Hasan Hüseyin Öz

Star

Suriye politikamızdan neden rahatsızlar

Herkes kimin ne olduğunu biliyor aslında.Ne demiş İbn'ül Emin Mahmud Kemal... "İnsan, ahlakından ve ef'alinden mes'ul olur. Aslında bu söz "zatına değil ef'aline bak" İslam itikadının ve hukuk ilkesinin şerhinden ibaret.Bir de atalar şöyle demiş... "ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz."Ne var ki nice zamandır tarihin kıyısında muhayyilesi daraltıl

Tarih sahada yazılır

Başa saralım...Suriye'de ayaklanmalar baş gösterdiğinde Esad, İran'ı yardıma çağırdı.Ayrıntıya girmeyeceğim ama 1979 devriminden(!) bu yana İran, Suriye ile hep iyi ilişkiler içinde oldu. Bu kronoloji içinde Hafız Esad'ın Hama'da Sünniler'e yaptığı katliama gözlerini kapatan bir Humeyni portresini de yazmasak olmaz.Yani diktatör Nusayri Esad'ların

İmamoğlu'nun kontrolden çıkan hareketleri

Ekrem İmamoğlu'nun sık sık güvensizlik kompleksine kapıldığını fark ettiniz miAslında ajanslar marifetiyle kapattığını zannettiği kompleks, sık sık öfke ile kendini gösteriveriyor.Ben gerçekten de İmamoğlu'nun özellikle bildikleri ile kendisine hazırlanan ve her neresinden bakarsanız bakın potansiyelini aşan söylem arasındaki uçurumda korkunç bir ş

Küresel çöküş

Konunun etrafından dönüp duruyoruz galiba...Batı için teknik bir mesele olan savaş konusunda aşırı yorumlar da cabası.Ama bu sefer gücü yetmeyecek Batı'nın, ne var ki alışkanlıklar kolay kolay terk etmiyor işte, kibrin hikayesi böyledir zaten, kör eder, yok eder nobranı da haberi olmaz.Medeniyetler için de durum aynıdır.Oswald Spengler'in kehaneti

Ukrayna, Rusya ve Üçüncü Dünya Savaşı

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim...Böylesine büyük bir jeopolitik fırtınada en kıymetli pusula "hafıza!.."Ne var ki neoliberal politikalar devletleri, toplumları ve dolayısıyla bireyleri çok örseledi, hafızasızlaştırdı.Onun için hafif bir dalgalanma karşısında insanlar, dimağlarında birikmiş yarım yamalak malumatlardan hareketle bunu büyük ola

ABD ve değişim talebi

Amerikan seçimlerinin sonuçlarını "değişim talebi" üzerinden okuyanların sayısı her geçen gün artıyor.Bizim ezberciler hariç, dünyada 1945 sonrası oluşan Amerikan dünyanın sonuna gelindiğini düşünmeyen yok gibi artık.Bir hatırlatma... Ben ısrarla, bu noktada bir imparatorluk çöküşünden bahsederken, yeni bir gücün, söz gelimi BRICS'in çökenin yerine

Rumlar'dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne tezgâh!

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan'ın Ta Nea gazetesine verdiği demeçte Kıbrıs'la ilgili net konuştu..."Ada'da yeniden birleşme sayfası kapandı (...) Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet var."Ne var ki Rum basınına bakacak olursak, Rum kesimi lideri Nikos Hristodulidis'in Macaristan'daki Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi sırasında Cumhurb

Açmaz

"Donald Trump'ın endişe uyandıran dirilişi ve ezici zaferi, yerleşik düzene karşı uzun süredir birikmiş bir isyanın zirvesini oluşturdu. Demokrasi ya da özgürlüğün kırılganlığına dair hiçbir uyarı, 20. yüzyıl felaketlerine yapılan hiçbir atıf ya da Trump'ın diktatörlere olan sempatisi, bu dalgayı durduramadı."Bu satırlar, The New York Times yazarı

ABD seçimlerinden sonra ezberler ve gerçekler

Yine bilindik yorumlar...ABD'ye aşırı güç vehmeden cümleler.Bir türlü buradan bakamadık.Genellemiyorum elbette.Ama genel kanaat "tek kutuplu dünyanın ezberi" üzerine şekillenmiş.Oysa eski çamlar çoktan bardak oldu.Hala açık ara büyük olsa da ABD'nin geçen yüzyıldaki tekelci konumu yavaş yavaş sona eriyor.Söz gelimi, Trump'ın bel bağladığı yüksek te

Amerikan seçimleri neyi değiştirir

Fareed Zakaria: "Amerikalıların çoğu ülkelerinin düşüşte olduğunu düşünüyor."Nail Ferguson: "Sürekli açık veren bir hükümet ve şişirilmiş bir ordu. Seçkinler tarafından iteklenen sahte bir ideoloji. Sıradan insanlar arasında kötü bir sağlık. Tanıdık gelmiyor mu"Donald Trump: "Batıyoruz, ekonomimiz, para birimimiz çöküyor. (...) Biz düşüşte olan bir