Saçım dökülüyor
Sevgilim beni terk etti. Yıkıldım! Saçlarım dökülmeye başladı. Doktora gittim, 'Saçkıran olmuşsun' dedi. Ne

Sevgilim beni terk etti. Yıkıldım! Saçlarım dökülmeye başladı. Doktora gittim, 'Saçkıran olmuşsun' dedi. Ne
Yaşlanmak, hepimizin hayatında kaçınılmaz bir gerçek. Aynaya baktığımızda gördüğümüz kırışıklıklar, saçlarımızdaki beyazlar, yavaşlayan refleksler aslında derinlerde hücrelerimizin de bir takvim tuttuğunu gösteriyor. Peki "hücresel yaşlanma" denen şey tam olarak nedir Ve neden son yıllarda "zombi hücreler" denen garip bir kavramı sık sık duymaya başladık Gelin, bu gizemli dünyaya birlikte bakalım.
Bir kayıkla uzun süre denizde kaldığınızda eğer yanınızda içme suyu yoksa susuzluk çekersiniz. Buna benzer şekilde çok yoğun biçimde bilgi ve uyarıcı bombardımanına maruz kalan kişiler internetli dünyada sağlıklı bilgiye muhtaç şekilde yaşamaktadır. BİLGİ KİRLİLİĞİ İnternet, bir kısmı bilgisizlikle bir kısmı ise kasıtlı olarak ortaya konmuş yanlış ve çarpıtılmış bilgilerle
Her sabah yataktan kalkmakta zorlanmak... Kahvesiz enerji bulamamak... Tatilde bile dinlenememek...Bir eşyayı kaldırmaya gücünün yetmemesi, cümleleri toparlayamamak, dinlenmeyle geçmeyen bir yorgunluk hali...Bu tablo yalnızca size ait değil. Yorgunluk, modern yaşamın en yaygın ama en az ciddiye alınan şikâyetlerinden biri haline geliyor. Geçici tükenmişlik hissi artık kronikleşiyor
Çocuk sahibi olamamak, birçok çift için zorlu ve duygusal bir sürece dönüşebiliyor. Tüm tıbbi yöntemler denenmiş, tüp bebek gibi uygulamalara başvurulmuş olmasına rağmen istenen sonuca ulaşılamamışsa, çiftler bu noktada alternatif yöntemlere yönelmeye başlıyor.İşte bu noktada da binlerce yıldır kullanılan geleneksel bir yöntem olan akupunktur, hastaların karşısına çıkıyor. Peki ama bu iğneli
Geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ambalajlarında kullanımı konusunda Plastiksiz Türkiye Platformu ciddi risklere dikkat çekiyor.PET şişelerle ambalajlanan suları tükettiğimizde, her 1 litre suda yüzlerce mikroplastik parçacığını da yuttuğumuzu artık biliyoruz. Bilimsel çalışmalar, plastik ambalajlı içeceklerdeki mikroplastik sayıları hakkında
Dün sosyal medyada rastladığım bir paylaşımda altı çizilen bir gerçek vardı: Erkeklerin önemli bir kısmı, cinsel taciz konularında kendilerini ya da hemcinslerini suçlu görmüyor. Neden mi Çünkü tacizin ne olduğuna dair en temel bilgiden bile yoksunlar. SADECE FİZİKSEL DEĞİLDİR Taciz, yalnızca fiziksel bir saldırı değildir.
Geleneksel mutfak kültürümüzün zenginliğini modern beslenme ilkeleriyle buluşturun. Yapay gıdalara yönelmeden, mevsiminde ve doğal ürünlerle sağlıklı yaşamın temellerini mutfağınızda atın Artık neredeyse yapay et, böcek proteinleri yiyebileceğimizi bize dayatmaya çalışan çok tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizde taze sebze, meyve, baklagil, tam tahıl, kuruyemiş çeşitliliği kadar zengin bir besin çeşitliliğine sahip başka bir ülke mevcut değildir.
Hürriyet gazetesinde yayımlanan haberde özetle şöyle diyordu:"İstanbul Üsküdar'da bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Araştırma Geliştirme Eğitim ve Uygulama Merkezi Lisesi'ne her yıl IQ'su 145 ve üstü olan 60 öğrenci alınıyor.Eğitim öğrenim yaşamlarını Boğaz manzaralı yatılı bir kampuste geçiren öğrenciler, kendileri için hazırlanmış özel müfredatla ve seçilmiş öğretmenlerle ders yapıyor.
Tatlı Severler Derneği üyelerine yeni haberlerim var. Yıllardır bu konudan ne zaman bahsetmek istesem bu başlığı atarım. ünkü yılların derneğii milyonlarca üyesi var, çok sıkı takipçileri var, ölesiye sevenler var... Evet tatlıdan bahsediyorum. Herkes aynı fikirde olmasa da biliyorum ki bu yazıyı okuyan her 10 kişiden 7'si tatlı seviyordur. Sizlere yeni haberlerim var, iyi mi kötü derseniz, tartışılır. Gelin anlatayım...
"Küresel" sözü ile başlayıp sonu iyi gelen pek bir şey bimiyorum. Küresel ticaret, küresel demokrasi, küresel sanat, küresel falan küresel filan. Öyle saçma bir şey ki, sanki 5 metre bir bez var, bundan herkese aynı elbise dikebiliyorlar. Küresel adı altında birileri dünyayı kendine benzetiyor desek aslında daha doğru olur. Neyse esas konum bu değil şimdi.Bu lafı
Yaz geldi mi pazar tezgahlarını, market reyonlarını şenlendiren, rengiyle gözümüzü, tadıyla damağımızı büyüleyen bir meyve var: Ahududu. Küçücük bir meyve gibi görünse de, sağlığımıza sunduğu faydalar o kadar büyük ki, onu "küçük kırmızı mucize" olarak adlandırmakta hiç tereddüt etmiyorum. Gelin, bu harika meyvenin neden sofralarımızın vazgeçilmezi olması gerektiğini birlikte inceleyelim.
Günümüzde şartlar iyice zorlaştı. Asgari ücretin imkansızı oluşturan gidişatında şimdi iyice şiddetini artıran yakınmaları, şikayetlenmeleri sessiz çığlıkların çok ötesine geçmiş durumdadır artık. Emeklilerin, asgari ücretle geçinmeye çalışanların, aldıkları aylıkların, daha doğrusu dar gelirlilerin geçinmek için sahip olabildikleri mali güçlerinin artık yetmediğinden, dayanılmaz hale dönüşen
Bazı sorular vardır, sessizce gelir ama çok şeyi sorgulatır. Kendimize bile itiraf edemediğimiz, aklımıza geldiği zaman hemen geçiştirmek istediğimiz ama hiç peşimizi bırakmayan."Yeterli miyim" işte tam da öyle bir soru.Bu yazı, dış dünyanın beklentileri arasında kendi iç sesini duymaya çalışan, kendini yetersiz hissettiği halde hâlâ çabalayan, mükemmel olmadan da değerli olabileceğini hatırlamak isteyen herkes için kaleme alındı.
Açık seçik söylemesek ya da bazen farkına varmasak da istisnasız hepimiz ihtiyarlamaktan korkarız.Dahası bununla da yetinmez yine de "uzun bir ömür arayışı" yolculuklarına çıkarız. Haksız mıyız Kesinlikle hayır! Şu bilgi net ve açık: Uzun ve sağlıklı bir ömür arayışı kişisel değil evrenseldir. Ancak bilelim ki sağlık ve zindelik ile yaş alıp ihtiyarlamadan
© 2025