Mısır'a Sultan olmaktan söz etmiştik bir önceki yazımızda... Aslında bu yazı da onun bir devamı... Yusuf Peygamberin kıssasını kim bilmez ki... Gerçekten de Sultan olmak dakolay değil, kör kuyularda bir başına kalmak da! Çetin bir sınavdan sağ çıkmak için önce teslim olmak gerekiyor elbet… Ama ne bilsin kuyuda Yusuf olmayan! Ah Yusuf'u bilmeyen ne anlasın kuyudan ne anlasın bunca imtihandan Değil mi ki imtihandan payına düşeni almak bile bir nasip meselesi… Müjdeler olsun o nasibi olanlara...
Pervaneye dönmüş kalbimin tek pusulası teslimiyet! Tevekkül ederek teslimiyet duymak sanılanın aksine kürekleri elinden bırakmak değil var gücünle kürek çevirdikten sonra elinden gelen gayret neticesinde yalnızca çıkışı bulmak gayesiyle korkusuzca sığınmaktır Allah'a! Zira onun ulaştırabileceğinden daha güzel bir sığınak bilmem ben! Ne bu cihanda ne de öbür cihanda… Kaybolsa da insan okyanusta, yolunu, yönünü şaşırsa da vuslat yalnızca onun varlığında! Bazen bir balığın karnında, bazen bir ateşin kavuruculuğunda bazen en derin kuyunun bağrında, bazen de bir hastalığın vehminde; yalnızca tek çare, tek kurtuluşun adı teslimiyet…"Ol der ve olur."Balık (yunus) yuttuğunu sapasağlam çıkarır, ateş serin olur, kuyudaki Mısır'a Sultan, o elemli hasta şifa bulur. Teslim oldu bir kere ol peygamberler bile Yaradan'a sonsuz aşkla! Bu hadiseler asırlara ibret olur. O yüceler yücesi; "Ol" der ve olur. Teslimiyetin gücü kalbimi yakan ne varsa su serper içime huzur olur. Pervaneye dönen kelebek de, bülbül de pervane olduğunu belki bir gün unutur da kalbim pervane olduğunu unutmaz aşkta!Kübra Can KaracaŞİİRBu dünyaDoğruyu söylemek kâr da etmiyorHainin fesadın olmuş bu dünyaDost görünenler şeytan sıfatındaFitnenin fesadın olmuş bu dünyaMaske ile saklıyorlar yüzünüHarama dikmişler açlar gözünüKaybeden çok benliğini özünüUğursuz fetbazın olmuş bu dünyaÇalıp çırpıyor yetim hakkınıYalanla çevirir haram çarkınıAnlamıyor kimse olan farkınıArsız vefasızın olmuş bu dünyaYılmaz'ım yaşadım bire bir bunu