'Engelli'nin engeli biziz!

Ülkemizde 15 milyona yakın engellinin yüzde80'i kendini dışlanmış hissediyor! Yüzde 77'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor, yüzde 60'ı eğitimini bırakmak zorunda kalıyor. Bunlar, Engelsiz Yaşam Derneği'nden aldığım bilgiler...

Toplumsal olarak en büyük zafiyetimizi konuşmanın vakti artık geldi. Konu 'engelliler'. Görmezden

geldiğimiz, sokakta, okulda, işyerinde göremediğimiz yaklaşık 15 milyon kişiden bahsediyorum. Gördüğümüzde de yadırgayarak baktığımız ve bu bakışlarımızla sokağa çıkmalarını daha da engellediğimiz Türkiye'nin tam yüzde 13'ünden...

Engelsiz Yaşam Derneği'nden aldığım bilgiye göre Avrupa'da 'engelli'lerin sadece 3'te biri kendini dışlanmış hissediyor ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İlkokuldan sonra okulu bırakanların oranı yüzde 25. Dahası; 15-64 yaş arası 'engelli' bireylerin istihdam oranı orada yüzde 47'yken, Türkiye'de istihdam edilen toplamda sadece 90 bin 'engelli' var!

Tüm bunlar aslında 'engelli' diye bir şey olmadığını ortaya koyuyor. Demek ki eğer istenirse, imkânlar sağlanırsa engelsiz kişiler gibi eğitim görebilir, çalışabilirler. Onların kaldırımlarda yürüyememesine, eğitim görememesine, iş hayatına girememesine neden olan biziz. Özellikle de sokakta fırlattığımız o yadırgayan bakışlarımız. Dolayısıyla onları 'engelli' gördüğümüz için asıl engelli olan

bizleriz.

Haberin Devamı

YÜREĞİYLE YARIŞANLAR

Bana tam da bunu, yani 'engel' diye bir şeyin olmadığını ve zayıf gördüğümüz bu bireylerin aslında sağlıklı insanlara göre çok daha güçlü olduklarını kanlı canlı gösteren birileri oldu: Paralimpik sporcularımız.

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin (TMPK) ve sponsorlarından Ülker'in desteğiyle çekilen 'Yüreğiyle Yarışanlar' video serisinde paralimpik sporcularla uzun zaman geçirme şansım oldu.

Onları izlerken şunu anlıyorsunuz: Kendi gücüne, iradene tutunarak fiziksel engelleri büyük oranda aşmak ve hayata çok güçlü bağlanmak pekâlâ mümkün.


15 yaşında yüksekten düşmeye bağlı omurilik zedelenmesi sonucu felç geçirenDünya 2'ncisi ve Avrupa şampiyonu milli paraokçumuz Nil Mısır.

12 yaşında omurilik zedelenmesine bağlı felç geçiren dünya 2'ncisi ve Avrupa şampiyonu milli paraokçumuz Nil Mısır: "Bazen yaşadığımız olumsuzlukları bir ödül gibi görmeklazım çünkü engeller aslında mücadele etmemiz ve çok daha güçlenmemiz için fırsatlardoğuruyor. Sağlıklı bir yaşam sürseydim belki uluslararasışampiyonalarda milli marşımızı okutamazdım."

Haberin Devamı


T20 kategorisinde (özel sporcu) yarışıp spor tarihinde rekorlar kıran Avrupa şampiyonumuz milli paraatlet Reyhan Taşdelen.

T20 kategorisinde (zihinsel gelişim geriliği) yarışıp rekorlar kıran Avrupa şampiyonumuz milli paraatlet Reyhan Taşdelen: "Korkular bizi sınırlar. Sınırlar da bizi engeller. Benim gerçekten hiç korkum, hiçbir sınırım yok. İleride de diğer çocuklara hayal kurmayı ve korkmadan hayallerini gerçekleştirmeyi öğretmek istiyorum."


Türkiye'nin Paralimpik Oyunlar'a katılan ilk paratriatleti ve Dünya Kupası şampiyonu Uğurcan Özer.

Bebekken yanlış iğne sonucunda bir kolu kısa kalan Türkiye'nin ilk paratriatlon atleti, Avrupa şampiyonumuz Uğurcan Özer: "Aslındazayıf yanlarımızı güçlendirebilecek her şey bizim elimizde. Her şey kendinle barışmakla başlıyor. Bu sınırları aşmak için insan önce kendisiyle barışık olmalı ve hiçbir zaman karşısına çıkan tümseklerde pes etmemeli. Ben asla pes etmedim."

Haberin Devamı


Görme engelli, dünya şampiyonu milli paraatletimiz Serkan Yıldırım.

Görme engelli, dünya şampiyonu milli paraatletimiz Serkan Yıldırım: "Benim için bu engel, hayatın sonu değil, bir başlangıçtı. Gözlerim görmese de ben tüm vücudumla koşuyorum. Saçlarım bile benimle koşuyor."