Allah Bize Yeter, O Ne Güzel Vekildir!

Bugün Gazze'nin dar sokaklarında yankılanan ses, aslında asırlar öncesinden gelen bir imanın tercümesidir. "İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun" diyenler çok oldu. Tehditler, tanklar, uçaklar, füzeler... Koca ordular, devasa ittifaklar… Hepsi küçücük bir toprak parçasının üzerine çökmek için toplandı. Ama Gazze'nin çocukları, kadınları, gençleri ve yaşlıları hep aynı cevabı verdi: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!"

Gazze'deki direniş yalnızca silahlarla verilen bir mücadele değildir. O, yüreklerin imanla çarpmasıdır. Dünyanın en güçlü devletlerinin desteğini arkasına alan işgalci İsrail, bir avuç mazlumun iradesini kırmak için uğraşıyor. Ancak ne kadar bomba yağarsa yağsın, imanla donanmış bir halkı teslim alamıyor. Çünkü bu insanlar korkunun değil, Allah'a güvenmenin şerefini yaşıyorlar.

İşte Kur'an'ın bize öğrettiği hakikat tam da burada tecelli ediyor: İman edenlerin kalbine korku değil, güç iniyor. Tehdit karşısında dağılmak yerine birleşiyorlar. Ölüm korkusu yerine şehadet özlemi büyüyor. "Allah bize yeter" diyen bir yüreğin önüne hangi ordu, hangi silah, hangi ittifak geçebilir ki

Asıl trajedi, ümmetin geri kalanının sessizliğinde saklıdır. Gazze, kanıyla ve canıyla bu ayetin bir canlı tefsirini ortaya koyarken; bizler çoğu zaman ekran karşısında sadece izlemekle yetiniyoruz. Hâlbuki iman aynı iman, kitap aynı kitap, Rab aynı Rab… Lakin Gazze'deki kardeşlerimizin dudaklarından dökülen "Hasbunallahu ve ni'mel vekil" cümlesi, bizim dilimize uğramıyor.