvenliği bahane, asıl hedef ve dahi niyet bambaşka!İsrail'in Suriye'deki hamleleri, Türkiye'nin hem güvenlik kaygılarını hem de bölgesel liderlik hedeflerini ciddi şekilde
"Genelde Kürtler dindardır. Sünnî Kürtler Türkiye ortalamasına göre daha dindar ve muhafazakârdır. Kürtlerin tercihlerinde din faktörü çok ağırdır, etnik kökenin önündedir."Bu sözlerin sahibi, bir Kürt siyaset adamı: Merhum Şerafettin Elçi. 1980 öncesinde AP'den milletvekili seçilip bakan dahi olan, ama Kürt olduğunu söylediği için şimşekleri üzerine çekip hapse tıkılan,
Terörsüz Türkiye hedefine doğru atılan tarihî bir adıma 11 Temmuz Cuma günü şahit olduk. Irak'ın Süleymaniye kentinde aralarında PKK'nın önce gelen isimlerinden Beşe Hozat'ın da bulunduğu otuz kişilik bir grup silahlarını bıraktı ve dev bir kazanda yaktı. Böylece silah bırakma süreci sözden öteye geçmeye ve hayata aktarılmaya başladı. Bu sürecin birkaç ay içinde tamamlanması ve diğer adımların da yavaş yavaş atılması bekleniyor.
İsrail Devleti rahat durmuyor. Asla da durmayacak. Kendine göre tehdit gördüğü her yere müdahale ediyor. Hak, hukuk, kanun, nizam tanımıyor. Suriye'de Genelkurmay binasını vurdu, devlet kurumlarını vurdu. Alçaklıkta sınır yok.Dürziler devlet kursa İsrail tanıyacak. Oradan da bağımsız bir PKK devletinin yolu açılacak. Amaçları bu. İsrail, Suriye'yi bölene kadar durmayacak. Aynen Irak gibi parçalı olsun istiyor. Bu amaca giden yolda her şeyi planlıyor.
Siyonistlerin amacı Dürzileri himaye mi kullanmak mı AHMET VAROL En başta Velid Cabulat'ın da pek sağlam pabuç olduğunu düşünmediğimi belirteyim. Ama bazen herkes gibi onun da doğru ve isabetli tespitlerde bulunması mümkündür ki Suriye'de yaşanan son gelişmelerle ilgili açıklamalarında dile getirdiği bazı hususların gayet isabetli olduğunu söyleyebiliriz.
"Hayaldi gerçek oldu" kapsamında, rüyamızda bile görsek inanamayacağımız gelişmeler yaşanıyor... PKK'lılar askere alınacak! ★ AKP'nin Kızılcahamam kampında Terörsüz Türkiye oturumu yapıldı, sayın milletvekillerimiz merak etti, "PKK kendini feshedince, silah bırakan ve askerlik çağına gelmiş olan PKK'lılar ne olacak"
MİLLİ Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk açıklama yaptı.Dedi ki:*"Talep etmeleri durumunda Suriye'nin savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve terörle mücadelesine destek olmak için elimizden gelen desteği sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik."*Ben bu açıklamayı...
Bazıları diyor ki, "Madem Ahmet Şara, ABD ve İngiltere'nin yetiştirdiği, İsrail'in destek verdiği bir teröristti, şimdi neden İsrail, Şam'ı bombaladı Esat döneminde neden Şam'a saldırmadı"Esat döneminde, Şam'da Suriye hava savunma sistemi vardı, Hizbullah vardı, bunlar bir tarafa Rusya vardı... İsrail buna rağmen, Şam'a hava saldırıları yapıyordu
Ekonomik istikrar ve güven sorunundan en fazla konut sektörü etkilendi. Konut fiyatları kriz boyutunda arttı ve balon yaptı.Konut fiyatları ne kadar arttıMerkez bankası grafiği, enflasyonun etkisi giderildikten sonra yani reel olarak, 2024 şubat sonrasında konut fiyatlarının azaldığını ve fakat 2025 ortasında tekrar enflasyon kadar arttığını
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kamuoyunda tartışma yaratan "CHP'nin birinci parti olması söz konusu değil, şu anda Türkiye'de birinci parti AK Partidir" sözlerine yanıt AK Parti MKYK üyesi ve eski milletvekili Şamil Tayyar'dan geldi. Sosyal medya hesabından yaptığı "AK Parti'ye güven oranı yüzde 30'lara kadar indi" açıklaması 9 yıllık süreçteki "güven
15 Temmuz, barış süreci, Türkler, Kürtler, Araplar, içimizdeki devşirmeler ve devşirilenler (2) AHMET MARANKİ 15 Temmuz yazımız yine hem yeniakit.com.tr'deve Ahmet Maranki Instagram, Facebook, Twitter, YouTube, TikTok kanallarımız yanında profesyonel olarak hazırladığımız sesli dinletisi en çok okunan ve dinlenenler
İSRAİL, Suriye'yi tekrar vurdu. Amerika'nın tavrı ise çok yetersiz kaldı. Trump bile, "İsrail saldırısını değerlendiremem" dedi.Bu, İsrail'in saldırılarına tavır koyamamak demektir.İsrail, ne yapmak istiyor İsrail, Suriye'yi dörde bölmek istiyor.Güneyde Suveyda merkezli olarak bir Dürzi yönetimi, batıda Lazkiye ve Tartus'ta
Haydut devlet İsrail, bağımsız bir ülke olan Suriye'yi öteden beri bombalar, taciz eder.Führer Netanyahu, Batı ile iyi ilişkiler kuran Şara yönetimindeki Suriye'den de elini çekmedi.En önemlisi, İsrail'in Suriye'deki müessif etnik sorunları bahane ederek Salı günü Şam'da Genelkurmay binasını ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesini peş peşe üç kez hava akınıyla bombalamış olmasıdır.
Biliyoruz ki modern demokrasilerde anayasanın teminatı kuvvetlerin birbirini denetlemesidir. Bu çerçevede, İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nin 16. Maddesini de zikretmekte yarar var: "Hakların güven altına alınmadığı, kuvvetler ayrılığının yapılmadığı bir toplum, bir anayasaya da sahip değildir."Müslüman toplumlarda özellikle son yüz yılda
Önce şunu okuyalım... "1967'den bu yana hiçbir Amerikan hükümeti İsrail'i gerçek bir çözüme zorlamadı..." Kim diyor bunu Araplar ve İsrail ilişkileri üzerine çok ciddi çalışmaları
Saltanattan Cumhuriyete geçiş döneminde, yeni hükûmet merkezi olan Ankara, müsbet-menfî birçok gelişmeye sahne oldu. İşte o çarpıcı gelişmelerden biri de 14 Eylül 1920'de yaşandı.Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey tarafından hazırlanan bir kanun teklifi o gün Millet Meclisi tarafından kabul edilerek Anadolu sathında yürürlüğe konuldu. Bu kanun maddesi, "Sarhoşluk veren şeylerin önlenmesine dair" olup resmî kayıtlarda "Men-i Müskirat Kanunu" ismiyle yer aldı.
AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan, "ümmet" olgusunu iyi değerlendirmediği için CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i eleştiriyor. ocukluğumdan anımsıyorum, tehlike karşısında insanlar, "Can kurtaran yok mu ümmet-i Müslüman!" diye bağırırlardı. Gazetelerden aktarıyorum: "CHP Genel Başkanı
Bir değil, üç değil, beş değil... Tam 16 Belediye Başkanı tutuklanarak cezaevine atıldı! 16 başkanın hepsi de CHP'li... Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir olay! Ekim 2024'te başlayan, CHP'l
MAGA (Amerika'yı Tekrar Büyük Yap) hareketinin önde gelen isimleri, Amerikan Adalet Bakanlığı'nın Epstein raporu sonrasında adeta Trump yönetimine kazan kaldırmış durumda. Başkan Trump'ın seçim zaferinde kritik rol oynayan en önemli komplo teorilerinden biri, Jeffrey Epstein'in elinde olduğu iddia edilen elit müşteri listesindeki isimlerle ilgiliydi. 2019'da tutuklanması
Haber budur; CHP'li Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, tedavi gördüğü hastaneden yeniden cezaevine götürüldü. Bilekleri kelepçeli…Fotoğraf budur:AKP iktidarında da yargısında da sonuç budur:İnsanlık kelepçelendi.Vicdan kelepçelendi.Eski Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun savcı ve hakimler için şöyle demişti:
Arap Baharı tabir ettiğimiz hercümercin başladığı sıralarda… (Şimdi hercümerç oldu, başlarken öyle demiyorduk, Arap sokağı o kadar kötüydü ki ne olursa olsun şimdiki halden daha kötüsü olamaz sanıyorduk. Döndük dolaştık, 'şimdiki halden daha kötüsü'ne ulaştık. Eski kötü hali arar olduk. O gün bu gündür 'daha kötüsü olmaz' lafını lügatimden çıkardım.) İşte o günlerde, şimdiki
Muhsin Şentürk..Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı…Ankara'nın Çamlıdere ilçesinde düzenlenen "Yağlı Güreş Festivalinde" kürsüye çıktı.. Ve orada olmayan CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı "Ankara'nın yiğit evladı" diyerek övdü!Ne var bunda diyebilirsiniz… Bence de Başsavcının bir siyasetçiye sempati duymasında şaşılacak bir şey yok.
Sevgili okurlarım, Türkiye günümüzde bile terör sorunuyla uğraşırken bu konunun önemli bir baş rol oyuncusu var. Bu şahıs uzun yıllardan bu yana İmralı Adasındaki özel cezaevinde ikamet ediyor. 1999 yılında Kenya'da enselenip İmralı'ya getirildikten sonra yargılama süreci başlamıştı. Duruşmalar beş gün sürdü ve hüküm yedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in açılışındaki konuşmasında "İsrail'in Türkiye için tehdit olduğunu" söylerken boşuna konuşmuş olamaz, değil mi Bu kanaat devletin güvenlik birimlerinde çok önceden ele alınmış olmalıdır ve böyle önemli bir günde millet ile paylaşılmasında yarar görülmüş olmalıdır.
Devlet Bahçeli'nin, bebek katili Abdullah Öcalan'ı Meclis'e çağırdığı açıklamasının ardından başlayan açılım, nihayetinde Cumhurbaşkanı'nın DEM Parti'nin Cumhur İttifakı'na katılımını ilan etmesiyle yeni bir aşamaya taşındı. Bu gelişmeyle fiili "triumvirlik*" dönemi başlamış oldu.Açılımın yol haritasını sadece
Hamas'ın 7 Ekim 2023'deki sürpriz saldırılarının ardından "İsrail'in 11 Eylül'ü" diye yazmıştım. Kızanlar, söylenenler çok oldu. Bu tanımın Hamas'ın eylemini değersizleştirdiğini söylüyorlardı. Alakası yoktu. Sadece bizleri nasıl günlerin beklediğine dair soğukkanlı bir analizin ürünüydü. İsrail'in nasıl kanlı
© 2025