İrfan Özfatura

Türkiye

Sokağın tapusuz sahipleri külhanbeyleri

Bizim dostumuz az, çilemiz çoktur. Ne Doğu'ya güvenilir ne Batı'ya.Zaafımızı hissederlerse toplaşır üşüşürler başımıza.Aralarındaki husumetleri erteler, iş birliği yaparlar.PKK'ya dün SSCB destek oluyordu, bugün Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka.Düşünün kapitalist Amerika, Marksist bir terör örgütünün yanında.Almanlarla omuz omuza savaşmış, onlar iç

Batı'nın anladığı lisan: Petrol tesirli silah!

Bilirsiniz Amerikalılar ellili altmışlı yıllarda büyük, ağır arabalar kullanırlar. Kasa gemi gibidir; kanat, kuyruk takarlar ayrıca. Koltukları kanepeye benzer, dolmuşçularımız bu yüzden onları seçer, arkayı dörtler. Düşünün 3.500 cc'lik motorlar "fındık" diye anılır, umumiyetle 5,2, 5,7 ve 6,4 litrelik alametler satılır. Bugünkü motorlarla kıyasla

Şeyh, Şah, Kula

Geçenlerde yolum düştü bir saat kadar Kula'da oyalandım. İstanbul'a döndük İlhan Apak albayım "Oo bizim memlekete gitmişsin" dedi, artık nasıl haberi olduysa.Nereleri gördün, kime uğradın muhabbetine giremedik, doğru dürüst dolanamadım ki anlatsam. Vakit sıkışıktı zaten, Çarşı Camii'nde akşamı kıldığımızda müezzin hazırlanıyordu yatsıya. İlhan ağ

Ayağımızın alıştığı meydanlar

Eskiden pazarları mutat güzergâhlarımız vardı. Beyazıt Meydanı'na mutlaka uğranmalıydı mesela. Seyyarlar müezzinlerle kalkar, gün ışımadan yer kaparlar. Gün doğdu mu geçti. Desen ki iki karış da bana. Ne mümkün, millet omuz omuza. Mekteplerin açıldığı hafta meydan müstamel ders kitapları ile dolar. Ben okuduğum müddetçe yazarlar değişmedi, Edebiyat

Fırıldak yap para kap

Hatırlarsanız Erbakan Hoca "Montaj değil ağır sanayi" diye yırtınmıştı zamanında. Haklıymış, tankımızı topumuzu yapmamız lazımmış. Vermiyorlar yoksa.Güya parasını peşin ödedik, tayyarelerden haber yok hâlâ.Lakin!Lakin para kazanayım diyorsan iş başka. Ya çerez, şekerleme, meşrubat pazarlayacaksın, ya da estetiğe gireceksin, saç ekeceksin. Bilgisa

Balık baştan kokar! Kurucuları terörist

Biliyorsunuz Theodor Herzl, bütün dış borçlarımızı ödeme karşılığında II. Abdülhamid Han'dan Filistin'de bir yer ister. Kesin bir dille redde uğrar.İngiltere arkalarındadır, onlara koloni kursunlar diye Uganda'da yer ayırırlar. 1905'te Herzl ölür, siyonistler lobicilik yapar, Londra'yı baskı altında tutarlar. I. Cihan Harbi'nde çok hırpalanırız, sa

Beleş sirke baldan tatlıdır

Altmışlı yıllarda bankalar muşamba kaplı minik defterler verirlerdi, kapakları takvimdi aynı zamanda. Ön kapağı bu yılın, arka kapağı gelecek yılın. Yani "iki yıl kullanın" derlerdi kibarca. İlk birkaç gün cebinde taşır notlar alırsın. Pazartesi ödev, salı yazılı. Hatta çalışma planı yaparsın altıda kalk, yedide kahvaltıya, on üç otuz mektep dönüşü

Orada bir Gazze var uzakta...

Gazze bizim neyimiz olur Başta Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) olmak üzere Amr ibn-i As'ın, İmam-ı Şafii'nin, Selâhaddin Eyyûbi'nin, Sultan Baybars'ın, Yavuz Selim'in, Mavi Marmara şehitlerinin hatırası var. fendimizin dedelerinden Hâşim bin Abdümenâf kıtlık yıllarında et suyuna ekmek doğrar dağıtır halka. Zaten "Hâşim" kıran, ufalayan deme

Kara cahil, seri katil: Ozanyan... Gittiği yere ölüm götürdü

Antranik Ozanyan 1865 doğumlu bir Karahisar-ı Şarki çocuğudur.Marangozdurlar iyi kazanırlar. O gün babası basit bir meseleden ötürü bir Türkle tartışır. Antranik nasıl bir kin besliyorsa gider adamı öldürür, İstanbul'a kaçar. Görse ki İstanbul Ermenilerinin keyfi yerinde, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında. İhtilal filan olmaz bunlarla!Der