Gazze, Lübnan, Yemen, İran, Suriye derken sırada hangi ülke var
Hamas'ın 7 Ekim 2023'deki sürpriz saldırılarının ardından "İsrail'in 11 Eylül'ü" diye yazmıştım.
Kızanlar, söylenenler çok oldu.
Bu tanımın Hamas'ın eylemini değersizleştirdiğini söylüyorlardı.
Alakası yoktu. Sadece bizleri nasıl günlerin beklediğine dair soğukkanlı bir analizin ürünüydü. İsrail'in nasıl kanlı bir sürece soyunacağına işaret eden bir uyarıydı. Yoksa 7 Ekim olmasa İsrail elbette bir başka bahane bulacaktı.
Çünkü biz bu filmi izlemiştik.
ABD'nin 11 Eylül'de İkiz Kulelere yapılan saldırıları gerekçe göstererek tüm dünyada uygulamaya soktuğu küresel güvenlik konsepti de refleksi bir tepki değildi.
Ne var ki çok fazla Hollywood yapımı seyreden nesli, ABD'nin Irak'ı ve Afganistan'ı işgal etmesinin "intikam" olduğuna kolayca inandırdılar.
Dünyayı sarsan eylemin ardından geçen 21 ayda şahit olduklarımız, 11 Eylül ifadesinin cuk oturduğunu açıkça göstermiyor mu
7 Ekim'in ardından Gazze, Lübnan, Yemen, İran ve dün de Suriye derken 5 devleti vuran İsrail'in kervanı yolda düzmediğini, çok daha önceden hazırlanan bir plana sadık kaldığını görmemek için kör olmak lazım.
İsrail'in 2 yıldır seyrettiğimiz uyarlamasının final sahnesini tahmin etmek de zor değil
Zira pandoranın kutusunu açan İsrail'in önündeki tek engel, bölgedeki tek gerçek devlet olan Türkiye.
Şimdilik bir yandan Türkiye'nin nüfuz alanlarındaki gücünü kırmaya çalışırken bir yandan da kaleyi içerden fethetmek için nereyi bulursa orayı kaşıyorlar.
Ama finalde yüzleşme kaçınılmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 seçimlerini kazandıktan hemen sonra sıkça kullandığı "iç cephe" vurgusunu siyaset üstü zeminde tartışmalıyız.
***
DEM'DEN İSRAİL'E DE BİR KINAMA GELİR Mİ
DEM heyeti dün Terörsüz Türkiye sürecinde CHP'yi ziyaret etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sürecin arkasında durması, parti olarak Meclis'te oluşturulacak komisyona katılmaları son derece yerinde bir tavır.
Komisyonda aldıkları oya bakılmaksızın, Meclis'teki tüm partilerin eşit temsil edilmesi sağlanmalı. Çünkü Meclis'in mümkün olan en geniş katılımla bu işi sahiplenmesi, kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi için hayati.
Neticede aşılmayacak engel yok.
Ancak burada önemli olan sürece dahil olan aktörlerin genel iradeleri.
O müşterek iradenin ne olduğu da ortada. Safların netleştiği kurtlar sofrasındaki Türkiye'nin içerideki takozlardan kurtulması, birliğini sağlaması, özetle iç cepheyi güçlendirmesi.
DEM de netleşmeli.
Öyle ya, soykırımcı İsrail'in Suriye'deki insan hakları ihlallerini, aşiret kavgalarını gerekçe göstererek egemen bir devleti vurduğu saatlerde Şam'ı kınamakta bir beis görmüyorlar. Bari yalandan İsrail'e de bir iki laf etsinler de...