Grok anladı da...

Kıymetli okurlarım, geçen gün X'in yapay zeka asistanı Groka geçmiş yazılarımdan 6 tanesini okuttum. Daha sonra da, bunları değerlendirmesini istedim. Grok bana: -"Yazıların oldukça çarpıcı ve etkileyici" dedi. Maalesef işte bunu ben bazı kişilere anlatamıyorum. "Kaleme aldığım bütün yazıları hissederek yazıyorum" diyorum. Ama yinede anlatamıyorum.

Güngör Avcıoğlu

Taşların ve Ağaçların Dile Geldiği Gün

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), kıyamet alametlerinden bahsederken öyle bir manzara tasvir eder ki, akıllar ve kalpler titrer: "Müslümanlarla Yahudiler savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Müslümanlar onları öldürecek, öyle ki Yahudi bir taşın, bir ağacın arkasına saklanacak; taş ve ağaç, 'Ey Müslüman, ey Allah'ın kulu! Arkamda bir Yahudi var, gel ve onu öldür!' diye seslenecektir.

Prof. Dr. Ahmet Tekin

Dama oynayanların gürültüsü ve satranç ustasının sessizliği

Eski bir İstanbul kıraathanesini hayal edin; loş ışıklar altında… Havada ağır bir kahve ve ıhlamur kokusu, duvarlarında zamanın bıraktığı isli bir pus. Bir köşede, soğuk mermer masasında tek başına oturan yaşlı bir satranç ustası; gözleri önündeki fildişi taşlarda, ama zihni çoktan on hamle ileride. Tam zıttı bir gürültü ise salonun ortasından yükseliyor. Orada, bir dama tahtasının etrafına

Latif Bozdoğan

Yazının Erdemi, Edebiyatın Mutluluğu

İnsanlık tarihi, aslında tek bir arayışın tarihidir diyerek yazımıza giriş yapalım mı sorduk sormasına ama bu arada girişimiz de oluverdi. Söylemek istediğim aslında şu: kendini ifade etme arayışıdır. Mağara duvarlarına çizilen ilk resimlerde, bir topluluğun ateş başında anlattığı efsanelerde ya da bir şairin kaleminden dökülen mısralarda hep aynı yankı duyulur: "Ben varım, işte buradayım."

Erbay Kücet

Putlar ve yalanları

Siyasette, medyada, sanatta, edebiyatta, sinemada, magazinde, dinde, ideolojide, eğitimde, sporda kısacası hayatın her alanında idol (put) olarak tanınan, kabul edilen, yüceltilen, tapılan ve hayran olunan kişiler ve nesneler bulunmaktadır. İnsanın her alanda put yapma, kendi putuna tapma ve yeni putlar yapma konusunda olağanüstü bir yeteneği vardır.Kişiler, her gün starlaştırdıkları insanları

Prof. Dr. Bilal Sambur

Çocuğunuzu yeni eğitim dönemine hazırlama yolları

Okulların açılmasına kısa bir süre kaldı. Eğitim dönemi, çocukların hayatına yeniden düzen, sorumluluk ve kuralların girmesi anlamına gelir. Yaz tatilinde çoğu ailede bir rahatlama olur; uyku saatleri kayar, ekran süreleri uzar, kurallar esner. Bu dönemde öğrenmeden uzak kalmak olağan bir durumdur. Ancak okullar açıldığında, bu esnek yaşam tarzından birden disiplinli bir rutine geçmek, çocuklarda kaygı ve direnç yaratabilir.

Dr. Gamze Gezginci

Yapay zekâ iş dünyasının yeni çalışanı mı, yoksa ortağı mı

Geçen hafta teknoloji haberlerini tararken dikkatimi çeken bir şey oldu. Yapay zekâ artık yalnızca bilim kurgu filmlerinin değil, ofis koridorlarının da gündeminde. Masaların üstünde dosyaların arasında değil belki, ama bilgisayar ekranlarının ardında, müşteri hizmetlerinin sohbet penceresinde, e-ticaret sitelerinin öneri kutularında karşımıza çıkıyor. Kısacası, yapay zekâ iş dünyasının yeni

Bedri Yandımkaldım

Yapay zekâ ile sınavları yeniden düşünmek

Kültürel çalışmalardan teknolojiye dönüş yapalım diyerek yeniden yapay zekâ konusuna geçmek istedim. Malum tercihler yapıldı, yakında yerleştirmeler de belli olur ve dönem başlar. Bu yüzden özellikle yükseköğretimde önemli bir hususu olan yapay zekâ ve eğitim sistemine giriş yapmak istedim. Eğitim dünyasında sınavlar yüzyıllardır öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçmenin

Doç. Dr. Taylan Maral

İmanın hayatımızdaki yansımaları-5

İman, hem dünya hem de âhiret ile alakalı sahip olduğumuz en büyük nimettir. Müslüman bir toplumda, müslüman anne-babadan dünyaya gelen bizler, bu nimeti hazır bulduk. Bu nimete sahip olmak için büyük fedakârlıklar yapmadık. Yıllarca süren bir arayıştan sonra ancak iman eden ve yüce Dinimiz'e girmekle şereflen nice nice insanlar vardır. Bu sebeple Allahü Teâlâya ne kadar şükretsek azdır.

Mehmet Can

Dağlar Başına Kış Gelir, İnsan Başına İş Gelir

Geçenlerde bir arkadaşımızın dedesini görmek için köye yolumuz düştü. Daha ilk adımda, köyün sessizliğe gömülmüş hâlini fark ettik. Gençler çoktan büyük şehirlere göç etmiş, köyde ise ağırlıklı olarak orta yaşlılar ve yaşlılar kalmıştı. Kimi bastonuna dayanıyor, kimi düşüncelere dalmış uzaklara bakıyordu. Ama Hasan Dede farklıydı; 95 yaşına rağmen dimdik ayakta, bilinçli, zinde ve yaşamla bağını koparmamıştı.

Burhanettin Aydınlı

Zulmün dünyaya ettikleri

Zulüm, yeryüzünü kan ve gözyaşı ile doldurdu. Sözü tüketti, insanlığı adeta yok etti. Vicdanları susturdu, kitleleri hayata küstürdü. Kalpler kin ve intikam duygularının esiri oldu. Yüreklere keder ve gam çöktü. Hayat anlamını yitirdi. Hiçbir şeyin tadı ve tuzu kalmadı. Ülkelerden adalet, gönüllerden merhamet, sofralardan bereket çekildi.

Bülent Acun

2025 EİT Turizm Başkenti ERZURUM-1

Erzurum, 2024 yılında 2025 yılının EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) Turizm Başkenti olarak ilan edildi. Turizm başkenti olduğu günden bugüne 8 ay geçti. Bu sekiz koca ay içerisinde EİT'ye dâhil ülke temsilcileri Erzurum'da toplanarak bir büro açılışı ve yayınlanan bir program dâhilinde bazı etkinlikler yapıldı ve muhtemelen yapılmaya da devam edecek. O toplantıda ne gibi kararlar

H.Ömer Özden

Çocuk Katili

Bir insanın yahut bir toplumun alabileceği en aşağı ve yüz kızartıcı sıfatlardan biri olsa gerek; çocuk katili olmak. En vahşi hayvanların dahi bazen avladığı hayvanların yavrularına merhametle muamele ettiğini belgesellerde çokça görmüşsünüzdür. Bugün ne acıdır ki siyonist zalimlerin hayvanları dahi ürperten vahşetleriyle henüz ağzı süt kokan çocukları katletmesine,

Prof. Dr. Özkan Sapsağlam

Halkımız Ne Kadar Mutlu

Mutluluk, hepimizin peşinde koştuğu ama çoğu zaman tanımını dahi tam yapamadığımız bir duygu. Kimi için sağlık, kimi için huzur, kimi için ise geçim derdi olmadan yaşamak! Mutluluk yalnızca bireysel bir mesele değildir; toplumsal huzurun, güvenin ve umudun da göstergesidir. Peki, biz bir millet olarak gerçekten mutlu muyuz Mutluluk

İsmail Güvenç

"Tahkikli ve Haşiyeli" Risale-i Nur

Bu yazının amacı, bir kısım insanlarda insaf ve vefa duygularını harekete geçirmek, onlarda "Ben ne yaptım" mahcubiyetini canlandırmaktır. Amacım, kesinlikle kimseye düşmanlık beslemek değil. Zira nefis gibi azılı bir düşman zaten mevcut. Birliği bozmak için yeterince plan ve oyun varken, bunlara karşı diri ve uyanık olmak, ihlas, uhuvvet ve sadakati korumaya çalışmak varken, yeni kurgularla oyalanmak küfrün elini güçlendirmekten başka bir işe yaramaz.

Selahattin Gezer

Sessiz bir güç olarak sivil toplum

Prens Harry 15 Temmuz'da, annesi Prenses Diana'nın yirmi sekiz yıl önce izlediği rotayı takip ederek aktif bir mayın tarlasında sembolik bir yürüyüş yapmak için Angola'ya geldi. Prenses Diana'nın üzerinde kurşun geçirmez yelek ve kaskla yaptığı bu farkındalık yürüyüşü tüm dünyaya yayılmış ve insanları etkilemişti. Prens Harry ise İngiliz sivil toplum kuruluşu

Sabiha Gül

Yazmak

Yazmak, omzumdaki yükü hafifletse de yüreğimdeki yükü arttırıyor. Yine de yazmak külfet gibi görünse de bir ülfettir, bir anlam arayışıdır ve en soylu eylemlerdendir yazmak. Yazmak, ölüme meydan okumaktır der Hikmet Kızıl. Yazar da yazdığıyla ölümden sonra yaşamaya aday kılar fikirlerini. Ben de herkesin sustuğu yerde sarıldım kaleme. Ki tarihe not düşmektir yazmak.

Talip Koktaş

Modernizmi Paradigmal Aşmak

Modernizm üzerine yapılan tartışmaları salt "entellik" çerçevesinde okumak yanlıştır. Bugün ekonomiden eğitime, tarımdan ulaşıma kadar gündelik hayatın pratiklerine dair sorunlardan bahsederken, bunların içinde yaşanan dünyanın paradigmasından bağımsız ele alarak halledilebileceğini düşünmek büyük bir safdilliktir. Dolayısıyla bu durum bizi ister istemez tüm dünyada geçerli olan paradigmaya yani (post)modernizme götürecektir.

Prof. Dr. Mustafa Tekin

Değişimin Anestezi Yeteneği

Değişimin kaçınılmaz olduğunu anlatan yüzlerce cümle kurabilirsiniz. Fakat değişimin insanın içinde açtığı tahribata ve insanın bu tahribattaki rolüne sıra geldiğinde insanların bu durumdan kendi payına düşeni almada isteksiz olduklarını görürsünüz. Hatta insanların, Allah'ın çizdiği istikametin tam tersi bir yöne doğru gitmesinin nedeni sanki değişim değilmiş gibi değişimi kutsadığına

Murat Cahid Kuvvet

Zorluklar ve zorunluluklar

Hepimiz farklı yaşlardayız. Hayatımız boyunca pek çok zorluklarla karşılaştık. Yorulduğumuz, çaresiz kaldığımız anlar oldu. Ne olduysa ne yaşandıysa bir şekilde üstesinden gelip dimdik ayakta kalmayı başardık. Geçmişe dönüp baktığımızda yaşadığımız zorlukların pek çoğu unutulmuş, geriye sadece bazı anılar kalmış hafızamızda, hayatımızda. Ya da o zorlukların üstesinden gelindiğinde hayatımıza

Özkan Erdem

Şikâyet Odaklı Değil, Çözüm Odaklı Yaşa

Şikâyet odaklı yaşamak, sürekli aynı karanlık odada dönüp durmak gibidir; perdeleri açmaz, kapıyı aralamaz, sadece gölgelerle konuşursun. Veya , yağmurun altında şemsiyen kapalı beklemek gibidir. Ne kadar ıslansan da tek yaptığın, yağmuru suçlamaktır Oysa çözüm odaklı yaşamak, eline bir anahtar almak demektir. Bazen kırık bir kilidi onarmak, bazen de yeni bir kapı bulmak.

Nilüfer Zontul Aktaş

NEYE NASIL BAKARSAN!

Kimine göre güler yüzlü, kimine göre hoşgörülü, kimine göre cana yakınım. Kimine göre adam, kimine göre yalanım. Kimine göre akıllı, kimine göre deliyim, kimine göre havalı, kimine göre atarlıyım. Herkes rahat olsun ben adamına göre adamım! (Alıntı) Aslında her ne kadar kabul etmesek te etkiye, tepki olayının dışa yansıması hepimizde üç aşağı, beş yukarı aynıdır!

Selda Avcı

Acısıyla Tatlısıyla 10 Muharrem Aşura Günü

Hicri takvimin ilk ayı 1 Muharrem ile başlar. Muharrem ayının Müslümanların kültürel ve tarihi hafızasında ortak değerler bakımından çok büyük bir önemi vardır. Özellikle de 10 Muharrem Aşure günü. Aşure gününün Müslümanlar açısından en elim hadisesi Kerbela'da Hz. Hüseyin'in haince ve zalimce şehit edilmesidir. Bu olay aynı zamanda o güne kadar bir ve beraber hareket etmeye özen gösteren

Prof. Dr. Şevket Topal