Mustafa Armağan

Yeni Akit

CHP'nin bitmeyen Yunan sevgisi

Kemalistlerin yere göğe koyamadıkları Mahmut Esat Bozkurt İktisat Vekili iken TBMM'nin 30 Kasım 1922 günkü oturumunda yaptığı konuşmada Yunan işgalinin sonucunu şöyle özetliyordu: "Bütün köylerimiz, en güzel şehirlerimiz düşman elinde yanmış, yakılmış, bir enkaz yığını haline getirilmiştir. Dün en güzel yerlerde oturan kardeşlerimiz, bugün izbeler

Kâbe: İlk Evimiz

"Ne yap yap, kalbi olan bir yol seç." Uzun yıllar önce okuduğum bu cümle asıl mânâsını İslamiyetin iki kutsal beldesi Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere ziyaretimizde kavradım. "İslam'ın kalbine yolculuktu bu. İslam da fıtrat dini olduğuna göre insanlığın kalbine yolculuktu. İslam insanlığa indirilmiş son vahiy. Son Peygamberin vahiy geleneğin

Ramazan umresinden damlalar

Bugün "lâ" süpürgesiyle bâtılı süpürme ve destime HAKKI gürül dürül doldurma günüydü. Beytül-Atîk'tedik, yani hür beldede. Buranın sahibi Allah'tır çünkü. Kimsenin değildir ve TEVHİDE inananlarındır. Beytullah da diyoruz ya, Allah'ın Evinde misafiriz. Örs burası. Çekiçler tavaf ve Safa ile Merve arasındaki gidiş gelişler yani sa'y. Sen ise bütün d

İnönü 'Çanakkale'de milletin kaymak tabakasını yok ettik' demiş

Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra Başbakanlık koltuğuna yeniden oturmuş olan tek siyasetçimiz İsmet İnönü 1963 Aralık'ında İstanbul'da eğitim gören Kıbrıslı gençlere, adadaki kanlı saldırılara tepki olarak açlık grevine başlamaları üzerine şu nasihatte bulunmuştur: "Ne yapıyorsunuz siz, açlık grevi olur mu Kendinizi öldürüyorsunuz. Siz bize lâzımsın

İnönü, ABD uzmanlarının devletteki varlığını böyle itiraf etmiş

Milli Görüş hareketinin kurucularından merhum Süleyman Arif Emre'nin Siyasette 35 yıl adlı hatıratının 3. cildini okurken aktardığı bir parça dikkatimi çekti. Yıl 1963. Kıbrıs'ta Rumlar katliama başlayınca Başbakan İsmet İnönü Bakanlar Kurulu ve bazı bürokratları toplantıya çağırır. Toplantıda yüksek dereceli bir memur daha şahsiyetli ve bağımsız

Kemalistler Makbule Hanım'dan neden hazzetmez

8 Mart Dünya Kadınlar günü tartışmalarla geçti. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinden bahsedildi gün boyu. Tek Parti devrinde sanki erkeklerin oy verme hakkı vardı da kadınlarınki eksik kalmıştı! Bir ülkede tek bir parti varsa "seçim"in göstermelik olmaktan başka ne anlamı olabilirdi ki Öyle masallar anlatılıyor ki bu döneme dair, insan ne

Devrim otomobiline benzin konulmadı efsanesini çürütüyoruz

Bakmayın Türkiye'nin birbiri ardınca attığı teknolojik hamlelere. Bunlar, yeni bir dönemin başladığının alametidir. Yakın tarihe baktığımızda Türkiye'deki sanayileşme girişimlerinin engellenmesi kural, desteklenmesi istisnadır. Sadece sanayileşme girişimleri engellenmekle kalmamış, aynı zamanda tarihte de öldürülmüştür mucit ve girişimcilerimiz. D

İngilizler Hilafeti kaldırdığımıza memnun oldu mu

Hilafetin kaldırılışının üzerinden bugün itibariyle tam 100 yıl geçti. 100 yıl önce bütün olumsuzluklara rağmen ümmet ve milletimiz için bir umuttu Hilafet; dinî olduğu kadar siyasî bir silahtı. Gazze'de beş aydır yaşananları ekranlardan içimiz kan ağlayarak seyrederken yüz milyonlarca Müslümanın bir avuç Siyonisti durduracak ne umudu kaldığını söy

Yeni "Fatih" dizisi neyi anlatıyor

Geçen Salı akşamı ailece Haliç Kültür Merkezi'nde TRT1'de başlayan "Mehmed: Fetihler Sultanı" adlı dizinin galasındaydık. Öncelikle Eyüp Gökhan Özekin'in yapımcılığını, Şafak Bal'ın yönetmenliğini üstlendiği dizinin umut vadettiğini söylemek gerekir. Doğrusu, Şeyh Akşemseddin rolüyle son sahnesinde beliriveren Mim Kemal Öke hoca gibi sürpriz oyunc

Nuri Demirağ 1935 yılında Koç'tan daha zengindi

Bizde tarih bir tür maskeli balodur. Maskenin ardında hangi gerçek saklıdır Tarihçinin işi bu gerçeği çözmek olması gerektiği halde maskeleri veri alırsa gaflet perdesini kalınlaştırarak tarihe ihanet etmiş olur. Soru işaretini evde unutan bir tarihe veda etmeliyiz. Ama nasıl Soru sorarak, sorgulayarak, eski deyişle muhakeme melekemizi kullanarak.