Prof. Dr. Ahmet Tekin

Milat

Kur'an bize ne yapacağımızı, Sünnet ise nasıl yapacağımızı öğretir…

Mahmut Esad Coşan'a (ra) nisbet edilen bu ifade, İslam'ın iki ana kaynağı arasındaki o muazzam tamamlayıcılığı anlatan en özlü ifadedir. Çünkü Kur'an bir yol haritasıdır; hedefi, sınırları ve istikameti belirler. Sünnet ise o haritanın üzerinde nasıl ilerleyeceğini gösteren pusuladır. Kur'an'da "Namaz kılın." emri vardır ama nasıl kılınacağı Sünnet

Fitnenin Ateşi Herkesi Yakmadan…

"Sadece içinizden zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan fitneden sakının ve bilin ki Allah'ın cezası şiddetlidir." (Enfâl, 25) Bu ayet bir ikazdır. Yalnız zalimlere değil, zulme sessiz kalanlara da yönelmiş bir ikaz… Çünkü Allah'ın yasası nettir: Bir toplumda zulüm kök salarsa, o toprakta adalet de bereket de yok olur. Ve o fitne, yalnızca zalimi

Bir Çocuğun En Büyük Düşmanı

Bir çocuğun en büyük düşmanı... Ne sokaktaki kötü arkadaş, ne internetin karanlık köşeleri, ne de bozuk bir düzenin kirli çarkıdır. Bir çocuğun en büyük düşmanı, onu Allah'tan habersiz büyüten anne ve babasıdır. Evet, acı ama gerçektir bu. Bir çocuk, Rabbini tanımadan, O'nun kudretini bilmeden, O'nun sevgisini hissetmeden büyüyorsa; o çocuğun elind

Eğitim Sistemimiz ve Kaybolan Yetenekler

Türkiye'de eğitim sisteminde yapılan düzenlemeler, ne yazık ki toplumsal ve ekonomik gerçeklerden kopuk bir şekilde ilerliyor. Zorunlu eğitim süresinin ön iki yılı, aslında pek çok gencin hayatına yön verecek olan mesleki yeteneklerin göz ardı edilmesine sebep oluyor. Tarım, hayvancılık, çıraklık ve kalfalık gibi alanlarda çalışacak nitelikli elema

Yaradan'ı razı etmeye bakın

İnsan, ne kadar iyi olursa olsun herkesi memnun edemez. Bu, hayatın değişmeyen gerçeğidir. En büyük hakikat önderlerinin bile etrafında memnun olmayanlar vardı. Babası, Hz. İbrahim'den razı değildi. Eşi ve oğlu, Hz. Nuh'a karşıydı. Amcası, Rasulullah'a düşmandı. Düşünün; insanlığın en şerefli, en merhametli, en dürüst insanı bile herkesi razı edeme

Zalim Yine Saldırdı, Dünya Yine Sustu!

İsrail terör şebekesi, esir takasıyla kendi adamlarını aldıktan sonra bir kez daha Gazze'ye saldırdı! Evet, esirlerini kurtardı, sonra bombalarını yeniden masumların üzerine yağdırdı. Dünyanın gözü önünde, insanlığın aklıyla alay edercesine! "Ben istersem yaparım, kimse de ses çıkaramaz!" diyen bir eda ile, bütün dünyanın onurunu ayaklar altına ald

Ateşten Koruyamadığımız Aileler

Bir zamanlar evler, rahmetin ve huzurun mekânıydı. Sofralarda bereket, sohbetlerde hikmet vardı. Baba eve geldiğinde sevinç, anne konuştuğunda sükûnet doğardı. Çocuklar, anne babalarının dizinin dibinde büyür, dua sesleri yankılanırdı. Şimdi o evlerde aynı çatı altında, ama birbirinden uzak kalpler yaşıyor. Herkes kendi ekranında, kendi dünyasında…

Vicdanın Mezar Taşı: Gazze

Dünya, birkaç Siyonist işgal askerinin cesetleri için gözyaşı döküyor… Peki ya enkazların altında kalan çocukların, bombalarla buharlaşan annelerin, gömülmeleri engellenip köpeklerin dişleri arasında saygısızca çiğnenen on binlerce Filistinli şehidin naaşına kim ağlıyor Yeryüzü bir tiyatro sahnesine dönmüş. Roller önceden dağıtılmış. "Masum" maskes

Kumarın Her Türlüsü Felakettir!

Toplumların çöküşü, çoğu zaman büyük savaşlarla ya da doğal afetlerle değil; küçük gibi görünen ahlaki zafiyetlerin sessizce yayılmasıyla başlar. Bugün bunların en sinsi olanlarından biri, kumarın farklı isimler altında toplumun damarlarına enjekte edilmesidir. Eskiden "kumar" kelimesi utanılan, sakınılan bir kelimeydi. Şimdi ise "bahis", "şans oyu

Kalplere Dokunan Bir Dil

İslam davetçisi… Ne ağır bir sorumluluk, ne yüce bir görev bu. Sadece kelimeleri değil, kalpleri taşımak… Sadece cümle kurmak değil, gönüllere dokunmak… Bugün çağ değişti. İnsan değişti. Fakat ne acıdır ki, biz hâlâ dünün diliyle bugünün insanına seslenmeye çalışıyoruz. Oysa artık sokaklar başka, kalpler başka, dertler bambaşka. İnsanlar sustu, tel