Yusuf Ziya Cömert

Karar

Zeyd Amr'a niye vuruyor

Eski hikayedir, babam anlatmıştı. Babamın kütüphanesinde bir Müncit vardı. Hacimli bir sözlük. Baskısı harikaydı. Kâğıdı kuşeydi. Çocukken açıp içindeki resimlere bakmayı severdim.Babam bu hikâyeyi en az beş altı defa anlatmıştır. Hemen her defasında Müncit elindeydi.Neden Müncit elindeydiÇünkü bu hikâye Müncit'te yazıyormuş, babam rahmetli de orad

Aynanın içindeki adamlar değişik

Bir efsaneydi Recep Tayyip Erdoğan. Ak Parti kurulmadan, Refah zamanında, henüz iktidara gelmeden başlamıştı, dilden dile anlatılıyordu.Politikadan hiç anlamayan, daha çok göbeği olmadığı için bir de Kıbrıs'ta harp ettiği için birkaç defa Ecevit'e rey veren rahmetli Osman Dayımın ağzından işittiğimi bir anlatayım hele."Tayyip, İstanbul metrosunu ya

'Hemi de oruçlu'yuz

Ufukta, memleketin işlerini düzene sokacak, iktisadını, huzurunu, eğitimini, kültürünü, mümkünse ahlaki perişanlığını ıslah edecek bir siyaset görünüyor muBir sakinleşelim. Nefes alalım, sağımızı solumuzu görelim.Var mı böyle bir alamet, bir ihtimal"Allah'tan ümit kesilmez" sözü şifa bulma ümidinin az olduğu durumlarda söylenir.Bizim memleketimizin

Adem'in baz oğullarının başı niye dazlak

Kullar elinden çıkma eski metinleri severim. O metinlerde bir sonsuzluk reçetesi, bir ab-ı hayat, bir iksir bulmayı umduğumdan değil.Hakikat eskilerdeymiş, şimdi her şey yalınkat, sığ, diye düşündüğümden de değil.Sıhhatli bir göz, eski metinlerdeki saçmalıkları da hikmeti de görebilir.Yeni metinlerdekini de görebilir.Yakınlarda Kitab-ı Cabbarkulu'n

Güzel şeydi ufukta hilali aramak

Nerde o eski Ramazanlar' lafını öteden beri sevmezdim.Bir çeşit tarifeyi ifade ediyordu 'Eski Ramazanlar.' Orta halli bir akşam programı. Daha çok siyah-beyaz televizyon zamanlarında.Önce Bektaşilerin namazlarına ve oruçlarına dair birkaç şaka, sonra Direklerarası, kavuklu, pişekar, bulabilirsen Hacivat Karagöz, sağ ve selametteyse biraz da rahmetl

Zulüm Müslümanlar yapınca da zulümdür

Devrim yaptığın zaman memleketi sana 'sıfır kilometrede' bir otomobil gibi teslim etmiyorlar.Bütün 'devrimci' anlatılarda böyle bir zaaf vardır. Biz gelince her şey güzel olacak. Herkes eşit olacak. Herkese adil muamele yapılacak. Zenginden alınacak, fakire verilecek, falan filan.Devrim olunca memleketi çalışır halde devralırsın.Motor yağ yakıyorsa

'Bugün reis için ne yaptın' gerginliği

Seneler önce, İBB Başkanı İmamoğlu henüz İstanbul'a başkan seçilmeden, elime bir mahkeme kararının sureti geçmişti. Harikaydı.Bu kadar güzel bir şey gerçek olmayabilir diye şüpheye düştüm. Birisi uydurmuştur ya da tahrif etmiştir. Avukat arkadaşlarıma gösterdim. Bazılarına da gönderdim. Uyap'tan muyap'tan baksınlar, aslı var mı araştırsınlar.Haber

Güzel yemek pişirmek sahil amel midir

"Amel-i salih"in içine herhangi bir yapaylık sokulmamış, öteye beriye çekilmemiş tercümesi "düzgün iş"tir.Biraz geliştirmek icap ettiğinde 'amel'in biraz çalışmayı da içerdiğini, eskiden işçi yerine kullanılan, bazı yerlerde hala kullanılmakta olan 'amele' kelimesiyle aynı kökten geldiğini, 'imal etmek'le bir alakası bulunduğunu dolayısıyla bir sür

Bazı kafalar kısa devre yapabilir

"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın."Türkiye'de başka biri söyleyemezdi bu cümleleri.Söylese, kıyamet kopardı.Cumhurbaşkanı Erdoğan söylese de kopar mıydı kıyametKopardı.Sadece mezun olarak söylerse sorun çıkmayabilirdiMezunHay

Hurma mekruh olabilir mi

Hatırladığım ilk Ramazan, Umurbey'deki Ramazandır. Okula falan gitmiyordum. Demek 60 yıldan daha eski.Bahsetmiştim Umurbey'de geçen bir Ramazan'dan.İftara yakın evimizin kapısından girip odalara dağılan susam kokusu Umurbey'den kalmadır.Bir de sıcak pidenin kokusu.Ramazan'ın geliş sebeplerinden biri belki de fırından yeni çıkmış pidenin kokusudur.O