Yetenekli Kalemler

Türkiye

Huzuru arayan insan

Her sabah bir umutla başlıyordu hayata. Bir sürü dert birikmişti o yüreğinde. Çok yalnızdı hem de yapayalnızdı. Onu anlayacak kimsesi yoktu şu dünyada. O kadar üst üste binmişti ki sıkıntılar kıpırdayacak hâli kalmamıştı. Derdini anlatacak bir Allah'ın kulu yoktu. Olanlar da derdini anlayıp çare bulamıyordu. Ara sıra kafa dinliyordu manzaraya karşı

Dua, sevgiliye yazılmış bir mektup gibidir

Bir yerde okumuştum. Her sabah, her gün bir yolculuğun başlangıcıdır. Her gece ise; gün yolculuğunun kaçınılmaz durağı ve dinlencesidir.Hayat da bir yoldur. Belki uzun belki kısa. Her yolculuğun bir son durağı vardır. Önünde sonunda nihayete erecek olan durak, ecel. Tek bir hayatımız var ve bir gün sona eriyor. Dünyaya geldiğimiz andan ölene kadar

Elle çizilen haritalardan kanla çizilen haritalara

İsrail ve müttefikleri ne yapmak istiyor Zulümde, kan ve gözyaşı akıtmada, her türlü pastanın büyük dilimini kapmakta devleşen devletler. Adalet, barış, huzur ekseninde karıncadan bile küçülen devletler.Bildiğiniz gibi Filistin ve Gazze'de katliam devam etmekte. Amerika'dan sonra İngiltere de bölgeye uçak gemilerini gönderdi. Artık tablo netleşiyor

Ey insanlık, ey vicdanlar neredesiniz-2

Bunlar acımadan öldürmeye devam ediyorlar. Hastaneler sığınaklar bile yakılıyor, yıkılıyor suçsuz insanlar, çocuklar kadınlar yaşlılar katlediliyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Neden Çünkü akan kan Müslüman kanı, onlar için hiçbir kıymeti yoktur. Zalimler şimdi Gazze'yi havadan bombalamaya devam ederken bir taraftan da kara harekâtına hazırlık yapı

Ey insanlık, ey vicdanlar neredesin -1

Savaş devam ediyor, iki haftaya girildi... Daha doğrusu savaş değil bir milletin toptan yok edilmeye çalışıldığı bir insanlık dramı devam ediyor.İnsanlık bitmiş, vicdanlar kararmış, Allah korkusu kalmamış, insanlıktan nasibini almamış, çoluk, çocuk, kadın, erkek, yaşlı, genç demeden savunmasız önüne geleni acımasızca en vahşi şekilde katleden, soyk

Arabanıza bindiğinizde almayı unutmayın -2

Arkadaşının ikazıyla kaza yapmaktan son anda kurtulan şoför, az önce kendisini aşırı sürat yapmamak konusunda alışılmadık soru yöntemleriyle uyaran ve farkındalık oluşturmak isteyen arkadaşına hak vermişti. Çünkü kamyonun altına girmekten son anda kurtulmuşlardı. "Arkadaşı, şoföre, bir daha unutması kolay kolay mümkün olmayacak bir tembihatta bulun

Arabanıza bindiğinizde almayı unutmayın -1

Birlikte gittikleri otomobilin sürücüsü her geçen dakika süratini arttırıyordu. Aracın km'si 120, 130, 150... Arabanın hızı iyice artmıştı. Ön koltukta oturan bey, şoföre dönerek "İnsanlara saygı duyar mısın" diye sordu.Şoför:"Ben kimseye saygısızlık ettiğimi zannetmiyorum. Kendimi de saygılı bir insan olarak görüyorum" dedi.Beraber yolculuk ettikl

Magazin hayatlar...

Merhaba değerli okurlar bugün sizlere toplum içerisinde bir kanser gibi yayılan kimi magazin hayatlardan bahsedeceğim. Öyle ünlüler için kullanılan magazin hayatlardan değil, hemen her gün kimi televizyon programlarında işlenen ve topluma sunulan insanın midesini bulandıracak derecede pespaye konuşmaların, dedikoduların, ilişkileri faş etmelerin di

Ölüm gerçeği

Geçen hafta sonu İstanbul'da bir yakınımın cenaze törenine katıldım. Ölüm denen gerçeği bir kez daha yakından gördüm ve insan için ölümün ibret alınması gereken şey olduğunu bir kez daha idrak ettim. "Ne kadar yaşarsan yaşa, akıbet bir gün gelir başa" gerçeğini ister istemez kabullendim.Yaşımız ilerledikçe ölümü zaten çok düşünüyordum ama şimdi dah

Ben bu divana böyle geldim

İki elimi havaya kaldırdım. Baş parmaklarım kulak memesinde, avuç içleri karşı yönde. İlmihal kitaplarının iftitah tekbiri olarak tabir ettikleri ulvi kelimeler dilime düştü. Sonra dünyayı elimin arkasıyla ardıma aldım. Âdeta elimin tersiyle yalan dünyayı ittim. Bu şekilde divana durdum, huzura geldim. Ancak ben bu divana kolay kolay gelmedim. Nefs