"Süreç"te gizlenen vahamet!
Kapalı kapılar arkasında kotarılan "süreç"in iç yüzünde sembolik gösteriyle kalan terör örgütünün "silâh bırakması"nın "yasal güvence" şartına bağlanması karambola getiriliyor.
Gerçek şu ki, terörist başının "tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli!" tâlimatı üzerine daha önce "Türkiye sınırında teröristan kabul etmiyoruz" diyen partili Cumhurbaşkanı ile "PKK, PYD/YPG, SDG Irak ve Suriye'deki uzantılarıyla terör örgütü silâh bırakıp kendini feshetmeli" şartını ileri süren Dışişleri Bakanı ve AKP sözcüsünün defalarca kamuoyuna deklare ettikleri taahhütlerinin havada kalması göz göre göre unutturuluyor.
Zira Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın "Suriye kolu" PYD-YPG'nin "silah teslimi ve feshi" bir yana Amerika ve İsrail'in güdümünde devlet kurması emrivakisi, başta Saray iktidarıyla iktidar partisi, Öcalan'la terör örgütü ve DEM mahfillerince elbirliğiyle gündemden kaçırılıyor.
TÜRKİYE'NİN YANIBAŞINDA "TERÖRİSTAN" KURULUYOR!
Mizansen ortada. "Terör örgütünün bütün gruplarıyla - unsurlarıyla silâh bırakması ve feshi" ertelenirken, ABD-İngiltere ve İsrail'in başını çektiği emperyallerin güdümündeki Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi kontrolündeki kamplarda ve Kandil'de hâlen silahlarıyla yuvalanıp cirit atan binlerce teröristin silâh bırakmadığı vakıası görmezden geliniyor.
Ancak en çarpıcısı, 30 militanın sahnelediği silah seremonisi "PKK silâh bıraktı", "41 yıllık terörü bitirdik!" sloganlarıyla propaganda edilirken, Cumhurbaşkanı'nın ikrarıyla ABD'nin füzeden uçaksavara 50 bin TIR dolusu silâhla silahlandırdığı 140 bin militanına "ordu" kurdurduğu PYD/YPG'nin Türkiye'nin yanıbaşında "devletleşmesi"nin karartılması.
Suriye'nin yüzde otuzunu kapsayan, ülkenin doğalgaz-petrol kaynaklarının yüzde 80'ninin yer aldığı en verimli topraklarında Ortadoğu'da "ikinci İsrail" işlevi gördürülecek örgütün, "ecnebî işgali ve tefrika projesi"ne teşne hale getirilmesinin gürültüye getirilmesi.
Neticede, her ne kadar "iktidara iliştirilmiş medya"da algı operasyonlarıyla pompalansa da küresel işgalcilerin maşası "terör devleti" belâsı bütün bölgenin başına geçiriliyor.
İsrail'in yüzde 35'ni işgal edip gün aşırı bombaladığı Suriye'nin kuzeyinde Fırat'ın doğusunda ABD'nin desteğinde, Trump'un bütçeden 150 milyon dolar ayırdığı PYD/YPG'yi İsrail'in himâyesinde kalıcılaştırılıp "meşrulaştırılıyor." Türkiye'nin dibinde göz göre göre PKK'nın "devletleşmesi"yle "teröristan" kurulması oldubittiye getiriliyor.
BİLE BİLE KAMUOYU YANILTILIYOR...
Bir diğer vahamet, en son Şam'da Şara ve PKK/YPG elebaşlarından Mazlum Abdi ile görüşmeleri sonrası Amerika'nın Ankara Büyükelçisi ve Trump'un Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın bir yandan "tek yol Şam'dır" diyerek "entegrasyon önerisi"yle güya "Suriye'nin federasyonla bölünmesini istemediği" söylemiyle suret-i haktan görünürken, diğer yandan sözkonusu terör örgütünün omurgasını oluşturduğu "Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Suriye hükümetinde son derece önemli kilit müttefikimiz" övgüsüyle bölgedeki baş işbirlikçisi "Suriye PKK'sı"na ABD ile işgal ortaklarının desteğini bildirmesi.