26 Ağustos... Gece sabaha karşı
ŞUHUT (AFYONKARAHİSAR) Mustafa Kemal Paşa... Türk Orduları Başkomutanı... Afyon'un Şuhut ilçesinde son hazırlıklar...

ŞUHUT (AFYONKARAHİSAR) Mustafa Kemal Paşa... Türk Orduları Başkomutanı... Afyon'un Şuhut ilçesinde son hazırlıklar...
Taşınma gününde çocuklarıyla tatile çıkan bir kadın, eşinin ve kayınvalidesinin evi taşıdığı anları sosyal medyada paylaştı. Videoya "İşte bu şanstır" notunu düşen kadın gündem oldu. Kocası da aynı fikirde mi acaba Kocası için de büyük bir şanssızlık olabilir. Belki de kocası "Hiçbir işe yaramıyorsun bari o kalabalıkta etrafta dolaşma" demiş de olabilir!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Ekrem İmamoğlu döneminde öyle bir sistem kuruldu ki, yargı nereye elini atsa devasa bir yolsuzluk tablosu ortaya çıkıyor. Bu tabloyu görmek için yalnızca tek bir olaya bakmak yetmiyor; kronolojik olarak son altı yılın seyri, işin vahametini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. 2019'DA BAŞLAYAN SERÜVEN
Bir millet, sistematik biçimde varlığından koparılırken, dünya sadece rakamlarla konuşuyor. Vicdan taşıyan herkes kolektif bir çaresizliğe gömülmüş bekliyor. Çaresizliğin en ağır yükü ise çocuklar... Onlar belki kelimelere dökemiyor ama donuk ve yılgın gözlerindeki soru apaçık: "Neden kimse bizi kurtarmıyor" Emine Erdoğan'
Küresel intifadaya dönüşen Gazze'deki soykırım Batı dünyasını bölünme noktasına getirdi. Batılı ülkelerin İsrail'e verdiği soykırım desteği hem hükümetlerle halkları arasındaki toplumsal kopuşu hızlandırıyor hem de siyasi pozisyonları
Daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan'ın, Gazzeli çocuklar için, ABD'nin First Lady'si Melania Trump'a yazdığı mektubun mürekkebi kurumadan, İsrail bir savaş ve insanlık suçu daha işledi. Bir kez daha hastane bombaladı. Bu cüretin nedenlerine geleceğim ama önce Emine Erdoğan'ın Gazze'deki masumların sesi olan mektubundan bahsedeyim. Uluslararası
Çocukların bilgiye ihtiyaçları var mı Ebeveynler ve öğretmenler öyle düşünmeyi seviyorlar... Oysa şimdiki çocuklar ihtiyaçlarından çok daha fazlasını biliyorlar; hem de sular seller gibi... İlkokul üçüncü sınıftaki bir
Yılın başında terörün sonlandırılmasına yönelik yeni bir siyasi yaklaşım somutlaştığında bu sütunda "deneyimlerimiz bize ne söyler" başlıklı bir yazı yazmış ve yeniden iyi niyetle başlatılan fırsat
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nu her ziyareti sonrası kapıda Reis'e saldırıyor, yargıya hakaret ediyor, milleti de sokağa çağırıyor. Sizin de dikkatinizi çekmiştir sanırım. İçeride Özgür Efendi'ye ne yapıyor Ekrem Ona ne diyor ki adam kapıda çıldırıyor. "Bağır çağır, hükümeti tehdit
Ağustos, Türk tarihinin zaferler ayıdır. Köklerini bilmek ise geleceği inşa etmenin ön şartıdır. 25, 26, 27 ve 30 Ağustos... Önümüzdeki hafta dört güne yayılacak etkinlikler, asırlar öncesinden bugüne gelen eşsiz birikimin bir kez daha hatırlanmasına vesile olacağı gibi yarınlara dönük kutlu yürüyüşü de motive edecek içerikte.
Türkiye-İsrail ilişkisi 90'lı yılların sonlarına doğru "stratejik ortak" olarak tanımlanırken Yunanistan-İsrail ilişkisi hayli mesafeliydi. Yunanistan "Batı Bloku" içinde İsrail'e en mesafeli duran ülkelerdendi. Yunanistan'ın Filistin yanlısı tutumunda Ortodoks teolojik hassasiyetlerden Soğuk Savaş dönemi solculuğuna
İsrail kabinesi adına konuşan Başbakan Netanyahu, Gazze Şehri'nin (Gazze Şeridi'nde bulunan beş şehirden biri) işgal edilmesi gerektiğini açıklamıştır. İsrail hükümetine göre Hamas'ı yenmenin tek yolu tüm Gazze'nin işgal edilip Hamas'ın çıkarılmasıdır. Buna göre Gazze Şehri üzerinde kontrol sağlanacak ve nüfusun tahliye edilmesi temin edilecektir. İsrail basınında yer alan
AK Parti bu hafta perşembe günü 24. kuruluş yıldönümünü kutladı. İktidarının ise 23. yılını doldurmak üzere. AK Parti Kongre Merkezi'nde yapılan 24. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda iki saate yakın bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok konuda önemli mesajlar verdi. Ayrıca programda AK Parti'ye katılan dokuz belediye başkanına rozetleri takıldı. Özellikle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yirmi yılı aşkın süredir izlediği Filistin politikası, sadece bir dış politika tercihi değil; Türkiye'nin siyasal hafızasında yer etmiş, kamu vicdanında karşılık bulmuş ve ulusal birlik zemininde şekillenmiş tarihî bir duruştur. Son dönemde, özellikle ana muhalefet lideri ve çevresindeki bazı siyasal aktörler tarafından yürütülen sistematik bir
Sabah muhabiri Yusuf Özdemir'in dünkü özel haberini okudunuz mu Yusuf, Beşiktaş Belediyesi'ndeki yolsuzluk operasyonu kapsamında bir çalışanın savcılığa ulaştırdığı listeyi yayınladı. Dava dosyasına giren harcama belgelerinde rüşvetten elde edildiği düşünülen paraların bazı "gazetecilere" aktarıldığı görülüyor. Habere göre meblağ 56 milyon lira.
Türkiye siyaseti, muhalefet üzerine odaklanmış durumda... Muhalefetin içinde CHP'deki yolsuzluk, parti içi iktidar ve Cumhurbaşkanı adayı kim olacağı, Cumhurbaşkanlığı seçimine hangi ittifakla gidileceği, İYİ Parti'nin dağılması ve İYİ Parti'nin bulunduğu siyasi alanda kurulan küçük reaksiyoner sağcı partilerin geleceği ve üçüncü blok arayışı, DEM Parti'nin muhalefet bloğundan
Düvel-i Muazzama olarak adlandırılan sömürgeci Batılı güçlere karşı verilen İstiklal Harbi, sadece bir toprak savunması olmayıp İslam coğrafyası ile hilafet kurumunun bekası adına yürütülen ve İslam'ı merkeze alan bir mücadele olarak başlamıştır. Bu yönüyle Milli Mücadele askeri ve siyasi bir bağımsızlık savaşıyla birlikte ümmet bilincini diri tutan, dini aidiyetin mobilize edici rolünü göz ardı etmeyen bir İstiklal hareketi niteliği taşımaktadır.
Vedalara yabancı bir insanım. Bu; hem 'yolcu' konseptine oturmuş yaşam tarzımdan ileri geliyor; hem de son, asıl vadeye kadar da hepimizin zaten bu hayatta yolcu olmamızdan... 2002'de İngiltere'de tanıştığım, Türkçe çevirisi olmadığı için yıllar yılı İngilizce kaynaklardan okumak zorunda kaldığım (şimdi çok şükür Türkçe çevirilerinin sürüsüne bereket) büyük Alman düşünürü Arthur
2024 yılının sonunda Beşar Esed rejiminin tüm kurumlarıyla birlikte dağılması, Suriye sahasında büyük bir güç boşluğuna neden oldu. Devrimin öncü grubu olarak öne çıkan Heyet Tahriru'ş Şam ve lideri Ahmed Şara, geçiş sürecini yürütmekte öne çıktı. Ahmed Şara Cumhurbaşkanı seçildi ve geçiş döneminde kamu düzeni inşa edilmeye çalışıldı. Hatırlanacağı üzere, HTŞ'nin
22 Ekim 2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin meclisteki grup konuşması ile başlayan "Terörsüz Türkiye" süreci Türkiye ve Orta Doğu tarihinde bir dönüm noktasına işaret ediyor. Gelinen aşamada PKK kendini feshetme kararı alarak 11 Temmuz'da silah bıraktı. Bu sürecin Türkiye'nin hem iç siyaset dengelerini önemli ölçüde etkilediği hem de dış politika dinamiklerinden
Terörsüz Türkiye sürecinde son derece sıcak gelişmelerin yaşandığı ve kritik bir virajın daha alındığı bir hafta geride kaldı. 6 Temmuz 2025 Pazar günü Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, 7 Temmuz 2025 Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile ikinci kez bir araya geldi. Bu kritik aşamadaki beklenti terör örgütü PKK'nın silah bırakma sürecinin MİT'in gözetiminde başlamasıydı.
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından dokuz yıl geçti. Dokuz yıl önce bu tarihlerde sadece Türkiye değil, dünya darbe tarihi açısından da önemli kırılmalardan biri gerçekleşmiş ve darbe teşebbüsü Türk halkının unutulmaz direnişiyle önlenmiştir. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın kararlı liderliğinde sokakları doldurarak demokratik iradesine sahip çıkan Türk halkı, sadece darbecilere değil
Geçtiğimiz hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından İstanbul'da düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu, Türkiye'nin sadece bir geçiş ülkesi olmadığını, aynı zamanda küresel bağlantısallığın stratejik merkezlerinden biri haline geldiğini açık biçimde ortaya koydu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı bu Forum, 80 ülkeden 38'i bakan
Avrupa, Gazze'deki insani felaket karşısında uzun süre sessiz kalmıştır. Ancak son gelişmeler, bu sessizliğin kırılmak üzere olduğuna işaret etmektedir. Peki, bu uyanış samimi mi, yoksa yalnızca geç kalmış bir itibar kurtarma çabası mı Avrupa, nihayet Gazze konusunda sesini yükseltmeye başlamıştır. 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısıyla başlayan İsrail'in askeri
Geçtiğimiz günlerde Leman dergisinde yayımlanan Peygamberimizin resmedildiği sözde karikatür, Türkiye'de derin toplumsal kutuplaşmanın gözler önüne serildiği yeni bir örnek oldu. Karikatüre tepkiler birkaç saat içinde sosyal medyada çığa dönüştü, dergi hakkında savcılık soruşturması açıldı, dergi ofisi önünde kınayıcı eylemler yapılırken sözde özgürlük savunucuları da "ifade özgürlüğü"
Donald Trump, 2024 ABD başkanlık seçimlerine adaylığını açıkladığında, gelişen teknolojilere yönelik tutumu konusunda ne beklenmesi gerektiği konusunda pek az şüphe vardı. İlk başkanlık dönemi, zaten deregülasyon, piyasa odaklı inovasyon ve Amerika'nın yapay zekâ (YZ) ile ileri savunma sistemlerindeki üstünlüğünü sürdürmeye yönelik stratejik bir odaklanma eğilimini açıkça ortaya koymuştu.
Trump'ın deyimiyle İran ve İsrail arasındaki 12 Gün Savaşı sona erdi. Geçen haftaki yazımızda tarafların pozisyonlarından ve hedeflerinden bahsetmiştik. Bu süre içerisinde iki önemli gelişme yaşandı. İlki, ABD'nin savaşa direkt dâhil olması anlamına gelen İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıydı. Diğeri ise Trump tarafından 24 Haziran'da ilan edilen ateşkes. Bu iki olayı aynı sürecin ve mantığın ürünü olarak değerlendirmek doğru olacaktır.
ABD Başkanı Donald Trump'ın deyimiyle İsrail – İran arasındaki 12 Gün Savaşları bu yazının kaleme alındığı 27 Haziran itibariyle ateşkesinin dördüncü gününü doldurdu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu uzunca bir süredir İran'ın hedefinde olduğunu ve bir askeri operasyon planladığını gizleme gereği duymadan hareket ediyordu. Orta Doğu'da İsrail'e tehdit oluşturmayacak yeni
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile başlayan süreç modern savaş dinamiklerini radikal bir şekilde değiştiren bir dönüm noktasının da başlangıcı olmuştur. Akabinde yaşanan İsrail-İran gerginliği, geleneksel muharebe sahasının balistik ve hipersonik füze kullanımı ve insansız hava araçları ile dönüşümünün gözle görülür emarelerini sunmaktadır. Bir yandan balistik ve hipersonik füzeler stratejik
Rusya ve Ukrayna Savaşı'nın son bir yıldan bu yana donma noktasında olduğu malûm. Diğer bir ifadeyle savaş, her iki taraf için de ne ileri ne geri ivme kazanıyor. Benzetmek gerekirse, süreç, boşa alınmış bir vitesle düz yolun eğimine kapılmış bir savaş aracına benziyor. Bayır yukarı ilerlerse araç duracak, bayır aşağı kontrolsüz bir şekilde hızlanacak. Ancak savaşın her iki tarafı da frene
ABD'de ikinci başkanlık dönemine başlayan Donald Trump'ın ilk gündem maddelerinden birisi Gazze oldu. İlk duyulduğunda sıra dışı gelse de Trump'ın Benyamin Netanyahu'yu ağırladığı ziyaret sırasında öne sürdüğü "ABD'nin Gazze'yi devralması ve Filistinlilerin Mısır ve Ürdün başta olmak üzere başka ülkelere göç etmesi gerektiği" planında ciddi olduğu anlaşılıyor.
Geçtiğimiz 15 ay boyunca Gazze'de yıkıcı bir savaş yaşandı. İşgalci İsrail intikamcı güdülerle hareket ederek mümkün olduğunca çok insana ve altyapıya zarar vermeye çalıştı. İsrail yaklaşık 100 bin ton patlayıcı atarak 47 bin Filistinliyi öldürdü ve Gazze'nin altyapısının yüzde 88'ini yok etti, ancak yine de ilan ettiği savaş hedeflerine ulaşmayı başaramadı. Bu süreçte İsrail;
Trump dünyası hakkında kesin olarak bildiğimiz şey, önümüzdeki dört yılın daha iyi olmayacağıdır. Emin olamadığımız şey ise daha kötü olup olmayacağı. Trump'ın dış politika ve güvenlik ekibi ilkine mükemmel bir örnek teşkil ediyor. Neredeyse hepsi Trumpizm ve MAGA'nın (Amerikayı Yeniden Büyük Yap-Make America Great Again) sadık savunucuları. Trump'ın ilk dönemini sembolize eden MAGA 1.0, realist dış politikanın kötü bir taklidi olan
Tam 10 yıl boyunca büyük bir mutlulukla köşe yazdığım Sabah gazetemize veda yazısı göndermenin burukluğu içindeyim. Akademi ve düşünce kuruluşu dünyasındaki tecrübelerimi ve görüşlerimi paylaştığım bu yazıların kamuoyumuza katkı verdiği ümidindeyim. Türkiye'nin bir on yılına tanıklık eden bu yazılar hayatımın en önemli dönemine karşılık gelmektedir.
© 2025