"Onun ekmeğinde şifâ vardır..."

Âşık Efendi, Edirne'de yaşıyan Allah dostlarındandır. Hasan Sezâi dergâhında talebe yetiştirirken, 1567 senesinde vefât etti. Zâviyenin yakınına defnedildi.Bir gün sevenlerinden bir genç, bu zâtı ziyâret niyetiyle çıktı evden. Giderken de;"Gideyim, Âşık Efendi'nin hânesinde pişen bereketli yemeklerden yiyeyim. Onun ekmeğinde şifâ vardır. Hele kendi eliyle ağzıma lokma koysa,ne seâdettir" dedi...

Abdüllatif Uyan

Hangi yaşımı söyleyeyim

"Köylünün mektubuna güzeldestanlar, mâniler yazmada yetenekli birisiydim..."Bana kaç yaşımda olduğumu sordukları zaman, cevap vermekte zorlanırım. Çünkü her şeyden önce doğum tarihim belli değildir. Bu konudaki sorulara "psikolojik yaşım yirmi, biyolojik yaşım yetmiş beş, sağlık yaşım elli, antropolojik yaşım ise -ki bence en önemli olanıdır-on bin" diye cevap veririm.

Ünal Bolat

Caminin içinden geçmek...

Zaruretsiz camiden geçmeyi âdet edinen, fasık, günahkâr olur.Sual: Kısa mesafe diyerek caminin içinden geçmek dinen uygun olur muCevap:Camiden bazen geçmek caizdir. Yol hâline getirmek mekruhtur. Özür olursa, mekruh olmaz. Her gün mescide ilk girişde

Osman Ünlü

Fıkıh ilminin ehemmiyeti

"Fıkıh"kelimesi, Arapça'da,genel olarak"bilmek-anlamak"veyaözel olarak "İslâmiyeti bilmek-anlamak"demektir...Dünyâya gönderilen ilk insan ve aynı zamanda ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem'den îtibâren, bütün İlâhî (semâvî) dînler, îmân ve ibâdetlerin yanı sıra, toplumun sosyal hayâtını düzenleyen

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

"Sıdk ve muhabbetin alâmeti ahde vefadır"

"Ey oğlum! Sen insanlardan yüz çevirme. Onlara karşı kibirlenerek hakîr ve küçük görme."Ebü'l-Feth-i Vâsıtî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Seyyid Ahmed er-Rıfâî hazretlerinin talebelerindendir. 580 (m. 1184) senesinde Mısır'da İskenderiyye'de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

"Sınır tanımaz" iç âlemimi anlatmam mümkün değildi

Film çekimlerimizin her birinin ayrı bir destansı hikâyesi vardı. Anlatmakla bitecek gibi değil...Gözlerim kızarmış, kulaklarım belirsiz bir uğultuyla tıkanır gibi olmuştu.Ne zaman hırslanırsam hep böyle olurdum. Karşıma bir satılmış çıksa herhâlde acımadan onu hak ettiğiyle cezalandırırdım, tereddüt etmeden.

Ragıp Karadayı

Sumud'dan dönüş. Gülmeli mi, ağlamalı mı

Malumunuz geçen hafta Küresel Sumud Filosu'nu konuştuk. 50 civarı tekne, yaklaşık 500 ton insani yardım taşıyan yaklaşık 600 kişiyle göreve katıldı Sumud filosu sürecinde.Sumud filosu biraz da "Neden kimse soykırımcı İsrail rejimine karşı bir şeyler yapmıyor" sorusunun cevabıydı. Nitekim filoda sadece Müslümanlar yoktu. Dünyanın her yanından, her dinden insan vardı.Maalesef Gazze'ye

Ömer Ekinci

Ömrün ve vaktin kıymetini bilmek...

İnsanın en büyük sermayesi, ömrü ve vaktidir. Geçen bir an, geri gelmez, Bunu bilen akıllı kimse, Rabbinin emirlerine uyar, her nefesini değerli bir emanet bilir ve onu faydalı işlerde harcar.Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki: "İki [büyük] nimet vardır ki, insanların çoğu bunlarda hep aldanırlar. Bunlar: Sağlık ve boş vakittir."

Salim Köklü

Yol uzun

Köyün kenarında sükûnetiyle konuşan bir çeşme vardı. Kim bilir kaç yolcunun susuzluğunu dindirmiş, kaç garibin duasını işitmişti. O çeşmenin taş basamağında her akşam iki yaşlı adam buluşurdu. Biri Hasan Ağa, diğeri Derviş Ali idi. Her ikisi de ömrünün son demlerindeydi ama sözleri hâlâ genç bir kalbin sıcaklığıyla yankılanırdı.Hasan Ağa, gençliğinde diyar diyar gezmiş, nice kervanlara katılmış, nice

Halime Gürbüz

Tedbir ve takdir...

Sadece rızık değil, her işi yaratan, hasta eden de Allahü tealadır. Ama hasta olmamak için tedbir almak dinimizin emridir.Alınyazısı değişmez...Bir kimsenin cennete veya cehenneme gideceği takdir edilmiştir. Ancak insan cennete veya cehenneme gideceğini bilemez. Ama Allahü tealanınemri olduğu için inanıp iman eder, Müslümanlığa uyarsa cennete gitmesi kolaylaşır...

Ahmet Demirbaş

Özünden beslenen miras: Gerçek yemek

Anadolu'nun zengin kültürel mirası olan "gerçek yemek", doğallığını koruyan, yerel ve mevsimsel ürünlerle emeğe dayalı biçimde hazırlanan sürdürülebilir bir değerdir. Bu miras, sadece beslenmeyi değil, kültürel kimliği, toplumsal hafızayı ve tabiatla uyumu da yansıtır.Yemek yapma ile yeme içme sanatı

Adnan Şahin

"Yavuz Bülent Bâkiler yaşasa Gazze'ye şiir yazardı"

Genel Yayın Müdürümüz İsmail KapanAğabeyimize gelen yazısında "30 Eylül 2025 tarihli Türkiye Gazetesinde Sayın Rahmi Er, Yavuz Bülent Bâkiler Beyin vefatı dolayısıyla yazdığı yazıda, 'Şimdi sağlıklıolsa idi mutlaka Gazze için bir şiir yazardı. İnşallah Yavuz Bülent Bâkiler'in yolunun takipçileri, onun anısına bunu yerine getirirler" temennisinde bulunuyor idi.

Anlat Derdini Feridun Ağabeye

Soğan halkası

Saat akşam 6 civarıydı. Mesai bitmişti ama hâlâokuldaydık. Bir öğretmenimize telefon geldi. Açtı ve on dakika kadar konuştu. Telefonu kapattıktan sonra"Bir veli aradı"dedi."Mesele neymiş"dedim. Anlattı.Bir öğrencisi sabah evden para almadan çıkmış. Öğleyin karnı acıkınca para istemek için öğretmenini aramış okulda ama bulamamış. Kimseden

Salih Uyan

Susan kurtuldu!..

Lokman Hakîm, oğluna buyurdu ki: "Yavrum! İnsanlar, güzel konuşmaları ile iftihar ederken sen de, güzel sükûtunla iftihar et!"Konuşabilme kabiliyeti, insanlara verilen en büyük nimetlerden bir tanesidir. Hayvanların dili, bizim dilimizden çok daha büyük olmasına rağmen onlar konuşamıyorlar...

M. Said Arvas

Müslüman, her gün imanını tazelemelidir

Her Müslümanın, bilmesi lâzım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür değil, büyük günâhtır.Îman,Muhammed aleyhisselâmın Allahü teâlâdan getirdiği söz birliği ile bildirilmiş olan şeylerin hepsini kalbin tasdîk etmesi, yani inanması demektir. Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, tekrâr dirileceğimize,

Hasan Yavaş

Filmlere mevzu olacak bir casusluk hikâyesi: Ruslar nükleer silahı...

ABD, Manhattan Projesine 3 milyar dolar harcar (şimdinin 40 milyar doları) ve 140 bin kişi çalıştırırlar. Sovyetlerin böyle bir bütçesi yoktur, bir hain bulur hazıra konarlar.Klaus Fuchs, 1911 Hessen Rüsselsheim doğumlu bir Almandır.Babası Emil, Lutherci bir papazdır,

İrfan Özfatura

Tefsirlerde terim ve deyimlerin önemi

Bir dilde deyim ve terimleri bilmeden o dili tam anlamak mümkün değildir. Kâdî Beydâvî'nin kıymetli tefsîri de deyimlerin bolca kullanıldığı bir eserdir. Biz bu tefsîrin 4. cildindeki deyimlerin ve terimlerin kullanılışlarını âyet-i kerîmelerle birlikte alıyoruz…İslâmî ilimlerin en önemli kolu şüphesiz ki tefsirdir. Tefsir,

Prof. Dr. Osman Kemal Kayra